Günümüzde malum Türkçülüğü ayağa düştü. Bu kadar kirlenen bir dava daha olamaz. ATSIZ yaşasa Türkçüyüm dermiydi bilemiyorum..

Şimdi birde ülkücü ATSIZCILAR(!) türedi..

Ulan bu ne kepazeliktir?

Başkanlık vasıflarından mahrum insanların başkalarını kötüleyerek liderlik davası gütmeleri, hilekâr daltabanların oyuncağı olmaları kadar acıklı durum yoktur. Başkan olacak adamın bütün ömrü dimdik geçmiş olmalı, mazisinde kendisini küçük düşürecek bir zaaf bulunmamalıdır. Vaktiyle kendisini sorguya çekenlere “Hatamı anladım. Beni affetmenizi istirham ederim” diye mektup yazanların liderlik davası Don Kişot cakasından başka bir şey değildir. Böyle liderler ilk seçimde silinmeye mahkumdur.

 

Yüksek tepelere kartal da çıkar, bazen YILAN da çıkar ama kartal yükselerek, yılan sürünerek çıkar

ATSIZ burada Türkeş'e ; Başkanlık vasıflarından mahrum, hilekar, dik duruşu olmayan insan ve YILAN diyor.

BAĞBUĞ'nuza bu hakaretleri sindirebiliyorsanız ATSIZ'cı olun diyecek birşey yok. Ama sahtekarlık yapmayın.

Hüseyin Feyzullah ( Nam'ı diğer Türkeş ) ATSIZ'ın cenazesine bile gelmemiş biridir.
Yoldaşları olarak ATSIZ'ın kabrine gidip bozkurt yaparak foto çektirip kendinize güldürmeyin.

Ülkenin şu an itibariyle içinde bulunduğu duruma göre düşünceler üretmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Siyasetle ilgilenmesek bile siyasi gelişmelere, ülke içi ve ülkemiz çevresinde olup bitenlere bakarak nüans farklılıklarının bir tarafa konulup tüm vatansever güçlerin birlik ve beraberliğine ihtiyaç olduğu kaçınılmaz bir gerçeğe dönüşmektedir.

Yoksa tarih bizi de yargılamaktan çekinmez.

Bu konunun br ilginç boyutu da şudur ki, ne Türkeşçilik diye ayrı bir fikriyat, ne de Atsızcilik diye ayrı bir fikriyat yok.
İkisi de Türk ve Türkçeden beslenir, temel öğeler bunlardır. Detaylarda tasvip etmediğiniz şeyler olabilir.
Osman Öcal ağabeyin yazdıkları da aslında bugün için en doğrusu.
Resmen lidersiz olan, herkesin eşbaşkan sayıldığı, tutarsızlığın binbir çeşit olduğu kürtler birleşip hedeflerine ilerliyor, biz hala 20 senedir aynı konulara hapsolduk.

TTK,

A.Selam....!!

Zaman zaman otağa üye olup bazı partileri- ki başta MHP, ondan biraz az HEPAR ve biraz da CHP- öven kişilere belli ölçüde ses edilmedi. Ta ki otağı bir partinin propaganda aracı yapana kadar. Burada kimsenin particilik yapmasına izin verilmedi. Hal bu iken birilerinin durup durup kurumuş pisliğe su döküp yeniden kokutmak babından yıllarca sanal ortamlarda yazılıp çizilen ve Türkçülüğe zerre kadar yarar getirmeyen konuları yeniden gündeme getirmeleri pek iyi niyetli gözükmüyor..
Bu konuyu daha ilk yazıldığında gördüm ve ilk gördüğümde konunun art niyetle açıldığını hissettim. Konuyu açan kişi konuyu açmakla amaçladığı provokatif tahriki yapamadı ve içten içe çıldırdı ve belki birileri bir şeyler yazarlar da oradan bir sonuç elde ederim diye de bekledi. Bazı kandaşlarımız usulü dairesinde ve nezaket ölçüleri çerçevesinde genel değerlendirmeler yaparak tartışmaya mahal vermeyecek iletiler eklediler. Başlığı açan şahıs umduğunu bulamamanın ezikliği ve öfkesiyle kendisini daha fazla gizleyemeyerek medarasyon modülünden öfkesini, daha doğrusu lağım dolu ağzını, boşalttı.
Gerçi Hun Türk anda gereken yanıtı vermiş ama bir çift söz de ben söylemek isterim.
Artık Türkçülerin, Türkçülüğün yakasından düşün! Sırf sizin gibi arızalı zihniyetler yüzünden Türkçülük Türk Milleti nezdinde hak ettiği kabulü göremiyor. Gerçi bu şahıslar bunu bilerek, isteyerek ve planlayarak yapıyorlar. Daha doğrusu bunların görevi bu.
Size son söz:
IP ve e posta kayıtlarından adresiniz tespit edilmiştir. Bu işler öyle sanaldan çemkirmekle olmuyor. Kanuni haklarımız saklı. Kullanıp kullanmamak bize kalmış bir keyfiyet.
Hun Türk Anda açık adresi vermiş. Karnının ağrısı ve bir derdi olan varsa buyursun gelsin. Varsa atarı eteğindeki taşı ortaya dökerek ne yapacaksa yapsın. Bu zamana kadar sanaldan esip-gürleyen en az elli kişiye açık adresimizi verip buyur ettik ama ne hikmetse bir tanesinin bile yüzünü görmek nasip olmadı. Aslında bu sanal babayiğitleri merak etmiyor da değiliz ama henüz merakımızı gideremedik. Merakımızı giderebileceğimizi de pek sanmıyorum. Her defasında belki bu defa gerçek bir yürekli delikanlıyla karşılaşırız diye yerimizi yeniden tarif edip durduk.
Hala beklemekteyiz.
Yavuz Han seni de bekliyoruz...
Eğer biz sana gelmek istersek gelir ve seni ininde veya deliğinde bulur o lağım küreğine dönmüş dilini lağım çıkartan yerine sokarız.
Ama korkmana gerek yok!
Gelmeyiz.
Çünkü sen bir tek adım atmaya bile değmeyecek aşağılık bir lağım faresisin.

TTK.