Gönderen Konu: ENVER PAŞA'NIN TURAN'A ADANMIŞ HAYATI VE ŞEHADETİ!  (Okunma sayısı 105828 defa)

0 Üye ve 6 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

tungatonyukuk

  • Ziyaretçi
Enver Paşa nın ruh u  şad olsun

Kök-Börü

  • Ziyaretçi
Atsız Ata'nın bir makalesi..Harfine dokunmadan aktarıyorum...


TURANCILIK


Turancılık, Türkiye'de 60 yıldan beri tartışılan bir konudur. Zaman zaman, Türklerle akraba milletleri de içine alan bir sistem hâlinde düşünülmekle beraber bugün "Turancılık" deyince Türkiye'de anlaşılan şey, tarihî mirasları da dahil olduğu halde bütün Türkleri tek devlet hâlinde birleştirmek ülküsüdür ve her ülkü gibi nesillere bakan, kan ve can vergisi isteyen, gönüllere heyecan katan bir inançtır.

Tarihi, savaşları ve fütuhatı dolayısıyla hemen bütün dünyaya antipatik gelen Türk milletinin yeniden birleşerek şahlanması birçok milleti korkuttuğu için, bu şahlanış sonunda bazı devletler ortadan kalkacağı veya küçüleceği için, hatta dünya çapındaki büyük ticaret ortaklıklarının çıkarları baltalanacağı için Turancılık ülküsü büyük direnişle karşılanmakta, bu direnişin propagandası ve fikriyatı yapılmakta, bu propaganda Türkiye için de tesirli olmaktadır.

Turancılık ülküsüne karşı Türkiye'deki muhalefet ya bunun Türkiye'yi büyük tehlikelere atacak bir macera sayılmasından, yahut Türkiye dışındaki Türklerin de en az bizim kadar (bir bakıma bizden çok) Türk olduklarının bilinmeyişinden, yahut da bugünkü sınırlarımız içinde 4000 yıldan beri üstüste yığılan etnik zümreleri ve kültürleri karıştırıp bunlardan şimdiki dili Türkçe olan bir "halk"ın peydahlandığını kabul etmekten doğmaktadır.

Moskof uşağı oldukları için Turancılığın Rusya'yı devirmesinden korkanların muhalefetini kaale almıyorum.

Önce, Turancılık bir macera mıdır, onu ele alalım:

Turancılığın macera olduğu hakkındaki düşünce, Birinci Cihan Savaşında Enver Paşanın Kafkas cephesindeki hareketlerinin başarısızlık ve büyük kayıplarla sona ermesinden çıkmıştır. Bir çiçekle bahar gelmediği gibi bir başarısızlıkla bir düşüncenin yanlışlığına hükmetmek de sağlam bir mantığın eseri sayılmaz. Enver Paşanın cesur bir asker, fakat ehliyetsiz bir kumandan olduğu artık herkesçe bilinmektedir. Bundan başka Enver Paşayı saf bir Turancı saymak da yanlıştır. İttihatçılar hem Turancı, hem de İslâm birlikçisi idiler. Hem Kafkasya'yı, hem de Mısır'ı almak istiyorlardı. Bundan başka zamansız Kafkas taarruzu Turancılık düşüncesiyle değil, müttefikimiz Almanlar üzerindeki yükü hafifletmek amacıyla yapılmıştı.

Maceracılığa gelince, bu kelime üzerinde iyi ve ciddî düşünmek lâzımdır. Her maceracılık bir hatâ olmadığı gibi her ihtiyat da tedbirli bir davranış değildir. İnsanlığın tarihi siyaset, askerlik ve ilim alanındaki maceralarla doludur. Kristof Kolomb'un batıya giderek Hindistan'a varmak istemesi bir macera idi. Bir sal ile Atlantiği geçmek de öyledir. Kendi yakın tarihimize bakarsak Mustafa Kemal Paşanın Samsun'a çıkması da bir maceradır. Birçoklarının buna katılmayışı yurtsever olmayışlarından değil, başarı ihtimali görmemelerindendi. Fakat o, iyi hesap yapmasını bildiği için, başkalarının Türkiye'yi batıracak bir macera diye muhalefet ettikleri teşebbüsünü parlak bir şekilde bitirdi.

