Abdürrahim Karakoç'un ardından yapılan bu yazı ve açıklama, konuya açıklık sağlıyor.
Ülkü Ocakları,gerçekten tüten bir ocaktır.Orada Türk Milliyetçiliğinin tarihi alt yapısı,gelenekleri,fikir sistemi,Türk tarihi,İslam,gelenek ve göreneklerimiz,olması gereken şekliyle gençlerimize aktarılarak,yarınlarımızın garanti edilmesi amaçlanır.Kötü düşünceler,onların emelleri genç beyinlere nakşedilir.
Ülkücü Türk Milliyetçiliğinin ania ekseni Türk Milliyetçiliğidir,İslam ahlak ve Fazileti Türklük hamuru ile yoğrularak,iyi bir vataandaş olması amaçlanır.Ülkücü,vatanına,milletine,bayrağına,mukaddes değerleri ile gelenek ve göreneklerine bağlıdır.Bizden görünüp te başkalarına hizmet edenleri iyi tanıması gerekir.
tabiatıyla genç beyinlere ne verirsen onu alırlar.İyi'yi köt,kötüyü iyi belletebilirsiniz.Eğitimle yapmayacağınız hiç bir şey yoktur.Bunun için Milliyetçiliği emin ellerden öğrenmeleri gerekir.Geçmişinde Milliyetçiliğin hizmetinde olarak fisebilillah çalışmış insanların,sonradan geçmişi ile bağları kopmuş olabilir.
Bu tip "eski ülkücüler" in Ülkücülüğü geçmişte kalmıştır.Dolayısıyle hala bu "eski ülkücülerin" Ülkücüye örnek olmaları mümkün değildir.Onların arkasından ağıt yakmak ve hala onları Ülkücüymüş gibi gençliğe lanse etmek Ülkü Ocaklarına yakışmaz.
Bu tip övgüler,Ülkü Ocaklarının kimliğini,şahsiyetini bulmada daha henüz yolun başlangıcında olduğu konusunda kafalarda belirsizlikler doğurur ki,tarihi 45 yıla yaklaşmış bir harekete bu tavır yakışmaz.Ülkücü,kendi önderlerini bilmek ve gençliğe öğretmek durumundadır.
Bir "eski Ülkücünün" şiirlerini baş köşeye koyup,onu gençliğin idolü haline getirmek,davaya ihanetle eş anlamlı bir durumdur.Buna mukabil,İlber Ortaylı hocanın deyimiyle "Türk tarihini en iyi bilen tarihçi" ve aynı zamanda Türkçülüğe büyük hizmetlerde bulunarak,yapayalnız,garip bir şekilde bu dünyayı terkeden büyük Türkçü Nihal Atsız'ı,garip gerekçelerle gençliğin nezdinde küçük düşürmek ve idol olması gereken Ülkü devini görmezden gelmek,tarihe,Türk Milliyetçiliğine,bilme hakarettir.Bize yakışmaz.
Bu duygularla ahirete intikal eden Abdurrahim Karakoç'un 1980 önceki düşünceleri kabulümüzdür.Fakat 1980 sonraki "Vakit dönemi" asla tasvip ettiğimiz dönem olmayıp,bu konuda kendisinden davacıyız.Eğer bir hak varsa,bu 1980 öncesi döneme aittir.Hak ve Hukukumuzun sınırı da 1980 askeri darbesi ile son bulmuştur,bu tarihten sonraki Abdurrahim Karakoç artık bizim değildir.
Gerçek dava ve fikir adamının şahsiyeti sonradan şekillenmez.Bir ideal insanın düşünceleri çocukluktan başlayarak zamanla olgunlaşır ve 40-50 li yaşlarda kemale erer.Abdurrahim Karakoç'u nereye koyacağız?
O,bir ilah değildir,şaşar,yanılabilir,Türk Milliyetçiliğinden sarfı nazar etmek suretiyle,gerçek kimliğini belli eetmiştir.Ben,Onaa kırgınım,bence o bir "dönek" tir.Bunu söylerken bir hakkı teslim etmekteyim ve Onu tarif etmekteyim.
