Son dönemlerde İslamcı/Ümmetçi tabakanın Başbuğ Atatürk düşmanlığı, ağızlarını köpürterek Ata’ya hakaretler yağdırmalarını şaşkınlık ve üzüntü içinde izliyorum. Özelikle Arap fesli Kadir Mısırlıoğlu denen bir zatın İngiliz taşaronu gibi hareket edip, Türklüğe ve Ata’ya olan nefretini her fırsatta göstermesi ve saldırılarının kaynağı olarak hep yayınlattığı Rıza Nur’un Hatıratlarına dayandırması, diğer ümmetçileri de cesaretlendirmiş, Ata’ya saygısızlıkta sınır tanımamışlardır. Az çok internette bir araştırma yapın, gördüklerinize inanamayacak ve bu pervasızlığa içinde vicdan olan bir Türk evladı olarak isyan edeceksinizdir. 1960’lı yıllarda Hac ve Umre Organizasyon şirketinin paralarını buharlaştırdığına dair hakkında ciddi iddia ‘lar olan bu bu zat, tarihçi değil, Hukuk fakültesi mezunudur ve İngiltere den eline nereden geçtiği belli olmayan bir hatıratı yayınlamıştır. Kendi ifadesine göre bu eseri yayınlaması şöyle;
“1968 senesinde Cağaloğlu’ndaki Vilâyet Han’ın ahbâbım olan sâhibinin teşvikiyle Beyaz Saray’ı (işhanı) terk edip Cağaloğlu’na yerleştim. Burada diğer eserlerimi telif ederken elime Rıza Nur’un British Museum’a koyduğu hatıralarının mikrofilmi geçti. O’nu hayâli “Altındağ Yayınevi” adıyla yayınladım”
Size pek inandırıcı geliyor mu bilmem ama İngilizlerin öyle her adama eser meser vereceğini hiç zannetmiyorum. Bu Şeriatsever arkadaş 7 Eylül 1983 tarih ve 18158 numaralı kararla birlikte Türk Vatandaşlığından çıkarıldığında, bu defa da İngiltere’den siyasi iltica talep etmiştir. Ardından soluğu Almanya’da Frankfurt’ta almış, buradan da İngiltere’ye geçmiştir. Tam 11 yıl boyunca Şeriat diye ortalıkta bağıran bu zat, Beğenmediği Hristiyan Batı ülkelerinde gezmiştir.
Gelelim Başbuğ Atatürk’e saldırıların kaynağı olan ve Rıza Nur’un yazdığı iddia edilen hatırata. Hiç üşenmedim internetten bu hatıratı indirdim. PDF formatında siz de bulabilirsiniz.İ bret için okumanızı öneririm. Normal’de hoşlamadığınız insanlara bile itham etmekten hoşlanmayacağınız pek çok iddia var Ata hakkında. Şaşırdım ve Rıza Nur gibi bir Türkçünün normal bir kafa ile yazabileceği şeyler gibi gelmedi bana. Ya İngiliz oyunu bu, ya da Rıza Nur’un bu hatıratı yazarken büyük bir sorunu vardı. Zira Rıza Nur’u H. Nihal Atsız Beğ’in manevi babası biliriz.
Sonra Rıza Nur Beğ’i Araştırdım biraz. Lozan’a imza koyanlardan biri. Ayrıca Turgur Özmannın da dile getirdiği gibi Rıza Nur, Atatürk’e muhalif biri değildir ve Atatürk’e “Türk tarihi eserinde övgüler yağdırmıştır. Ayrıca iki dönem milletvekilliği yapmış ve Atatürk ile beraber yiyip içmiştir. Rıza Nur, 1926 İzmir Suikastı Davası'ndan hemen sonra Paris'e gitmiş. Bazı iddialara göre ki kontrol ettim, Turgut Özakman’ın “Dr. Rıza Nur Dosyası “ kitabında da geçiyor/sf166; 1927’de Atatürk’ün ünlü “Nutuk” adlı eseri yayınlandıktan sonra, Nutuk’ta da geçen Rıza Nur’un Arnavutları Türklere karşı ayaklansınlar diye kışkırtma olayını iddia eden Abdül halik Beğ in iddialarına mı kinlendi mi bilinmez (Nutuk, 2. Baskı, Akvaryum yayınevi,2005, sf. 646) ardından hatıratını kaleme almış ve 1935 yılında bu hatıratı British Museum'a, 1960 yılına kadar yayımlanmamak kaydıyla göndermiş (Wikipedia; Rıza Nur). Fakat normal de yazılacak ve söylenecek iddialar değildir. Ayrıca Turgut Azakman’nın kitabında belirttiği gibi Rıza Nur beğ’in bir takıp ruhsal sorunları vardır. (Rıza Nur Dosyası Sf: 160-161). Bu tip sorunların yaratmış olduğu ruhsal durum muhtemelen kişilik yapısını etkilemiş ve çeşitli hezeyanlara neden olmuş olabilir. Murat bardakçının anlattığına göre ise karısının rahatsızlığından da çok etkilenmiştir. Eşinin ağrıları sebebiyle morfinman oluşu ve yaşanılan buhran şüphesiz olumsuz tesirler içermiştir. Turgut Özakmanın bu konudaki kitabını pdf formatında netten indirdim. Sizde bulabilirsiniz. Burada Rıza Nur Beğ’in hatıratında vermiş olduğu kanıtların nasıl gerçeklikten uzak olduğu ve Rıza Nur Beyin yaşadığı Buhran’ı ayrıntılı bir şekilde anlattığını göreceksiniz.Murat bardak.ı ise şöyle diyor Habertürk gazetesindeki köşesinde;
“Rıza Nur'un hatıralarında yazdıklarının ne kadarının doğru olduğunu görebilmek için siz de küçük bir deneme yapabilirsiniz: Çalışma masanızın bir tarafına "Hayatım ve Hatıratım"da Lozan görüşmelerinin anlatıldığı bölümü, onun yanına da Lozan'ın tamamı rahmetli Prof. Seha Meray tarafından yayınlanmış olan zabıtlarını koyun. Rıza Nur'un bahsettiği hadiseleri zabıtlardan arayın, bulun ve mukayese edin. Rıza Nur'un da imzalamış olduğu bazı zabıtlardaki ifadeler ile hatıralarda geçen hadiselerin birbirini tutmadığını, yani doktorun tamamen "uydurduğunu" görürsünüz!”
Sn. Murat bardakçı, bu hatıratın tamamının yalan olduğunu söylemektedir (Tarihin arka Odası programı),
Kaynaklar
http://odatv.com/hac-organizasyonundan-toplanan-paralarla-bakin-ne-yapmis-1611141200.htmlhttp://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12001034/https://tr.wikipedia.org/wiki/R%C4%B1za_Nurhttp://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=17777http://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/863754-riza-nur-balonuhttps://www.youtube.com/watch?v=G_ugBErilBQhttps://www.youtube.com/watch?v=njIRJtK6_F0http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=17797Turgut Özakman, Dr. Rıza Nur Dosyası, Bilgi Yayınevi, 2. Basım, 2009