Daha eski tarihimizde Babur'un 10.000 kişiyle Hindistan'a dalması, Yavuz'un 30.000 kişiyle çölü geçerek Mısır'a girmesi birer macera değil miydi? Evet, Napolyon ve Hitler'in Moskova seferleri de macera idi ama onlar başarısızlıkla bitti diye berikilerin değeri azalır mı?

Yahudilerin artık Arap vatanı olmuş topraklarda İsrail devletini kurması şaşırtıcı bir macera değil midir?

Tehlikesiz yaşamak isteyenler intihar etsin. Hayat ve kâinat tehlikelerle doludur. Tehlike fertler için de, milletler için de, topraklar için de vardır. Korkunç bir deprem birkaç saatte Anadolu'yu suların altına gömebilir. Dünyaya yakın geçen bir kuyruklu yıldızın boğucu gazları birkaç milleti birden yok edebilir. Dünyayı yörüngesinden çıkaracak büyüklükte bir göktaşı küremize çarparak dünyanın kıyametini koparabilir. Birkaç millet birleşerek bir gece Türkiye'nin üzerine 500 hidrojen bombası fırlattıktan sonra özel giyimle askerlerini yurdumuza sokabilir.

Bütün bu ihtimaller var diye uyuşuk uyuşuk oturup yalnız fabrika kurmak, futbol maçlarını seyrederek bağırmak, defile ve güzellik müsabakaları yapmak, üniversitelerde bir takım bayağıların eserlerini tahlili etmekle mi vakit geçireceğiz? Bunlarla millet yaşamaz. Millet bir hayvan sürüsü değildir. Millet, millî bir hedef ister. Ancak o hedefi gördüğü zaman sürü olmaktan çıkıp insanlaşır, bencil olmaktan kurtulup fedakârlaşır.

Bizim için en kutlu hedef Turancılıktır. Eskiden nasıl bir idiysek yine birleşeceğiz diye kendisini bir ülküye adamaktan daha kutlu ne olabilir? Bütün Türleri birleştirmek hakkımız ve görevimizdir. Bizden zorla koparılanı geri almak adaleti yerine getirmektir. Turancılık bir büyüklük düşüncesidir. Büyüklük düşüncesi asil bir düşüncedir.

Turancılığı, bütün Türkleri yalnız kültür alanında birleştirmek diye anlamak boş ve yanlıştır. Sosyal bir kanundur ki kültür birliği ancak siyâsî birlik sonunda doğar. Türk'e düşman milletlerin hakimiyetindeki Türkleri kültürde birleştirmeye imkân var mı? Yabancı millet buna izin verir mi? Sovyetler Birliği'nde alfabesi ayrılmış, yerli lehçesi edebî dil hâline getirilmiş Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen, Tatar ve Başkurt'u hangi kuvvetle, hangi metodla tek kültür içinde bizimle birleştirebilirsin? O kadar gücün varsa zaten ordularını yürütüp o ülkeleri kurtarmak elinde demektir. Ondan sonra kültür birliği için kurultayını toplar, aksi hâlde kültür birliğini hiçbir zaman kuramazsın.

Bugün Türkler arasındaki kültür birliği ancak gönül birliği, tek millet olmak şuuru, biraz da dil birliği halinde yaşamaktadır. Fakat bu gidişle 50 yıl sonra diller ayrılacaktır. O zaman ne olacak? Onlar artık başka millet oldu diyerek miskin bir tevekkülle bu oldu bittiyi kabul mü edeceğiz, yoksa eski yurtları ve soyumuzun koparılmış parçalarını kurtarmak için, savaş da dahil, her şeyi göze mi alacağız? Elbette göze alacağız. Şüphesiz zamanı kollamak, hesapları iyi yapmak şartı ile...

