Gönderen Konu: DENİZ FENERİ SANIKLARI NİHAYET TUTUKLANDI!  (Okunma sayısı 6497 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Çağrıbey

  • [GÖKBÖRÜ ANKARA]
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2202
  • Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
DENİZ FENERİ SANIKLARI NİHAYET TUTUKLANDI!

Deniz Feneri soruşturması kapsamında Eski RTÜK Başkanı Zahid Akman, Zekeriya Karaman, İsmail Karahan ve Mustafa Çelik tutuklandı.

tungatonyukuk

  • Ziyaretçi
Ynt: DENİZ FENERİ SANIKLARI NİHAYET TUTUKLANDI!
« Yanıtla #1 : 11 Temmuz 2011 »
Geç kalınmış bir operasyon.Neden 1 sene önce olmadı da şimdi oldu ?

Benim aklıma gelen bazı cevaplar bunlar olabilir ;

-Ortada delilleri yok etmiş olabilirler.

-Deniz Fenerine çok büyük miktarda para yardımı yapanların mağduriyetini halledip,helallik almışlardır.

-Bazı kayıtlar ve dellileri yok ettiklerinden dolayı,operasyonu küçük tutup,cezalarını az almalarını sağlayabilirler.

Çevrimdışı Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2338
  • Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
Ynt: DENİZ FENERİ SANIKLARI NİHAYET TUTUKLANDI!
« Yanıtla #2 : 12 Temmuz 2011 »
Deniz Feneri vurgunun boyutu öylesine büyüktü ki Alman mahkemeleri bu davaya "yüzyılın vurgunu davası" dediler.
Alman makamları bu büyük vurgunun Türkiyedeki sanıklarıyla ilgili, kuvvetli delillerin bulunduğu, kapsamlı bir dosyayı Türk makamlarına göndermesinin üzerinden tam otuzaltı ay geçti.
Ne hikmetse AKP sinin siyasi rakiplerine ve askerlere karşı yıldırım hızıyla kararlar alan adli makamlar; her biri ya devletin üst bürokrasisinde ya da hatırı sayılır kuruluşların başında olan, yani yerleri yurtları belli olan, kişilere ancak otuz altı ay sonrasında dokunabildi(!).
Yargı usulünde tutuklama bir tebdirdir. Mahkemeler sanıkları; delilleri karartma veya yok etme ihtimaline binaen tutuklar.
Alman hukukuna göre suçlulukları kesinleşmiş olan sanıklardan Türkiyede bulunlanlar için  Alman makamlarca Türk makamları, üstüne bastırıla bastırıla, tutklanmaları için uyarı yapılmasına rağmen; gereken yapılmamış ve böylelikle sanıkların delilleri karartma ve yok etmelerine fırsat tanınmıştır.
Türkiye'de bulunan bu şahıslar Almanya da olsa, diğer suç ortakları gibi, ta ki soruşturma aşamasında, tutuklanacak ve ağır cezalara çarptırılacaklardı.
Peki bu şahıslara dokunulmaması yeterli delillerin olmayışından veya Almanyayla Türkiye arasında, davayla ilgili, belgelerin gidiş-gelişlerinin gecikmesinden mi kaynaklanmıştır?
Elbette ki öyle bir mazeret bulunmamaktadır. Zira Alman makamlar davanın Türkiye ayağına ait bütün belgeleri anında Türk Makakamlara iletmişler, lakin RTÜK başkanı Zahit AKMAN ve diğer sanıkların AKP siyle olan fikri ve organik bağları nedeniyle iş savsaklanmıştır.
İşte Tayyip ve AKP sinin adaleti budur!
Zahit Akman ve suç ortakları otuz altı ay sonra tutuklanmışlarmış!?
Otuz altı ayda karartılmadık delil kaldıysa, belki, ceza alırlar.
Belki!
Bir ülkeyi felakete sürükleyen yegane şey: Adaletsizliktir.
Adalet duygusunun yok olduğu bir memleket, başına gelecek, her belaya hazır olmalıdır.
Diler ve umut ederim ki bu bela; sadece adaletsizliği meslek edinenlere uğrar. Adaletsizliği meslek edinenerek memleketi belaya sürükleyenler kadar, bu adaletsizleri verdikleri oylarla Türk Milletinin ve devletinin başına getirenler de vicdani olarak aynı derecede sorumlu ve suçludurlar.
Atalarımız: "Eliyle eden, başıyla çeker" diyerek Türklüğün derin vicdanının hükmünü vermişlerdir.
Malesef Türk Milleti; eliyle etti, başıyla da çekecektir.

