Gönderen Konu: İÇİMİZDEKİ KAYIP ADRESLERE MEKTUP  (Okunma sayısı 4453 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Kanpusat

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 63

18 Ocak Pazar günü, İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonu'nda Civan Haco adlı bir kürdün konseri vardı. Geçen yılın Ekim ayında Batman 1. Hasankeyf Kültür ve Sanat Festivali adı altında 300 bin kişiye (izleyici sayısı açısından Türkiye rekorudur) konser veren bu şahısın İstanbul'daki konserinde izdiham yaşandı. 10 bin kişilik kapasitesi olan Abdi İpekçi Spor Salonu'na 20 bin kişi sığdı, bir o kadarı da salonun çevresinde toplandı.

Bu yazıyı yazmaya başlamadan önce internet üzerinden yaptığım araştırma sayesinde Türkiye'de bugüne dek en yüksek satış rakamına ulaşan müzik albümünün kürt İbrahim Tatlı tarafından 1985 yılında çıkartılan "Mavi Mavi" adlı albüm olduğunu öğrendim. Fakat Civan Haco denen şahısın piyasaya henüz yeni çıkan "Na Na" adlı albümü İbrahim Tatlı'nın rekorunu çoktan kırmış. Sadece güneydoğuda değil, batıdaki büyük şehirlerde de yok satan bu albümün orjinalleri karaborsaya düşmüş, korsanları ise caddelerdeki tezgahlardan kapışılıyormuş.

Civan Haco'nun kürt olmaktan başka bir özelliği bulunmadığına göre, bu denli rağbet görmesini sadece iki kelimeyle açıklamak mümkündür: "Kürtlük şuuru".

Devletin ve sözde milliyetçi kesimlerin yıllardır sürdürdüğü asimilasyon politikasına rağmen bugün Türkiye'de ırken kürt olup, aynı zamanda kürtlük şuuruna da malik olan, yani kendisini kürt diye tanımlayıp damarlarında akan kanın gereğini yerine getirerek yaşayan milyonlarca insan vardır. Doğal bir tepkiyle kendilerinden olanı sahipleniyorlar, tıpkı Civan Haco'yu sahiplendikleri gibi...

Son Civan Haco konserinde hep bir ağızdan "biji kürdistan" sloganları atılmış. Aynı olay bir önceki konserde de yaşanmıştı. Konserde PKK bayrakları ve Abdullah Öcalan resimleri açılmasından yola çıkan bazı aklıevveller bu durumu "konserlere katılanlar PKK'lıdır" diye açıklamaya çalışmışlar.

Provakasyon amacıyla izleyicilerin arasına PKK'lılar karışmış olabilir, bu her zaman her ortamda meydana gelen bir durumdur. Fakat konsere katılanların büyük bir kısmı PKK'lı değil, içimizde masumane (!) bir şekilde yaşayan, hergün yolda sokakta karşılaştığımız, aynı okulda okuduğumuz, aynı işyerinde çalıştığımız, aynı dükkandan alışveriş ettiğimiz, aynı apartmanda oturduğumuz, kanunlar önünde bizimle eşit ve suçsuz durumda olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kürtlerdir. Örgüt üyesi değiller, silahla işleri yok, kimseyi öldürmüyorlar. Fakat görüldüğü gibi en ufak bir kıvılcımda kürtlüklerini dışa vurarak "kürdistan" diye haykırıyorlar.

Bu da demek oluyor ki, kendi kendilerine gelin güvey olan bazı kesimlerin kürtleri "bizden" saymasına rağmen, onlar "bizden olmadıklarının" bilincindeler. Yıllardır sürdürülen "kardeşlik" propagandasından zerre kadar etkilenmeyip kürtlük şuurunu kendi içinde sinsice yaşatan bu topluluk fırsatını bulduğu zaman açık ve net bir şekilde kürt olduğunu haykırıyor.

Normal şartlar altında yaşıyor olsak bu durum hiç sorun değil. Elbet bir şekilde kürtlerin sesini soluğunu kesip etkisiz hale getirir, sığıntı olarak yaşadıkları bu ülkede kimin patron olduğunu öğretiriz. Fakat biz Türkler bugün anormal bir durum altında yaşıyoruz. Memleketteki her türlü azınlık "insan hakları, fikir özgürlüğü, demokrasi" adı altında kendi soyunun milliyetçiliğini gayet rahat bir şekilde yaparken, Türk Yurdu'nun kurucu asli unsuru olan Türklerin milliyetçilik yapmaları kimi durumda "ayıp", kimi durumda ise "toplumsal bir suç" haline gelmiştir.

