Gönderen Konu: GRİP AŞISI OLALIM MI ? OLMAYALIM MI ?  (Okunma sayısı 3959 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Afsar Beyi

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 146
GRİP AŞISI OLALIM MI ? OLMAYALIM MI ?
« : 06 Aralık 2007 »
Yeni kategorimiz hayırlı olsun. İlk konumuz benden olsun. İçinde bulunduğumuz mevsime uygun olarak grip aşısı konusunu sizlerle paylaşalım. Çok insanın kafasının karışık olduğu bu konuda umarım yardımcı olur sizlere.

Esenlikler Dilerim

Afşar Beyi



Grip! Aşılansak mı, Aşılanmasak mı?


Her yıl dünya nüfusunun %20 si gribe yakalanmaktadır ve her 100 gripliden 1 kişi, bu hastalığı çok ağır geçirmektedir.

Grip, bulaşıcı bir virüs hastalığıdır. Bu virüs, İnflüenza virüsü olarak bilinir. İnflüenza virüsü'nün 3 tipi vardır. Bunlar A, B ve C virüsleri olarak adlandırılır. En sık salgın yapan ve en tehlikeli olanı A tipidir. A tipi virüs, hayvanlarda ve insanlarda bulunur. B tipi virüs, yalnız insanlarda ve özellikle çocuklarda bulunur. C tipi virüs ise en hafif formu olup, soğuk algınlığına benzer bulgulara yol açar

İnlüenza virüslerinin her sene yapı değiştirmeleri en önemli karakterleridir. Salgına neden olmaları ya da bizi teslim almaları da bu yüzdendir. Eğer virüsün değişimi yüzeysel değil kökten olursa, hayvanlardan bulaşma riski ortaya çıkar ki bu, kitlesel ölümlere yol açabilen vahim bir durum demektir. 1918-1920 yılları arasında bu şekilde ortaya çıkan İspanyol Gribi, 21miyon insanın ölümüne neden olmuştur.   

Grip nezle değildir

Grip, nezle ya da soğuk algınlığı ile sık karıştırılır. Nezle; burun akıntısı, göz yaşarması, hapşırma ve boğazda yanma ile karakterizedir. Nezlede ateş ve baş ağrısı pek görülmez. Oysa gripte ateş ve baş ağrısı kural gibidir. Nezle ayakta geçirilirken grip, kelimenin tam anlamıyla bizi yatağa mıhlar. Grip seyrinde şiddetli kas ve eklem ağrıları da görülür. Kuru ve sert öksürük grip'e özgündür. Ve en önemlisi grip, salgın bir hastalıktır. Özellikle çocuklardaki grip seyrinde kusma ve karın ağrısı sık gözlemlediğimiz durumlardır.

         Hastalık, insandan insana öksürük, hapşırma, sarılma ve tokalaşma yoluyla geçer. Bu nedenle hastalığın yaygın olduğu dönemlerde bu tür sosyal alışkanlıkları askıya almak, ağız ve burunu mendil ile kapamak gerekir. En kolay ve en etkili önlem ise ellerimizi yıkamaktır. Sık aralıklarla, sabunlu su ile ellerimizi yıkarsak bulaşma ve bulaştırma riskini asgariye indirmiş oluruz.

     Cep telefonu

Grip olan kişi, henüz belirtilerin başlamadığı 1 gün öncesi ve iyileştikten sonra 7 gün boyunca hastalığı bulaştırmaya devam eder. Bu gerçek, uyanık ve tedbirli olmanın ne kadar önemli olduğunu gösterir.

Grip, ortak kullanılan cep ve ankesörlü telefonlar ile de hızla yayılabilir. Grip hastaları, toplumsal sorumluluk örneği göstererek hasta oldukları sürece sinema, tiyatro, konferans gibi etkinliklerden uzak kalmalıdır.

Grip olan ortalıkta dolaşmayıp evinde istirahata çekilmeli. Bu, hem toplum hem de birey sağlığı açısından son derece uygar bir davranıştır.

         Antibiyotik kullanmayın!

         Grip seyrinde antibiyotik kullanılmaz! Bırakın faydasını, zararlı dahi olabilir. Tedavide temel ilke; istirahat etmek, ağrı kesici ve ateş düşürücüler kullanmak, bol miktarda su tüketmektir. Usulüne uygun önlemler ve istirahat ile hastalık, bir hafta içinde düzelir. Ancak, bazı kişilerde zatürree,   menenjit ve kalp kası iltihaplanmasına neden olabilir. Bilindiği üzere bu tür hastalıklar, hayati tehlike arz ederler. Bu tür tehlikeli komplikasyonlar, sıklıkla yaşlı ve müzmin hastalığı olanlarda görülür. Bu nedenle biz, gerek duyduğumuz bazı hastalarımızda antiviral adını verdiğimiz ilaçları kullanırız.

