Gündem
Önceki Haber Sonraki Haber
Katı defans dağa çıkartır
16 Kasım 2007
Enis BERBEROĞLU / ANKARA-PRAG
Katı defans dağa çıkartır Başbakan Erdoğan, Prag yolunda DTP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda "Demokratik yollar denenmeli. Katı defans uygulanırsa, parlamento dışı kalırlarsa onları da dağa gönderirsiniz" dedi. Erdoğan, DTP’lilerin ’Anayasal düzende siyaset yapmalarını’ istedi.
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, DTP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması tartışmasında bir adım daha ileri gitti. "Parlamentoya seçimle gelmiş olan milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırmak, parlamento dışına atmak doğru olmaz" görüşünü yineleyen Başbakan, "Siyasallaşma sürecine girmelerini özellikle teşvik etmemiz gerekiyor. Anayasal düzende siyaset yapsınlar" önerisinde bulundu.
BAYKAL’LA SİYASET YAPIP DAĞA GİDEN VAR
Erdoğan, sözlerini bir riske işaret ederek sürdürdü: "Suç işlerlerse takip edecek olan ben değilim, yargı var, savcılar var. Demokratik parlamenter sistemde Meclis’i bu kavganın içine sokmamamız gerekir. Aksi halde yozlaşmaya yol açılır. Sayın Baykal 5 yıldır dokunulmazlıkların kaldırılmasını bize karşı kullanıyor. Şimdi Sayın Bahçeli farklı şekilde gündeme getiriyor. Yanlış gidiştir bu. Farklı yollar, demokratik yollar denenmeli. Katı defans uygulanırsa, parlamento dışı kalırlarsa onları da dağa gönderirsiniz."
Başbakan, "Dağa gönderirsiniz" sözlerine açıklık getirmesi amacıyla "Kürt siyasetçileri değil mi?" diye sorulması üzerine, "Dağa giden zaten var. Sayın Baykal’la aynı çatı altında siyaset yapıp da bugün dağda olan yok mu?" karşılığını verdi.
YA SİLAHLI EYLEM YA DEMOKRATİK YOL
Çek Cumhuriyeti yolunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, DTP’ye seçim yapması çağrısında bulunarak, şöyle dedi: "DTP samimi bir tercih yapmalı. Ya silahlı eylem türünü ya da silahsız eylem türünü. Yani demokratik yolu. Demokratik mücadele yolunu seçince silahlı mücadeleyi reddedeceksin. Silahla hemdem olursan samimi değilsin demek. Adın parti de olsa samimi olamazsın. Hükümet programı görüşülürken Meclis’te söyledim. Bu çatı altında terör örgütüne terör örgütü diyemiyorsan, ABD diyor, dünya diyor, onlarla bizim hukukumuz olamaz."
SİLAHI BIRAKANA KADAR MÜCADELE
Erdoğan terörle mücadele hedefini şöyle koydu: "Terör örgütü silah bırakana kadar mücadele devam edecek. Güvenlik güçlerinin duyarlılığı silah bırakılıncaya, terörist dağdan şehre ininceye kadar sürecek. İspanya, ETA’nın kökünü kazıyamadı. Siyasi hareketle örgüt ters düştü, sonunda siyasallaşma başlayınca örgüt zayıf düştü ve başka sıkıntı yaşandı."
CHP’DEN BABACAN’A GEÇ RANDEVU SİSTEMİ
Başbakan sık sık CHP Lideri Deniz Baykal’ı eleştirdi. Baykal’ı AKP’nin Güneydoğu’da yılardır uyguladığı politikaları yeni keşfetmekle suçlayan Başbakan sözlerini şöyle sürdürdü: "Güneydoğu’ya kaç defa gittin, kaç milletvekilin var? AK Parti bölgede birinciyse sosyolojisini iyi analiz ettiğindendir. AK Parti’nin kaç Kürt kökenli milletvekili var, kabinede kaç Kürt bakan var biliniyor. Bizde ayrımcılık olmadığı ortada. Bir yazar bana ’Kürtlere nasıl kardeşim dersin’ diye soruyor. Tabii derim. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil mi, dindaşımdır, kardeşimdir. Sadece Kürt değil, Boşnak, Çerkez de kardeşimdir."
Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın muhalefeti bilgilendirmek amacıyla siyasi partileri dolaşacağını hatırlatan Erdoğan, "İlk randevu talebini CHP’den saat 4 gibi istedi. Biz yola çıkana kadar (TSİ 22.00) cevap gelmemişti. Ali Bey’e ’CHP’yi bekleme, diğerlerini ara’ dedim. Kim randevu verirse oradan başla. Protokol takip etme" diye konuştu.
MEDYAYLA BİRLİKTE ÇALIŞMAMIZ GEREKLİ
Erdoğan uçak sohbetinde terörle mücadele konusunda medyadan beklentilerini de dile getirdi:
"Terör örgütü propaganda yapmanın gayreti içinde. Bu imkánı bulamayınca kendi içine kapanıyor. Terör örgütü görsel, yazılı medya ve internette etkili olmaya çalışıyor. Bir de buna ulusal ve yerel medya eklenince terör örgütü propaganda imkánına ulaşıyor. Mücadeleyi birlikte yürütmemiz lazım."
Başbakan, Turgut Özal’ın 1990’da Çankaya’daki liderler ve medya zirvelerinin hatırlatılması üzerine, "O güne göre koşullar değişti" diyor ve ekliyor: "Abdullah Bey muhalefet liderlerini davet etti. Ama, yanından çıkan Cumhurbaşkanı’nı eleştirdi. Medya da o günlerde birlikte hareket edebiliyordu."
TÜRKİYE ARTIK DÜNYA GÜNDEMİNE OTURDU
Başbakan bu sorunlara rağmen Türkiye’nin yakın tarihte belki de ilk kez terörle mücadele konusunda uluslararası destek gördüğünün farkında: "Gerek Cumhurbaşkanı, gerek Dışişleri Bakanı telefon diplomasisi, ziyaretlerle sürekli gündemde tutmaya çalışıyoruz. Türkiye dünya gündemine oturmuş durumda. Ayın sonunda Barosso’nun Türkiye’ye gelmesi durumu var. Teröre karşı Rehn’in açıklamaları var. Hava olumlu."