Adil Serdar Saçan 1962’de Erzurum’da doğdu. Polis Koleji, Polis Akademisi, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. İÜ SBF Kamu Yönetim Bölümü’nde yüksek lisans ve doktora yaptı. Polis Akademisi’nden birincilikle mezun oldu. 18 yıl emniyette alt, orta ve yüksek kademe yöneticilik görevlerinde bulundu. İstanbul’da ilk olarak Asayiş Şube Müdürlüğü bünyesinde, 1998 yılında, Organize Suçlarla Mücadele Büro Amirliği’ni kurdu. Organize suçlar artınca amirlik müdürlüğe dünüştürüldü ve Adil Serdar Saçan başına müdür olarak atandı.
Çete üstüne çete
Beş yıl süren görevi sırasında BİT, Albayraklar, Gebze Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk operasyonları ile Sedat Peker, Adnan Hoca, Ömer Lütfi Topal cinayeti, Malki cinayeti, Korkmaz Yiğit, İGDAŞ, Akbil ve İSTAÇ gibi operasyonları yürüttü. Ergenekon ile ilgili ilk belgeler 2001 yılında Adil Serdar Saçan’ın yürüttüğü bir operasyon ile açığa çıktı. Tuncay Güney’e ait Taksim’deki bir büroya operasyon düzenleyen polis ekipleri, Tuncay Güney’in bilgisayarında "Ergenekon" ile ilgili ilk somut bilgilere ulaştı. Tuncay Güney ilk kez bu tarihte sorgulanarak Ergenekon ile ilgili bilgiler verdi.
Örümcek operasyonu
Örümcek Operasyonu’nun kilit ismi Erol Maks Kohen tarafından uçak biletleri ödendiği ve Volswagen Passat marka otomobil verildiği iddiaları üzerine dönemin Mali Şube Müdürü Ayhan Mimaroğlu ile birlikte operasyonu yürüten dönemin Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Hamza Keleş’e ifade verdi.
Meslekten ihraç edildi
AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte ilk olarak görev yeri değiştirilerek İstanbul Emniyet Müdürlüğü Foto Film Şube Müdürlüğü’ne atandı. 2003 yılında meslekten ihraç edildi. Hakkında 14 adli dava açıldı. 2004 yılında İstanbul Emniyeti’ne "Gaziosmanpaşa’da bir depoda bomba imal ediliyor" şeklinde bir ihbar yapıldı. Olay yerine giden polis ekipleri deponun kısa süre önce meslekten ihraç edilen Adil Serdar Saçan’a ait olduğunu belirledi. Depoda, gizli belgeler, operasyon görüntülerini içeren bilgisayar diskleri, sahte pasaportlar ele geçirildi. Saçan hakkında belgeler ve sahte pasaportla ilgili Fatih Cumhuriyet Savcılığı’nca dava açıldı.
Kadrolaşmaya dikkat
Adil Serdar Saçan, polislik mesleğinden ihraç edildikten sonra gündeme düşen önemli demeçler de verdi. AKP’nin iktidara gelmesinin ardından "Kürt mafyasının kollandığını" iddia eden Adil Serdar Saçan’ın en çarpıcı iddiaları ise emniyetteki Fethullahçı kadrolaşma üzerine oldu. Necip Hablemitoğlu ve Hrant Dink cinayetlerinde "CIA bağlantılı F Tipi tarikat"ın izleri bulunduğunu öne süren Adil Serdar Saçan, "Türk Devleti’ni istedikleri gibi bölüp parçalamak istiyorlar. Bunun için de bu cinayetleri tertip edip ulusalcıların üzerine atıyorlar "demişti.
Sezer’den yardım istedi
İşkence yaptığı iddiası ile İçişleri Bakanlığı Disiplin Kurulu tarafından meslekten çıkarılan Adil Serdar Saçan "Can güvenliğinin tehlikede" olduğunu öne sürerek, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den yardım istemişti. Sezer’e üçer sayfalık iki mektup yazan Saçan, iddialarıyla ilgili bilgi ve belgeleri de göndermişti. Bazı tarikatların esnaftan topladığı paraların İstanbul Emniyeti’ne ait resmi araçlarla nakledildiğini iddia eden Saçan, sözünü ettiği grubun, düşman olarak nitelendirdikleri kişiler hakkında arşiv çalışması yaptıklarını öne sürmüştü. Adil Serdar Saçan çeşitli gazetelere verdiği demeçlerde emniyetteki Fethullahçı yapılanmaya da dikkat çekerek, Polis Koleji öğrencilerinin Işık Evleri’nde eğitildiğini ve İstihbarat Dairesi’nin Fethullah Cemaati’ne bağlı çalıştığını iddia etmişti.