Gönderen Konu: Kıbrıs Türkü TOPRAKSIZ Kalacak!  (Okunma sayısı 2634 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KORKUT07

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 69
Kıbrıs Türkü TOPRAKSIZ Kalacak!
« : 12 Mayıs 2007 »
İYİ AKŞAMLAR

İÇTEN ÇÖKERTME PLANLARI İLE İLGİLİ EK YAZIMI SUNUYORUM.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

KORKUT

Çevrimdışı KORKUT07

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 69
Ynt: Kıbrıs Türkü TOPRAKSIZ Kalacak!
« Yanıtla #1 : 12 Mayıs 2007 »
MERHABA DOSYA EKLENEMEMİŞ BENDE AŞAĞIYA KOPYALADIM

İçten Çökertme Planı! İşte Hain Plan!

Kıbrıs Türkü TOPRAKSIZ Kalacak!




CTP-DP döneminden başlayan KKTC topraklarının Rumlara takas, iade, tazminini öngören Mal Tazmin Komisyonu'nun kurulup çalışmalarına başlamasından sonra şimdi de CTP-ÖRP hükümetinin Mülkiyet Konusunda hazırlamış olduğu bir yasa tasarısı ile sancılı günler yaşıyor. Oluşturulan yeni yasa tasarısı ile Güney'deki Rumlar KKTC'de eski Rum malında oturan Türklere mülkünü satması kararını içeriyor. Yani Güney'deki Rumlar KKTC'ye geçerek eski Rum evinde ikamet eden Türklerin kapısını çalacak ve onlara "size evimi şu kadar Kıbrıs Lirasına istersen satarım" diyebilecek. Rum isterse bunu yapmayarak eski mülkünde oturanın gelip kapısını çalarak huzursuzluk çıkaracak ve "bak hükümetin de bu mülkün bana ait olduğunu kabul etti" noktasına bu işi getrebilecekler!

9 Aralık 2005'te yasallaşarak kurulan Mal Tazmin Komisyonu 2006 yılında uygulamaya geçtikten sonra Komisyona başvuran Rumlara KKTC'deki eski mülklerinin takas, tazmin yada iadesini öngörüyordu. Komisyon bugüne kadar aldığı kararlarda 15 Rum'a tazminat ödedi, 3 Rum'a da eski mallarını iade kararı çıkardı. Komisyon'a başvurular 140'ı aşmış durumda. Tatlısu bölgesinde 2 iade işlemleri İçişleri bakanlığının önünde dururken Ziyamet bölgesinde diğer malla ilgili işlemlere henüz başlanmadı.

Peki iade hangi şartlarda oluyor? Mülkiyet veya kullanım hakkı gerçek veya tüzel kişiye ait olmayan; konumu ve niteliği uyarınca ulusal güvenliği, kamu düzenini ve kamu yararını tehlikeye düşürmeyecek taşınmaz mallar hemen iade kapsamında, tahsisten kullanımda olan veya inkişaf edilmiş malların iadesi yönünde karar alınması halinde iade, yasayla çözüm sonrasına erteleniyor. Eşdeğer malı karşılığında olanlar ise iade kapsamı dışında. Tazminat alanlar da kuzey'deki eski mülklerinden feragat etmiş olacaklar.

Şimdi oluşturulan yasa ile Rumlara "gelin KKTC'deki Türklere malınızı satın" çağrısını öngören yasa tasarısı ile 1983 yılında kurulan KKTC Devleti ile güneydeki mallarından feragat eden Kıbrıs Türk Anayasasının 159. maddesi ile "Kuzey'de kalan tüm taşınmaz mülklerin KKTC Devletine ait olduğunu" kabul etmişti. Bu yasa tasarısı ve kurulan Mal Tazmin Komisyonu ile Kıbrıs Türkü kendi devletinde topraksız kalmaya doğru sürüklendiği açıktır. Rumlara eski mülklerini iade etmeyi hedefleyen iktidardakiler neden Kıbrıs Türklerinin güneydeki malları için müdafaa etmiyorlar? Neden GKRY'nin Kıbrıs Türk mallarını istimlak etmesine ses çıkarmıyorlar? Neden Rumların kendi yasadışı devletlerini meşrulaştırmak için yaptıkları çalışmaların zerresi kadarının benzeri Kıbrıs Türk halkı için yapılmıyor? Açıkça görülüyor ki Kıbrıs Türk halkı kendi vatanında toprağı, evi, yani mülkünü "kendi malı gibi görmemesi" yönünde bir psikolojik operasyonla karşı karşıya. Hükümetin aldığı bu kararlar neticesinde KKTC'ye güneyden gelen insanlarımızın zamanında feragatname imzalayarak KKTC Devletindeki mülklerin yasal sahibi olmasını kabul ederek, eşdeğer mallarına karşılık mal aldıkları biliniyor. Tabi ki geçmiş hükümetlerin güneyden göç eden birçok insanımızın malına karşılık eşdeğer vermediği, adaletsiz mülk dağıtımı yaptıkları da bir gerçektir. Şimdi de bu durumu değerlendiren Hükümet bu konuda eşdeğer mallarının karşılığını alamayanlar için de ITEM yani Eşdeğer Mal Yasasını değiştirme yoluna giderek 30 yılı aşkın zamandan beri tazmin edilmeyen yada eşdeğerinin başvurusunda bulunamayanlar için harekete geçtiğini ve bu insanları tazmin edeceğini duyurdu. Bu alınan tedbir gerçekleştirilmek istenen yasa tasarısındaki Rumlara KKTC'deki eski mülklerini satma imkanı verecek hükümetin halk tarafından fazla tepki çekmemesi ve uniter bir Kıbrıs'a doğru gidileceği propogandası için bu uygulamaya geçildiği düşünülüyor.

