Gönderen Konu: Kuzey Irak'taki kürtler Türkiye'yi istiyorlar  (Okunma sayısı 6869 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı TÜRK-KAN

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2181
  • UÇMAĞA VARDI, TANRI DAĞLARINDA!
Kürtler Türkiye´yi istiyor
 
01.11.2007 9:05

İsviçreli hukukçu Keller, Türkiye´nin müdahale hakkı bulunduğunu ve aşiret liderlerinin Türkiye´ye bağlanmak istediğini
Kuzey Irak´ta bulunan 3.5 milyonluk nüfusun yüzde 70´ini oluşturan 63 aşiret lideri Türkiye´ye bağlanmak istiyor. 1925´te kurulan Musul Vilayeti 1992´de dönemin Cumhurbaşkanı Özal öncülüğünde Körfez Savaşı nedeniyle yaşanan bölünme ihtimalleri üzerine Ankara´da bir araya gelerek harekete geçti ve İsviçreli hukukçu J. Anton Keller´i BM daimi temsilcisi seçti. Son dönemde yaşanan gelişmeler üzerine Konsey´in Türkiye ile konuyu görüşmek için toplanma kararı alması üzerine Keller İstanbul´da toplantı yapmak için girişimleri başlattı.

PASAPORTA EL KONULDU

Ancak Keller´in yapacağı toplantıya 63 aşiret liderini temsilen katılması beklenen Kuzey Iraklı 4 aşiretin liderleri Türkiye´ye gelemedi. Aralarında Almanya´da sığınmacı olarak yaşayan eski Dohuk valisi, Saddam dönemi eski Tarım Bakanı ve yazar Musul Vilayet Konseyi Genel Sekreteri Muhammed Sıddık Mahmut, Hollanda´da sığınmacı olarak yaşayan ve Kerkük bölgesindeki petrol yataklarında önemli bir paya sahip olan Mama Seny aşiretinin lideri Müşir Hadi Ahmet, Musul vilayetine ait tapu kayıtlarını elinde tutan ve şu anda Kuzey Irak´ta bulunan Surçi aşiretinden Nedim Surçi, Süleymaniye´de yaşayan ve tapu sicillerinden sorumlu olan Şeyh Saleh´in de bulunduğunu söyleyen Keller, Barzani yönetiminin bu kişilerin pasaportlarına el koyarak ve telefon iletişimlerini keserek Türkiye´ye gelmelerine engel olduğunu söyledi. Keller, Türkiye´nin acil olarak devreye girmesi gerektiğini belirtti.
 
Keller bu durum üzerine Türkiye´de Başbakan Erdoğan´ın Başdanışmanı Prof. Ahmet Davutoğlu, MHP İstanbul Milletvekili Gündüz Aktan ile muhalefet partisi milletvekilleriyle görüşerek durum hakkında bilgi verip, aşiret liderlerinin Türkiye´ye bağlanma isteklerini iletti. Keller önceki gün ise Sosyal Bilimler Araştırma Merkezi´nin düzenlediği "Musul Vilayeti´nin Yeniden Doğuşu mu?" başlıklı bir panele katıldı. Emekli orgeneral Edip Başer´in de katıldığı toplantıda, "Türkiye´nin Musul´a müdahalesi için tarihsel, hukuksal ve sosyolojik zemininin bulunduğu" belirtildi.
 
MUSUL VİLAYET KONSEYİ
 
1925 yılında Musul, Erbil, Dohok, Süleymaniye, Kerkük ve Diyala ´Musul Vilayet Konseyi´ çatısı altında bir araya geldi. Kurtuluş savaşı bitince Türkiye ´Musul Vilayeti´ ile ilgili durumu tartışmaya başladı. İlk sıkıntı 1922´de yaşandığı için konu o zaman görev yapan Milletler Cemiyeti´ne yansıdı. Cemiyet, 1925´te ´Bölge, Milletler Cemiyeti´nin kontrolündedir. Bölgede yaşayanların hakları belirlenmeli´ kararı aldı. Musul Vilayeti, 1932 yılında Irak Krallığı´na bağlanırken iki önemli şart koşuldu: ´Birincisi, bölgedeki bütün halkların insan hakları nezdindeki kuralları güvenceye alınmalı. İkincisi bölgedeki aşiretlerin veya şahısların petrol ya da maden imtiyazları güvence altında tutulmalı´. Bu şartlarla Musul Vilayet Konseyi´ne imtiyaz verildi. İkinci Dünya Savaşı sonrası Musul, Irak devletinin parçası oldu. Konsey, Körfez Savaşı´yla birlikte Irak´ta bölünmenin ilk ateşi yakılınca harekete geçti ve 1992´de İsviçreli hukukçu Keller´i BM nezdinde temsilci seçti.
 
