Gönderen Konu: Kucaktan kucağa pkk fantazisi  (Okunma sayısı 4272 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı EFE

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 206
Kucaktan kucağa pkk fantazisi
« : 20 Eylül 2006 »
Kucaktan kucağa pkk fantazisi


 
Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir terör örgütüne PKK'ya verilen destek kadar ,destek verilmemiştir. Yıllardır Türk milletine musallat olan kanlı terör örgütü PKK, sözde Müslüman devletlerden tutun da, Hristiyan, Musevi, Yahudi, ateist, putperest velhasıl alemde birçok devlet tarafından, kişi tarafından, kurum tarafından desteklenmiştir.

   Kucaktan kucağa geçmeyi fantazi haline getiren PKK (KADEK) ise bir bakıyorsunuz ABD kucağında, bir bakıyorsunuz İran'ın kucağında, bir bakıyorsunuz İsrail'in kucağında, bir bakıyorsunuz Rusya'nın kucağında, bir bakıyorsunuz Yunanistan'ın kucağında, bir bakıyorsunuz İtalya'nın kucağında, bir bakıyorsunuz Suriye'nin kucağında, bu bakmaları genişlettiğimizde kıtalar arasında oturmadığı kucağı görmemek mümkün değildir.
PKK terör örgütünün eli kanlı önderi Abdullah Öcalan'ın, Türkiye'ye karşılıklı antlaşmalarla teslim edildiği günlerde "beni birçok ülke kullandı" demesi bu fantazilerin en belirgin itirafı olmuştu. Şimdi İmralı dinlenme tesislerinde oldukça rahat ve konforlu bir şekilde yaşamını sürdüren Öcalan, PKK'nın sesi olan gazetelerde köşe yazılarını yazarak çapulcularına hangi kucaklarda oturacaklarını bir bir izah etmektedir. Kendisinin oturmadığı kucak kalmadığı için tecrübelerini bizzat yansıtarak sempatizanlarının da bu zevkten mahrum kalmaması için gayretler göstermektedir. Kürtlükle uzaktan-yakından hiçbir alakası olmayan ve TRT'de geçmişte yayınlanan "Anadolu'dan Görünüm" adlı haber programında yayınlanan bir görüntüsünde Kürtlere etmedik hakaret, yapmadık aşağılama bırakmayan Abdullah Öcalan'ın şimdilerde yine Kürtçülük adına ön plana çıkması oldukça ilginç bir durumdur. Türkiye'yi bölmek için yıllardır emperyalist güçler tarafından kucaklarda konuk edilen Abdullah Öcalan ve onun örgütü PKK, son günlerde Avrupa Birliği ve ABD'nin arasında gel-git yaşayan "top"a dönmüştür. Bu ikisine yoğunlaşmasını sonradan kazandıkları seçicilik mi, (?) yoksa yeni kucaklanma misyonu mu (?) olarak göreceğiz, buna yakın zaman şahit olacaktır. "Biji Apo, Biji Kürdistan" sloganları eşliğinde en son kongrelerinde travestilerle kucaklaşan DEHAP'lılarda bu konuda bilgi ve donanım sahibidir sanırım, o iğrenç sesleri ile telaffuz ettikleri "demokrasiiii" adına, önderleri Abdullah Öcalan'ın ve PKK'nın (KADEK) dünyanın birçok milletinin kucağında oturmasının gerekçelerini anlatsalar da tercihleri hakkında bilgi sahibi olsak. Küresel Çetelerin yeni gözdesi PKK (KADEK) dır.
Onların istediği her türlü ihtiyaca karşılık verecek bünyeye sahiptirler. PKK'nın istediği gerçekte ne Kürtler'e çeşitli haklar, ne başka birşeydir. Efendilerinin verdiği emirle Türkiye'yi bölmek ve sadece kucakta oturmanın zevkini almaktır. Yıllardır bunu da büyük bir başarı ile gerçekleştirmektedirler. PKK (KADEK) Avrupa Birliği'nin oluşturduğu kumpasla beraber, silahla gerçekleştiremediklerini masa başında kazanmaktadır.
Ampul ışığında önü aydınlanan PKK (KADEK) kendi tarihinde bu kadar rahat ve isteklerini bir bir gerçekleştirmenin keyfini yaşamaktadır.Gelinen noktada onun-bunun kucağında gezen Abdullah Öcalan ile vatanın bölünmez bütünlüğü uğruna canlarını, kanlarını verenler arasında kıyaslama yaptığımızda kimin kazançlı çıktığını bugün netleştirmek inan zor bir hali almıştır.
Binlerce şehit ve gazi, bedel ödeyerek neyin mücadelesini, niçin verdi? Bu şanlı mücadelenin karşılığı bu mu olmalıydı?
Varlıklarını dünya milletlerine satan hainlerin, Türkiye içinde isteklerini Avrupa Birliği ve ABD aracılığı ile dikte ettirmesi karşısında emir kulu gibi kimliksiz-kişiliksiz davrananları bu milletin tarihi unutmayacaktır! Oturduğu her kucağın yönlendirmesi ile Türkiye'ye kin ve nefret kusanların, ampul ışığında bu kadar yol almasından sonra, gelecek günler adına kaygı duymamak mümkün mü? PKK mı 'Ampul' kucağında, 'Ampul' mü PKK kucağında ayırt edeniniz var mı? PKK'da fantazi tükenmiyor ama Ankara'da bu fantaziye ortak olmak isteyen takım elbiseli sayısı da oldukça fazla ...

 

 


“TÜRK'ler  Hiçbir milleti taklit etmeyecektir. TÜRK'ler ne Amerikanlaşacak ne batılılaşacak nede araplaşacaktır. O sadece özleşecektir.