Siyâsî sınırlar dışındaki Türklerle uğraşmak macera ise Türk uçakları Kıbrıs'a neden saldırdı? Hatta Amerikan donanması engel olmasaydı Kıbrıs'a neden çıkılacaktı? Batı Trakya Türkleriyle, Kerkük Türkleriyle, neden bu kadar ilgileniliyor? Dün "Hatay"dı. Bugün "Kıbrıs", yarın "Batı Trakya" ve "kerkük", öbür gün "Azerbaycan" ve daha ötesi... Bu, budur. Kimse başını kuma sokmasın.

Turancılığa muhalefetin bir türlüsü de Türkiye dışındaki Türklerden habersiz olmanın sonucudur. Daha pek yakında bir bilgin kişinin, bir toplantıda gençlerden birine "Hunlar da mı Türk" diye sorduğunu anlattılar. Hunlar'ın Türk, hatta kısmen Oğuzların ataları olduğunu bilmeden yaşayan bilgine ne denir? Meğer o, millî tarihi Malazgird Zaferi'yle başlıyor sanırmış. Hayırlı uykular deyip geçelim...

Bir de Türk soyundan gelmemenin verdiği gayrı millî şuurla Anadolu'yu bir bardak, içindeki milleti bir kokteyl, Türkleri de bu kokteyle en son katılan içki saymak gibi hezeyan var ki taraftarları birtakım ruh hastalarından ibarettir.

Tarihimizi Malazgird'le veya İznik şehrinin alınmasıyla başlatanlara sormalı: İznik'i başkent yapanlar veya Malazgird savaşını kazananlar daha önce ne idiler? Nerede idiler? Onbirinci Yüzyıl tarihin ışıldakları altındaki bir asırdır. O adamların nerede ve ne olduklarını gözler önüne derhal serer.Böylece de Türk Devletleri denen nesnenin birbirini kovalayan Türk hanedanları olduğu, aslında bir tek devlet olup fetret zamanlarında ikiye, üçe bölündüğü ve bunun Tanrıkut'a kadar gerilere doğru uzandığı ortaya çıkar.

Turancılık ülküsü gibi milleti hızlandırıcı, ahlâka ve erdeme dayalı kutlu bir ülküyü yermek için ya damarlarındaki kanı yabancı hissetmek, ya komünist yani vatan haini, yahut da millî tarihi Malazgird'den başlatacak kadar cahil ve budala olmak lâzımdır.






H.Nihal Atsız


(Ötüken, 30 Nisan 1973)


KIZILELMA_TR

  • Ziyaretçi
İleti içeriği sebebi ile Otağ Yöneticisi tarafından silinmiştir!

Çevrimdışı Yabgu Tungahan

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 33
Büyük Türk Başbuğunun ruhu şad olsun ,mekanı Tanrı dağı olsun.Uluğ Tanrı Türk ulusunu korusun.
Gökkurt tekrar dirilmedikçe
Tanrı dağlarında gezmedikçe
Kanlı İtil ırmağından su içmedikçe
Bozkurt Ulusuna tekrar yol göstermedikçe
Dokuz tuğ'lu Türk Başbuğ'u,Hakan'ı
Ötüken Ormanında tekrar oturmadıkça
Akdoğanların yurdu Köğmen dağları aşılmadıkça
Uluğ Altaylardaki Demir dağ delinmedikçe
Türk oğlu Türk kızı öleceksin
                                    Yabgu Tungahan