Grip Aşısı

Hastalıktan korunma bağlamında grip aşısı, bugün en popüler olanıdır.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından grip virüsünü izleme komiteleri oluşturulmuştur. Bu komitelerden elde edilen raporlar ile Dünya Sağlık Örgütü, ikisi A diğeri B tipi olan 3 virüs tipine karşı aşı önerisinde bulunur. Buna "referans virüs suşları" denir. Bu referans, bir önceki seneye ait etkin virüsler dikkate alınarak sunulur. Bu yılki grip aşısı H1N1 , H3N2 ve Malezya virüslerine karşı koruyuculuk içermektedir. H1N1, Yeni Kalodanya; H3N2, Hiroşima olarak bilinen A tipi virüslerdir. Malezya ise aşıda kullanılan B tipi virüstür. Bu yıl aşının gecikmesi H3N2 virüsünün yeterince üretilemeyişindendir.

         Şimdi tam zamanı

Grip aşısının koruyuculuğu, uygulandıktan iki hafta sonra başlar. Ülkemizin de dahil olduğu kuzey yarı kürede en uygun aşı zamanı, eylül ve ekim aylarıdır. Çünkü bu kürede grip salgınları sıklıkla aralık   ve nisan ayları arasında görülmektedir.

         Grip aşısı %100 koruyucu değildir. Sağlıklı erişkinlerde %80e varan bir koruma sağlar. Bebeklere, 6 aylıktan sonra grip aşısı önerilirken, bunun yararı tartışılsa da zararlı olmadığı ileri sürülmektedir. Grip aşısı, 2 yaşın altındaki çocuklara yarım doz uygulanır. Yaşlı kişilerde koruma oranı biraz daha düşük(%60) olsa da, hastalığın daha hafif geçirildiği bilinen gerçektir.

Aşı, yumurtadan hazırlandığı için, yumurta alerjisi olanlara kesinlikle uygulanmaz . Ayrıca daha önceki aşılarında şiddetli alerjik tepki gösterenlere grip aşısı önermeyiz.

Ateşli hastalığı olanlara da aşı uygulanmaz, hastalığın düzelmesi beklenir.

         Grip aşısı reçetesiz olarak satılır. Bu, herkes tarafından rahatlıkla kullanılabilir anlamına gelse de tedbirli olmak gerekir. Küçük çapta da olsa olası risk ve yan etkilere karşı mutlaka doktorunuza danışın ve onay aldıktan sonra kullanın. Aşı omuz kasına yapılır. 2 yaşın altında çocuklara bacak iç kısmındaki kaslara uygulanır. Bu uygulamalar, ehliyetli sağlık personeli tarafından yapılmalıdır.

         Aşı'nın yan etkileri

            Aşı yerinde ağrı, şişlik ve kızarma olabilir. Bunlar 1-2 günde düzelen geçici etkilerdir. Çok hafif nezle hali, ateş, beklenen ve normal saydığımız yan etkilerdir. Bu tür yan etkileri hafifletmek için, herhangi bir hassasiyet yok ise   Paracetamol ya da Novalgin türü ilaçlar kullanılabilir.

         

Kimler aşı olmalı?

         *65 yaş üzerindekiler

         *Hamileler(4.aydan sonra)

         *Solunum hastaları

         *Şeker ve böbrek hastaları

         *Kalp hastaları

         *Kanser tedavisi görenler

         *Hastane çalışanları

         *Sık seyahat edenler

         

 Ne yapmalıyız?

         *Mevsime uygun giyinin

         *Bol meyve ve sebze tüketin

         *Alkol kullanmayın

         *Uykusuz kalmayın

         *Sigarayı bırakın

         

         Kimler aşı olamaz?

         *Hamileler(ilk 3 ay)

         *Bebekler(6 aydan küçük)

         *Yumurta alerjisi olanlar

         *Ateşi olanlar

 

 

Alıntı:  Dr. Tuncay Filiz
İç Hastalıkları Uzmanı

 
 
 
sü:kä tılıkang bugukgu tuktang (savaşa çıkın, Buguk'u tutun!)