'Teşkilatı Milliye maceracıları, bu mahlûklar kadar başları ezilmek ister yılanlar düşünülemez edilemez. Düşmanlar onlardan bin kere iyidir.' 23 Nisan 1920, Peyami Sabah…
Bu cümleler, gazeteci Ali Kelam’den alıntıdır. Ali Kemal’in bir diğer adının da Artin Kemal olduğunu hatırlatalım. Çünkü Atatürk ve silah arkadaşlarına ağza bile alınmayacak sözler eden bu şerefsizin, bir diğer özelliği de, Ermeni yanlısı yazılar yazmasıydı. Bu yüzden Ermeniler, içlerinden biri olan Ali Kemal’e, Artin demişlerdir.
Bu şerefsiz, şanlı ordularımız İzmir’e girip de, padişah yanlılarının son umutlarını da yıkınca, utanmadan ertesi günkü yazısında “Amaçlarımız bir idi…” diye bir yazı kaleme almıştır.
Bir gün içerisinde 180 derece dönüş yapan bu gazetecinin güncel örneklerini hatırladınız mı?
Ha… Şimdi diyeceksiniz ki, “Yahu! Ali Kemal de nereden çıktı?..”
Ali Kemal, 1922 yılında Kocaeli gurup komutanı Sakallı Nurettin Paşa’ya teslim edildi. Fakat o esnada, karargahın önünde toplanan halk, askerin elinden Ali Kemal’i alarak, taşlarla, sopalarla, yumruk ve tekmelerle döve döve linç ettiler şerefsizi. Ali Kemal acılar içinde ve çok uzun sürede can verdi…
Biz burada Mehmet Ali Birand’ı konuşuyorduk. Ali Kemal de nereden çıktı?..
Hiç. Ölesine aklıma geldi işte...