Şöyle bir düşünün, gözünüzün önünde canlandırmaya çalışın. Türk'ün sesi Güney Azerbaycanlı Araz İstanbul'a gelip konser verse; hem kendisi, hem de o konsere izleyici olarak katılan kesim nasıl tepkilerle karşılaşır acaba? Şarkılarının nakarat bölümlerinde Bozkurt gibi uluyan Araz ve ona eşlik eden Türklük sevgisiyle dolu vatan evlatları "ırkçı, faşist, kafatasçı, gerici" diye adlandırılmayacak mı?.. Oysa ki Civan Haco adlı kürdün konserinde "biji kürdistan" diye yırtınan kürtlere kimsenin karıştığı yok, onlar demokrasinin nimetlerinden faydalanan çağdaş insan kapsamında değerlendiriliyorlar.

Milletçe çok zorlu bir dönemden geçiyoruz. "Bir TÜRK dünyaya bedeldir" diyerek kendisine ATATÜRK adını alan Büyük Önder'in, TÜRKİYE adıyla kurduğu ve "Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki, sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli'yi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin." (Nutuk, Cilt 2, sayfa: 203)." vasiyetiyle yeni Türk nesillerine emanet ettiği ülke, kendisi gürcü, karısı kürt olan bir başbakan tarafından yönetilmekte; kilit mevkilerde ise Şeyh Said'in torunu Dengir Mir Fırat, Abdülkadir Aksu gibi azılı kürtçüler görev yapmaktadır. Ulu Önder Atatürk'ün "Başınızın üstüne kadar çıkaracağınız adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli'yi çok iyi tahlil edin" sözlerinden kastı, "Ülkeyi yöneten kişilerin ırken ve şuuren Türk olmalarına dikkat edin"dir.

Ama biz ne yaptık? Sözde "din kardeşliği"ni baz alan bir partiyi tek başına iktidar yaptık. Din kardeşliğinin içi boş bir söylemden ibaret olduğu, AKP'nin iktidara geldiği günden itibaren ümmed-i Muhammed için değil, kürtler için çalışması sayesinde anlaşılmaktadır.  "Avrupa Birliği'ne Uyum Yasaları" ile Türkiye'de yaşayan tüm etniklere kendi statülerini özgürce tayin etme hakkı başta olmak üzere medeni, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel haklar verilmesi en çok kürtlerin işine yaramıştır; Civan Haco denen kürt İstanbul'un göbeğinde konser veriyor ve onu izleyenler rahatça "biji kürdistan" diye bağırıyorlarsa AKP'nin çıkardığı bu yasalar sayesindedir. Partinin bakan ile milletvekillerinin yarısından fazlası kürttür ve kadrolaşma doğrultusunda kamu kurumlarındaki Türklerin büyük bir kısmı çıkartılarak yerlerine kürtler doldurulmuştur. Şeyh Said'in torunu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Fırat, kendi seçim bölgesi Mersin'i neredeyse tamamen kürtleştirmiştir, Adana üzerinde de çalışmaktadır. Diğer tüm AKP'lilerin de aynı doğrultuda icraatları vardır.

Eğitim ve kültür seviyesi düşük insan topluluklarını sevk ve idare etmenin en iyi yolu din istismarcılığıdır. Dini söylemlerde bulunmak suretiyle bu tür kitleler gerektiği zaman uyutulabilir, gerektiği zaman ise ayaklandırılarak istenilen yöne doğru sürüklenebilir. Vaktiyle başımıza bela olan rum ve ermenileri kolayca dışladık çünkü müslüman değildiler. Ama kürtlerin müslüman olmaları, yani Türkler ile "din kardeşi" olmaları onlara büyük bir avantaj sağlıyor. Türkler, din kardeşlerinin (!) yaptıkları kardeşlik propagandasının etkisiyle rehavete kapılıp gevşerken ve milli savunma reflekslerini tamamen yitirirken, din kardeşliğini amaca giden yolda bir araç olarak kullanan kürtler kendi milliyetçiliklerini yapıyor ve gittikçe güçleniyorlar... Şu anda sayıları 12 milyon civarındadır ama kendilerine öğütlenen "Silaha sarılamadığınız zaman karınıza sarılın" ("memleketi silah zoruyla zaptedebilecek imkanınız yoksa, bol bol üreyip nüfus çoğunluğunu ele geçirerek zaptedin" anlamına geliyor) taktiğini uygulayarak hızla ürüyorlar. Bu gidişle 20-30 yıl sonra sayıca bizden üstün olacaklar. O kara gün geldiğinde "din kardeşliği"ni rafa kaldırarak etnik temizliğe başlayacaklarından kimsenin şüphesi olmasın.