TTK.
Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimdışı TÜRK-KAN

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2181
  • UÇMAĞA VARDI, TANRI DAĞLARINDA!
Ynt: DENİZ FENERİ SANIKLARI NİHAYET TUTUKLANDI!
« Yanıtla #3 : 13 Temmuz 2011 »
Geç kalınmış bir operasyon.Neden 1 sene önce olmadı da şimdi oldu ?

Benim aklıma gelen bazı cevaplar bunlar olabilir ;

-Ortada delilleri yok etmiş olabilirler.

-Deniz Fenerine çok büyük miktarda para yardımı yapanların mağduriyetini halledip,helallik almışlardır.

-Bazı kayıtlar ve dellileri yok ettiklerinden dolayı,operasyonu küçük tutup,cezalarını az almalarını sağlayabilirler.

 Çok doğru ! Bende aynı düşüncedeyim. Kendileri ceza almamak için basına, eskiden has adamları olan şahısları yem ettiler. Muhtemelen kendileri ile ilgili suç teşkil edebilecek kanıt, bilgi ve belgeleri de; bu uzun zaman zarfında yok ettiler.

 
23 EKİM 2023'DE, ELİM BİR TRAFİK KAZASI SONUCU, UÇMAĞA VARDI.
ŞİMDİ; TANRI DAĞINDA, ATALAR YURDUNDA, ATSIZ ATA MAKAMINDA, BAŞBUĞLAR OTAĞINDA, ERİNÇ İÇERİSİNDE!

Çevrimdışı SON ÇERİ

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 88
Ynt: DENİZ FENERİ SANIKLARI NİHAYET TUTUKLANDI!
« Yanıtla #4 : 24 Ekim 2011 »
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan'ın iddiaları da ciddi.. Bir süredir Ankara kulislerinde tutuklu şüphelilerin AKP'ye baskı yaptığı, "Çıkarılmazsak konuşuruz" şeklinde haber gönderdiğine ilişkin bilgilerin dolaştığını söyleyen Tarhan, "Bu bilgiler bizim de kulağımıza geldi. Ama doğru olup olmadığını bilemiyoruz. Ancak gerçek olan bir şey var; o da bu ülkenin "parti devleti" olduğu tescil edildi" diye konuştu.. Tarhan, tahliyelerin zamanlamasına da dikkati çekti ve, "tahliye tam anlamıyla organize bir iş. Bu iş için terörden yararlanılması ve halkın dikkatinin terör saldırılarında olduğu bir dönemde tahliyelerin gerçekleştirilmesi iğrenç bir durum. Terörden bile yararlanmalarını kabul etmek mümkün değil. Bu kadarını hiç düşünmemiştim" yorumunu yaptı..

