Her kişinin kendince bir hayat felsefesi , yaşam tarzı olmakla berbaer bazıları kutlu bir hülyanın ürünü olup bazıları tamamen menfi aşşağılık hülyalar olur...

  Tanrı cennetine soksun diye sevilmez  veya cehenneme atmasın dan korkulmaz.Bu tamamen menfate dayalı bir aşşağılık sevgi olur.Bir kız seni sevsin diye sevilmez , buda sevgiden öte değişik bir ad alır.

   Biz Türkçe düşünen kafamızla , ruhaniyetimizin Türklükle Fenaya ermiş " Enel Türk " diye haykıran zikriyle , Türklük dışı  ve her menfi sevgiye kapalıyız.Yaşamamızın gayesi sadece Türklüğe hizmet, sadece hizmettir...

  Birileri bu fikirlere aptallık, ahmaklık diyorlar bazıları zındıklık deyyusluk sapkınlık diyor. Eğer bunlar , ahmaklıksa  en büyük ahmak olmak şerefine ulaşmak isterim yok deyyusluksa Tanrının cenneti kalsın, Cehenneme girmektende korkmuyorum...
 
  
     Saygılarımla...

Yasamimizin hedefi,sahsiyeti ve serefiyle Milleti icin yasamaktir.Hayvanlar gecimleri icin, insanlar  sahsiyetleri icin yasarlar.Milleti icin yasamayan bir hictir.

Bu konu biz Türkçülere ne öğretecek,neyi daha iyi anlamamızı sağlayacak anlayabilmiş değilim.Ayrıca hayatın sebebi herkesçe malum olan bi durumdur...ama kastedilen insan hayatının hedefi ise durum farklıdır.bunun cevabı daTanrıya olan inancınız ve ona inanmak konusunda izlediğiniz prosedüre  yani dine göre göre farklı farklı yorumlanır.Sizde nekadar inanıyor ne kadar bu kurallara riayet ediyorsanınz kendinizce anlamlı anlamsız bir yığın cevap bulursunuz kafanızdaki soru işaretlerinden...

Benim için hayatın hedefi, yaşadığım zaman dilimi boyunca vardlığımın Türk varlığına her anlamda katma değer sağlamasıdır. Ömrüm içersinde Turan'ı göreyim, ülkemin dünyanın süper gücü olduğunu göreyim şeklinde beklentiler içerisinde değilim. Bunlar 1000 yıl sonra olacak bile olsa ben kısacık ömrümde bu yolda sadece bir tuğla koyayım yeter. Varsın yolun bittiğini gören ben olmayayım. Çünkü ben kendim Türkün kutlu davasının ve hedefinin ufak bir hücresiyim. Ben davanın bir parçasıyım. Dava benim hayatıma hapsedilebilecek bir dava değil. Dava benim değil, ben davanın bir parçasıyım.