Gönderen Konu: Faşist  (Okunma sayısı 6723 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Delikurt38

  • Tanri Türkü ve Türk Yurtlarini Korusun
  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 127
Faşist
« : 22 Haziran 2013 »
“Faşist” demek bir devrin İtalyan milliyetçisi demektir. İtalyanca “facio” kelimesinden doğan bu sıfat, Musolini”nin İtalyan milliyetçi partisi mensuplarına alem olmuş, İtalyan milliyetçiliğine de “faşizm” denmişti. Milliyetçiliğin milletleri sardığı sırada hepsi ayrı ayrı adlar almış; Almanlar “nazi” (Nasyonal Sosyalist”ten kısaltma), İspanyollar “falanjist”, Belçikalılar “reksist”, Romenler “gardist” kelimesini kullanmıştı. Bu disiplinli ve komünist düşmanı milliyetçilik ilk önce İtalya”da çıktığı için hepsine birden “faşizm” demek âdet olmuştu.

Faşizm ve komünizm aşağı yukarı aynı yıllarda İtalya ve Rusya”da iktidara geldiğinden komünistler, kendi düşmanlarına, bütün milliyetçilere ve giderek komünist olmayan herkese faşist demeye başlamışlardı.

Basit ve iptidâî komünist zihniyeti beş on kelimenin tutsağı hâline geldiği ve çapraşık meseleleri kavrayamayıp onları yavanlaştırdığı için dünyayı komünist ve faşistlerden mürekkep iki grup hâlinde görüyordu.

Bizde de 1970”lerdeki olaylar, komünistlerin kendilerinden olmayan herkese faşist dediğini bir kere daha ortaya koymuştur. Yani Türkiye”de komünistlerin faşist dediği, komünizm karşısında olan kimseler, özellikle Türk milliyetçileridir.

Türkiye”de komünistler vardır. Gizli bir komünist partisi de 1920”den beri daima mevcut olmuştur. Fakat Türkiye”de faşist olmadığı gibi açık veya gizli bir faşist partisi de yoktur.

Komünistler milliyeti inkâr ettikleri için dünyadaki bütün komünist partileri dost ve müttefiktir. Halbuki her milliyetçilik başka milliyetçiliklerin aleyhinde olduğundan komünistlerin topyekûn faşist diye adlandırdığı ayrı milletlerin milliyetçileri birbirinin düşmanı veya zıddıdır.

Türkiye”de faşist, şu veya bu değil, Türkçü gençler vardır. Bunlar göğüslerine millî alâmet olan Bozkurtlu rozet takarlar ve kendilerine Bozkurt derler. Komünistlerin gemi azıya aldığı yıllarda Adalet Partisi, kasdî mi olduğu hâlâ anlaşılmayan bir acz içinde olaylara seyirci kalırken millî duyguyu ve hattâ devleti bilek gücü ile savunanlar, düşmanları tarafından komando diye adlandırılan bu Bozkurtlardı.

İsmet İnönü, mahut zihniyetiyle bunları zamanın cumhurbaşkanı Cevdet Sunay”a şikâyet ederken Sunay Paşa sâbık millî şefe tarihî cevabını vererek onu susturmuştu.

Şimdi gazete havadislerinden öğreniyoruz ki küçük Bozkurtlardan biri, 16 yaşındaki Necati Kaya, göğsünde Bozkurtlu rozet olduğu için okul müdürü tarafından yüzüne sert bir cisimle vurularak komaya girmiş ve kurtarılamayarak ölmüştür. Bu kahraman (!) okul müdürü için ne söylense, ne kadar övülse azdır. Kine bakınız ki daha 16 yaşında bulunan körpe bir çocuğa elle değil de sert bir şeyle vuruyor, bunu da o çocuk göğsünde millî sembol olan Bozkurtu taşıdığı için yapıyor.

Bu cinayetten birkaç gün önce bir bakanın okullardaki faşistleri yumuşaklıkla yola getireceklerini söylemesi şaşırtıcı olmaktan da daha ileri bir şeydi. Bu faşistler kimlerdi? Varsa, adlarını söylemek devlet sırlarını açığa vurmak olmayacağı için hiç olmazsa bir tek isim vermesi gerekmez miydi?

