Gönderen Konu: DİALOGCULARA  (Okunma sayısı 3897 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

EBCET

  • Ziyaretçi
DİALOGCULARA
« : 20 Mart 2006 »
?Dinle evladım;
STV ekranındaki yüzün, ibadet temizliğinin aydınlığını göstermekteydi. Programın sunucusu kadar gösterişli değilse de, temiz ve dikkatli giyinmiştin. Ses tonun da rahattı. İslam tarihinden bahsediyordun. Meraklandım, dinlemeye başladım. Hicreti anlatıyor ve Abdullah bin Uraykıt adında bir müşrikin, Peygamber tarafından Hicret yolunda rehber seçilmesindeki derin hikmetini anlatıyordun.
Sözlerini ?Peygamberimiz bir müşriki rehber olarak alırsa, o zaman Ehli Kitabla işbirliği yapmak haydi haydi sünnete uygundur?a bağlayınca anladım ki sen bir diyalogcusun ve diyalogu savunmakla görevlisin. Bunun için de İslam Tarihi?nin bir satırını alıp işi hallediyorsun. Demek ki sen dinleyicilerini bu kadar cahil zannediyorsun. Bunu sana yakıştıramadım. Rehber ne demek? Bahsettiğin müşrik basbayağı bir deve bakıcısı, parayla tutulmuş bir kılavuz. Rehber diyerek işi ne karıştırıyorsun? Sanki bir siyasi lider veya cemaat önderi havası vererek konuşuyorsun.
Dinle evlâdım, O nur kaynağının hayatı eşşsiz zenginliktedir ve iyi öğrenilmeli, bütünüyle ele alınmalıdır. Hareketlerinin ilahi kontrol altında bulunduğunu ve bu sonuncu şans kapısının ondan başka herkese kapalı olduğunu da unutmamalıdır. O Mirac etti diye sen de edemezsin. Senin yapacağın namazdır. Onun her sünneti de herkesin harcı değildir. Sonra niçin müşrik kılavuz hiç düşünmedin mi? Mekke?de müslüman mı kalmıştı ki? Hepsi Hicret etmişti... Nihayet Fahr?i Cihan da en son can dostu Hz. Ebubekir ile hicret ediyorlardı. Kâinatın Rehberine bir müşrik deveci tutmuşlardı. Bu kadar basit. Ne yapsınlar?
Diyalogdan ne kazandınız?
O devirde Müslümanlar?ın finans kurumları, gazeteleri, televizyonları, şirketleri, yanaştıkları iktidarlar yoktu... Sadece, sırat?ı?müstakîm üzereydiler.
Nitekim müminler için Hıristiyan Habeşistan?ın Necaşisi?nden de yardım istemişti. Sonunda ise bütün Mekke müşriklerini Müslüman yaptı ve Necaşî?nin de gaib cenaze namazı kılınacak bir mümin haline gelmesini sağladı. Eskiden Müslüman olan Ehl?i Kitap işitirdik, sizin diyaloğunuzdan sonra ise birçok Müslüman?ın Hıristiyan olduğu ve sokak aralarında Protestan kiliseleri açıldığı görüldü. Peki siz ne kazandınız? Okullarınızı mı?
Türk Cumhuriyetleri?nde okul açabilmek için de mi Ehl?i Kitap ile diyalog yapmak zorundasınız. Böyle bir diyalogdan memnun musunuz? Hele vaktiyle çok sevdiğim birisi Amentülerimiz aynıdır demez mi? Demek ne kelime Zaman gazetesinde yazmaz mı? Acaba onlar mı Müslüman oldu, yoksa biz mi (Haşâ) Hıristiyan olduk?
Biz, elhamdülillah Müslümanız evladım.
Müşrik kılavuz ile başlayan Hicret?ten sonra Medine?de ilk defa Ehl?i kitap ile karşılaşıldı. Macera başladı. Kur?an?ı Kerîm?in Bakara, bilhassa Al?i İmran sûrelerinden bu macerayı ve Ehl?i Kitab?ın Peygamber?i Zîşan?a neler yaptıklarını ve onlara karşı Kur?anı Azim?üşşân?ın hitaplarını ve ayıplamalarını okuyabilirsiniz. Aynı macera, bin seneden beri haçlı seferleri ve bugün de misyonerlik ve diyalog masalıyla sizin ve aldattıklarınızın sayesinde devam etmektedir. Kendi okullarınızı kurtarmak için Heybeliada Ruhban Okulu?nun açılmasına çanak tutmak, patriğe ekümeniklik tanımak, haydi iyi diyelim de, acaba İslam?ın def?i mefasit, celb?i menafi?den evlâdır kaidesine uyar mı?
İbrahimî dinler safsatası
Üstelİk ecdadımız Hıristiyanlar ile haçlı seferlerinden önce de sonra da kardeşçe yaşamışlardır. Müslümanları kesenler hep diyalog kurduklarınız olmuştur... Bugün bile diyaloğunuz sayesinde, yazarınız Mahcupyan ile birlikte Ermeni soykırımını tanıyın diye dayatmıyorlar mı? Bu nasıl bir diyalogdur ki konuşanlardan birisi de İslam?ın kılıcı olmuş bu millete iftira ediliyor demiyor.
Hele şu İbrahimî Dinler safsatasına ne demeli? Açın Allah?ın kitabını, Ali İmrân Sûresinin 65?69 ayetlerini Ehl?i Kitap ve Hazreti İbrâhîm hakkında ne yazıyor bir okuyun: ?Ey Ehli Kitap! Niçin İbrahim hakkında tartışıyorsunuz? Oysa Tevrat da İncil de ondan sonra indirilmiştir. (3?6). İbrahim Yahudi de değildi, Hıristiyan da değildi. Fakat O muvahhid bir müslüman idi. O hiçbir zaman müşriklerden olmadı... Yâni sizin Hazreti İbrahim ile ne alâkanız var diyerek, Cenab?ı Hakk onları tekdir ve İslam?a davet ediyor. Siz de inadına takdir ve bizi de onlarla diyaloğa davet ediyorsunuz.. Neredeyse Müslüman kardeşlerinizden diyalogcu olmayanlara Ehli Kitap dediğiniz, Vatikan yarenini tercih edeceksiniz?
Ne hikmetse bu hep böyle olur, işler önce ihlasla başlar sonra finansla biter. Bir vakitler cemaatinizin hiçbir şeyi yok, ihlası vardı, şimdi ise finans kurumları, medyası, parası, haa... bir de diyalogu var.. Siz de onu mazur göstermek için ne hallere giriyorsunuz. Allah hepimizi ıslah etsin.