TÜRKİYE´NİN 75 KM İÇERİ GİRME HAKKI VAR
 
Türkiye ile Irak arasında 1946 yılında imzalanan dostluk ve sınır anlaşmasına göre her iki ülkenin sınırları içinde bulunan 75 kilometrelik bir bölge içinde eğer komşu ülke o bölgede asayişi sağlayamıyorsa, saldırıya maruz kalan ülkenin sıcak takip yapabilme hakkını kabul ettiğini kaydeden Keller şöyle konuştu: "Dönemin Başbakanı Özal´ın Barzani ve Talabani üzerinde çok önemli bir etkisi vardı. Ankara´daki toplantıda Talabani ellerini masanın üzerine koyarak bu oluşuma destek olacağına dair yemin etti. Barzani ise Musul Vilayet Konsülü´ne destek olabileceği sözü verip diğer Kürt aşiretlerle birlikte hareket edeceği konusunda teminat verdi."
 
MUSUL´A GİRME HAKKIMIZ VAR
 
1992´de Özal´ın direktifiyle yapılan toplantının baş aktörlerinden olan eski Sakarya Milletvekili Yalçın Koçak da Türkiye´nin bölgeye müdahale hakkının olduğunu savundu. Koçak Musul Meselemiz, adlı bir kitapçık hazırlayarak Başbakan Erdoğan başta olmak üzere bir çok üst düzey yetkiliye gönderdi. Türkiye´nin Kuzey Irak politikasının odak noktasının Kerkük değil Musul olmasını öneren Koçak, Türkiye´nin o dönem Musul´u bağımsız bir Irak devleti olmadığı için şartlı olarak Irak Krallığı´na bıraktığını ifade etti.
 
sabah


 http://www.haberodasi.com/NewsDetail.Aspx?NewsID=32476

 Habere dikkatle bakarsak, aynı 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda Kahraman TÜRK ORDUSUNUN yaptığı gibi, Kuzey Irak'ın tamamını da Türkiye Sınırları içerisine dahil etmenin Türkiye Cumhuriyeti'nin doğal bir hakkı olduğunu görürüz.

 Ayrıca kürtlerin arasındaki bu bölünmede çok iyi kullanılmalıdır.Çünkü bizim kamuoyuna fazla yansımasa da Kuzey Irak'ta Talabani ve Barzani karşıtı kürt unsurlarında, bu güzide ikiliye karşı harekete geçtikleri, birbirirlerini yedikleri doğrulanmaktadır. Türkiye bu fırsatı ileride iyi kullanmalıdır. Akp'den değil ama gelecekteki hükümetlerden bunu yapmalarını beklemek hakkımızdır.
   
23 EKİM 2023'DE, ELİM BİR TRAFİK KAZASI SONUCU, UÇMAĞA VARDI.
ŞİMDİ; TANRI DAĞINDA, ATALAR YURDUNDA, ATSIZ ATA MAKAMINDA, BAŞBUĞLAR OTAĞINDA, ERİNÇ İÇERİSİNDE!

Çevrimdışı Kurtkaya

  • Otağ Sorumlusu
  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 412
Ynt: Kuzey Irak'taki kürtler Türkiye'yi istiyorlar
« Yanıtla #1 : 01 Kasım 2007 »
Eceli gelen it misali, bu kürtler.
Zaten itin aklı olsa, gidip camii duvarına pislemez.
Onun bunun dolmuşuna gelip, piyonluk yapan kürt soysuzları da, alırlar belki, üçün birini.
Tanrı Yüce Türk'ünü Korusun!

Çevrimdışı Afsar Beyi

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 146
Ynt: Kuzey Irak'taki kürtler Türkiye'yi istiyorlar
« Yanıtla #2 : 01 Kasım 2007 »


Bu da bizim onlara cevabımızdır. Bugün, yarın, sonsuza kadar!!!!!!!!







"Biz barış istiyoruz" dediğimiz zaman "tam bağımsızlık istiyoruz" dediğimizi herkesin bilmesi lâzımdır. Bunu istemeye hakkımız ve kudretimiz vardır. On sene, yirmi sene sonra aşağılaşarak ölmekten ise şimdiden şeref ve haysiyetle ölmeyi üstün tutmalıyız.   1923  (Atatürk'ün S. D. II, S. 89)

Eğer bugün bu amaçlar için ölme günümüz ise; SEREF VE HAYSİYETİMİZLE ÖLÜRÜZ BAŞBUĞUM.  Senin emrettiğin gibi.....