Bu tarif tam da Onun tarafından hak edilmiş bir tariftir,bunu kendi istemiştir ve buhtan,hakaret te değildir.Gerçeğin teslimidir.Allah taksiratını affetsin.Ruhu şad olsun.
Hüseyin Yürük
Sevgili Ülküdaşlarım,biz kimsenin arkasından kötü söz söylemiyoruz,sadece kişinin durumu ile alakalı bir yorum yapıyor ve tesbitte bulunuyoruz..Yoruma konu düşünce benim değil,hak edenindir.Noktası virgülüne kadar en ufak bir hakaret yok,hatta olduğundan daha azını yazıyorum.
Bilindiği üzere bazı arkadaşlarımız,Abdürrahim Karakoç'un ölümü üzerine kaleme aldığım yazı hakkında hakaretamiz şekilde yorum yazıyor ve Onun Ülkücülüğü üzerine toz kondurmuyorlar.BU arkadaşlarımız,Onun Vakit Gazetesindeki yazılarını okumamışlar,takip etmemişler.
...
Abdürrahim Karakoç abimiizin 1980 öncesi dönemine ait konumuna bütün gücümle sahip çıkar ve ona o dönem itibariyle yapılan tüm saldırıları bütün gücümle göğüslerim,korurum,savunurum.Ama bahse konu dönem 1980 sonrası dönemdir.
...
Abdürrahim Karakoç benzeri şahıslar ,özellikle 1980 den sonraki dönemde, Ülkücü Türk Milliyetçilerine verdikleri zararları kalem yazmaz,silgi silmez.Milyonlarca Türk gencini Türk Milliyetçiliği aleyhinde kışkırtmışlar ve onları aşırılıkları bilinen örgütler safına itmişlerdir.
Türk Milliyetçiliğine düşman yapmışlardır.Onun bu düşmanlıkta hissesi vardır.Bizim itirazımız bunadır.Acaba bu düşmanlık dolayısıla o,öbür dünyaya rahat olarak gidebilmişmidir?Bunu, velev ki kardeşim dahi yapsa,onun da karşısına ilk önce ben dikilirim.
...
Ülkücü Türk Milliyetçilerinin dünyasında,ahiret kardeşliği yanında,davaya sadakat ve aynı davaya inanma ideali ,kardeşliğin temel esasıdır.Biz böyle öğrendik,böyle belledik.Eğer yanlışımız varsa düzeltebilirsiniz.Rahmetlik Muhsin Yazıcıoğlu da aynı şekilde darı ukba ya göçtü gitti.Ama Türkeş'in daha sağlığında MHP'den ayrılmakla Türkeş'e kan kusturmuşlardır.
Türkeş'in rahle-i tedrisinde bulunmuş bir ağabeyimiz bana o günlerde,Muhsin Yazıcıoğlu'nun MHP'den ayrılması dolayısıyle Türkeş'in ruh dünyasını anlatırken "bu benim için ölümden beter bir durumdur,keşke zehir içse idim de ,elimde büyüttüğüm evlatlarım tarafından arkadan hançerlenmeseydim" dediğini aktarmıştır.Şimdi biz,Muhsin Yazıcıoğlu'nun 1980 önceki döneme ait konumu ile değerlendireceğiz,yoksa 1990 lardan sonraki durumu ile mi?
...
Kişinin geçmişi bizi hiç bir zaman alakadar etmemelidir.Şayet aynı çizgide karar kılmış ve inancı ve düşüncesinden bir adım sağa sola sapmamış bir durumda ise,biz onun tüm hayatını esas alırız.Biz bir şahsın ömrü hayatındaki hal ve hareketlerine ve en doğrusu da son haline bakarız.Ebu Süfyan'ın karısı Vahşi değilmiydi Hz.Hamza'nın ciğerini söküp te ateşte pişirip yiyen? İslama girdikten sonra,onun geçmişi böyle diye Müslüman olması, Hz Muhammed'in kabulüne mazhar değilmiydi?Demek ki kişinin ilk hali değil,son hali bizim için önemlidir.
