Gönderen Konu: Mavi gözlü-yeşil gözlü Kürt olmaz  (Okunma sayısı 10184 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Antepli Bozkurt

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 540
-"Ula Kankallılar beni çok iyi dinleyin! demiş. Ula ben şimdi Sivas'tan geliyorum ha! Yavuz Bülent, bana aslımı, neslimi bir bir anlattı. Anladım ki ben Türk oğlu Türk'üm! Dilimiz bile Sünnilerin diline benzemesin deyip Kürtçe konuşmaya başlamışız. Ula bundan sonra beni Kürt bilenin, bana Kürt diyenin var ya... anladınız mı? İlbey Kılıç, ortalığa kırk küfür savurarak masadan alkışlarla inmiş!
"

İki günden beri, elimden düşmeyen bir kitap var. Adı: MUSTAFA KAFALI. Bu kitabı, Prof. Dr. Kenan Erzurumlu hazırlamış. Bizim Genel Türk Tarihi profösörlerinden olan, hocaların hocası MUSTAFA KAFALI’yı Samsun’a dâvet etmiş. Aziz misafirini orada üç gün ağırlamış. Çeşitli sohbet toplantılarında ve TV programlarında KAFALI’nın konuşmalarını satır satır kaleme almış. Sonra o notları 152 sayfalık bir kitap haline getirmiş. Prof. Dr. Mustafa Kafalı’yı ben de çok iyi tanıdığım için kendimi bütün o sohbet toplantılarının içinde buldum. KAFALI, bizim çeşitli meselelerimizi bir ilim adamı ciddiyetiyle ele alıp anlatmış. Ülkemizdeki Kürt nüfusu üzerine söyledikleri dikkatimi çekti. Bazı çevreler, Kürtlerin 18-20 milyon olduğunu iddia ediyorlar. Bu doğru bir tesbit midir? KAFALI diyor ki: “...1956 civarı idi. Urfa/Siverek’e gittim. O zamanlar, yaşlılar, nineler, hepsi güzel Türkçe konuşuyordu. Fakat genç nesilde Türkçe yoktu. Bunun mânâsı: Kökeni Türk olan ahalinin Kürtleşmeye başlamış olmasıdır. 1927 sayımında umum nüfus 13 milyon 600 bindir. Kürt nüfusu 732 bin. Kaçta kaç eder? 20’de 1. Biz çok artıyoruz diyorlar. Çok arttılar 15’te 1 oldu. Diyelim 10’da bir oldu. Türkiye’nin nüfusu bugün 73 milyon. Bölün 10’a, 15’e 5-7 milyon arası bir nüfus çıkar. Nerede 15-20 milyon olarak bahsedilen Kürt nüfusu, nerede 5-7 milyon nüfus? Kaldı ki, Kürtlerin çok büyük bir bölümü de, Kürtleşmiş Türkmen oymaklarıdır.
1925’te, Şeyh Said isyan ediyor. Daha doğrusu Diyarbakır’ı kuşatıyor. O zamanlar Diyarbakır’ın nüfusu 5-6 bin civarında. Nüfusun yarısı da Ermeni ve Rum. Geri kalan 1500-3000 kadarı da Bekir Arab’ı. Minorski (Rus): ‘Bunlar Kürt olabilir!’ dedi Minorski ilim adamı değil. O zamana kadar şehrin müdafaasını yapanlar var. Onlar kim? Akkoyunluların torunları. Şehirlerimiz Bitlis olsun, Van, Ahlat, Erciş, Gevaş olsun, oralar, yakın zamana kadar, Türk nüfusunun, çoğunlukta olduğu yerlerdi. Kürtler, dağlarda yaşarlardı. Van, Erciş, Karakoyunlulara başkentlik yapmıştır. Akkoyunluların merkezi Diyarbakır’dır. Van’da 70’li yıllara kadar, belediye başkanlığı seçimini, hep Türk asıllı adaylar kazanırdı. Etnik köken olarak, Kürt’ün Alevisi yoktur. Bugün ‘Alevi Kürt’üm’ diyenler ya Türkmen Alevisidir ya da Ermeni dönmesidir. Fırat kavisinin ötesindekileri, yani hepsini Kürt saysak, son nüfus sayımına göre 7-7.5 milyon civarındadırlar. Bunların arasında, Türk başta olmak üzere Yezidî, Keldanî, Asurî, Arap gibi pek çok unsur var. Onlar da dahil geriye 3.5-4 milyon Kürt kalır. İstanbul, İzmir gibi, Adana, Ankara, Mersin gibi yerlerde de 200’er bin İstanbul’da 350-400 bin kadar Kürt vardır. Onları da toplayacak olsan en fazla 6 milyondur. Konda’nın yaptığı bir araştırmada bu rakam 7.5 milyon olarak gösterilmiş ki, bu rakam bile abartılıdır. Bazı art niyetli Batılılar, bu rakamı pompalıyorlar.12.5, 14, 15.5 gibi sayılar telaffuz ediyorlar. Ondan sonra da adamlar ağızlarını açtıkları zaman 15-20-25 milyondan bahsediyorlar.
Türkiye’deki Kürtler üçe ayrılır. Baba Kürdîler, Kırmançlar ve Zazalar. Kırmançlar ve Zazalar diğer grupları oluşturur. Bunların tamamına yakını Türk’tür. Prof. Halaçoğlu Türkiye’deki Kürtlerin %80’inin kürtleşmiş Türkmen aşiretleri olduğunu tespit etmiştir. Zazalar Kürtlüğü kabul etmezler. Yaşlı bir Zaza ile konuşurken şöyle demişti: Biz Zazalar asla ve kat’a Kürt değiliz. Kürtleri de sevmeyiz...
Zazalar arasında Aleviler vardır. Alevilikleri, Türkmen Aleviliği gibidir. İran toprağının en doğusunda Horasan bölgesi vardır. O bölgenin ahalisi birinci derecede Türk’tür. Oradan Anadolu’ya geldiler. Onları nasıl Kürtlerle bir tutuyorlar Kırmançlar Zazalardan 500 sene sonra geldiler. Sarışın mavi gözlü birisi Kürt olmaz. Sarışın, mavi gözlü olanlar Elaziz’de Malatya’da, Urfa’da, Mardin’de hatta Diyarbakır’da vardır. Onlar, kök itibariyle Türk’türler. Yani Kürt’ün sarışını, yeşil, mavi gözlüsü hiç olmaz. Mümkün değil!..”