Çevrimdışı ÇELİK FIRTINASI

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 20
Enver paşa'ya neden böyle bir negatiflik vardır anlamam.Bir lafdır ağızda çiğnenir durur 90.000 şehit.Donarak ölmesi.Oysa ne şehit sayısı doksan bin nede hepsi donarak öldü.Birinci dünya savaşında bir milyona yakın Türk yaşamını yitirdi.Net rakamı hatırlamıyorum fakat 1.150.000 diye bir rakam kalmış aklımda.Nasıldır ki bu kayıpların yanında gelirler gelirler 90.000 kişiyi Enver paşa'ya karşı propaganda olarak kullanırlar.Oysa liman von sanders komutasında çanakkalede 250.000 asker kaybı yaşadık.Bu savaş sonunda iki tarafında canı çok yandı.ama bizim biraz daha fazla yandı.Genç nesil, okumuş nesil kaybedildi.Bu korkunç kayıplar "sadece" ingiliz taktik ve teknoloji üstünlüğü ile açıklanmamalıdır.Enver paşa'nın yaşamı "ak" dır.Kiri yoktur.90.000 olduğu öğretilen kayıp Türk ulusunun terakkisine mani olmaz.Fakat geleceğinde yapacağı TURAN SAVAŞInda onun ne ilk nede son olmadığını bu TURAN SAVAŞI'nın "AK" bir mazisi olduğu bilinemeyecektir.Bilinmesi istenmemektedir.TURAN SAVAŞI tamamen ırk ve gönül birliğiyle yapılmıştır.Enver paşanın karalanmaya çalışılmasının yegane sebebi TURAN SAVAŞInı karalamaktır.Enver paşa'yı karalama kampanyasının kimler tarafından yapıldığını bilmemekteyim.Ama bunların hepsinin TURAN SAVAŞIMIZA karşı olduğu aşikardır.Bu bahsettiğim TURAN SAVAŞImızın düşmanlarının bir ucu 3 mayıs 1944 de Atsız bey'i yargılayanlardır.Fakat bunun kökleri nerelere gider esası nedir bilemem.Bu yararlı yazıyı ekleyen Kök börü bey'e teşekkür ederim.

Kök-Börü

  • Ziyaretçi
Enver paşa'ya neden böyle bir negatiflik vardır anlamam.Bir lafdır ağızda çiğnenir durur 90.000 şehit.Donarak ölmesi.Oysa ne şehit sayısı doksan bin nede hepsi donarak öldü.Birinci dünya savaşında bir milyona yakın Türk yaşamını yitirdi.Net rakamı hatırlamıyorum fakat 1.150.000 diye bir rakam kalmış aklımda.Nasıldır ki bu kayıpların yanında gelirler gelirler 90.000 kişiyi Enver paşa'ya karşı propaganda olarak kullanırlar.Oysa liman von sanders komutasında çanakkalede 250.000 asker kaybı yaşadık.Bu savaş sonunda iki tarafında canı çok yandı.ama bizim biraz daha fazla yandı.Genç nesil, okumuş nesil kaybedildi.Bu korkunç kayıplar "sadece" ingiliz taktik ve teknoloji üstünlüğü ile açıklanmamalıdır.Enver paşa'nın yaşamı "ak" dır.Kiri yoktur.90.000 olduğu öğretilen kayıp Türk ulusunun terakkisine mani olmaz.Fakat geleceğinde yapacağı TURAN SAVAŞInda onun ne ilk nede son olmadığını bu TURAN SAVAŞI'nın "AK" bir mazisi olduğu bilinemeyecektir.Bilinmesi istenmemektedir.TURAN SAVAŞI tamamen ırk ve gönül birliğiyle yapılmıştır.Enver paşanın karalanmaya çalışılmasının yegane sebebi TURAN SAVAŞInı karalamaktır.Enver paşa'yı karalama kampanyasının kimler tarafından yapıldığını bilmemekteyim.Ama bunların hepsinin TURAN SAVAŞIMIZA karşı olduğu aşikardır.Bu bahsettiğim TURAN SAVAŞImızın düşmanlarının bir ucu 3 mayıs 1944 de Atsız bey'i yargılayanlardır.Fakat bunun kökleri nerelere gider esası nedir bilemem.Bu yararlı yazıyı ekleyen Kök börü bey'e teşekkür ederim.

Turan ülküsü halen Tüm Dünyada  daha da artan bir hızla  seyretmektedir!!!

