Gönderen Konu: Ümmetçi Kadir Mısırlıoğlu ve Rıza Nur Hatıratı ve Başbuğ Atatürk  (Okunma sayısı 8364 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı alkanaga

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 68


Son dönemlerde İslamcı/Ümmetçi tabakanın Başbuğ Atatürk düşmanlığı, ağızlarını köpürterek  Ata’ya hakaretler yağdırmalarını şaşkınlık ve üzüntü içinde izliyorum. Özelikle Arap fesli Kadir Mısırlıoğlu denen bir zatın İngiliz taşaronu gibi hareket edip, Türklüğe ve Ata’ya olan nefretini her fırsatta göstermesi ve saldırılarının kaynağı olarak hep yayınlattığı Rıza Nur’un Hatıratlarına dayandırması, diğer ümmetçileri de cesaretlendirmiş, Ata’ya saygısızlıkta sınır tanımamışlardır. Az çok internette bir araştırma yapın, gördüklerinize inanamayacak ve bu pervasızlığa içinde vicdan olan bir Türk evladı olarak isyan edeceksinizdir.  1960’lı yıllarda Hac ve Umre Organizasyon şirketinin paralarını buharlaştırdığına dair hakkında ciddi iddia ‘lar olan bu  bu zat, tarihçi değil, Hukuk fakültesi mezunudur ve İngiltere den eline nereden geçtiği belli olmayan bir hatıratı yayınlamıştır. Kendi ifadesine göre bu eseri yayınlaması şöyle;
“1968 senesinde Cağaloğlu’ndaki Vilâyet Han’ın ahbâbım olan sâhibinin teşvikiyle Beyaz Saray’ı (işhanı) terk edip Cağaloğlu’na yerleştim. Burada diğer eserlerimi telif ederken elime Rıza Nur’un British Museum’a koyduğu hatıralarının mikrofilmi geçti. O’nu hayâli “Altındağ Yayınevi” adıyla yayınladım”
Size pek inandırıcı geliyor mu bilmem ama İngilizlerin öyle her adama eser meser vereceğini hiç zannetmiyorum. Bu Şeriatsever arkadaş 7 Eylül 1983 tarih ve 18158 numaralı kararla birlikte Türk Vatandaşlığından çıkarıldığında, bu defa da İngiltere’den siyasi iltica talep etmiştir.  Ardından soluğu Almanya’da Frankfurt’ta almış, buradan da İngiltere’ye geçmiştir. Tam 11 yıl boyunca Şeriat diye ortalıkta bağıran bu zat, Beğenmediği Hristiyan Batı ülkelerinde gezmiştir.
Gelelim Başbuğ Atatürk’e saldırıların kaynağı olan ve Rıza Nur’un yazdığı iddia edilen hatırata. Hiç üşenmedim internetten bu hatıratı indirdim. PDF formatında siz de bulabilirsiniz.İ bret için okumanızı öneririm. Normal’de hoşlamadığınız insanlara bile itham etmekten hoşlanmayacağınız pek çok iddia var Ata hakkında. Şaşırdım ve Rıza Nur  gibi bir Türkçünün normal bir kafa ile yazabileceği şeyler gibi gelmedi bana. Ya İngiliz oyunu bu, ya da Rıza Nur’un bu hatıratı yazarken büyük bir sorunu vardı. Zira Rıza Nur’u H. Nihal Atsız Beğ’in manevi babası biliriz.
Sonra Rıza Nur Beğ’i Araştırdım biraz. Lozan’a imza koyanlardan biri. Ayrıca Turgur Özmannın da dile getirdiği gibi Rıza Nur, Atatürk’e muhalif biri değildir ve Atatürk’e “Türk tarihi eserinde övgüler yağdırmıştır. Ayrıca iki dönem milletvekilliği yapmış ve Atatürk ile beraber yiyip içmiştir. Rıza Nur,  1926 İzmir Suikastı Davası'ndan hemen sonra Paris'e gitmiş.  Bazı iddialara göre ki kontrol ettim, Turgut Özakman’ın “Dr. Rıza Nur Dosyası “ kitabında da geçiyor/sf166; 1927’de Atatürk’ün ünlü “Nutuk” adlı eseri yayınlandıktan sonra, Nutuk’ta da  geçen Rıza Nur’un Arnavutları Türklere karşı ayaklansınlar diye kışkırtma olayını iddia eden Abdül halik Beğ in iddialarına mı kinlendi mi bilinmez (Nutuk, 2. Baskı, Akvaryum yayınevi,2005, sf. 646) ardından hatıratını kaleme almış ve 1935 yılında bu hatıratı British Museum'a, 1960 yılına kadar yayımlanmamak kaydıyla göndermiş (Wikipedia; Rıza Nur). Fakat normal de yazılacak ve söylenecek iddialar değildir.  Ayrıca Turgut Azakman’nın kitabında belirttiği gibi Rıza Nur beğ’in bir takıp ruhsal sorunları vardır. (Rıza Nur Dosyası Sf: 160-161). Bu tip sorunların yaratmış olduğu ruhsal durum muhtemelen kişilik yapısını etkilemiş ve çeşitli hezeyanlara neden olmuş olabilir. Murat bardakçının anlattığına göre ise karısının rahatsızlığından da çok etkilenmiştir. Eşinin ağrıları sebebiyle morfinman oluşu ve yaşanılan buhran şüphesiz olumsuz tesirler içermiştir. Turgut Özakmanın bu konudaki kitabını pdf formatında netten indirdim. Sizde bulabilirsiniz. Burada  Rıza Nur Beğ’in hatıratında vermiş olduğu kanıtların  nasıl gerçeklikten uzak olduğu  ve Rıza Nur Beyin yaşadığı Buhran’ı ayrıntılı bir şekilde anlattığını göreceksiniz.Murat bardak.ı ise şöyle diyor Habertürk gazetesindeki köşesinde;
“Rıza Nur'un hatıralarında yazdıklarının ne kadarının doğru olduğunu görebilmek için siz de küçük bir deneme yapabilirsiniz: Çalışma masanızın bir tarafına "Hayatım ve Hatıratım"da Lozan görüşmelerinin anlatıldığı bölümü, onun yanına da Lozan'ın tamamı rahmetli Prof. Seha Meray tarafından yayınlanmış olan zabıtlarını koyun. Rıza Nur'un bahsettiği hadiseleri zabıtlardan arayın, bulun ve mukayese edin. Rıza Nur'un da imzalamış olduğu bazı zabıtlardaki ifadeler ile hatıralarda geçen hadiselerin birbirini tutmadığını, yani doktorun tamamen "uydurduğunu" görürsünüz!”
Sn. Murat bardakçı, bu hatıratın tamamının yalan olduğunu söylemektedir (Tarihin arka Odası programı),