Bu durumun farkında olan Türk kanı ve Türklük şuuruna sahip, okumuş, tahsilli, kafası çalışan insanlar ağızlarını açıp iki kelime ettikleri veya iki satır yazı yazdıkları zaman "ırkçı, faşist", hatta "Hitler'in, nazilerin günümüzdeki uzantıları" (ne ilgisi varsa?) suçlamalarına maruz kalarak toplumdan dışlanıyorlar... Civan Haco konserinde kendilerinden geçercesine kürtlüklerini haykıranlar ırkçı değil midir, alenen kürtçülük yapan yasal siyasi parti DEHAP ırkçı değil midir, ellerindeki gücü kullanarak şehirlerimizin demografik yapısını değiştirmeye çalışan siyasetçiler ırkçı değil midir? Yaptıkları kürt ırkçılığı değil de nedir?

Hülasa Türkler kendi yurtlarında bastırılmaya, sindirilmeye, pasifize edilip etkisiz hale getirilmeye çalışılırken; kürtler yerine göre "din kardeşliği", yerine göre de "insan hakları, fikir özgürlüğü, demokrasi, hümanizm" kavramlarının ardına sığınarak bilinçli bir şekilde kendi ırkçılıklarını yapıyor, sosyal sınıf veya dini inanç, mezhep farkı gözetmeden her alanda ve ortamda birbirlerine sınırsızca destek olarak güçleniyorlar.

Biz Türkler ise öyle ağır bir şekilde afyonlanmışız ki, öz be öz Türk kanı taşıyan iki kişi kürtler yüzünden birbirine düşebiliyor, bir tanesi diğerine "Vay sen kürt kardeşlerimize nasıl laf edersin; Türk ile kürt kardeştir, bunu bozan kalleştir" diye çullanabiliyor.

Elinizi vicdanınıza koyup düşünün. Siz hiç Türkler yüzünden kavga eden, fikir ayrılığına düşerek birbirine düşman kesilen kürt gördünüz mü?.. Eğer gördünüzse, "Bu yazıları yazan adam sahtekarın biridir, niyeti bozuktur" deyin ve şu anda okumakta olduğunuz sayfayı kapatarak bir daha bu siteye girmeyin.

Ama eğer görmedinizse, feryadımıza bir nebze olsun kulak verin. Gidişat iyi değildir. Toplumumuz kasıtlı bir şekilde Popstar yarışmalarıyla uyutulup başka hiçbirşeyle ilgilenmez hale getirilirken, uyumayan bir kesim Türkiye'yi yavaş yavaş Türklerin elinden alıyor.

"İyi de kardeşim, biz ne yapabiliriz ki?" demeyin. Tehlikenin bilincine vardığınız anda üstünüze düşenin yarısını yapmış olursunuz. Diğer yarısı ise; hangi fikre, hangi inanca sahip olursa olsun Türk kanı ve Türklük şuuruna sahip her insanla sımsıkı kenetlenmektir. Biz Türkler dine bakış açısı, mezhep farklılıkları, sağ-sol gibi günümüzde geçerliliği kalmamış kısır kavramlar yüzünden birbirimize düşman olduğumuz ve dolayısıyla bölünüp zayıflandığımız için kürtler güçleniyorlar. Ümmetçilik, şeriatçılık yaparak toplumumuzun bir kısmını diğer kısmına ters düşürmeye çalışan kişi ve kurumları dikkatlice incelerseniz, hiçbirinin Türk olmadığını görürsünüz. Büyük bir kısmı kürttür, kalanı ise kendi davasının peşinde koşturan başka etniklere mensuptur. Şeyh Said'in, diğer Said'in, bunların günümüzdeki uzantısı Fethullah'ın, mevcut tüm tarikatların liderlerinin, tüm islamcı gazeteci-yazarların, yani Cumhuriyet'in kurulduğu günden beri din maskesi ardına gizlenerek devletin yapısını hedef alanların tümünün kürt olması tesadüf değildir. Aynı şekilde, Cumhuriyet kurulduğu günden beri marksist-leninist ve maocu çizgideki tüm yasal veya yasadışı oluşumlara liderlik edenlerin de kürt olması tesadüf değil. Ne yazık ki bugün bile birçok Türk gencinin hayranlık beslediği Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Bedri Yağan gibi komünist teröristlerin "kürt halkına özgürlük" diye bağıra bağıra geberdiklerini unutmayın.

Uzun sözün kısası; kürtlerin amacı memleket kendileri tarafından tamamen ele geçirilinceye kadar Türkleri kardeşlik söylemleriyle uyutmak, uyutamadıklarını ise dini veya ideolojik kutuplara ayırarak birbirine düşürmek, zayıflatmaktır. Günü geldiğinde şeriatçı kürt de, sosyalist kürt de, hiçbir fikri olmayan kürt de kürtçülük davası uğruna tek çatı altında birleşecek ama biz Türkler böyle sinsi planlar gütmediğimiz için bir kere dağılırsak bir daha biraraya gelemeyiz. Herşeyi bir kenara bırakarak tek yürek, tek bilek olmak zorundayız, iç düşmana karşı ancak böyle mücadele edebiliriz.

