Türkiye'de , Cumhuriyet Gazetesi ve Danıştay'a yapılan saldırıların soruşturma sonuçları beklenmeden , bazı çevrelerin hazırladıkları senaryo doğrultusunda çok çirkin bir kampanya başlatıldı ve bu kampanya KKTC'ye de aktarıldı.
Başlatılan bu kampanya içerisinde en dikkat çekici nokta ise KKTC'de her geçen günle daha da güçlenmekle olan ulusal güçlerin yıpratılmasının hedef alınmasıdır. Dikkat çekici bir diğer önemli nokta ise bu tür kampanyaların özellikle Kıbrıs konusunun kritik günlere girdiği dönemlerde gündeme getirilip, ulusal güçlerin yıpratılıp etkisizleştirilmek istenmesidir.
Bu tür kampanyaları geçmişte çok gördük. Bu tür kampanyaların ulusal davamızın savunulmasına yarattığı zorlukları da hep birlikte yaşadık.
Ve işte yine aynı hedeflere yönelik yeni bir kampanya ile karşı karşıyayız.
Cumhuriyet Gazetesi ve Danıştay'a yönelik saldırılardan hemen sonra, bir takım gerçek dışı, çirkin ve gülünç iddialarla "derin devlet-TMT- KKTC bağlantıları" gündeme getirilmek isteniyor.
Bu çirkin ve maksatlı iddialara göre "derin devlet ve kızılelma örgütünün KKTC'de üslenmiştir ve Türkiye'deki terör faaliyetleri buradan yönetmektedir" Ve yine bu çirkin iddialara göre "KKTC'de üslenen bu gizli örgütler finans kaynaklarını kumarhanelerden sağlamaktadırlar" . Ve daha bunlar gibi daha pek çok gerçek dışı ve çirkin iddialar var.
Peki, bu gerçek dışı ve çirkin iddialara dayanan bu kampanya ile KKTC'de kimler yıpratılıp, etkisizleştirilmek isteniyor?.
Hemen bunları da sıralayalım:
Cumhurbaşkanı Denktaş, TMT'ciler, Mücahitler, diğer ulusal kurum ve kuruluşlar ile ulusal davanın sesi olan VOLKAN ve AVRASYA TV.
Peki, gerçek dışı ve çirkin iddialara dayalı bu kampanyayı kimler organize edip sürdürüyor?.
Hemen bunları da sıralayalım:
1-Türkiye'de ÖZGÜR GÜNDEM, RADİKAL ve EVRENSEL gazeteleri. Bu gazetelerin hangi dış güçler ve organizasyonlar tarafından desteklendikleri çok iyi biliniyor?.
2-KKTC'de ise ÖZGÜR DÜŞÜNCE, YENİ DÜZEN ve KIBRISLI gazeteleri. .Bunların da hangi güçler ve organizasyonlar tarafından desteklendiği biliniyor.
3-Güney Kıbrıs'ta ise bu çirkin kampanyanın başını POLİTİS çekiyor.
Ve ortaya çıkan sonuç ne kadar dikkat çekici değil mi?
Kıbrıs konusunun kritik bir dönemece girdiği bu günlerde işbirlikçisi, Ermeni'si, Rum'u ve PKK yanlıları birleşip KKTC'de ki ulusal güçleri yıpratıp, etkisizleştirebilmek için birleşebiliyorlar.
Şu an isimlerini vermek istemediğimim bazı "basın emekçileri" de bu çirkin kampanya çerçevesinde hazırladıkları gerçek dışı haberleri, Türkiye'deki ÖZGÜR GÜNDEM, RADİKAL ve EVRENSEL gazetelerine göndermekte, bu haberler bu gazetelerde yayınlandıktan sonra da , bu haberleri iktibas edip "Türkiye gazeteleri de böyle yazıyor" diyerek kamuoyu yaratmaya çalışıyorlar.