Kaynaklar
http://odatv.com/hac-organizasyonundan-toplanan-paralarla-bakin-ne-yapmis-1611141200.html
http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12001034/
https://tr.wikipedia.org/wiki/R%C4%B1za_Nur
http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=17777
http://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/863754-riza-nur-balonu
https://www.youtube.com/watch?v=G_ugBErilBQ
https://www.youtube.com/watch?v=njIRJtK6_F0
http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=17797
Turgut Özakman, Dr. Rıza Nur Dosyası, Bilgi Yayınevi, 2. Basım, 2009

TANRI TÜRK'Ü KORUSUN

Çevrimdışı ATSIZCI

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 9
Elinize sağlık.
Bugün Büyük Türkçü Rıza Nur'u Siyasal Islamcılar, Yobazlar o zehirli ağızlarına almaktadır. Bilmezler ki Rıza Nur İslamcılardan müthiş nefret ederdi. Okuduğunuz hatırat dikkatinizi çekerse Rıza Nur'un kaleme aldığı yıla göre çok ileri bir Türkçe ile yazılmış. Hatırat günümüz Türkçesine çevirilmiş. Bence Hatırat çevirilirken birkaç yeri tahrip edilmiş olabilir.

Turgut Özakman'ın "Rıza Nur Dosyası" adlı kitabından bahsecek olursak. O kitapta yazılanların çoğu yalandır. Turgut Özakman'ın dediği gibi gerçekten "ruh hastası" birisi olsa Meclis'i Mebusan'a, Büyük Millet Meclisin'e, ve Türkiye'nin kaderini belirleyen bir çok antlaşmaya imzasını koydurtmazlardı. Atsız onu mânevi babası saymazdı "ruh hastası" olsaydı.

