Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni başlattığı projede imamlar da görev alacak. İmamlar bakın hangi konuda öğrencilerin yanında olacak…Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), ilköğretim öğrencilerinin okula devamsızlıklarını takip etmek amacıyla hazırladığı “Aşamalı Devamsızlık Yönetimi” (ADEY) kapsamında, devamsızlık yapan öğrencinin ailesine yapılacak ev ziyaretine bölgenin din görevlisi de katılabilecek.
Her ilköğretim okulunda kurulacak
Okul Risk Takip Kurulu’na (RİTA) ihtiyaç duyulması halinde din görevlileri de katılacak.
Devamsızlık yapan öğrencinin kendisi ve velisi bir daha devamsızlık yapılmayacağına ilişkin sözleşme imzalayacak.MEB Müsteşarı Emin Zararsız yayımladığı genelgede, öğrenci devamsızlıkları her gün düzenli olarak e-okul sistemine girilecek, yarım veya bir tam gün özürsüz devamsızlık yapan çocukhakkında sınıf öğretmeni, şube rehber öğretmeni veya ilgili müdür yardımcısı tarafından telefonla velisi aranacak ya da yüz yüze görüşme yapılacak.
Kılavuza göre en fazla iki kişiyle yapılacak ev ziyareti sırasında sıcak ve rahat ortamın yaratılması sağlanacak. Yapılacak ikinci ev ziyaretinde
muhtar, hukuki bir sorun olması durumunda
Baro Çocuk Hakları Merkezi’nden bir yetkili, kanaat önderi ve
din görevlisi de ziyarete katılabilecek.
Sizce en fazla iki kişiyle yapılacak ev ziyaretine ikinci kişi aşağılardan hangisi olacaktır.;
A- Muhtar
B- Baro Çocuk Hakları Merkezi’nden bir yetkili
C- Kanaat Önderi
D- Din GörevlisiCevabın -C- olması aşağıda ki haber de net açıklanıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, doğu ve güneydoğu illerine yönelik yeni bir proje başlatıyor. Diyanet, bölgede ‘mele’, genelde ‘molla’ denilen ve taşrada vatandaşların din konusunda görüşlerine başvurduğu isimleri kadrolarına katacak. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Bu kişileri analiz ettik.
Toplumda sözü dinlenen, saygınlığı olan, sözleri insanları durduran veya harekete geçiren insanlar. Bu kişilerin hizmetinden müftülük denetiminde yararlanmak istiyoruz” dedi. Bozdağ, “Diyanetin 2012’ye yönelik en önemli projesi” olarak değerlendirdiği çalışma hakkında şunları söyledi.
1000 KADRO
“Doğu’da mele, bizim bildiğimiz tabirle molla denilen
din eğitimi almadığı halde din bilgisi olan, toplum tarafından saygı gören isimler var.
Bu kişilerden Diyanet Başkanlığı olarak istifade edebilmek için daha önce çıkardığımız kanun hükmündeki kararnamede bir düzenleme yaptık. Bu tip kişilerden, Diyanet tarafından yapılacak sınavda başarılı olmaları kaydıyla sözleşmeli imam hatip olarak yararlanmak istiyoruz. Bu bir defaya mahsus olarak kullanılacak bir düzenlemedir. 1000 kişilik bir kadro öngördük. Yaptığımız hesaplamalar 800 civarında ihtiyaç olduğu yönünde.”
TÜRKİYE'Yİ TANITMA PROJESİ
“Süren bir başka projemiz daha var.
Özellikle doğu illerinde görev yapan imam ve hatiplerin bulundukları illerin dışına neredeyse çıkmadığını tespit ettik. Şimdi batıdaki illerimizde bu kişileri hizmet içi eğitime alıyoruz. Seminerler, geziler düzenleniyor.
Bulundukları bölgenin dışındaki hayatları ve insanları da tanımalarını istiyoruz.”
Müteakiben;Yarıyıl tatilinde öğrenciye özel umre
Diyanet, 20 Ocak’ta başlayacak yarıyıl tatili için ilköğretim ve lise öğrencilerine özel umre programı hazırladı. 5 gün Mekke, 5 gün Medine’de konaklayacak şekilde tasarlanan
program, 5 Ocak’ta Başkan Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş imzasıyla 81 ilin milli eğitim müdürlüklerine gönderildi.30 yıl önceki gömleği giymemiz beklenmesin
DİYANET İşleri Başkanı Pof. Mehmet Görmez, Manisa’daki Atatürk Spor Salonu’nda il genelinde görev yapan din adamlarıyla bir araya geldi. Ankara’da oturan bir Diyanet İşleri Başkanı olmak istemediğini söyleyen Prof. Görmez, din görevlilerinin İslam aleminde neler olup bittiğini takip ederek kendilerini ve hizmetlerini yenileme mecburiyetinde olduğunu vurguladı. Prof. Görmez, şunları söyledi: “
Artık görev tanımlarımız değişmiştir. Bir din görevlisinin, Kuran kursu hocasının, vaizin, bütün teşkilatın, başta Diyanet İşleri Başkanı olarak benim görev tanımım değişmiştir. Hiç kimse 20-30 yıl önce bize biçtiği gömleği giymemizi ve çizdiği çerçevede kalmamızı beklemesin. Çünkü Türkiye, coğrafyamız, dünya ve bütün insanlık değişmiştir. O yüzden her arkadaşımız kendi görevini yeniden gözden geçirmek zorunda.‘Laik ülke’ sarsılıyor
Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir: “Milli Eğitim’in artık bilimsel bir tarafı kalmadı. Okullar artık medreseye dönüştürülüyor. Laik ülkenin temelleri iyice sarsılıyor. Laik eğitimden artık söz etmek mümkün değil. Diyanet İşleri Başkanlığı Milli Eğitimi Bakanlığı’nın işlerine karışıyor. Diyanet, milli eğitime karar veriyor.
Tabii ki tüm insanların dini vecibelerini yerine getirme hakkı var ancak henüz kendi iradesiyle karar veremeyecek olan küçücük çocukları böyle bir yönlendirme eğitimin dinselleştiğinin açık bir kanıtı.”Ve şimdi başkanımızın açmış olduğu konuyu inceleyelim;https://www.hunturk.net/forum/index.php?topic=3874.msg26440#msg26440Sonra da karar verelim.BİZ KİMİZ NE İŞE YARARIZ?TANRI TÜRK'Ü KORUSUN.