KARTALBALKAN

  • Ziyaretçi
DİALOGCULARA
« Yanıtla #1 : 20 Mart 2006 »
İYİ YAZMIŞSINDA BİZ IRKÇIYIZ HATIRLATIRIM.

EBCET

  • Ziyaretçi
DİALOGCULARA
« Yanıtla #2 : 20 Mart 2006 »
ÜSTAD DOĞRU DOĞRU OLDUKTAN SONRA

KARTALBALKAN

  • Ziyaretçi
DİALOGCULARA
« Yanıtla #3 : 20 Mart 2006 »
BUDA TÜRK DEĞİL ÖYLEMİ.NEDİR BU İTLERDEN ÇEKTİĞİMİZ.BUNLARIN SİTEMİZE DADANMALARINI NASIL ÖNLEYEBİLİRİZ?

Çevrimdışı [Hun Türk]

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2408
  • TTK
DİALOGCULARA
« Yanıtla #4 : 20 Mart 2006 »
Kandaşım önleyemessin. Yönetici onaylı yapsan bile yine kayıt olurlar..

Şeref ve Onur kavramları yok bunların..
Bana göre ticanilik, nurculuk, yobazlık, komünizm ve partizanlık gibi hastalıkların sebepleri, milli ülküden yoksunluktur.
Hüseyin Nihâl Atsız


TÜRK IRKI SAĞOLSUN !