KESER DÖNER SAP DÖNER BİR GÜN GELİR HESAP DÖNER
YA DA ERBAKAN YÜCE DİVANDA MUTLAKA YARGILANMALIDIR
Sayın Necmettin Erbakan'ın, İslam Dünyası'na karşı bakış açısını herkes bilmektedir. Sayın Erbakan, oldukça kIsa süren Başbakanlığı döneminde Malezya'dan İran'a, oradan Libya'ya varıncaya kadar birçok İslam Ülkesini gezdi dolaştı. Devletin ilgili kurumları gitme dedikçe o inatla gitti bu tür gözden düşmüş ülkelere. Hatta Libya'da, Erbakan'ın komutanı olduğunu söyleyen Albay Muammer Kaddafi'den zılgıt bile yedi bu uğurda! Sayın Erbakan'ın maksadı, "Bütün mü'minler kardeştir" ilahi buyruğundan hareketle bir İslam Ortak Pazarı kurmaktı ve bunun için D-8 adı altında hiç de fonksiyonel olmayan bir teşkilatın kurulmasına bile ön ayak oldu. Şu anda bu teşkilat ne yapar ne eder kimse bilmiyor.
Geçenlerde Pakistan'dan gelen bir arkadaşıma Pakistan ile Türkiye'yi kıyaslar mısın? dedim, bana verdiği cevap, "Türkiye'nin seviyesine gelebilmek için Pakistan'ın daha kırk fırın ekmek yemesi gerekir" oldu. Sözde Pakistan, atom bombasına sahip bir İslam ülkesi ve dolayısıyla gelişmiş bir ülke. İşte Sayın Erbakan, Türkiye'yi böyle bir dünya ile entegre etmeye çalışıyordu. Allah'tan siyasi ömrü vefa etmedi de Türkiye bu felaketten kurtulmuş oldu...
Türkçemizde "Akıllı düşman akılsız dosttan yeğdir" şeklinde bir atasözü vardır. Ne kadar güzel bir sözdür bu söz değil mi? Akşam gazetesinin aşağıdaki haberinden öğrendiğimiz kadarıyla İran, tek taraflı olarak Türkiye'ye vermiş olduğu doğalgaz miktarını 27 milyon metreküpten 5 milyon metreküpe düşürmüş, sözümona ikazımız üzerine 8 milyon metreküpe çıkarmış durumda! Böyle bir muamele İslam kardeşliği ile ve ciddi devlet anlaşıyla bağdaşır mı onu okuyucularımın idrak ve iz'anlarına sunuyorum. Gel de şimdi "Akıllı düşman akılsız dosttan yeğdir" atasözünü hatırlayıp, İran gibi sözüm ona Müslüman kardeşimize karşı Moskof gavurunu üstün tutmayın bakalım! Gerçi yarın öbürgün Rusya ile bir problem yaşayacak olursak bu akıllı düşmanımızın da doğalgaz vanalarını kapatmayacağını kim söyleyebilir? Gördünüz mü enerjide dışa bağımlılığın getirmiş olduğu sonucu? İran ile yapılan doğalgaz anlaşmasını kim imzalamıştı ve bizi bu akılsız dostumuza kim mecbur etmişti bilin bakalım! Erbakan değil mi? Evet, İran'la olan doğalgaz anlaşmasını Sayın Erbakan yapmıştı! Alın işte size İran!
Şu anda AKP iktidarı ve bu partinin etkin isimlerinden TBMM Başkanı Sayın Bülent Arınç, kayıp trilyonlar davasından (ki; bu miktar 12 trilyon TL'dir) dolayı harıl harıl hocaları Erbakan'ı kurtarmak için çaba sarfediyorlar. Hatta bunun için özel yasa çıkarmayı bile düşünüyorlar. Neymiş efendim, 80 yaşına gelmiş ve Türkiye'ye bunca hizmeti dokunmuş bir devlet adamı kodese tıkılır mıymış? Sayın Erbakan'ın Türkiye'ye yapmış olduğu hizmetlerden (pardon yani atmış olduğu kazıklardan) birisini işte gördünüz. Zemherinin tam da ortasında, Erbakan'ın pek sevdiği İran, doğalgazımızı kesiverdi? Enerji yolsuzluğu yüzünden şu anda birçok siyasi Yüce Divan'da yargılanırken bu konuda Erbakan'a dokunulmaması oldukça anlamlı. Hatta hükümetin, Uzanların, Bayraktarların ve Demireller'in üstüne giderken takınmış olduğu arslanca tavrı, Erbakan'a karşı takınmaması ve kayıp trilyonları tahsil edip hazineye irat kaydetmek yerine onu bu davadan sıyırmanın yollarını aramaya çalışması, üst üste ve haksız yere uyduruk raporlar alarak kanunun boşluklarından yararlandırmak suretiyle Sayın Erbakan'ın ceza almaksızın vefat etmesini sağlamaya çalışması anlaşılır gibi değil. Hükümeti, yolsuzlukla mücadelesinde elbette destekliyoruz. Ancak bu mücadele adil, eşit ve yolsuzluk yapan herkesle yapılmalı. Siz eğer, bir taraftan gözünüze kestirdiğiniz insanlarla mücadelede hiç bir sınır tanımadan mücadele ederken, diğer taraftan birilerine karşı "Bu adam yaşlıdır, karısı öldüğü için zaten yaslıdır...." filan gibisinden sudan sebep bahanelerle ayak sürürseniz, kusura bakmayın hiç kimse sizi ciddiye almaz.
Sayın Erbakan'ın kodese girmesi bizi hiç ilgilendirmiyor. Girmesini şahsen ben de istemiyorum. 80 yaşına gelmiş bir adamı hapse atsanız ne olur atmasanız ne olur. Ancak Sayın Erbakan'ın iç ettiği ileri sürülen trilyonlar mutlaka kendisinden tahsil edilmeli, bunun için öncelikle İsviçre bankarında olduğu söylenen altınlara, sonra Altınoluk'taki malikaneye, daha sonra da Balgat'taki gayrimenkullere el konulmalıdır. Ayrıca İran ile yapılan doğalgaz anlaşmasının arka planı da mutlaka araştırılmalıdır. Sayın Demirel'in Günüz sokaktaki evine bile haciz koymakta bir beis görülmezken Sayın Erbakan hakkında böyle bir işlemin yapılmaması asla kabul edilemez! Aksi takdirde Sayın Demirel'in deyimiyle "KESER DÖNER SAP DÖNER BİR GÜN GELİR HESAP DÖNER!"
Kalın sağlıcakla.
21.01.2006
Ömer Sağlam