...
İşte bu cümleden olmak üzere gerek Muhsin Yazıcıoğlu ve gerekse Abdurrahim Karakoç, son haliyle Ülkücü değillerdi,ülkücü olmaksızın ahiret alemine göçtü gittiler.Kim ne derse desin,bunun aksi varit değildi.Tabi ki,geçmişinde Ülkücü olan arkadaşlarımız,hala eskinin o şatafatlı ve tılsımlı günlerini özlemektedirler.
İçlerinde bu bir ukde olarak kalmış ve geçmişlerini hafızalarından silip atamamışlar.Ülkücülüğü olduğu gibi değil,kafalarındaki olması lazım gelen düşünceleri üzerine bina ettikleri için hep yanılmışlar ve olmayan düşünceleri, Ülkücülükle irtibatlandırarak,bir çeşit ruh terapisi yapmışlardır.Tabi ki bu güzel bir hayal ve rüyadan öte gidememektedir,gerçekler böyle değildir.
...
"Ölünün arkasından konuşulmaz" diyerek,bizim insanlarımızı doğru bir şekilde ve Ülkücü duyarlılıkla bilgilendirme amaçlı yazmış olduğumuz yorumlara bakarak, bizi okuyucu nezdinde küçük düşüremezsiniz.Elhamdülillah bizim bilgimiz,ülkücü olmaklığımız,bize geniş bir perspektif kazandırmış ve tabii reflekse bağlı olarak tabii bir tepki vermemize yol açmıştır.
...
Türk Milliyetçilerinin safı ve düşüncesi açık ve nettir.MHP'nin dışında Ülkücü olunamayacağı tarihen ve tecrübe ile sabittir.Rahmetli Türkeş bunu böyle beyan etmiş ve MHP'yi Ülkücülerin tek adresi olarak göstermiştir ve halen biz böyle bilmekteyiz.Bizim için MHP'nin ölüsü,herhangi bir partinin dirisinden çok daha evladır ve bunun için biz, hiç bir zaman MHP'nin kurumsal kimliği hakkında en ufak bir kalem oynatmamışızdır.Bizim itirazımız sadece ve sadece Lider ve onun ekibinedir.
Bugün AKP ve diğer partilerdeki eski ülkücüler,adı başında eski ülkücüdürler,yani eskiden ülkücü idi manasına gelen bir ülkücü idiler.
...
Bugün PKK'nın toplantılarına katılan Musa Serdar Çelebi de eskiden Avrupa Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu Başkanı idi.Ama bugün PKK ya göz kırpıyor.Sen bunu, eskiden ülkücü idi diyerek,Ülkücü olduğuna karar vere bilirmisin? Abdurrahim Karakoç gibi.
...
Abdürrahim Karakoç ağabeyimiz, kaç şahsın fikrini çeldi,kaç şahsı ülkücü düşmanı yaptı,elinde bunun istatistiki bilgilerin var mı?Yok.Ha... O zaman böyle bir müteveffa'nın ne olduğunu açığa çıkardığımızda,saldırıya geçmek Ülkücü adaba uymaz.Bizimki bir tesbittir ve gerçektir de.
...
Çünkü uzun tecrübelerimiz ve yazılarını takip etmemiz dolayısıyle kimse bize Ona hakaret ettiğimizi söyleyemez.Bir şahıs ne ise,onu öylece kabul edeceğiz.Onun fikirlerini saklamayacağız.Böyle yaparsak tarihe ve Türk Milliyetçiliğine en büyük kötülüğü yapmış oluruz.
Hüseyin Yürük
YETERLİ BİR AÇIKLAMA OLUP; KONUNUN DALLANDIRIP BUDAKLANDIRILMASI UYGUN DEĞİLDİR.
TTK.