Çevrimdışı Antepli Bozkurt

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 540
Ynt: Mavi gözlü-yeşil gözlü Kürt olmaz
« Yanıtla #1 : 03 Şubat 2013 »
Meşhur tarihçilerimizden Enver Behnan Şapolyo'yu, Ankara'da ziyarete gitmiştim. MEZHEPLER VE TARİKATLAR TARİHİ isimli önemli eseri yeni çıkmıştı. Okumuş ve çok istifade etmiştim. (1964) Bana demişti ki: Sivas çevresinde yaşayan ve kendilerini Kürt sanan Alevilerimiz var. Üzerlerinde çok çalıştım. Onlar, Türkmen boylarından olan soydaşlarımızdır. İçlerinde sarışın, mavi gözlü, yeşil gözlü kimseler gördüm. Kürt'ün sarışını, mavi gözlüsü, yeşil gözlüsü katiyyen olmaz. Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail üzerine yürürken, bu Sivas Alevileri, İran Şahının tarafını tuttular. Yavuz da, arkasını emniyete almak için onların bir kısmını temizledi. Kalanlar, şehirlerden dağlara kaçtılar ve 'Dilimiz bile Sünnilerin diline benzemesin!..' diyerek Kürtçe konuşmaya başladılar. Ben senin yerinde olsam, bu hususu onlara anlatmaya çalışırdım!.." Şapolyo hocamızın bu nasihatinden 4 yıl sonra, Ankara'dan Sivas'a döndüm. Müvekkillerimin arasında, kendilerini Kürt sananlar vardı. Enver Behnan Şapolyo'dan dinlediklerimi onlara anlattım. Onlardan biriyle konuşmamızı, şimdi burada size de açacağım. Adı İLBEY KILIÇ'tı. Kendisi Kangal ilçemizdendi. Kangal'ı 'KANKAL' diye telaffuz ediyordu. Benim siyasi konuşmalarımı çok beğeniyormuş. Sivas'a her gelişinde bana uğramadan, çayımı içmeden KANKAL'a dönmüyordu. Ben de konuşmalarımızda, Onun gibi Kangal'a 'KANKAL' diyordum. Hoşuna gidiyordu. Yazıhaneme bir gelişinde sohbeti koyulaştırarak sormuştum:
-İlbey Kılıç sen hiç dört ayaklı tavuk gördün mü?
-Dört ayaklı tavuk olur mu abey?
-Peki sen hiç iki ayaklı Kankal köpeği gördün mü?
-İki ayaklı Kankal köpeği olur mu abey?