Referandumun sonuçlarını yaşamaktayız.
GÖNLÜNDE AKAN YARALARIN KANINI DİNDİR YÜZDE YÜZ TÜRK OLDUĞUN GÜN CİHAN SENİNDİR

Çevrimdışı SON ÇERİ

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 88
Ynt: DENİZ FENERİ SANIKLARI NİHAYET TUTUKLANDI!
« Yanıtla #5 : 21 Kasım 2011 »
Tüm yetkililere soruyoruz:
-Hangi hukuk devletinde iktidar yargıya bu derece müdahil olur ve hangi hukuk devletinde savcılar mahkemenin bu sürecinde görevden alınır?
-Bağımsız yargı ve hukuk devletinin gereği yürütülmekte olan bir davaya yürütmenin bu derece müdahil olması mıdır?
-Almanya Yargısına ve AB İlerleme Raporlarına kadar girmiş bir olay olan ve Avrupa’da ‘yüzyılın yolsuzluğu’ olarak adlandırılan Deniz Feneri davası Türkiye’de neden yok sayılmaktadır?
-Almanya Yargısının Türkiye’ye ilettiği veriler ve uyarılar neden dikkate alınmamaktadır?
-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Deniz Feneri Derneği üzerinden oluşturulan fonlarla bir ilişkisi var mı?
-Başbakan yolsuzluğa dair öncesinde bir bilgi sahibimiydi?
-Bilgi sahibi ise neden göz yumuldu ve neden yok sayıldı?
-Tüm bunların ötesinde araştıranlar neden susturuldu?
-Savcıların görevden alınmasının, davanın sanıklarından birisinin bir şeyler yapılmazsa konuşacağı tehdidiyle bir ilgisi var mı?
-Bu görevden alma hukuksal bir karar mı iktidarın bir dayatması mı?
-Kanal 7′de arama yapılacağını Kanal 7′ye bildiren köstebek kim?
-Bu, size çok yakın çalışan bir çalışma arkadaşınız mı?
-Savcıların görevden alınmasının arkasında bazı gerçeklerin ortaya çıkmasından duyduğunuz çekince mi var?
-Gizlenmek istenenler nedir?
-Deniz Feneri yolsuzluğunda ismi geçen isimlerle ne tür bir bağlantınız ve kader ortaklığınız oldu ki davayı açıkça ört bas etmeye çalışıyorsunuz?
-Deniz Feneri davasında ki Tedarikçi firmalar nelerdir?
-Firmaların yöneticileri kimlerdir ve bu firmalardan hangi fiyatlarla mallar alınmıştır?
-Bu firmalarla dernek yöneticileri arasında nasıl bir ilişki var?
-Yoksulluğun kullanıldığı yolsuzluğun arkasında daha başka kimler var?
-Millet adına sömürünün ve yolsuzluğun zirveyi çıktığı bu skandallar zincirinin aydınlatılmasını istemek demokrasinin, uygar olmanın, ahlakın temel kuralı değil midir?
-İşin ucu kime çıkarsa çıksın, nereye dokunursa dokunsun üzerine gideceğiz.’ Diyen Başbakan Erdoğan bu olayda neden sessiz kalmaktadır?
-Sayın Erdoğan’ın korkusu işin ucunun kendine ve yakınlarına dokunması mıdır?
GÖNLÜNDE AKAN YARALARIN KANINI DİNDİR YÜZDE YÜZ TÜRK OLDUĞUN GÜN CİHAN SENİNDİR

Çevrimdışı Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2338
  • Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
Yüzyılın Dosyası Deniz Feneri Davası Düştü!
« Yanıtla #6 : 14 Mayıs 2015 »

Zahit Akman ve suç ortakları otuz altı ay sonra tutuklanmışlarmış!?
Otuz altı ayda karartılmadık delil kaldıysa, belki, ceza alırlar.
Belki!
Bir ülkeyi felakete sürükleyen yegane şey: Adaletsizliktir.
Adalet duygusunun yok olduğu bir memleket, başına gelecek, her belaya hazır olmalıdır.
Diler ve umut ederim ki bu bela; sadece adaletsizliği meslek edinenlere uğrar. Adaletsizliği meslek edinerek memleketi belaya sürükleyenler kadar, bu adaletsizlikleri verdikleri oylarla Türk Milletinin ve devletinin başına getirenler de vicdani olarak aynı derecede sorumlu ve suçludurlar.
Atalarımız: "Eliyle eden, başıyla çeker" diyerek Türklüğün derin vicdanının hükmünü vermişlerdir.
Malesef Türk Milleti; eliyle etti, başıyla da çekecektir.

