Bu fikirle ne yapılır!
Buğra Atsız Bey’in aşağıda verdiğim son mektubu beni hakikaten ürküttü. “Irk”ı ve “etnisite”yi kutsamak insanları tamamen birbirine düşman etmektir. İşte PKK’nın dayanmak istediği etnisite kutsanıyor; Hükûmet, PKK’nın her istediğine “he” diyor, insanlarımızı ayırıma tâbi tutuğu gibi “Türk”ü yok sayıyor. Tam anlamıyla “etnisite”ye, dolayısıyla “ırk”a ram olmuş bir politika... Buğra Bey’le ne farkı var:
“...Gazeteci yerine politikacı olsaydınız emîn olun fikirlerimiz uyuştuğu sürece oyumu size verirdim. Söylenilenleri İnönüvârî bir tarzda evirip çevirmenize RTEnin bile yetişebileceğini sanmıyorum. Makâlenizdeki bir iki noktaya temâs etmek istiyorum. / İslâm ‘sanki Arap dini’ değil, gerçekten Arap dinidir. Bu dini başka milletlerin benimsemiş olması bu gerçeği değiştirmez. Kimse kimsenin inancını bilmek zorunda değildir dememe “Ben ‘bilgi’den bahsettim, ‘inanç’tan değil!” demişsiniz. Halbuki bir önceki yazınızda ‘Türkiye’de yaşayan herkes kahir ekseriyetin inancını bilmek zorundadır’ diyordunuz. Ekseriyetin inancını bilmek zorunluluk değil, arzu meselesidir dedim. Ben Kanadada yaşıyorum. Burada her dinden insan var. Kimse kimsenin ne dinini sorguluyor, ne de dini ile ilgileniyor. Bunlar şahsî meselelerdir. Kimseyi ilgilendirmez. Devlet ise eğitmek mecbûriyetindedir. Eğitim talebeyi düşünmeye alıştırmakla başlar, onu endoktrine etmekle değil. Bu nüansı bilmediğiniz için bir şarklı olarak yazıyorsunuz. Chardin ‘Şark atâlet demektir’ diyor. Benim istediğim Türkiyenin bu atâletten kurtulması. Siz milliyetçi olduklarını iddiâ edenler ve hemen hergün yazılarınızla toplumu etkileyenler bu atâletten kurtulup okuyucularınızı eğitmedikçe bu hedefe nasıl ulaşılır bilemiyorum.
69 Kongresine gelince: Bunun bir dönüşüm kongresi olduğundan bahs etmişsiniz. Doğru. O dönüşümden sonra 44de savcıya affedilmesi için yalvaran mektup yazan Türkeş Türk-İslâm sentezi nâmı altında elma ile armudu toplamaya kalkmış, Arap Arvâsîyi yönetim kuruluna getirmiş, Fetullah Gülen denen Amerikan uşağıyla kucaklaşmış, Kısakürek denen sahtekârı baş tâcı etmiş ve adına milliyetçi denen partinin canına okumuştur. İslâmiyetin siyâsete karıştırılmasının sonucu da Türkiye son hızla Kürtleştirilirken MHP yönetimindeki ‘püskevitlerin’ hâlâ 1000 yıllık kardeşikten bahsetmesidir. 69 dönüşümü hayırlı olsun. Halbuki parti 69dan önceki çizgisinde kalsaydı ve gerçek milliyetçilikte ısrâr etseydi, bugün yaşananlara belki gerek kalmayacaktı. Bu millet ırkçı olsaydı Gürcü bir başbakanı ve yarısından çoğu Kürt ve Arap olan bir meclise sâhip olmazdı. Yaşadıklarınızdan memnûnsanız bir diyeceğim yok. Ben de Kanadada hayatımdan memnûnum. / Ayrıca yazınızın başlığı ile içeriğinin bir ilgisi olmadığını da belirteyim. Benim Arabın dinine karşı olmam Türklerin dinsiz olmasını arzû ettiğim anlamına da gelmez. Dedim ya, keşke siyâsete atılsaymışsanız. / Saygılar ve selâmlar. / Dr. Buğra Atsız”
Artık söyleyecek söz bulamıyorum! Böyle bir fikir... Allah esirgesin!