-Olmaz tabii. Bak şimdi İlbey Kılıç. Nasıl dört ayaklı tavuk, iki ayaklı Kankal köpeği olmazsa, mavi gözlü yeşil gözlü Kürt de olmaz. Neden olmaz? Çünkü Allah kavimleri öyle yaratmış. Beyaz renkli bir zenci de yok! Sarı saçlı bir Afrikalı da yok! Niye yok? Allah onları öyle yaratmış da ondan. Şimdi senin gözlerin masmavi. Senin adın İlbey! Soyadın Kılıç. İlbey tamamen Türkçe bir isim. Bir ilin, bir bölgenin beyi demektir. Ne güzel bir isim. Soyadın da Türkçe, adın da! Ben kaç kitap okudum. Kaç ilim adamıyla konuştum. Bana dediler ki: "Mavi gözlü, yeşil gözlü Kürt olmaz." Şimdi sen, hem adınla, soyadınla Türksün, hem de fiziki yapınla Türksün! Kabul etsen Türk milleti ne kazanacak? Kabul etmesen ne kaybedeceğiz? Sadece bilesin diye söylüyorum. Sonra sen Alevisin. Alevinin de Kürt'ü olmaz. Çünkü bizim Alevilerimiz, milletimizin Müslüman olmadan önceki inançlarını, âdetlerini devam ettiriyorlar. O bakımdan bizim Alevimiz başkadır, Irak, İran, Suriye Alevisi başkadır. Niye başkadır? Çünkü milletlerin dilleri gibi örfleri, âdetleri de farklıdır da ondan. Bir adam hem Kürt olacak hem de Türk'ün Müslümanlıktan önceki âdetlerine bağlı kalarak yaşayacak!..
Sonra ben İlbey Kılıç'a, Müslüman olmadan önceki âdetlerimizi, Şamanizmi ve Alevi-Sünni farklılığının sebeplerini uzun uzun anlattım. Yazıhanemden rüzgâr gibi çıktı. Sonrasını Kangallı arkadaşlarımdan dinledim... İlbey Kılıç ilçesine gittikten sonra Kahvehaneye girmiş. Orada bir masanın üzerine zıplayıp çıkarak, avazı çıktığı kadar bağırmaya başlamış:
-Ula Kankallılar beni çok iyi dinleyin! demiş. Ula ben şimdi Sivas'tan geliyorum ha! Yavuz Bülent, bana aslımı, neslimi bir bir anlattı. Anladım ki ben Türk oğlu Türk'üm! Dilimiz bile Sünnilerin diline benzemesin deyip Kürtçe konuşmaya başlamışız. Ula bundan sonra beni Kürt bilenin, bana Kürt diyenin var ya... anladınız mı? İlbey Kılıç, ortalığa kırk küfür savurarak masadan alkışlarla inmiş!

Yavuz Bülent Bakiler

KaraTekin

  • Ziyaretçi
Ynt: Mavi gözlü-yeşil gözlü Kürt olmaz
« Yanıtla #2 : 04 Şubat 2013 »
Yavuz Bülent Bakilerin bu yazisi bir realiteyi göz önüne sersede, artik bundan sonra bu tür yazilarin sadece Türk milletini uyutmaya yönelik olacagini sahsim adina söylemek istiyorum degerli Antepli Bozkurt andam.
Dadaloglunun bir sözü cok hosuma gider, "giden gider, kalan saglar bizimdir" diye...Artik kimligini, benligini, aslini, dilini, kültürünü unutup büyük ölcüde asimile olmus bir kesimi kazanmak bu saatten sonra cok zordur. Bu bir zamanlar Türk olupta, daha sonra Slavlarla, Traklarla karisa karisa dillerini kültürlerini unutup asimile olan Türk düsmanliginda bugün en ön saflarda yer alan Bulgarlari kazanmaya benzer.
Yazi icerisinde Türklerin milli direncini kirmaya yönelik, "aslinda bugün kürt dedigimiz unsur icinde % 80 i Türkmen kökenlidir" denilerek Türklerin bilinc altina kürtlerinde Türk olduklari serpilmektedir. Yavuz Bülent Bakiler gibi Türk-Islamci cenahtaki yazarlar bunu yillardir yaziyorlar lakin bu tür yazilar sadece Türklerin milli direncini kirarken Türklerden tepki almayan kürtlere daha fazla rahat hareket etme alani sagliyor.
Hülasa Türkmen(!) dedikleri kürtler bu tür yazilari hic kaale almadiklari gibi, bu tür yazi ve söylemlerin devletin politikalari cercevesinde kürtleri asimile etmeye yönelik tuzaklar oldugunu söylemektedirler. Örnek olarak bir zamanlar Yusuf Halacoglu, Sebahat Tuncel ve Dengir Mir Mehmet Firat´in kökenlerinin "Türkmen" oldugunu söylemisti, bu ikisinin Yusuf Halacogluna verdigi cevaplar ise manidardi !

