TÜRKÇÜLÜK davası güddüğünü zanneden saygıdan, ülküden, Atsız'dan, Mustafa Kemal Başbuğ'dan, Turan kavramından, ırk ve tarih bilincinden yoksun kibir yuvaları oluşmaya başlamış durumda... Türkçülüğü sadece ben TÜRKÜM diye böbürlenmek zanneden bunun devamı olan TURAN ve ırkın korunması kavramlarından bir haber olan, hümanizm denilen vasat eşitlilik düşüncesini savunan fakat bunlara rağmen TÜRKÇÜYÜM diyen insanlar görmek gerçekten kötü... TÜRKÇÜLÜK sadece Türk Irkçısı demek değildir neden ırkçı olduğunu tartmaktır. Başka bir ırkı sevmeme nedenlerini bilmektir. Ya o kürt ben sevmiyorum değilde dağdaki örgütü besleyen, birinci acun harbi sonrası TÜRK evlerini işaretleyip ermenilere yem eden, biz Kurtuluş Mücadelesi verirken ülkeyi bölmeye çalışan, asker, polis ve sivil öldüren bunlar olduğu için sevmiyorum demek önemli. Arap sevmiyorum dediğinde Talkan'dan bahsetmek, TÜRK'ün katli vaciptir diyen Muaviyeden bahsetmek önemli. Ermeni sevmiyorum derken Hocalı'dan bahsetmek, Türk köylerini yaktıkları zamanlardan bahsetmek önemli. Irkçılık bir sebebe oturtulmalıdır, her TÜRKÇÜYÜM ve ırkçıyım diyenin en azından sebepleri olmalıdır ve bu sebeplerin en basiretlisi "TÜRK IRKINI KORUMAK, HAKETTİĞİ DEĞERİ VERMEK VE YÜCELTMEK" olmak zorunda. TÜRKÇÜ'lük davası güdüyorsan çıkış kaynaklarını bilmek, bu ülkeyi kuran düşüncenin o olduğunu benimsemek, en azından Gökbilge Nihal Atsız Ata'yı okumak zorundasın... Yoksa o davanın bir değeri kalmaz, kuru kalabalık olarak bakarsın. TÜRKMEN'ler katlediliyor derken klavyeden kalkmayıp sadece izlersen o TÜRKÇÜLÜK değil showenizm olur... Kendi ırkın için çabalamak kutlu TURAN ülküsünün önünü açacak en büyük yardımdır. Turan deyip o Azeri, o Kırgız, o Özbek dersen bu senin en büyük cahiliyetin ve geri kalmışlığındır... Gazze diye zırlarsan, Somali diye ölüp bitersen ve bunlar olurken senin ırkını sefil Çin ve komunist Rusya katlederse bu senin ırkçılığını değil şeref yoksunluğunu gösterir. Tanrı Türkü Korusun, Türk Irkı Kutlu Olsun...

Türkçülük bir gönül bağıdır, ortak kültür, ortak dil ve felsefedir. Türkler, tarihlerinin hiç bir döneminde sadece tek bir yerde, belirli sınırlar içinde, ortak bir buyruk altında olmamışlardır. Kurdukları imparatorluklar ile kendilerinden bile daha kalabalık topluluklara hükmetmişler, gittikleri yörelere ayak uydurmuşlar, karşılıklı kültür ve inanç etkileşimlerinde bulunmuşlardır. Özellikle Anadolu ve ortadoğu coğrafyasında ise Tükler- Müslümanlık ile bağdaştırılmış, araplaştırılmaya çalışılmıştır. Böylelikle Türk örfü ve dili de yıpratılmıştır. Türk dilini bir çok arapça ve Farsça kelimeler istila etmiştir. Son Osmanlı Şeyhüslamı Mustafa Sabri de Türkleri Araplaştıramadığına yanmaktadır. Böylece ortada O na göre bir sorun kalmayacaktır.

Çok haklısın andam. Türkçülük gibi kutsal bir davayı sıradan bir üstünlük olarak görüp de çevrede Türkçüyüm diye gezinen o kadar yarım akıllı var ki... Sorsan Türk kelimesinin kökenini bilemezler, çıkarları için Türkçüyüm diye gezinip dururlar.

Bir de takım elbise giyip, eline tesbih alıp, Hilal sancak altında fotoğraf çekinen gösteriş meraklısı arkadaşlar da bulunuyor. İşte bu tip cahilleri engellemenin yolu davamızı siyasi, sosyal ve kültürel olarak yaşatmak, ilerletmektir. Bu da biz Bozkurtlara düşüyor.