Aslında cinayet demek gereken kazanın üzerinden bir yıl geçti.
Ölümlerin getirdiği acılar daha da derinleşti. Ölenlerden geride kalanlar sahipsizlikle, kazadan sağ kurtulanlar da işsizliğin yıkımıyla baş başa kaldılar.
İktidar uyuyor, daha doğrusu Soma'yı gizlemek için yasaklarla gerçeklerin üzerini kapatmaya çalışıyor.
Soma'dan yükselen feryat arş-ı alaya varmaktadır.
Zalimler zulümlerinde boğulacaklardır.
Tabii zalimlere hamilik yapanlarda...
Tanrı Yüce Türk'ünü Korusun!

Soma'da ölen öldüğüyle geri kalan da yoksulluğuyla kaldı.
Soma'da 301 madencinin can verdiği maden ocağı akp sinin dağıttığı o meşhur kömürlerin çıkartıldığı yerdi. Yani maden işletmecileri akp sinin ta kendisiydi.
Ölenin acısına mı yansınlar, kalanların yokluk ve yoksulluk içerisinde sürünmesine mi?
Taşeron işçilere kadro vereceğini söyleyen akp sinin kadro vermekten neyi kastettediği böylece anlaşılmış oldu.
İşçiysen, sahipsizsen ya öleceksin, ya da işsiz güçsüz açlığa ve sürünmeye talim edeceksin..
İşte akp sinin Soma'da kömür karasına boyanmış adaleti...

Gökbörü'nün izinde Tanrı Türk'ü Korusun!.