Öte yanda Rum İçişleri Bakanı Neoklis Silikiotis uydulardan yararlanarak Kıbrıs'ın kuzeyindeki malların kaydını yapacağını açıkladı. Yani Rumlar uydu kanadı ile Kuzey'deki malların kaydını yaparak yeni bir mücadele alanı başlatacaklardır. Hatırlanacağı üzere 2006 yılında Rumlar mülkiyet konusunda KKTC'de yapılan ticari inşaat yatırımlarını engellemek maksadı ile Rum arazileri kullananlara 7 yıllık tutuklama kararı almıştı. Bu kararlarının ise eski Rum mülklerinde oturan Kıbrıs Türkleri için geçerli olmadığı, ancak bu mülkleri ticari anlamda kullanmak isteyen kişilere karşı bu uygulamanın yapılacağını duyurmuştu. Bu nedenle Kıbrıs Türklerinin güneye geçerken rahat olmaları çağrısında Meclis Başkan Yardımcısı Dimitris Hristofyas bulunmuştu.

Peki güneydeki Türk malları ne durumda?

Önce Rumlar 2005 yılının Haziran ayı sonunda bir dernek kurduklarını duyurdular. Dernek KKTC'de mal mülk bırakan Rumlar tarafından kuruldu. Hedefleri ise KKTC'deki "mülklerin yasal sahiplerine verilmesi" mücadelesi olacağı belirtildi. Rum yönetimi KKTC'den mal alan yabancılar için kendi meclislerinden bir karar çıkararak 6 ay olan hapis cezasını 2 yıla, 450 olan KL ise 5 bin KL'na çıkarılması kararını Mart 2005'te aldı. Daha sonra Rum yönetimi dışişleri bakanı Talat'a çağrıda bulunarak eski Rum mülklerinde yapılaşma devam ederse AİHM'ne davaların artarak devam edeceği tehditinde 11 Haziran 2005'te bulundu. Bu açıklamanın hemen ardın 22 Haziran'da Rum lider Papadopulos KKTC'deki inşaatların hemen yıkılarak eski sahiplerine "mülklerin" verilmesini ve tüm göçmenlerin geri dönmesi çağrısında bulundu. Ayni günlerde Rum gazetelerinden Fileleftheros'a yansıyan haberde Limasol'da yaşayan Türklerin evleri ve durumlarının içer acısı olduğu duyuruldu. Kasım 2006 sonunda Rumlar aldıkları kararlar gereği KKTC'den mülk alan bir İngiliz'e tutuklama ve bir Rus'a dava okudular. Ekim 2006'da Politis gazetesinde Güney Kıbrıs'taki 2 bin dönümlük Türk malının satıldığı ve Rum yönetiminin de bir kısmını istimlak ederek aldığını duyuruldu. Eylül 2006'da ise Alithia gazetesi "Kıbrıs Türk malları Şimdi de Belediyelerde" manşetinden duyurduğu haberinde Rum belediyelerine Kıbrıs Türk mallarını alması için Rum İçişleri Bakanlığının öncülüğünde Rum bakanlar kurulunun açık kapı bıraktığını yazmıştı. Ayni günlerde KKTC'De Karpaz bölgesi olan Sipahi köyünde bir Rum'un kaçak inşaat iznine müsaade verilirken, bir Türk'e inşaat yapma izni verilmediği basında yer almıştı. Peki neden Karpaz'da inşaatlara müsade verilmiyordu? Çünkü CTP yönetimi hem Girne, Karpaz hatta birkaç bölgemizde de Emirname çıkararak inşaat yapılmasına sınırlama hatta yasak getirmişti!

Oyun oldukça büyük! Kıbrıs Türklerine KKTC'de hükümet tarafından çıkarılan emirnameler ile hem inşaat izni verilmiyor, hem de Rumların istediği moratoryum getiriliyor. Daha da acı olan Rumların eski mülkleri için savaş veriliyor da Kıbrıs Türklerinin güneydeki mülkleri için hiçbir adım atılmıyor. Kaldı ki KKTC Devletine inanmayan bu yöneticiler bu uygulamaları ile KKTC Devletinin varlığına inanmayarak halkın da Devlete olan güvenlerini istismar etmek istiyorlar. Bakınız, birçok emirnameler yayımlandı, hatta Girne emirnamesinden ötürü birçok inşaat durdurulmuş durumdadır. Topraklarımız Rumlara geri verilmeye başlandı. KKTC Devleti içten çökertilmeye devam ediyor!en son çıkarılan yasa tasarısı ile halkımızın karşına getirilecek olan Rum muhataplar ile Kıbrıs Türkü üzerinde psikolojik operasyon düzenleniyor! Uyanın Türk milleti! Benim Devletimi DEVLET, Toprağımı TOPRAK kabul eden Kıbrıs Türküne bu aciz kararları uygulayacak cüreti bulanları TARİH KARA BİR LEKE olarak not düşüyor. Benim muhalefet Partilerim ise Meclisi boykot derdinden derhal vazgeçerek halkın arasına "demokrasi otobüsleri" ile değil, istifa ederek halkın arasına inmeleri gerekiyor. Topraksız vatan yaratılması yönünde oynanan oyunu tek tek anlatmaları lazım....Adada olanlara tüm Türk halkı ses vermek zorundadır. Ya şimdi konuşun yada ilelebet susun! Gaflet ve dalalet içinde olanlara müsaade etmeyeceğiz!And olsun!