Afşar Beyi
sü:kä tılıkang bugukgu tuktang (savaşa çıkın, Buguk'u tutun!)

Çevrimdışı TÜRK-KAN

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2181
  • UÇMAĞA VARDI, TANRI DAĞLARINDA!
Musul Türkiye´ye bağlansın
« Yanıtla #3 : 06 Kasım 2007 »
Musul Türkiye´ye bağlansın
06.11.2007 10:15

Keller, Musul Vilayeti´nin hukuki durumunun tartışmaya açılması için dünya kamuoyuna çağrıda bulundu

1992 yılında Kuzey Irak´taki 63 Kürt aşiretinin biraraya gelerek oluşturduğu Musul Vilayeti Konseyi´nin BM nezdinde daimi temsilcisi olan İsviçreli hukukçu ve arabulucu J. Anton Keller, ADAM Sosyal Bilimler Araştırma Merkezi´nin düzenlediği ?Musul Vilayeti´nin Yeniden Doğuşu mu?? başlıklı bir panele katılmak üzere geçtiğimiz günlerde Türkiye´ye geldi. 1926 yılında İngiltere ile Türkkiye arasında imzalanan Ankara anlaşması ve daha sonra Irak´ın 1932 yılında bağımsızlığını kazanmasını takiben Musul Vilayeti´nin (Musul, Erbil, Duhok, Süleymaniye, Kerkük ve Diyala´yı kapsıyor) statüsünün tam olarak netlik kazanmadığını kaydeden Keller, Musul Vilayeti´nin Türkiye´ye ya da Irak´a bağlanması veya özerklik kazanması konusunun tartışmaya açılması gerektiğini savundu.

TÜRKİYE TAKİPÇİSİ OLSUN

Gazetemize yaptığı açıklamada, Keller, uluslararası haklardan doğan bir kararla Musul Vilayeti´nin kurulduğunu söyleyerek bu konseyin de uluslararası hukukta bir yeri olduğunu söyledi. Fakat tüm bunların BM tarafından harekete geçirilebilmesi için birilerinin bu mekanizmayı çalıştırması gerektiğini, bunu da Türkiye´nin yapabileceğini söyleyen Keller, ?Türkiye, 1926 Ankara Anlaşması´nda imzası olan bir ülke olduğu için BM´ye bu anlaşmanın takipçisi olun diyebilir. Ve bu şekilde, Türkiye konseyin arkasına bir güç vermiş olur. Sonuç olarak Konsey kararlarda denetim hakkı elde ederse o zaman vilayet özerklik isterse özerklik, Türkiye´ye bağlanalım derse Türkiye´ye bağlanır? dedi.

1992´DE ANKARA´DA TOPLANTI...

Musul Vilayet Konseyi 1992 yılında Kuzey Irak´ta yer alan 65´e yakın aşiret liderinin bir araya gelerek oluşturulan bir konsey. Konsey´in BM temsilcisi Anton Keller, Musul Vilayeti Konseyi´nin Ankara´da toplandığı yıl olan 1992´de Türkiye´ye gelerek bir takım üst düzey görüşmelerde bulundu. O dönemde Kuzey Irak´ta yer alan birçok değişik parti ve aşiret liderinden oluşan 315 kişilik heyetten oluşan Musul Vilayet Konseyi temellerinin atıldığı 1992 yılından sonra çeşitli dönemlerde yeni deklarasyonlar da yayınladı.

Musul Vilayeti´nde Kürdistan hayal!

?Musul Vilayeti hiçbir şekilde Kürdistan´a dönüşemez.? diyen Keller, uluslararası anlaşmaların hiçbirinde Kürdistan geçmiyor. Böyle bir tanım kullanılamaz. Kürdistan sahte bir umuttur. Sonuç olarak Musul´daki Kürt aşiretleri Musul Vilayeti konseyinin altına imzalarını attılar. Kürdistan´la Musul vilayeti iki ayrı kavram. Burada bir Kürdistan´ın kurulması anlaşmaya göre hukuksuz bir durumun doğmasına yol açar. Musul vilayetinin hiçbir ülkenin kullandığı bir araç haline gelmesini istemem. Anlaşmaya göre taraf ülkeler onay vermediği sürece burada kurulacak bir Kürdistan´ın varlık göstermesi mümkün değil? şeklinde konuştu.

