Yaban el dutmuşam dargınam sene
Dargınam ne hâller bırahdın mende
On iki ayınan sargınam sene
Göy biler gözlerim garahdın mende
Ne dedim ne ettim ırahdın mende
Serildim göynüne sündüzden biçib
Elem sefesinde gendimden geçib
Hesretinden geyip odundan içib
Zemheri gıtlığı doyuldu çiynim
Bir başına birde goyuldu çiynim
Çıhtım yola handa cengim var idi
Cağa-çocuk serde dengim var idi
Nevbahar sırtında rengim var idi
Gocatan hörmetim yuhuma çöktü
Sonra eydi boynun yarpağın döktü
Gövnüne gün yüzüm cavanlıh çağım
Ferhat’tan Mecnun’dan şivanlıh çağım
Eyle bil ahsakal divanlıh çağım
Gır keçemde bağdaş söhbetim oldu
Hâl var ki uğrağın rahmetim oldu
El alem keyifi mahâlin suyu
Cem edib sırtlanı değişmez huyu
Ağ mayadan ahım asırlar boyu
Ahıb geldi vahte götürdü meni
Gadir gıymet mende yitirdi meni
Neçe yâr görmüşem gözeller ilen
Neçe bağ Türküler gazeller ilen
Sinemi göresen hazeller ilen
Delik deşik olmuş bilinebilmez
Yâ Kayyûm sil desem silinebilmez
Aydışar hatırât aydışar hele
Cağıl cağıl geder gözyaşım sele
Misk û amber dolun vermişem yele
Çemen ürüyandan yolduğun menem
Her söher başında bulduğun menem
Bilirem yad’olar delişmen günler
Garanlık gündüzler aydınlık tünler
“Galh” buyruğunda galh ilahi ünler
Bismillah guşlukta eymişem başım
Gurdlar ular göye deymişem başım
Men sene ne deyim meni kim duya
Gür pudahta guşlar nefesim yuya
Goca bir bozkırda salınmış huya
Hangi ürüzgardır dudağın gerer
Ardın sıra geler güllerin derer
Zâil olar ömrüm göğerer yürek
Uruhum hayası kefenim gerek
Torpağa koyalar kazmaynan kürek
Sayasan Kurtbala düşüb ölmüştür
Kimler ağlamıştır kimler gülmüştür
22 Ocak 2007 // T A R S U S
Hakan İlhan Kurt