PKK-İSRAİL DAYANIŞMASINDA SON DURUM NE18.05.2012 18:28
İsrail tarihinde ilk olarak Kürtçe dil eğitimine Tel Aviv Üniversitesi'nde 2012 baharında başlandığına dair bilgiler medyaya yansıdı. İsrail'in en büyük devlet üniversitelerinden Tel Aviv Üniversitesi'ndeki Kürtçe dersin, akademik kadronun yanı sıra her düzeyden öğrenciye açık tutulacağı belirtildi.
İsrail'de yaşanan bu ilginç gelişmeyi normal karşılayanlar olabilir. Ama haberin ayrıntısında hiç de normal olmayan dikkat çekici bir husus var. İsrail üniversitesinde verilen Kürtçe dil eğitimi için ihtiyaç duyulan tüm ders kitapları, PKK-KCK terör örgütüne bağlı İstanbul Kürt Enstitüsü'nden temin edilmiş. İsrail'in, İstanbul Kürt Enstitüsü'nden ders kitabı alması çok enteresan bir durum.
Erbil Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan T.C. vatandaşı Cenk Sağnıç'ın, Tel Aviv Üniversitesi'nde Kürtçe ders vermesi de ayrı bir çelişki! Bir yılı aşkın süredir İsrail'de yaşayan Sağnıç, Erbil merkezli KDP'ye ait Peyamner Ajansı'na yaptığı açıklamada; "İstanbul Kürt Enstitüsü'nün kadrolarınca Tel Aviv Üniversitesi için özel bir ders programının hazırlandığını ve uzman eğitimcilerin hazırladığı videolarla da desteklendiğini, kitapların da İstanbul Kürt Enstitüsü'nce verildiğini" ifade etmiştir.
İlginç olan bir diğer gelişme de, İsrail'in Kürtçe ve İbranice yayın yapacak bir televizyon kanalını açmak için hazırlık yaptığı yönündeki bir haberin "araratnews.eu" adlı Kürtçe bir internet sitesinde yer almasıdır.
Öte yandan, İsrail'de faaliyet gösteren İsrail Kürt Yahudileri Derneği tarafından bir süre önce Türkiye Konsolosluğu önünde, Abdullah Öcalan'ın posterleri, Kürt ve İsrail bayrakları eşliğinde düzenlenen gösteride, Türkiye aleyhine sloganlar atan PKK'lı gruba İsrail güvenlik güçlerinin herhangi bir müdahalede bulunmadığına dair haberler de çeşitli internet sitelerine yansıdı.
Son yıllarda; Irak, İran, Suriye ve Türkiye'de yaşanan "Kürt sorunu" eksenli kargaşa sürecinin körükleyici unsuru güçlerden biri olduğu bilinen İsrail'in ve Siyonist odakların Kürt ulusalcılarıyla olan muhabbetinin pek hayra alamet olmadığını düşünenlerden biriyim.
İsrail'in, ayrılıkçı Kürtçü unsurlara olan yakınlığı biliniyor. 1961 yılı itibarıyla Irak yönetimine karşı silahlı isyana kalkışan Molla Mustafa Barzani ve Celal Talabani'ye bağlı Kürtlere en büyük desteği veren ülkelerin başında da İsrail ve onun güdümündeki Siyonist Yahudi lobisinin geldiği artık sır değil. İsrail'in ve Siyonist Yahudilerin PKK'ya olan desteği de inkâr edilemeyecek kadar açık ve bunun kanıtları da mevcut.
Irak'ın işgalinin akabinde, kuzeyde Federal Kürt Devletinin kurulmasında önemli rolü olan İsrail'in, PKK terör örgütüne de en büyük desteği sağlayan güçlerden biri olduğu malum. PKK-İsrail ilişkilerinin tesisini sağlayan ve PKK hesabına faaliyetlerde bulunduğu bilinen Yahudi-Kürt kökenli Davut Bağıstani, 2009 yılında Erbil'in Enkewa semtinde kurduğu İsrail-Kürt Enstitüsü'nün başkanlığını sürdürmekte ve ayrıca "İsrael-Kurd" isimli Kürtçe bir dergi çıkarmaktadır. Yahudi-Kürt işbirliğinin önemine vurgu yapılan dergide, PKK propagandası da yapılmaktadır.
Davut Bağıstani, Erbil'de Kürtçe çıkan Rudaw Gazetesi'ne verdiği bir beyanatında; "1967'de İsrail Başbakanı Golda Meir ve İsrail Savunma Bakanı Moşe Dayan ile tanıştığını, İsrail'in şimdiki Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile 1970'te tanıştığını ve anılanla 34 yıllık dostluğunun bulunduğunu" belirtiyor. "Eşi Piyanka'nın da Yahudi asıllı bir Alman olduğunu" söyleyen Bağıstani, KCK Başkanı Murat Karayılan'la ilgili olarak da; "İsrail devletinin kuruluşunun 60. yıldönümü nedeniyle, İsrail'de düzenlenen törenlere resmi davetli olarak 08.05.2008'de katıldığını, bir hafta süren İsrail ziyareti sırasında görüştüğü Cumhurbaşkanı Şimon Peres'e Murat Karayılan'ın bir mektubunu elden teslim ettiğini ve aldığı cevabi mesajını Irak'a dönüşünde M. Karayılan'a ilettiğini, ayrıca MOSSAD yetkilileriyle de zaman zaman görüşmeler yaptığını" itiraf ediyor. (Rudaw Gazetesi, 19.05.2008)
Türkiye ile İran'ın, PKK ve PJAK kamplarına yönelik operasyonlarından da rahatsızlık duyan Davut Bağıstani, "İsrail-Kürt Enstitüsü" adına 05.09.2011 günü Erbil'de, BM Güvenlik Konseyi ve Avrupa Birliği'ne yaptığı çağrıda; "Türk ve İran rejimlerine yönelik acilen harekete geçilmesini" (e-kurd.net) isteyecek kadar ileri gidiyor, PKK ve PJAK'ın hamiliğini üstleniyor.
İsrail hükümeti yanlısı Yedioth Ahronoth Gazetesinde (28.07.2011)çıkan; "Suriye, Irak, İran ve Türkiye'deki muhtelif Kürt unsurlar, yavaş yavaş büyük bir devlet olmak için birbirleriyle bağlantı kuruyorlar. Kurulacak Kürt devleti Güney Sudan gibi, İsrail'in yakın müttefiki olacaktır. Kürtler kendilerini Yahudilere daha yakın, ikiz kardeş gibi görüyor. Göreceksiniz, İsrail düşmanı 4 devlet (Türkiye, İran, Suriye ve Irak), İsrail dostu bir Kürt devletini doğurmak için parçalanmak zorunda kalacak." şeklindeki yorum da, aslında Siyonistlerin Nil'den Fırat'a kadar olan kadim hayalini yansıtıyor. Ortadoğu'daki gerginliğin giderek tırmandığı bir süreçte, İsrail'in, Tel Aviv Üniversitesi'nde Kürtçe dil eğitimini başlatması, burada PKK'ya ait İstanbul Kürt Enstitüsü'nün kadrolarını istihdam etmesi ve örgütün yayınlarını kullanması, diğer yandan, Kürtçe-İbranice yayın yapacak bir TV kanalını faaliyete geçirmeyi planlaması, herhalde Kürtlerin kara gözlerine hayran olduğundan olmasa gerek!
Sinan Sungur