Çevrimdışı İgdirhan

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 325
Enver Paşa tartışmasız ve katışıksız bir Türk'tür,Türkçüdür,Turancıdır.
Turan ideallerini hayatının her safhasında hem eylem ve hem de fikir bazında yaşamaya çalışmış, Türkçü kimliği,diğer bütün sıfat ve görevlerinin önüne geçmiştir.
Enver Paşa aynı zamanda bir romantiktir.
Başbuğumuzda romantik bir insandı.
Ancak ikisi arasınada hem karekter,hem de pratik uygulamalar noktasında ciddi farklılıklar vardır.
Başbuğun romantizmi,uç hayal dünyasından ,uygulanabilir pratik zemine indirebilmeyi ,nadir kişilerin başarabildiği, akılcılıkla donanımlı ,bir ülküler bütünlüğüne sahiptir.
Elbetteki Bağbuğ Atatürk'le Enver Paşa'yı kıyaslamak doğru bir şey değildir.Zaten bunu yapmak düşüncesinde değilim.
Misali mi İyi tanınan ve bilinen Başbuğun kimliğinden bakarak Enver Paşa'yı tanımaya pencere açması bakımından verdim.
Kendini Türklüğe feda etmiş bir kahramanın aziz hatırası önünde saygıyla eğilmek her Türkçü için erdemdir.
Ancak tarihin düştüğü notlara baktığımızda duygusal övgüler yeterli olmuyor.
Enver Paşa'nın romantik idealizminde zahiri ve maddi plana dair besleyici alt yapılar yeterli olmadığından eylemleri çoğu kez trajik maceralar sonucunu doğurmuştur.
Bu tavır elbetteki artniyetliliğinden değildi.Fazlaca ,ütopik uçlukları ,olgunlaştırmadan eylem planına indirdiğinden, sonuçlar peşinden koştuğu idealleri yerle bir etmiş ve hatta hazin olanı vakitsiz,hesapsız çıkışları nedeniyle bu ideallerin tekrardan diriltilmesini ya çok geciktirecek sürece sokmuş ve hatta daha elim ve vahi mi asla dirilmesini imkansız kılmıştır.
Bu tavır "sevdiği birinin uyurken yüzüne konan sinegi kovalamak için sineğe taş atıp,sevdiğini öldürmesi" misaliyle biraz daha anlaşılabilir olacaktır,sanırım.
Bu ifademle elbetteki Enver Paşa'ya akılsızdır demeyi kasdetmiyorum.Bulunduğu konumun sorumluluklarını iyi düşünmeden ya var, ya da yok gibi şansını yarıya indirmek maceralarına koştuğunu kastediyorum.Oysaki Türklüğün kaderi ya var,ya yok hamleleriyle risk edliemeyecek kadar hayatidir.Türklüğün kaderi söz konusu olunca ya var,yada yine var denilmelidirİşte Bağbuğ Atamızın farkıda bu noktada ortaya çıkmaktadır.
Uluğ Bilge Atsız "Hayat çelik ellerde atılan zar olmalıdır" derkende çelik gibi bir güç ve iradeyi Türklüğe ve Türklüğün önderlerine teşbih etmektedir.
Enver Paşa'mız her şeyiyle bizim trajik kahramanımızdır.
Ruhun şad olsun romantik idealist...
Ruhun şad olsun trajik kahraman....
Ruhun şad olsun Türkçü şehit...
Türklük seni hep sevdi ve sevmeye de devam edecektir...
Mekanın cennet olsun...

TTK.
(Bu yazım daha önceden başka bir platformada da yayımlanmıştır.)

Kök-Börü

  • Ziyaretçi
Iğdırhan Andam,

Enver Paşa Turan Orduları Başkomutanı idi..Kalbimizde hala öyledir...O isterse hayaller kursun ,bir değil bin can fedadır Enver Paşamıza..Uğruna her zaman bir ölür bin diriliriz!


Esenlikler

Not:Yazımın şahsınızın iletisi ile ilgisi yok..Kendi düşüncemi yazıverdim bir kalemde..


