Selam kandaşlar. Forumda yeniyim fakat Türkçülük davamızda yılmadan mücadele eden bir kardeşinizim. Uzun zamandır dertlendiğim ciddi manada üzüldüğüm bir konuyu tartışmak belki de çözüm üretmek için sizlere danışmak isterim.
Stalin denen it oğlunun Ruslaştırma politikası kapsamında Türk'lerin bir araya gelmesini engellemek maksadıyla oluşturduğu isimlendirme politikası neticesinde kandaşlarımızdan adım adım uzaklaşıyoruz ve belki de bugün hiç olmadığı kadar uzağız. Konuştuğum ve genelde şiddetli tartışmalar yaşadığım Kazak kardeşlerim kendilerinin Türklerle bir zamanlar beraber olduğunu ama Kazak teriminin etnik bir topluluğu gösterdiğini dile getirmekteler. Ne yaparsam ne anlatırsam anlatayım hiç biri buna başka bir gözle bakmıyor. Basmacı Hareketi olsun, kazak, özbek, kırgız, azeri gibi isimlerin Ruslar tarafından ayırmak için kullanıldığını anlatmama rağmen Kıgızlar ve Özbekler bugün savaşmanın eşiğindeler. Terörist ve bölücü Rus ideolojisi kardeşlerimizi hem bizden hem kendilerinden ayırıp Moskoflaştırmaya çalışıyor.
PEKİ BİZ BU DURUMDA NE YAPMALIYIZ? Neşriyat yapıp, sosyal medya platformları oluşturup bir şekilde kandaşlarımızı içinde bulundukları rusçuluk oyunundan çıkarmalıyız. Lütfen bana bir yol söyleyin. Bu duruma yemin ederim dertleniyorum. Artık iş işten geçmiş demek istemiyorum, diyemem çünkü şerefim, kanım izin vermiyor.

CepniTurk kardesim, yazdiklarin bana Alanya'daki Rus zafer bayrami kutlamalarini hatirlatti. Insanin delirmemesi isten degil. Ruslar yuzlerce yildir Turk'u Ruslastirmak icin aclik ve surgun de dahil olmak uzere her turlu vahseti uygularken biz hem de bu salginin ortasinda Rus'a bu gosterileri yapma hakki verdik. O gosterideki askeri kiyafetli Rus kadinlari sosyal medyada paylasan pek cok erkek vardi hatirlarsaniz. Cin'in oyununu Rus da oynuyor elbet. Bizimkiler akilsizliklarina doymasin. O degil de, aqp'sinin idaresi keske Rus'a tanidigi imkani Turk'e de tanisaydi. Donmeden, devsirmeden, kaninda Turk kani olmayandan devlet baskani yaparsan tutar boyle seni kendi yurdunda garibana cevirir. Bu da neyi hatirlatti bak; dur bakayim nette bulup kopyalayayim:

Ahmet Vefik Paşa, Bursa valisiyken ilçeleri teftişe çıkardı. O günlerde Osmanlı camiasına dahil bütün milletler, milliyetlerini açıkça ifade eder, fakat imparatorluğun asıl unsurunu teşkil eden Türkler bunu sanki bir suçmuş gibi saklarlardı!.. Bursa, o tarihlerde bir iskan ve göçmenler şehriydi...

Paşa uğradığı bir ilçede halkla sohbet ederken karşısındakilerin milliyetlerini sorar, herkes göğsünü gere gere ''Boşnak'ım, Arnavut'um, Gürcü'yüm, Çerkez'im!'' der. Sıra, soluk yüzlü bir ihtiyara gelir. Adamcağız ezile büzüle: ''Türk'üm efendim'' der.

Bunun üzerine Paşa:

''Niçin saklıyorsun öyleyse'' diye sorar,

- Türk olmak bir kabahat mi? Bak ben de Türk'üm.''

- Sahi mi Paşa sen de Türk müsün? Demek Türk'ten de Paşa olurmuş ha!.. Cevabını alınca Ahmet Vefik Paşa'nın gözleri dolar:

- Paşa da kim oluyor, Türklerden Padişah çıkar Padişah! Anladın mı? dedikten sonra rahatça ağlayabilmek için tenha bir yere çekilir.

EVET TÜRK, ÖZ YURDUNDA HOR VE HAKİR GÖRÜLÜYORDU. DEVLETİN KÜLFETİ ONA, NİMETİ TÜRK ADINDAN RAHATSIZ OLANLARA TEVDİ EDİLİYORDU!

Kaynak: Türk ve Türklük TSE Yayınları, s 236.

Rus'un yuzlerce yildir bitmeyen bu sistemli asimilasyonu kandaslarimizi bize el etti. Biz ah Turan eller diye aglayaduralim, kardeslerimiz bize yad oldu. Bu kaderi ters yuz etmenin en birinci yolu Turkiye'deki Turk'un bilim, teknoloji ve sanayide cok ilerlemesi, egitimini milli bilinci asilayacak sekilde vermesi, ekonomisinin devasa olmasidir. Cunku diger Turk topluluklarini Turk'e yad eden korkudur. Yuzbinlerce insanin surgune gonderilmesini birakin, hatirlarsiniz Rus'un Ukraynalilara yaptiklarini da, oyle ac birakmislar, topraklarini oyle yakip yikmislardi ki yemek icin kuru dal, bocek dahi bulamiyorlardi da birbirlerini oldurup kesip yemeye baslamislardir. Polonyali bir yazarin kitabini okumustum yillar once, simdi adini hatirlayamadim. Oyle ki yeni defnedilmis olanlari topraktan cikarip yiyorlardi diyordu. Bu vahset herkesin kaldirabilecegi turden degil. Bu insanlik disi uygulamalar yerini propangadaya birakti. Ruslar oyle filmler yapiyorlar ki oradaki yasayan Turkleri barbar, ilkel, kotu gosterip Ruslari kurtarici olarak gosteriyorlar. Bu yuzden Turkiye ve diger Turk devletleri o kadar guclu olmali ki Rus'tan korkmamali. Biz evet Rus'tan korkmayiz, biz dunyanin en gozu pek savascilariyiz da savas teknolojilerinde daha yeni buluslar yapmak, ekonomimizi onca Turk devletinin kanini emen Rusya ile bos olcusecek seviyeye getirmemiz gerekiyor.

Bunlar icin hazirlanirken ayni zamanda egitim kurumlarimizin diger Turk devletlerinden gelen ogrencilere oncelik ve ayricalik tanimasi, hatta onlar icin ozel programlar olusturmasi gerekiyor. Belki vardir boyle uygulamalar, bilemiyorum. Bildigim tek sey vakit cok gec olmadan aradaki buzlari eritmemiz gerektigi. Bizim kalin kafali idarecilerin anlamadigi bir sey var: onlar bizim bu cografyadaki garantimiz.

Bu arada, konuyla ilgili aci verici, eski bir makaleyi paylasayim. Soydas kadinlarimizin, kizlarimizin en cok satildigi ulkeden birinin Turkiye oldugunu bilmek utanc verici. Biz soydasim, kandasim diyeduralim, bizim uckur duskunleri yine Turk'un kuyusunu kaziyor.


https://www.dw.com/tr/orta-asyada-beyaz-kad%C4%B1n-ticareti-%C3%B6nlenemiyor/a-2524635

Konuyla ilgili ilginc bir tez calismasi:


https://dspace.ankara.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12575/28539/2590.pdf?sequence=1&isAllowed=y