Eski Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ’un tutuklanması ile birlikte başkanlığını
Osman Baydemir’in yaptığı Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği, Meclis’e yasa teklifi göndererek, bölge yönetimlerine isim, merkez ve sembol belirleme hakkı istedi. Teklifte anayasal güvence ve yurttaşlık tanımı da istendi.
Yani Türkiye’nin üniter yapısını değiştirmek isteyenler cüretlerini biraz daha artırdı. Yeniçağ’ın haberinde de hatırlatıldığı gibi benzer bir öneriyi Kenan Evren yapmış ve “Bölge valiliklerini eyalet olur diye düşünmüştük. Türkiye ilerde eyalet sistemine geçebilir. Bavyera’da üç bayrak gördüm. Nedir diye sordum, ’AB bayrağı, Almanya bayrağı ve Bavyera bayrağı’dediler” diye konuşmuştu. Bu açıklamalar, Sabah gazetesinde, sekiz eyalete bölünmüş Türkiye haritası ile birlikte yayınlanmıştı. Devlet Başkanı iken Kürtçe konuşulmasını yasaklayıp etnik bilinci kışkırtan Kenan Evren, daha sonra da Kanada’nın Fransızca konuşulan bir eyaletinden örnek vermişti. Benzer görüşleri Demirel ve Özal’ın da savunduğunu, biliyoruz.
1920’de imzalanan Sevr Antlaşması’ndaki Türkiye haritası ile Kenan Evren’in Sabah gazetesinde yayınlanan eyalet haritası arasında özde bir fark yoktu.
Kaldı ki, eyalet sistemini Özal’a kimin telkin ettiğini, dönemin etkili siyaset adamı Mehmet Keçeciler, Yavuz Donat’a açıklamıştı: “ABD kaynaklı bazı telkinler oldu.”
Eski bir Genelkurmay Başkanı’nın Özel Yetkili Mahkeme eliyle tutuklandığı günün ardından Türkiye’nin eyalet sistemine geçmesi için öneride bulunulabilmesi de ABD kaynaklıdır. Zaten
MİT-PKK görüşmesinde koordinatör ülke temsilcisi de “Abdullah Öcalan’ın önerileri TBMM’de tartışılacaktır” demişti. “Yeni Anayasa”nın gündeme getirilmesinin sebebi de budur.
***
Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir kişinin tutuklanması bir tarafa,
yandaş basında Türkiye’nin bütünlüğünü savunmak, “terör örgütü üyesi olmak” la eş anlamlıymış gibi sunulmaktadır. Böylece eyalet sistemini getirecek olan Yeni Anayasa için psikolojik zemin oluşturulmaktadır. Uludere’deki üzücü olay da Türkiye’nin Anayasal çerçevede bölünmesi için ateşleyici olarak kullanılmaktadır.
Yine de
Atatürk Dil Tarih Yüksek Kurumu’na atanan kişinin bir hafta bile orada tutunamaması, halkın gücünün her gücün üstünde olduğunu göstermektedir. Milletin bağımsızlığını, Türkiye’nin bütünlüğünü, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.Arslan BULUT
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=21202