Kök-Börü

  • Ziyaretçi
Bugün hala bir çok yerde İnönü döneminde beyinlere iştettirilen;Enver Paşa hayalperestti,Yok efendim Sarıkamışta 90.000 Türk askerinin şehadetine sebep oldu gibi mesnetsizce yalanlamalar ve karalamalar yapılmaktadır...   

Buna karşılık Tarihi gerçekleri belgeleri ile bu mesnetsiz kişilerin suratına vurmakta fayda görüyorum.

Enver Paşaya hayalci diyenlere(Haydi sizde Turan için ölün de görelim diyorum)

Buyrun;

"İdeallerinizi gerçekleştiremiyorsanız, gerçeklerinizi idealleştirin" diyerek "Turan Barışı" için yola çıkan Enver Paşa hazretlerine;
"- Paşam, başaramazsanız ne olur" serzenişine karşılık, O'nun;
"- Başaramazsam öleceğimi biliyorum. Hiç olmazsa ölümümle Batı Türklüğü ile Doğu Türklüğü arasında manevi bir köprü olurum" dediği üzere, gerçekten Enver Paşa Turan yolunda şehit olarak Anadolu ile Türkistan (Asya) Türklüğü arasında muhkem, ama bir o kadar da narin ve nezih bir bağ olmuştur. İdeallerini gerçekleştirmek için yola çıkan her asil insan gibi, canını vermekten çekinmeyen soylu Turan savaşçısı Enver Paşa'nın şehadet raporu buna en güzel örnek olsa gerektir diye düşünüyoruz.

DEVAM EDECEKTİR....

Kök-Börü

  • Ziyaretçi
1)Yeni bir ansiklopedi çıktı bu kitabı tüm Türk dünyasından ve dünyanın diğer ülkelerinden gelen 58 Türkolog yazdı hatta bunlardan 6 taneside Türktür.Ansiklopedinin adı "Türkler"ve tam 21 Ciltten oluşmaktadır ve şu anda Türk milletiyle ilgi yazılmış en kapsamlı kitap.Bu Ansiklopedide  yazıldığına göre Sarıkamışta hiç mermi atmadan öldü denilen ordu tam üç kez Ruslara karşı taarruza geçmiştir ve üçündede Rusları püskürtmüştür.

2)Enver Paşa,Atatürk, Kuşçubaşı Eşref, Sencer Kuşçubaşı, Kel Ali, Fuat Bulca, Edip Eşref ve 10 askerle birlikte 17 kişi trablusa gitti ve İtalyan işgaline karşılık O dönemdeki Osmanlının haysiyetini kurtardı.Atatürk orada bu insanlarla sokak aralarında elinde revolver italyanlarla çarpıştı ve gözünden yaralandı.

Hepsi birer vatan kahramanı. milli değerler için nasıl çarpışılır gösterdiler.Enver Paşada hayali için gitti ve şehit oldu. bu ülkede hayali için ölen kaç kişi varda Enver Paşaya dil uzatıyor. Milli kahramanlarına sahip çıkmayan Cumhuriyet'in ve Atatürk'ün hangi değerine sahip çıkabilir.

Enver Paşa kendi insiyatifiyle Trablusa gitmiş Atamızda onun peşinde mücadeleye katılmıştır. Osmanlının bir kurşun atmadan Trablusu İtalyanlara vermelerine gönülleri razı olmamıştır.Aynı dönemin Harbiye Nazırı İbrahim Hakkı Paşa Fransa ne der kompleksi içinde devleti muazzama baskı yaparsa biz sizi asi ilan ederiz demesine rağmen ve aside ilan etmelerine rağmen bu kahramanlar oraya gitmiş ve çarpışmıştır. Bu kadar vatanını seven bir insanın yaptığı hatadan dolayı hain edilmesi bu ülkenin değerlerinin nasıl harcandığının bir göstergesidir.

DEVAM EDECEKTİR

KAYNAKÇA:TÜRKLER ANSİKLOPEDİSİ