Millî sembol düşmanlığı, milliyet düşmanlığı, milliyetçi düşmanlığı, millet düşmanlığı acaba nerelere kadar yürüyecek? Onlara şairin şu beytini hatırlatacağız:

Bu kavmın titre makrûn-ı adâlet intikamından;Kılıçlar çıkmasın bir kerre pür-satvet niyâmından.

(Bu kavmin, adaletin yanında olan intikâmından titre. Kılıçlar kahredici olarak bir kere kınından çıkmaya görsün.)

Bozkurt”tan çakallar, köpekler ve tilkiler korkar. Kendi mefâhirine düşman olanın bu âdi hayvanlardan ne farkı olabilir ki?..

Nihal ATSIZ, 5 Nisan 1974, Ötüken, Sayı:
 
Ülkü; ilk önce, insanların gönüllerinde, gönüllerin derinliklerinde doğar ve kendini önce destanlarda gösterir. Sonra şuura geçer, büyük kılavuzlar tarafından açıklanır. Daha sonra da büyük kahramanlar, onu gerçekleştirmek için büyük hamleler yapar. Bu hamleler sırasında da ülkülü millet, kahramanların ardından gönül isteği ile koşar. Bütün bu uğraşmalar arasında da millet yürür, önce manen sonra maddetten ilerler, olgunlaşır, erginleşir.

H. Nihal Atsız

Çevrimdışı giray-han

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 116
Ynt: Faşist
« Yanıtla #1 : 22 Haziran 2013 »
Bu makale ve "sol milliyetçi olamaz" bence her Türkçü'nün adı gibi bilip ezberlemesi, ondan öte de ardındaki mantığı kavraması gereken makalelerdir.
Özellikle bu makaleden bizim çıkartmamız gereken, sol düşüncenin her daim kendisine bir "fetiş" bulduğudur. Faşizm de böyle bir fetiştir. Şu an siyasal alanda varlık göstermemesine rağmen, solcular ve kozmopolitler tarafından üzerine nice anlamlar yüklenerek devamlı devamlı oraya buraya mal edilmesidir. Solcuların "faşist" sözcüğünü tüm milliyetçilere mal etmesinin sebebi, bulundukları ülkedeki milliyetçiliği soysuzlaştırmaktır. Tüm milliyetçilere birden faşist damgasını yapıştırarak, tüm milliyetçileri, ve tüm milli ideolojileri aynı safa atmaktadırlar. Ama Atsız Ata'nın da dediği bir milliyetçi ideoloji diğerinin anti-tezidir. Bunun temeli de milliyetçiliğin hangi ırkın bazında yapıldığına dayanır. Türk milliyetçiliği ve Yunan milliyetçiliği birbirinin anti-tezidir çünkü milli çıkar ve ülkü konusunda birbiri ile çatışmaktadır. Ama solcuların yapmaya çalıştığı, milliyetçiliği, baz aldığı ırktan koparmak, ve banal hale getirmektir. O yüzden bu sözcüğü milliyetçilere toptan mal etmek de solcu adedi olup gelmiştir.

Bugün bir de "faşist" sözcüğüne "baskıcı, ezici" anlamını yükleyen bazı kendini solcu zanneden, ama vatansever olan güruh vardır. Bunlar ise eskinin solcularına duydukları özen ile faşist sözcüğünü "baskıcı" olarak gördükleri rejimleri betimlemek için kullanırlar. Ama hiç bir zaman bunların bu sözcüğü vaktinin Stalin, Mao, Pol Pot ya da Castro rejimi için kullandıklarını duymadım, o yüzden yine faşist sözcüğünün genel olarak sağa atfedildiğini söylemek mümkündür. Ya da en azından solcuların "sağ" olarak gördükleri her şeye, ki, bu sol olmayan her şeydir, sağ olarak kabul ederler, ve faşist sözcüğünü yine yapıştırırlar. Ne hikmetse bu solcuların anlama ve araştırma kabiliyetlerini köreltmiştir, çünkü düşüncelere basit ve avam bir bakış açısı ile baktıkları için, hakikati görmek de gözlerine nasip olmamıştır. Solcular dünyaları bilmekle övünürken, aslında cehalet okyanusunda yüzen bir avuç zavallıdırlar, ve bu zavallılıklarını hakaret ve iftira ile örtbas ederler.