TTK.


Almanya’da başlayan ve Türkiye’ye uzanan “Deniz Feneri e.V” davasıyla bağlantılı olarak İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava karara bağlandı.

Mahkeme, 20 sanıktan hiçbirine ceza vermedi.. Bazı sanıklar için “Beraat” bazı sanıklar için de “Davanın düşürülmesi” kararları verildi.

Almanya’nın “Yüzyılın yolsuzluğu” olarak nitelendirdiği Deniz Feneri e.V. davasının Türkiye ayağında dün karar çıktı.
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi, 20 sanıktan hiçbirine ceza vermedi. Mahkeme, Zekeriya Karaman ve Zahid Akman’ın da aralarında bulunduğu sanıklardan bazılarını beraat, bazıları için de “Davanın düşürülmesi” kararları verdi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Zahid Akman ve Zekeriya Karaman’ın da aralarında bulunduğu 20 şüpheli hakkında hazırladığı iddianamede, “özel belgede sahtecilik”, “kamu görevlisinin sahtecilik suçuna iştiraki” ve “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçlamaları yöneltilmiş, 25 şüpheli hakkında ise “ek takipsizlik kararı” verilmişti.
İddianameyi kabul eden Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, dosyayı esastan değerlendirmeye almıştı.
Suçlama konusu eylemlere ilişkin yargılama yerinin İstanbul olduğuna kanaat getiren mahkeme, “yetkisizlik” kararı ile dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine hükmetmişti.
Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin “yetkisizlik” kararını yerinde gören İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi davanın kendi mahkemelerinde görülmesini karara bağlamıştı.
Bilindiği gibi  daha önce de Deniz Feneri e.V. davasını açan 3 savcı görevden alınarak yerilerine yeni savcılar atanmıştı.
Basına da davaya ilişkin yayın yasağı getirilmişti.
Bu davanın soruşturmasını yürütürken görevden alınan ve sanıklarından önce yargılanarak beraat eden Savcı Nadi Türkaslan, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği beraat kararına ilişkin, “Güneş balçıkla sıvanmaz ama mızrak da çuvala sığmıyor” dedi.


YORUMSUZ...

TTK.

Kaynak: YENİÇAĞ GAZETESİ
Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimdışı Egenin Efesi

  • Gökbörü'nün izinde Tanrı Türk'ü korusun!
  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 178
Ynt: DENİZ FENERİ SANIKLARI NİHAYET TUTUKLANDI!
« Yanıtla #7 : 14 Mayıs 2015 »
Hırsızların hızını alamayıp lisansüstü eğitim proğramlarına katılıp yetim hakkı, sıcak para ve ihale kanunu üzerine doktora tezi hazırladığı ülkede büyük hırsızlar deniz feneri ile işe çıkar.
Adaletin psikolojisini bozmadan ırzına geçildiği yerde polis gözlemci olur, hakim, savcı güzellik uykusuna yatar, gazeteci paparazzi olursa imam: sakin ol kuzum ehli yaparsa yorgan kıpırdamaz diye sessizce şalvardan cin çıkarırsa; "açken sen sen değilsin" dediğin yere 30 dakikada sıcak pizza getirenler sapık ruhlu azgınlara ambulans hizmeti de vermeye başlarsa, yavuz hırsızların sosyal güvencesi de mutlaka olacaktır…
Beraat etmişlermişşşş
Geç bile kalmışlar...
Şaşırmadım...
Mağdur oldukları için karşı dava açıp maddi ve manevi tazminat alırlarsa ona da şaşırmayacağım.
Çünkü burası artık Tayyipistan!

Gökbörü'nün izinde Tanrı Türk'ü Korusun!.
Dün Efe'ydik, Zeybek'tik; bu gün: GÖKBÖRÜ'dür Adımız!