Parola: BÜTÜN TÜRKLER BİR ORDU!
Hedef: TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR!

Haydi hepbirlikte...


21 Ocak 2004
Türkler, Türk soyundan gelenlerle Türk soyundan gelmişler kadar Türkleşip kendini o soya bağlayan ve beyninde hiçbir yabancı ırk düşüncesi bulunmayan fertlerin topluluğudur. Nihâl ATSIZ

Türkçü; eyyamcı ve dalkavuk olamaz. Sert yaşamaktan hoşlanır ve en büyük sertliği de nefsine karşı gösterir. Nihâl ATSIZ

Çevrimdışı kuzey kurtları

  • H U N
  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 60
    • Tüm Turan Burada
Ynt: İÇİMİZDEKİ KAYIP ADRESLERE MEKTUP
« Yanıtla #1 : 09 Mart 2013 »
çok güzel bir paylaşım.iyi okumalı iyi anlamalı.

Biz Türkler ise öyle ağır bir şekilde afyonlanmışız ki, öz be öz Türk kanı taşıyan iki kişi kürtler yüzünden birbirine düşebiliyor, bir tanesi diğerine "Vay sen kürt kardeşlerimize nasıl laf edersin; Türk ile kürt kardeştir, bunu bozan kalleştir" diye çullanabiliyor.

Elinizi vicdanınıza koyup düşünün. Siz hiç Türkler yüzünden kavga eden, fikir ayrılığına düşerek birbirine düşman kesilen kürt gördünüz mü?.. Eğer gördünüzse, "Bu yazıları yazan adam sahtekarın biridir, niyeti bozuktur" deyin ve şu anda okumakta olduğunuz sayfayı kapatarak bir daha bu siteye girmeyin.
Kişi her zaman dinini değiştirme imkanına sahiptir ama SOYUNU ve KAN’ını DEĞİŞTİREMEZ.

Çevrimdışı türkkaan

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 61
Ynt: İÇİMİZDEKİ KAYIP ADRESLERE MEKTUP
« Yanıtla #2 : 09 Mart 2013 »
Türk gençliğini bir şekilde uyandırmalı. Ben lise son sınıftayım. Okulda yakalarına Osmanlı tuğrası takmış Türk düşmanı olan mı dersin, Türkçe konuşamayan özentiler mi dersin hepsi var. Öğretmenleri hiç anlatmayayım.

Çevrimdışı Kanpusat

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 63
Ynt: İÇİMİZDEKİ KAYIP ADRESLERE MEKTUP
« Yanıtla #3 : 09 Mart 2013 »
Devir propaganda devridir Türkkaan.

Bu tür yazıları lisedeki arkadaşlarına okut. Türk gençlerinin gözleri açılsın ve gaflet uykusundan uyansınlar artık.

Türk milletinin bir milli savunma refleksi geliştirebilmesinin ilk şartı; Türk gençlerini bilinçlendirmekten geçer!
Türkler, Türk soyundan gelenlerle Türk soyundan gelmişler kadar Türkleşip kendini o soya bağlayan ve beyninde hiçbir yabancı ırk düşüncesi bulunmayan fertlerin topluluğudur. Nihâl ATSIZ

Türkçü; eyyamcı ve dalkavuk olamaz. Sert yaşamaktan hoşlanır ve en büyük sertliği de nefsine karşı gösterir. Nihâl ATSIZ

Çevrimdışı Kanpusat

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 63
Ynt: İÇİMİZDEKİ KAYIP ADRESLERE MEKTUP
« Yanıtla #4 : 09 Mart 2013 »
Bu arada E -YAYIN bölümüne eklediğim yazılar eski TURKCU NET arşivindeki yazılardır!

Daha fazla yazıya ulaşmak isteyenler web arşiv sitesinden turkcu.net sayfasını ziyaret edebilirler!

Turkcu Net uzun zamandır kapalı olduğu için ancak web arşiv sitesinden ulaşılanabiliyor.
Türkler, Türk soyundan gelenlerle Türk soyundan gelmişler kadar Türkleşip kendini o soya bağlayan ve beyninde hiçbir yabancı ırk düşüncesi bulunmayan fertlerin topluluğudur. Nihâl ATSIZ

Türkçü; eyyamcı ve dalkavuk olamaz. Sert yaşamaktan hoşlanır ve en büyük sertliği de nefsine karşı gösterir. Nihâl ATSIZ