Çevrimdışı daglargibi

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 250
Ynt: Faşist
« Yanıtla #2 : 22 Haziran 2013 »
Bizde millet fasizmin ne oldugunu bilmez bu nedenle Türk siyaset tarihin de bütün sag akimlara solcularca fasist denmistir ki bu bir sacmaliktir. 2.Dünya savasindan önce Avrupa'nin bir cok ülkesinde miliyetci anti komunist hareketler basa geldi, Italya'da fasistler, Almanya'da naziler, Romanya'da Codreanu'nun Garde de Firesi...
Fasizm her ne kadar nazizmle bir anilsa da bir birinden cok farkli bir harekettir örnegin iki can alici konularda fasistlerle naziler birbirinden ayri düsünürler. Fasizm de antisemitizme (Yahudi düsmanligina ) yer yoktur, fasist iktidar yahudi düsmanligini tanimaz, yahudi kökenli birisi fasist partiye üye olabilir yahudi oldugundan ötürü baski görmez Hitler nazizmin de ise yahudi her kötülügün anasidir ve yok edilmesi gereklidir. Irk konusunda da fasist düsünce ile nazizm farklidir, nazizm Irkciligi düsüncesinin temeline oturturken fasizm irkciligi kabul etmez, fasizm otoriter lidere ve devlete bagli bir düsüncedir.
Romanya'daki Gardistler ise daha tuhaf ve ilginc bir harekettir. Romen baba ile Alman bir ana'dan dogan Codreanu ülkedeki yahudi nüfus ve etkinliginin arttigini ve Rusya'da bolsevik ihtilalin gerceklestigini görünce Üniversite'den baslayarak hareketini kurar, mistik dini görüs ile Romen irkcilik anlayisi birbiri ile harmanlanir (bizdeki sentezciler gibi) fakat her ne kadar hareketin simgesi hac olsa da kan irkciligi hakim görüstü, Romen irkindan olmayan ya da Romen irkinin üstünlügüne inanmayan harekette yer alamiyor hücre tipi bir anlayisla yandaslari arasinda hareket örgütleniyordu öte yandan köylü genclik dayanismasi adi altinda köylülerin de bu harekete katilmalari tesvik ediliyordu. Hedef ülkedeki yahudi nüfus ve etkinligini kirmaktir. Codreanu icin yahudilerin vadedilmis topraklari Romanya'dir ve Romenler yahudi nüfusun tehlikesi altindadir bu tehlikeninde bas sorumlusu hükümet ve kral'dir bu nedenle devleti ve krali hedef alirlar bircok devlet görevlisini ve basbakani suikastle imha ederler. 1938'de kralin emri ile tutuklu iken 8 arkadasi ile beraber kursuna dizilir. Gardistler 1940'da Antonescu'nun iktidari ele almasiyla beraber iktidara ortak olurlar fakat 1941'de Antoenscu'ya karsi darbe girisiminde bulunduklari icin cogu yakalanarak imha edilir, elebaslari Almanya'ya kacarlar isin ilginc yani Gardistler icin bir hezimet olan bu olay onlar icin bir kurtulus olmus 2. Dünya harbinden sonra galip devletler Gardistleri savas suclusu olarak görmemislerdir.

Çevrimdışı Aksungur

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 39
  • Türk Milliyetçisi
Ynt: Faşist
« Yanıtla #3 : 01 Ağustos 2013 »
Türk'üm, Türkçüyüm, Atsızcıyım.

Tanrı Türk'ü Korusun ve Yüceltsin.
Sonsuza dek sönmeyecek ateşimiz, Tanrı dağında savaştıkça kardeşlerimiz.

Çevrimdışı -Türk-

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 52
Ynt: Faşist
« Yanıtla #4 : 03 Ağustos 2013 »
Faşizm totaliterizmden korporatizme kadar bir sürü fikri içeren bir ideoloji. Siyaset bilmeyenlerle siyaset konuşmamak lazım. Hele ki solcularla ve dincilerle.  ;D