Velhasil degerli andam, Dadaloglunun dedigi gibi giden gitmistir, kalan saglar bizimdir. Biz bundan sonra yeterki Türk olanlari uyandiralim, yeterki onlarinda Bulgarlar gibi, Dogu ve Güneydogudaki Türkmenler gibi asimile olmalarinin önüne gecebilelim...

Çevrimdışı TÜRKİYEM

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 137
Ynt: Mavi gözlü-yeşil gözlü Kürt olmaz
« Yanıtla #3 : 04 Şubat 2013 »
Anadolu Türkmen yurdudur.Selçuklular,Akkoyunlular,Karakoyunlular ,birer Türk devletidir, Ancak Yavuz Sultan Selimle başlayan Alevi Türkmenlerin canlarını kurtarma sevdasına Bölgeden Göç etmeleri, Kuyucu Murat Paşanın Türkmenleri Öldürmesiyle devam eden süreçte ne yazık ki Türkmen nufusu azalmıştır.Özellikle 1950 lerden sonra devleti yönetenler dört oy uğruna bölgeye bakışları değişmiş, kimi Türk korku belası kürtleşmiş,Batıdan bakılınca sanki doğunun hepsi kürtmüş gibi algılanır olmuş,

Yapılacak şeylerin başında: Osmanlı arşivleri,özel kütüphaneler,yerli ve yabancı kaynaklar büyük bir kültür politikası ile beraber bölgeye götürülerek insanların asli köklerine demokratik yollarla dönmesi sağlanmalıdır.Yoksa Daha nice Türk asimile olup gider..... ne kadar asimile olan Türk aslına dönerse kürde o kadar darbe vurulur.
TÜRK'ÜN KALBİNİN ATTIGI HERYERDEYİZ

Çevrimdışı Antepli Bozkurt

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 540
Ynt: Mavi gözlü-yeşil gözlü Kürt olmaz
« Yanıtla #4 : 04 Şubat 2013 »
 Değerli Kara Tekin Andam: meseleye siz farklı yönden bakmışsınız Ben farklı yönden baktım yukarda örnek verilen, aslına dönen kişiye hangimiz sevinmeyiz? Öyle sayısız insan yokmu? var tabi! sorun sıkıntı çok uzun dönemlere yayılan Devlet yönetiminin yanlış, vurdum duymaz politikalarının ürünüdür, zaman içinde ufak çaplı politikalar olmuştur bir örnek vereyim bir kaynakta okumuştum Cumhuriyet devrinin inönü yılları olması lazım Orta Anadoludan Diyarbakıra binlerce Çadır Türk gönderilir kürtleri asimile etmek ve nufus dengesini sağlamak için aradan yıllar geçer kontrol amaçlı ziyaret yapılır yetkillier raporda şöyle derler gönderdiğimiz insanlardan bir kısmı asimile olmaya başlamışlar. şimdi nasıl tek taraflı asimile olunuyor burası ayrı boyut incelenmesi tartışılması gereken meseledir.

Bulgarları örnek vermişsin değerli Kandaşım: Onların konumu ile asimile olan Türklerin konumu farklı şöyleki: Ülkemizde hayati önem taşıyan kanayan bir yaramız var ve bu yara gittikçe derinleşiyor 10 milyondan fazla kürdün en az yarısı Türk asıllıdır devlet politikası ile bu insanların bir kısmını 2-3 milyonunu diyelim aslına döndürseydik veya döndersek yanlışmı olur? iki üniversite öğrencisi araştırmaları neticesinde Türk olduklarını öğreniyorlar kendi aralarında sözleşiyorlar bir daha bir kelime dahi kürtçe konuşmamaya yemin ediyorlar herşey daha bitmedi ve geç değil, tamamen asimile olanlara sözümüz yok! Yusuf Halaçoğlu doğru bişeyi yanlış kişilere söylemiş "azgın ite gül ile yaklaşılırmı"?

Yazıyı Yavuz Bülent Bakilerin Tamamen Milliyetçi,Vatansever duygularla yazıyı kaleme aldığını düşünüyorum kürtleri bilinç altından Türkmüş gibi gösterme gayreti içinde olduğunu sanmıyorum öyle olsaydı kırk dereden su getirip kişiyi aslına döndürmeye çalışmazdı.  ;)