sayınsoydaşım asker hazarları musevi bir Türk kavmi olarak nitelemek türkler ve yahudiler arasında kurulmak istenen çıkar çemberini tamamlayıcı bir unsur olmaz mı?ve aklıma geldi bu devletin içinde peçenekler kumanlar var diyosun.benim bildiğim kadarıyla onlar balkanlarda yaşarken dahi şamandılar.aradaki zıtlığı nasıl açıklayabilirsin.esenlikler.
Sayın soydaşım,Kartalbalkan;
Musevilik bilindiği üzere evrensel bir din değil,milli bir dindir.Ama Yahudi/Museviler hakkında şunu diyebilirim,bu adamlar binlerce yıldan beri milletlerin içine bir parazit gibi yerleşmiş onları kendi çıkarları doğrultusunda kullanmayı başarmışlardır.
Sana Hazar-Musevilik ilişkisini anlatabilmem için 'Hazar Devleti' hakkında kısaca bir bilgi vermeliyim:
Hazar adı devletin kurucusunun adıdır,aynı Osmanlı,Selçuklu,Timurlu gibi.
Bu devleti Volga(Etil)-Kafkasya üzerinde yoğunlaşmış olan Kıpçak/Kumanlar kurmuştur.Fakat hiçbir zaman tek bir boyun genel anlamda,nüfus anlamında hakim olduğu bir bölge veya devlet olmamıştır.Bu bölgede yani Deşt-i Kıpçak'da Kıpçak/Kumanlar ağırlıklı olmasına rağmen Peçenekler,Uzlar,Ogurlarda vardı.Onlarda kısmende olsa en azından askeri yönetimde etkiliydiler.
Hazar Devleti ister istemez Romalı-Bizanslılar ile sürekli etkileşim halindeydiler,çünkü bu devlet şu veya bu şekilde Avrupa kıtasında kurulmuştur.Hatta bazı Avrupalılar Hazarların tarihe etkilerini gördükleri için ve Avrupa(Doğu Avrupa) merkezli oldukları için bu devleti sahiplenmek istemişlerdir.O dönemde hiristiyanlığın yoğun propagandasını yapan Roma-Bizans merkezli yönetim sürekli olarak Hazar topraklarına misyonerler gönderiyordu.Bu faaliyetlerin bir sonucu olarak bazı Türk;boy,aşiret,aileleri hiristiyanlığa geçiş yapıyordu.Ama hakim din o bölgede 14. asra kadar Kök Tengricilik(Şamanlık değil)dir,bu bir gerçektir.
Hiristiyan faaliyetlerini bir kenara bırakıp,yahudi-musevi faaliyetlerine gelelim.Yahudi-Museviler siyasi anlamda Avrupada o dönemde sevilmiyor ve göçe zorlanıyordu.Bu adamlar Hazar topraklarına periyodik bir biçimde akmaya başlarken iktisadi bilgiyle gelip Türk Adaletinin verdiği imkanları kullanara iktisadi hayattan siyasi hayata katılamay başladırlat ve zamanla Hazar yönetiminde etkili olamayı başladır.Öncelikle hanedanın dini inançları etkilediler bu sebeple başta hakan olmak üzere hanedan dini bir arayışa girdiler(başak türlü hakan ve sülalesinin dini değiştirmesi aklıma gelmiyor).Hakan siyasi anlamda bir müttefiklik için islam,hiristiyanlık gibi dinleri bırakıp devleti bile olamayan yahudi-musevilerin dinine neden girsinki?İslam olsa destek,Hiristiyan olsa destek.Bu psiko-teolojik bir olay bence.Ve rivayete göre Hakan üç dinin temsilcisini çağırır müslümanı yahudi yolda öldürtür,hiristiyan yauhudi ile hitabi anlamda yetersiz kalır ve Hakan musevi olur.
Burda şurası bir gerçek ki Hakan'ın musevi olmasını telkin eden kişi asla onu bir musevi olarak görmememektedir.Ama siyasi-iktisadi? çıkarlardan ötürü ona museviliği evrensel bir din diye tanıtır.
Yahudi olan bir insan Türk olamaz,ama Karaylar,Hakanınla aynı sülaleye mensup insanlar olmuş olabilir.
Birde şunu belirteyim 12.asırda kuzeydoğukafkasya ve gürcüstan Kıpçakları Ortodoks hiristiyandı.
Hatta Kıpçakları bölgede ki en kuvvetli boyu olan Kumuklara güneyli msülüman komşuları kafirkumuk demişlerdir.Belkide hiristaiyan geçmişleri yüzünden?
Bir de şunu yazmak isterim,şöyle bir yanılgı var;
Hun,Bulgar,Hazar,Sabar,Nogay,Özbek v.b... gibi Türk boyları yoktur bunlar Türk siyasi birlikleridir.
Hunlar:On Ogur-Kıpçak/Kumandır.
Bulgarlar:Ogur,Kıpçak/Kuman,As/Alan'dır.
Nogay:Kafkasya-Etil Kıpçak/Kumanları ağrlıklıdır.
Özbek:Oguz,Kıpçak ve ağırlıklı olarak Karluk ve Uygurdur.