İşte tüm bu oyunlara karşı Kıbrıs Türk halkı dikkatli ve uyanık olmalıdır. Yapılmak istenen , Kıbrıs'ın elden çıkarılmasına karşı olan ulusal güçleri etkisiz hale getirmek ve daha sonra da Kıbrıs'ı Hristiyan alkışları arasında AB koridorlarında halletmektir.
Ve sakın ola unutmayın. Bu çirkin saldırıların hedefi yalnızca ulusal kurum ve kuruluşlar ile VOLKAN ve AVRASYA TV değildir. Gerçek hedef sizlersiniz.
Sizler ki bu vatanın gerçek sahiplerisiniz.
YENİ DÜZEN- ÖZGÜR GÜNDEM İŞBİRLİĞİ
Türkiye'de yayınlanan ÖZGÜR GÜNDEM gazetesi, KKTC'de ulusal güçlere karşı başlatılan "Derin devlet-TMT-KKTC" kampanyasının başını çekiyor. Ve ÖZGÜR GÜNDEM Gazetesi, YENİ DÜZEN Gazetesine dayanarak gerçek dışı ve yalan haberleri bu çirkin kampanyada kullanıyor.
ÖZGÜR GÜNDEM Gazetesi'nin 25 Mayıs 2006 tarihli nüshasında yayınlanan "KIZILELMA ADADA YERLEŞTİ" başlıklı haberde aynen şunlar yer aldı:
"Emekli subay ve büyükelçiler, özellikle 2004'teki referandum öncesi köy köy gezerek, halkı Annan Planı'na karşı örgütlemeye çalıştı. Referandumdan birkaç gün önce Güzeltyurt'ta ülkücüler tarafından üç Kıbrıslı genç bıçaklanınca, gerginlik had safhaya ulaştı".
Evet, referandumdan hemen önce 20 Nisan 2004 akşamı Güzelyurt'ta değil Göçmenköy'de gençler arasında kişisel nedenlerle çıkan kavgada üç genç bıçaklanmıştı ama bu olayın hiçbir siyasi boyutu yoktu. Ama ne var ki YENİ DÜZEN Gazetesi bu olayı çarpıtarak 21-22 Nisan 2004 tarihli nüshalarında "ÜLKÜCÜ TERÖRÜ" manşetini atarak , bu adi olaya siyasi bir boyut vermişti. YENİ DÜZEN gazetesi 22 Nisan 2004 tarihli nüshasında aynen şöyle diyordu:
"Ülkücü terör devam ediyor.Önceki akşam Göçmenköy'de 25-20 kişilik ülkücü grubu kesici aletler ve sopalarla gençlere saldırdılar. Polis olay hakkında 47 kişiyi göz altına aldı."
Ve gerçek dışı bu haber o günlerde Türkiye ve dünya basınına da aktarılarak büyük bir kampanya başlatılmıştı.
Sonuçta bu olayın duruşması 27 Nisan 2004 tarihinde Lefkoşa Kaza Mahkemesi'nde yapıldı. Mahkemede bu olayın hiçbir siyasi boyutu ve saldırganların ülkücü olmadığı belirlenirken, kişisel nedenlerle bu olaya karışan 13 kişi darp ve kasti hasar suçlarından para cezasına çarptırıldılar.
Ama ne var ki YENİ DÜZEN gazetesi yalan haber verdiği için özür bile dilemedi. Ve işte bugün de ÖZGÜR GÜNDEM Gazetesi, YENİ DÜZEN gazetesinin yalan ve kasıtlı haberini kullanmaya devam ediyor ve YENİ DÜZEN gazetesi de bu yalan haberi ÖZGÜR GÜNDEM Gazetesi'nden iktibas edip, dünkü nüshasında kullanabiliyor.
ÖZGÜR GÜNDEM ile YENİ DÜZEN gazeteleri aynı yalanı tekrarlamaya devam ediyorlar. Ne kadar ilginç ve dikkat çekici değil mi?