Rıza Nur Paris'te Hatıratlarını kaleme aldığı çağlar sağlıklı bir ruh haline sahip değildi. Parasızlık, ailesiyle şiddetli geçimsizlik ve vatandan uzak kalmış birinin ruh hali ne kadar sağlıklı olabilir? Fakat Özakman'ın yazdığı gibi, kişilik bozukluğu, yalan söyleme, hayal görme gibi hastalıklara sahip değildi.

Bugün Rıza Nur, Kemalist Yobazlar tarafından karalanmaktadır. Ekseriyette Türkçüler tarafından yeterince değeri görünmemektedir. Atsız'ın mezar taşına yazdırdığı gibi o, "Türklük için yaşadı, öldü."

Nur içinde yatsın.
"Tarihin olağanüstü ve şahane işi,
Kür Şad'ın, Kül Tegin'in, Çağrı Beğ'in ok çekişi..."

Çevrimdışı Çağrıbey

  • [GÖKBÖRÜ ANKARA]
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2202
  • Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Türkiyede müslümanların inançlarını sömürüp, haç paralarını dolandırmaktan tescilli, siyasal İslamcı soysuzluğun soytarıbaşı Kadir Mısıroğlu denen müptezelin ikide bir Rıza Nur'a ait Hayatım ve Hatıratım adlı kitabın bazı bölümlerini-ki bu bölümlerin çeviriyle çarpıltılmış olduğu şüpheleri çok çok fazladır- kaynak göstererek Gazi Başbuğumuz Atatürk'e saldırması sadece ve sadece kendi kuduzluğunun göstergesi olmaktan başka bir anlam taşımaz.
Ama ne var ki siyasal İslamcılar nice tescilli dolandırıcıyı İslam davasının şampiyonu gibi gördüklerinden Kadir Mısıroğlu denen tescilli dolandırıcıya da aynı itibarı gösterirler.
Siyasal İslamcıların Gazi Başbuğumuz Atatürk'e olan düşmanlıkları hiç bir zaman bitmeyeceğinden Atatürk'e dil uzatan her soysuzu başlarına taç etmektedirler. İşte Kadir Mısıroğlu denen soyu bozuk kansız da onca dolandırıcı ve sahtekar kimliğine rağmen Atatürk düşmanlarının üstadı olmuştur. Varsın nereye ne olursa olsun, zira "boktan olan terazinin, dirhemi tezekten olurmuş"

Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla...
Çağrıbey.


Çevrimdışı alkanaga

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 68
Değerli kandaşlarım , bu arap dönmeleri ya da İngiliz ajanları veya ne idüğü belli olmayan insanların, bu ülkenin temelini, çimentosunu, atmış değerli büyüklere  göz göre göre laf atması ve en adi hakaretlere varan sözler sarf etmesi kabul edilebilir değildir.
Bugün bırakın Ulu bağbuğ Ata'ya ya da Rıza Nur beğ'e yapılan bu soysuz sözleri sarf etmeyi, sokaktan herhangi birini bile çevirseniz bu tip hakaret etseniz ya mahkemelik olursunuz ya da birbirinize girersiniz. İnanın bu insanlar bu günleri görseydi, herhalde tekrar Turab'a dönerdi. Bir de bu  Arap kırması insanların hak'tan hukuktan doğruluktan bahsetmeleri ise ayrı bir trajikomik durum. Kusura kalınmasınlar ama "Türk zekidir". Beyinleri muşmulaya dönmüş Arap kırmalarıyla Türklük bilincine sahip olan Türk ırkını birbirine  karıştırmasınlar...

"Tanrı Türk'ü Korusun"
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN

Çevrimdışı Yüzbaşı Sançar

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 246
Kadir Mısıroğlu denen şahıs tam bir dolandırıcı bunak ve ümmetçi çapulcusudur. Fikirlerinin hiç bir kıymeti harbiyesi yoktur. Bu çapulcunun dediklerine ancak kendisi gibi çapulcular inanır.
Tanrı Türkü ve Türk yurtlarını korusun.
Yüzbaşı Sançar Uçmağa varalı on üç yüz yıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıztıraplı kahkahalar ve şeref ilahileri işitilir. Bu ilahiler rüzgârın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıztıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı’nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar’ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek…