Gönderen Konu: MIŞ MIŞ'LI TARİHTEN ÖRNEKLER.  (Okunma sayısı 5590 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı YALNIZKURTKARAGÜLLE

  • GÖKBÖRÜ SİNOP
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1345
  • Mekanı Uçmağda!
MIŞ MIŞ'LI TARİHTEN ÖRNEKLER.
« : 05 Ocak 2012 »
Osmanlı İşkenceleri:
1- osmanlı döneminde idam edilecek adamın yanı başında bir sac hazırlanırmış ve bu sac allttan verilen ateşle iyice kızdırılırmış kafası kesilen adamın kafasını kestikten hemen sonra bu saca bastırırlarmış sıcaktan dolayı kan beyinde 2 saniye kadar dolaşacağı için adama yerde duran cansız bedeni son defa gösterilirmiş...
2- suçlunun derisini yüzüp denize atarlarmış (acıyı tahmin edin artık)
3- suçlu ortası delik bir sandalyeye cıplak bir şekilde oturtulurmuş...bu delik yere içinde fare olan bir kase yerleştirilirmiş ve kaseyi alttan yavaş yavaş ısıtırlarmış tabiki sıcağa dayanamayan fare çıkacak biyer bulamayınca suçlunun makattan kemirmeye başlayıp en son ağzından çıkarmış...
4- suçlu güneşin altına ellerinden bağlı biş şekilde yatırılırmış suçlunun saçları kazınıp kafasına deve derisi geçirilirmiş deve derisi güneşte eriyip suçlunun kafasına yapışırmış saçlar deve derisi yüzünden dışarı doğru çıkamayıp içeri doğru çıkmaya başlarmış bir süre sonra saçların kafatasını delmesiyle beyne ulaştığı anda adam ölürmüş...
5- suçlunun sığabileceği bir çukur kazılır ve suçluya tıkabasa yemek yedirilirmiş dışkısını da o çukura yapmak zorunda kalan adam bir süre sonra dışkılarının bedenini çürütmesiyle ölürmüş...
Çin işkenceleri:
1- suçlunun kafası kazınırmış ve suçlu bir direğe hiç hareket edemiyeceği şekilde bağlanırmış ve üstten damlalar halinde soğuk su damlatılırmış damlalar bir süre sonra balyoz etkisi yaptığından adamın delirmesi sağlanırmış...
2- suçlunun göz kapaklarına iğne batırılırmış ve adam bir süre sonra daynamayıp gözlerinin kapatır ve kör olumuş...(adamın biri 2 günün dayanmış en sonunda gözlerinden kan gelmiş ve kapatmak zorunda kalmış)
3- suçlu 10 metre karelik bir odaya kapatılırmış ve burdan hiç çıkartılmazmış yemeği düzenli olarak verilen adam tuvalet olmaması nedeniyle tuvaletini odanın bir kenarına yapmak zorunda kalırmış bir süre sonra yaptığı dışkı ve idrarların zehir salgılamalarından dolayı adam zehirlenerek ölürmüş...
4- suçlunun göz kapakları açık kalacak şekilde tutuluruş ve belli bir mesafeden ellerinin adamın gözüne doğru ileri geri sallarlarmış saatlerce süren bu olayın sonunda adam kafayı yermiş...

al bir kaya nerene dayarsan daya...
(Hepiniz kurbağa prens masalını bilirsiniz. Bir masalda bir kurbağa prense dönüşebilir. Ama gerçek yaşamda bir geyiğin aslana tabi ki imkansızdır. Ama evrimciler, koskoca sakallı profesörler olmalarına rağmen böyle bir masala inanırlar. Bu neye benzer biliyor musunuz? Kurbağa prens masalını dinleyen bir çocuğun ilk bulduğu kurbağayı öpüp prens olmasını beklemesine benzer.)

GENÇLERİMİZİ MIŞ-MİŞ'LERDEN KORUYALIM.
10 EYLÜL 2022'DE UÇMAĞA VARDI..!
TANRI DAĞINDA...
ATSIZ ATA OTAĞINDA, ULU ATALAR HUZURUNDA DİZ VURMAKTA!


Dört yanım soru, Tanrı'm
Hepsi en zoru Tanrı'm
Soruların zorundan
Soyumu koru Tanrı'm

Sen Tanrı değil misin, adını yargılatma
Sana Tanrı deyince, dinimi sorgulatma
Ya adam et bunları, ya beraber yaşatma
Kanı bozuk olanlar "Türk'üm" diyemesinler
Ve Türk'ün dik başını yere eğemesinler.

Çevrimdışı Almıla

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 186
  • Gökbörü Asena Gençlik
Ynt: MIŞ MIŞ'LI TARİHTEN ÖRNEKLER.
« Yanıtla #1 : 04 Mart 2012 »
4- suçlu güneşin altına ellerinden bağlı biş şekilde yatırılırmış suçlunun saçları kazınıp kafasına deve derisi geçirilirmiş deve derisi güneşte eriyip suçlunun kafasına yapışırmış saçlar deve derisi yüzünden dışarı doğru çıkamayıp içeri doğru çıkmaya başlarmış bir süre sonra saçların kafatasını delmesiyle beyne ulaştığı anda adam ölürmüş...
Sayın Ayhan Başkanım,
Bu işkencenin aynısı Cengiz Aytmatov'un kitabında bir Kırgız gencine Juan juanların uyguladığı işkence olarak da anlatılıyor.
Neredeyse kelimesi kelimesine aynı sahne anlatılıyor. Benzerlik çok ilginç geldi.
TTKvY
YÜZDE YÜZ TÜRK OLDUĞUN GÜN, CİHAN SENİNDİR!

Çevrimdışı Fatih

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 401
  • Kök Tenğri'nin esenliği bütün Türklerin üzerinedir
Ynt: MIŞ MIŞ'LI TARİHTEN ÖRNEKLER.
« Yanıtla #2 : 05 Mart 2012 »
4- suçlu güneşin altına ellerinden bağlı biş şekilde yatırılırmış suçlunun saçları kazınıp kafasına deve derisi geçirilirmiş deve derisi güneşte eriyip suçlunun kafasına yapışırmış saçlar deve derisi yüzünden dışarı doğru çıkamayıp içeri doğru çıkmaya başlarmış bir süre sonra saçların kafatasını delmesiyle beyne ulaştığı anda adam ölürmüş...
Sayın Ayhan Başkanım,
Bu işkencenin aynısı Cengiz Aytmatov'un kitabında bir Kırgız gencine Juan juanların uyguladığı işkence olarak da anlatılıyor.
Neredeyse kelimesi kelimesine aynı sahne anlatılıyor. Benzerlik çok ilginç geldi.
TTKvY
Bu hikaye otağımızda daha önceden mankurtlukla ilgili olarak açılmış olan bir konuda yer alıyormuş. Mankurtlukla ilgili arama yaparken buldum. Çok da önemli bir konu ve kıymetli bilgiler var. Konuya https://www.hunturk.net/forum/mankurtluk-nedir-toplumlar-nasil-mankurtlastirilir--2262-s0.html  adresinden ulaşılmaktadır.
Konumuzla ilgili kısmı aşağıya yapıştırıyorum.
   Kök Tenğri'nin esenliği bütün Türklerin üzerinedir
 
Aytmatov’un “Gün Olur Asra Bedel” adlı yapıtında anlattığı bir efsane vardır:
Mankurt Efsanesi.
Juan-Juan adlı barbar bir toplum, tutsak ettiği kişileri nitelikli (!) köleler haline getirmek için onların belleklerini silermiş.
Bunu şöyle yaparlarmış:
Önce tutsağın başını kazır, saçlarını tek tek kökünden çıkarırlarmış.
Bu arada bir deveyi keser derisinin en kalın yeri olan boynundaki deriyi tutsağın kanlar içindeki kazınmış başına sımsıkı sararlarmış.
Kuruyup büzülen deri kafayı mengene gibi sıkıp, dayanılmaz acılar verirmiş.
Bir yandan da kazınan saçlar büyüyüp dışarı çıkamayınca başına batarmış. Tutsak başını yerlere vurmasın diye bir kütüğe bağlanır, yürek parçalayan çığlıkları duyulmasın diye elleri ayakları bağlı olarak ıssız bir yerde dört beş gün aç susuz bırakılırmış.
Beşinci günün sonunda tutsakların çoğu ölürmüş. Kalanlar ise belleklerini yitirirmiş.

Tutsak zamanla kendine gelir yiyip içerek gücünü toparlarmış.
Ama o artık bir insan değil, ölünceye kadar geçmişini hatırlamayan “mankurt” olurmuş.
Bir mankurt kim olduğunu, hangi soydan geldiğini, anasını, babasını ve çocukluğunu bilmezmiş.
İnsan olduğunun bile farkında değilmiş.
Bilinci, benliği olmadığı için, efendisine büyük avantaj sağlarmış.
Ağzı var, dili yok, itaatli bir hayvandan farksız, kaçmayı dahi düşünmeyen, hiçbir tehlike arz etmeyen bir köle.
Onun için önemli olan tek şey efendisinin emirlerini yerine getirmekmiş.

Çevrimdışı Böri

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1084
Ynt: MIŞ MIŞ'LI TARİHTEN ÖRNEKLER.
« Yanıtla #3 : 05 Mart 2012 »
Juan-Juanlar, Çinlilerin Orta Asya'daki Avarlara verdiği addır.

Juan-Juanlar (Avarlar), bu işkenceyi Göktürklere (ve diğer Türk boylarına) karşı uygulamıştır.

I. Göktürk Kağanlığı bilindiği gibi Bumın Kagan'ın, Avarlara karşı isyan etmesi ile kurulmuştur.

____________________________________

Bu işkenceler tarihsel gerçeklerdir.
Türkiye'ye ihanet edenler cezalandırılmalıdır!

Çevrimdışı Kurtkaya

  • Otağ Sorumlusu
  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 412
Ynt: MIŞ MIŞ'LI TARİHTEN ÖRNEKLER.
« Yanıtla #4 : 05 Mart 2012 »
Çin işkencesi diye Çinlilerin adı çıkmış ama bizim Osmanlının işkencelerinin de Çinlilerden gere kalır tarafı yok.

Alıntı
sac allttan verilen ateşle iyice kızdırılırmış kafası kesilen adamın kafasını kestikten hemen sonra bu saca bastırırlarmış sıcaktan dolayı kan beyinde 2 saniye kadar dolaşacağı için adama yerde duran cansız bedeni son defa gösterilirmiş...

Rahmetliye dünya gözüyle son durumunu seyrettiriyorlar. Bu ne ya hu? Böyle işkence şeklini ilk defa duydum. İnsanın tüyleri ayağa kalkıyor.
    Tanrı Yüce Türk'ünü Korusun.