Türk Milleti; ekonomik, kültürel, askeri ve siyasi kuşatmanın yanısıra, demografik savaş adı verilen bir saldırıya daha maruz bırakılarak, bir daha ayağa kalkmamak üzere, diz çöktürülmeye çalışılmaktadır.
Türkiye'ye karşı açılmış demografik savaşın başlangıcı Suriyeli sığınmacılar değildir. Asıl demografik savaşın başlangıcı on yıllar öncesinden beri kürt nüfus artışının, Türk nüfusu aleyhine dikey bir grafik çizmesidir.
Suriyeli sığınmacılarla bu süreç hızlandırılmıştır.
Suriyeli'ler dışında; Afgan'lı, Sudan'lı, Irak'lı, Pakistan'lı, Afrikalı, ve hatta Gürcü, Ermeni vs. sayısını bilemediğimiz kadar çok mülteci, kılcal damar gibi, Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar yayılmış durumda.
Bırakın büyük şehirleri, haritada yerini bulamayacağınız köylerde bile, tarım ve hayvancılıkla uğraşan, hatta toprak sahibi olmuş, mülteciler var.
Değerli yazar ve fikir adamı Arslan Bulut'un da ifade ettiği gibi nihai amaç Anadolu coğrafyasında; Türk + Kürt + Arap federasyonu oluşturmaktır.
Tabii ki bu planlar Türk Milletinin ve devletinin düşmanlarının hesabıdır.
Unuttukları şey; Türk Milletinin hesabını hesaba katmamaktır.
Asıl unuttukları şey ise:
Bu topraklarda, Mustafa Kemal'in hiç mağlup olmadığıdır.
Hep söyleyegeldiğimiz gibi, bu ülkeye kastedenler bilsin ki amaçlarına; bizi yendiklerinde değil, ancak tamamen yok ettiklerinde, muvaffak olabilirler!
Bütün sinsi ve hain planları bozacak, Türk Milletinin dahili ve harici düşmanlarının heveslerini kursaklarında bırakacağız
Türkiye Türk'tür, Türk Kalacak!
Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!