Kürtçü kanat kelle istiyor!
Uludere faciası, AKP’deki etnik bölünmeyi de su yüzüne çıkardı. Bölge vekilleri, saha araştırması
sonrası parti yönetimine “rapor” sundu: Ya istifa etsin ya azledin!
Kazan kaldırdılar!..AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ile İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin arasındaki tartışmasıyla gün yüzüne çıkan iktidar partisi içindeki etnik çatlak iktidar partisini sarsıyor. Partide ’açılım’la başlayan, yeni anayasa çalışmalarıyla derinleşen etnik çatlak, Uludere ile daha da büyüdü.
Yönetime gözdağıİktidar partisinin Kürt kökenli vekilleri, bölgenin tansiyonunu tutarak hazırladığı raporu grup başkan vekillerine iletti: Bu parti, artık Şahin’i taşıyamaz. Çünkü Bakan’ın uslubu çok çirkin. Eğer bu adam korumaya alınırsa parti içinde farklı sesler çıkar, parti kaybeder! İstifa etmeli, yoksa azledilmeli!
Rövanş peşindelerKürt açılımını destekleyen AKP’lilerle üniter yapının korunmasını isteyen AKP’liler arasında 2009’da derin çekişme başlamış; Erdoğan, Kürtçü kanattan aşırıya kaçan açıklamalar yapan Mir Dengir Fırat, İhsan Arslan, Abdurrahman Kurt ve Abdülmuttalip Özbek’i liste dışı bırakmıştı.
AKP’de “etnik” çatlak büyüyor İktidar partisi içindeki Kürtçü milletvekilleri, Uludere açıklamasını fırsat bilerek İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in görevden alınmasını istedi.
AKP Genel Başkanı Hüseyin Çelik ile İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin arasındaki Uludere tartışmasıyla gün yüzüne çıkan iktidar partisi içindeki etnik çatlak büyüyor. “Uludere’deki kaçakçılar figürandı” şeklindeki sözleri nedeniyle Şahin’e büyük tepki gösteren AKP’nin Doğu ve Güneydoğu kökenli milletvekilleri, “AKP artık Şahin’i taşıyamaz” diyerek Başbakan Tayyip Erdoğan’dan kelle istedi.
AKP içindeki ilk etnik bölünme ve tartışmalar 2009’da Kandil’den gelen 34 kişilik bir PKK’lı grubun Habur’dan giriş yapmasıyla başlayan Kürt açılımıyla gündeme geldi. Parti içinde Kürt açılımı konusunda aşırıya kaçanlarla üniter yapının korunması hassasiyetini gösterenler arasında çekişme başladı. Erdoğan, 2011 seçimlerinde, Kürt açılımıyla ilgili yaptıkları açıklamalar nedeniyle partiyi zora sokan Adıyaman Milletvekili Mir Dengir Fırat, Diyarbakır milletvekilleri İhsan Arslan ile Abdurrahman Kurt ve Hakkari Milletvekili Abdülmuttalip Özbek’i liste dışı bıraktı.
Pusuda bekliyorlardıİçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in Uludere ile ilgili açıklamaları, Kürtçü isimlerin liste dışı bırakılmasının intikamını almak için pusuda bekleyen Doğu ve Güneydoğu kökenli milletvekilleri için fırsat oldu. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e “34 insanımız, çoğu yaşı küçük gençlerimiz bu olayın sadece figüranlardır. Filmin büyüğüne bakmak lâzım. Filmin senaristi, başoyuncusu vardır. Figüranlara takılıp kalıyoruz. O insanlara kaçak malı veren PKK terör örgütüdür” şeklindeki sözleri nedeniyle ağır eleştirilerde bulundu. Çelik’in açıklamasıyla tatmin olmayan AKP içindeki Kürtçü milletvekilleri, Şahin’in görevden alınmasını istiyor. Doğu ve Güneydoğu kökenli milletvekillerinin Şahin’e eleştirileri şöyle: “Bu parti artık bu Bakan’ı taşıyamaz. Bu kadar güzel işler yapmış bir parti, bu adamı taşımaya niye devam etsin? Artık bir yol bulunmak zorunda. Çünkü Bakan’ın uslubu çok çirkin. Açıklamaları ayrımcı, ayrıştırıcı, partiyi, halkı ve Türkiye’yi rahatsız edici. Parti, Bakan’ı taşımaya devam ettikçe Bakan partiye zarar veriyor. Eğer bu adam korumaya alınırsa parti içinde farklı sesler çıkar, parti kaybeder. Bakan istifa etmelidir.”
Uludere samimiyet sınavıBu arada bazı vekillerin Şahin’le ilgili rahatsızlıklarını grup başkanvekillerine ilettiği öğrenildi. AKP’nin Kürt milletvekillerinden, partide krize dönüşen İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e yanıt gibi Kürt raporu geldi. Milletvekillerinin Güneydoğu’da yaptıkları ziyaretler sonrası hazırlayıp parti yönetimine ilettiği raporda, “Uludere hükümetin samimiyet sınavı” denildi. AKP’li Kürt vekiller, Şahin’in parti sözcüsü Hüseyin Çelik tarafından uyarılmasını olumlu bulduklarını belirtirken, “Ancak bu yetmez. İstifa etmeli ya da görevden alınmalı” taleplerini de sözlü olarak parti yöneticilerine iletti.
Raporda BDP ile benzer talepler var Doğu ve Güneydoğu kökenli milletvekilleri tarafından hazırlanan raporda bölgedeki talepler 4 başlık altında toplandı. Raporun ilk maddesinde Uludere olayı yer aldı. Uludere olayı için, “Roboski (Uludere) hükümet için bir samimiyet sınavıdır” ifadesi kullanılan raporda 5 aylık süreye karşın olayın aydınlatılmamış olmasının Kürtler arasında büyük bir kaygıya neden olduğu, sürecin bu şekilde uzamasının Kürtler arasında hükümete güvensizliğe dönüşme riski taşıdığı, bir an önce sorumluların ortaya çıkarılıp yargıya teslim edilmesinin bölgede birinci talep haline geldiği vurgulandı. Talepler arasında ikinci sırada, yine Başbakan Erdoğan’ın soğuk baktığı anadilde eğitimin yer alması dikkat çekti. Taleplerin üçüncü sırasında yeni anayasa sürecindeki Kürt sorununa ilişkin beklentiler sıralandı. Raporda bu beklentiler, “anayasal vatandaşlık” olarak ifade edildi. Taleplerin 4. sırasında ise yerel yönetimlerin güçlendirilmesi yer aldı. BDP’nin “demokratik özerklik” talebine benzer bir şekilde yerel yönetimlerin daha da güçlendirilip yetkilerinin arttırılması AKP raporuna girdi.