Aşiret lideri Surçi: Irak bizi yok sayıyor

Konsey´in önde gelen liderlerinin katılımıyla İstanbul´da yapılması planlanan toplantı için İstanbul´a gelişlerinin engellendiği iddia edilen 4 aşiret liderinden biri olan Nedim Surçi gazetemize yaptığı açıklamada, hem kendi sınırları dahilinde hem de uluslararası alanda Musul Vilayet Konseyi´nin sesini duyurmaya çalıştıklarını ve bu amaçla geniş çaplı bir konferans düzenlemek istediklerini kaydetti. ?Burada bulunan tüm etnik unsurların (Arap, Kürt, Türkmen, Asuri vs ), demokratik bir şekilde ortak katılımıyla haklarımızı arıyoruz. Irak hükümeti bizi çoğu kez yok sayıyor.? diyen Surçi, ?Bu bölgede bulunan tüm halkların demokratik bir ortamda nereye, Irak´a veya Türkiye´ye veya başka bir yere yakınlaşmak istediklerini tartışıyor ve bölgede çeşitli araştırmalar yürütüyoruz.? dedi. İstanbul toplantısı için Türkiye´ye gelişleri engellenen diğer aşiret liderlerinin isimleri isi şöyle; Almanya´da yaşayan eski Dohuk valisi, Saddam dönemi eski Tarım Bakanı ve yazar Musul Vilayet Konseyi Genel Sekreteri Muhammed Sıddık Mahmut, Hollanda´da mülteci olarak yaşayan ve Kerkük bölgesindeki petrol yataklarında önemli bir paya sahip olan Mama Seny aşiretinin lideri Müşir Hadi Ahmet, Musul vilayetine ait tapu kayıtlarını elinde tutan ve şuanda Kuzey Irak´ta bulunan Surçi aşiretinden Nedim Surçi, Süleymaniye´de yaşayan ve tapu sicillerinden sorumlu olan Şeyh Saleh.


http://www.haberodasi.com/NewsDetail.Aspx?NewsID=32955

23 EKİM 2023'DE, ELİM BİR TRAFİK KAZASI SONUCU, UÇMAĞA VARDI.
ŞİMDİ; TANRI DAĞINDA, ATALAR YURDUNDA, ATSIZ ATA MAKAMINDA, BAŞBUĞLAR OTAĞINDA, ERİNÇ İÇERİSİNDE!

Çevrimdışı Çağrıbey

  • [GÖKBÖRÜ ANKARA]
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2199
  • Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Ynt: Kuzey Irak'taki kürtler Türkiye'yi istiyorlar
« Yanıtla #4 : 06 Kasım 2007 »
Birinci Dünya Savaşında İngiltere tarafından işgal edilen Irak, o tarihte Türk toprağıydı. Adı da Irak ve Musul eyaletiydi.
Irak üzerinde birileri hak iddia edecekse bu hak iddia edeceklerin en başında Türkiye gelir.
Son Başbuğumuzun Tanrıdağına varmasından sonra Türkiye idaresini işgal eden gizli kürtçü ekip, Başbuğumuzun politikalarının tamamını terk edip, batılılarca ta ki Birinci Dünya Savaşında kurulması planlanan ancak Atatürk önderliğindeki Türk Milli direnişi nedeniyle gerçekleştirmeye muvaffak olmadıkları kürdistan devleti için batının belirlediği politikalarla hareket ederek o dönem yapılan antlaşmalarla Türkiyenin kazandığı hakların tamamı yok edilmiş, Türkiyenin bı bölgeyle hiç bir ilgi ve alakısı bırakılmamıştır.
Uluslararası hukuka göre Irak coğrafyasında meydana gelecek en küçük bir değişiklik, bizim Türkmeneli dediğimiz, Kerkük,Süleymaniye, Erbil ve Musul kentlerini kapsayan Musul Eyaletine Türkiyenin müdahele etme ve hatta dilerse müstakil bir devlette kurduracağı gibi, dilerse Türkiye Cumhuriyeti sınırları içine katabilmek hakkına sahiptir.
Irak Türkmen Cephesi Başkanı Dr. Sadettin ERGEÇ, geçtiğimiz aylarda bunu dile getirmiş, şayet Irak şu veya bu adlarla üçe bölünürse bunun dördüncüsü de olur demişti.
Zaten abd bu gerçeği herkesten iyi bildiği için, Türk Askerinin sınırötesi harekatına karşı çıkmaktadır.

Gerçek böyle ama, bunu yapacak siyasi irade nerede?


Ne Mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana...

Saygılarımla.

Çağrıbey