Hocaefendi ile Türkiye'de kucaklaşmayı özlüyoruz
27.01.2013 15:10
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Kaynak Kültür Yayın Grubu ve Samanyolu Eğitim Kurumları tarafından 'Kutlu Doğum' vesilesiyle Ankara'da üç gün sürecek olan Ankara Kültür Günleri etkinliğine katıldı.
Etkinliğin açılışında konuşan Çelik, bir siyasetçiden çok bir cemaat elçisi gibi konuştu.
Fethullah Gülen’den “bütün istikbal davalarının, müesseselerinin manevi bir mimarı ve çilekeş insanı” diye bahseden Çelik, ''Hasretle hepimiz onunla Türkiye'de kucaklaşmayı özlüyoruz. Mukaddes bir dava ve onun hamallığını yüklenmiş, insanlık erdeminin farkında olan insanlar var. Burada çile var, burada gurbet var, burada hakikaten zehirle pişmiş aştan yemek ve tatmak var'' dedi.
ÇELİK’TEN VAAZLAR
''Hocaefendi bu kadar niçin çırpınsın. Bu zatın oğlu yok, kızı yok, hanımı yok, hanları, hamamları yok. Üzerinde bir evi, bir odası bile yok.” diyen Çelik hızını alamadı ve konuşmasına adeta bir vaaz havasından devam etti.
Sözü Said-i Nursi’ye bağlayan Hüseyin Çelik şöyle devam etti:
“ Çünkü onun ilham aldığı büyük üstat Said Nursi vefat ettiği zaman, Rahmeti Rahman'a kavuştuğu zaman hiçbir kulun önünde eğilmemiş ve dünyada vazifesini yapmış olan insanların büyük ruh huzuruyla bu alemden ayrıldı, gitti. Ve bütün mal varlığı 26 Türk lirasıydı. Sırtını Allah'a dayayan, o büyük kudrete dayayan insanların, kulların önünde eğilmesi bükülmesi söz konusu olamaz.''
BAKAN MI CEMAAT ELÇİSİ Mİ
Bakanlığı döneminde yaşadığı bazı anılarını anlatan Hüseyin Çelik’in, yurtdışında bir Bakan olarak değil de adeta Cemaat’in kültür elçisi gibi davrandığı ortaya çıktı.
''DEVLETİMİZ BİZİM GENÇLERİMİZİ GAMMAZLIYORDU''
Çelik Rusya ziyareti sırasında yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Eski cumhuriyet mantığını işleyen devletimiz, çoğunlukla oradaki bizim gençlerimizi o ülkedeki devlet yöneticilerine gammazlıyordu. Rusya'da birileri devreye girmiş ve fitne fesat işlemiş. Ve demişler ki, 'Bunlar fundamentalisttir. Siz bakmayın bunların sevgi hoşgörü dediğine. En doğrusu bu okulları kapatmaktır' demiş. Ben de Milli Eğitim Bakanı olarak, Rus Eğitim Bakanı'nın davetlisi olarak Moskova'daydım. Dedim ki 'Sayın Bakan, benim 3 çocuğum var. Üçü de bu dediğiniz okullarda okumuşlardı. Ben fundamentaliste benziyor muyum? Sana saldıracak gibi duruyor muyum? Maalesef sizi yanıltmışlar. Bu böyle değil' dedim. Ama dedi, 'Sizin yetkilileriniz söylüyor.'
BÜYÜKELÇİYİ ZORLA CEMAAT OKULLARINA GÖTÜRDÜ
Ukrayna'da cemaatin kuduğu Meridyen Okulları’nı ziyaret ettiğini anlatan Çelik, Büyükelçi’yi de zorla yanında götürmüş. Çelik o anısını şöyle abnlattı:
“Büyükelçimiz 4 yıl oraya gitmiş okulların semtine uğramamış. Ben oraya gittiğimde dedim ki kendisine 'Bu okullara gideceğim ama programa koyun.' Havaalanına gittim, programa koymamış. Dedim ki, 'Bunu programa al dememiş miydik sana.' 'Efendim ben düşündüm ki, zaten bunlar bizim insanımız, siz daha çok Ukraynalı kişilerle temasta bulunmak istersiniz ama yine de takdir sizin.' 'Sayın büyükelçim, ben çok saf görünüyor muyum? Sen kendince akıllı geçiniyorsun öyle mi? Bak, beraber gideceğiz.' Ik-mık... 'Efendim ben gelmesem...' 'Hayır geleceksin' dedim ve beraber gittik okullara.''
BÜYÜKELÇİ O FOTOĞRAFA GİRMEK İSTEMEDİ
Programın ardından büyükelçinin öğrenci ve öğretmenlerle çekilecek toplu fotoğrafa girmek istemediğini söyleyen Çelik, bunun üzerine büyükelçiye, ''Sayın büyükelçim şu anda halkaya girmiş bulunuyorsun bundan sonra senin aleyhinde kullanılabilir'' demiş.
