Yalnız şu Mu kıtası fantezisini gerçek bir şeymiş gibi ilk kim ortaya attı bilmiyorum ama hiçbir tarihi gerçekliği yoktur.Mu kıtasının varlığını ortaya koyan James Churchward,Mu kıtasının varlığını Nacaal Tabletleri adı verilen 15.000 yıllık yazmalara dayandırdığını söylemekte.Kitabını okudum,iddiasına göre bu tabletlerin bir kısmını Hindistan'daki gizli bir tapınakta incelediğini söylüyor ama ne tapınağın yerini söylüyor ne de ismini,bu tabletleri kendisinden başka gören yok.
Bütün ülkelerde yazar, çizer takımının büyük çoğunluğu ortaya koydukları eserlerini gizemli, enteresan, hiç kimsenin aklına gelmeyen uçuk-kaçık fantezi ve fantastik şeylerle doldurarak kitaplarını gayet iyi sayıda satıyor, baskı üstüne baskı yapıyorlar. Yani tamamen duygusal(!) bir yaklaşım.
Yazar çizer takımının bu amaca yönelik kitaplarını okuyan çoğu kimse bunları gerçekmiş gibi algılayıp bu algı üzerine yeni yeni tarih tezleri ve kuramlar inşaa ediyorlar.
Güncel bir örnek: Meşhur
Kurtlar Vadisi (kürtler vadisi demek daha doğru olurya neyse) adlı TV dizisini çoğu izleyici hayatın gerçeği olarak algılamakta, olayları bu algı doğrultusunda değerlendirmektedir. Bu sonucu senaristin ve oyuncuların başarısı olarak nitelemek fazla iyimserlik olur. Elbetteki bir senaryo ve oyun gücü var ama sonuçta bu izlenme endişeyle-ki bu daha çok para kazanmak demektir- enteresan, alengirli ve komplo teorileri içeren bir hayal mahsulüdür.
Aynı şekilde Ahmet Turgut'un kaleme aldığı ve İslam tarihini bilenlerde İslam Peygamberi Hz. Muhammed'in peygamberlik mücadelesinin üçbin yıl önceye uyarlanmış versiyonu intibanı uyandıran "
Bozkırın Sırrı Türk Peygamber" adlı kitap da tarihi bilmeyen kişilerde yeni bir Türk inanç algısı ve yargısı meydana getirdi. Hatta inanç yönünde algı değiştirmekle kalmayıp ilmi araştırmalarla kesinleşmiş tarihi gerçeklerin de yeni baştan dizayn edilmesi gibi bir çarpıklığa sebebiyet verdi.
Henri Bergson'un "
Ahlak ile Dinin İki Kaynağı" adlı yapıtında ortaya koyduğu gibi insanların en çok sevdikleri şey: "
Masal uydurmak ve bir süre sonra da uydurulmuş olduğunu bildikleri masalları gerçek gibi kabul etmektir"
Evet, insanların en çok sevdikleri şey masaldır!
Kök Tenğri'nin esenliği bütün Türklerin üzerinedir