VE NİŞANLISININ ONA CEVABI..
(Nişanlısı Ufuk’un Alpaslan Gümüş’e cevabı…)
GERİ DUR DEMEM !
Sen ateş hattındasın Bozkurtum,
Büyük Türkiye davasında
Varlıkla yokluk arasında
Sana
Geri dur demem
Sana saçlarımdan tuğ,
Parmaklarımdan kurşun yapacağım
Savaş senin kaderinse
Sabır da benim
Zaferin için Allah’a yalvaracağım
Geri dur demem
Kahrolan binlerce soydaşımın,
Çığlıkları kulaklarımda
Bir kızıl zindana atılmış gibi
Ta içimde duyuyorum onları
Geri dur demem
Kırım tutsak, bahçe saray yıkılmış,
İdil Ural’da kızıl baykuşlar
Senin kanın hak bir yola adanmış
Son çığlık kesilmeden, son set yıkılmadan
Sana geri dur demem
İmansızlığın kanlı pençeleri, iğrenç elleri
İmanın harem-i ismetinde
Kırılmadan iğrenç eller
Geri dur demem
Şafak atmadan
Geri dur demem
Türklük kan ağlarken Bozkurtum,
Sevdadan yana mani yazma bana
Alpaslan, Önkuzu nasıl düştü?
Onu yaz bana, başkasını dinlemem
Sana
Geri dur demem
Benim üstümde apak gelinlik değil,
Beyaz kalpak olmalı
Dövüşmeliyiz seninle omuz omuza
Başlayan, Türk illerinde kızıl bir gece değil
Apak şafak olmalı
Geri dur demem
Benim gözlerimde Aral dalgalanır Bozkurtum
Tutsak kardeşlerimin hasreti
Boynumu büküşümde keder var sanma
İçimde kin var, kin
Dize gelmeli Moskof, sed ardına sığınmalı Çin
Geri dur demem
Vatan namustur yiğide
Turanın harem-i ismetinde
Kızıl çizme varken
Gözler gök bayrağı ararken
Ben rahat edemem
Sana
Geri dur demem
Şafaklar benim için tek şey müjdeler,
Tutsak kardeşlerimin hürriyetini
Sen Bozkurtum kurmadan Turan Devletini
Geri dur demem
Ben Ötüken’de başıma Türklük gururunu
Hıra’dan kopan İslam şuurunu
Ve hür kardeşlerimin sevgisini takacağım
Karışıp Selenge’ye çağlar boyunca
Tarihe akacağım
Geri dur demem
Tutsak kardeşlerime çevrilen her namlu
Bana ateş kusuyor
Anlayamam Bozkurtum, anlayamıyorum
Dünya nasıl susuyor?
Geri dur demem
Bir Bozkurt işleyip hilalin içine,
Kalbime takacağım
Gam yeme yiğidim, ben daha ölmedim
Yanında savaşacağım
Geri dur demem
Ben bir Turan kızıyım
Asena’nın ruhu dipdiri bende
Rabia önümde ışık
İsterse sökmesin şafaklar
İman ışığı var içimde koyu karanlığa karşılık
Geri dur demem
Tutsak kardeşlerim ağlarken,
Beklerken şafaklardan kırılmasını zincirlerin
Bilirim yarasını esaretin
Geri dur demem
Bir akın velvelesi kopar geceden
İner Bozkurtlar Ötüken’e
Tanrı dağlarında ezan okunur
Geri dur demem
Derler ki Bozkurtlar Semerkant’ta,
Sabah Buhara’ya varacaksınız
Bilirim yiğidim siz
Kızıl Elma’da duracaksınız
Geri dur demem
Bir postacı çalar kapımı
Gözlerinde yaş
Senin haberin gelir
Gazi kılıcın, kanlı kalpağın ve şahadetin
Yükselirsin Tanrı katına dualarımla
Geri dur demem!..