Gönderen Konu: SORUN SADECE KÜRT MÜ? DİĞER SORUNLARIMIZI ve ÇÖZÜMLERİNİ HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?  (Okunma sayısı 6043 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2340
  • Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
SORUN SADECE KÜRT MÜ? DİĞER SORUNLARIMIZI ve ÇÖZÜMLERİNİ HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?
DİLERSENİZ BUNLARI DA DÜŞÜNÜP,GÜNDEME GETİREREK, TARTIŞALIM!!!

Yaşadığımız zaman diliminde azgınlaşan/azgınlaştırılan kürt terörü nedeniyle bütün gözler bu noktaya odaklanmış, sanki Türkiye’nin bir tek sorunu kürt terörüymüşçesine son derece sığ ve bir o kadarda tehlikeli bir anlayış yerleşmeye başlamıştır.
Elbetteki kürt terörü büyük bir sorun, ama bu sorunun halledilmesi demek Türkiye’nin güllük gülistanlık olacağı anlamına gelmeyecektir.

Otağımızda; https://www.hunturk.net/forum/sorun-boluculuk-veya-teror-degil-sorun-kurdun-ta-kendisidir-2217.html köprüsünde;
"SORUN BÖLÜCÜLÜK VEYA TERÖR DEĞİL; SORUN KÜRDÜN TA KENDİSİDİR" diye müstakil bir başlık açılmıştı.

O başlıkta; Türk toplumunun her bölgesinde ve hayatımızın her boyutunda kürtlerin, bedenimize sirayet eden kanser mikrobu gibi, yayıldığına dikkat çekilmişti.

Evet sorunlarımızdan sadece birisi  kürtler .

Ya diğerleri ?

Mesela ben, aklıma gelen, bir kaçını sayayım:

-Milli Eğitim müfredatını belirleyen yedi kişiden üçünün abd li diplomatlar olduğunu,

-Satılan bankaları satın alan küresel sermeye sahiplerinin 1. dünya savaşında aktif rol alan grupların devamı olduğunu,

-Yabancılara satılan topraklarımızın, satın alanlar ve satın alınan bölgeler bakımından analiz edildiğinde, sevr haritasıyla örtüştüğünü,


-Yabancıların sahil bölgelerinde kurduğu devasa tesislere ve sitelerin kapısına “TÜRKLER GİREMEZ” tabelalarını astığını,

-Abd nin fiilen işgal  ettiği Irak parlamentosuna bile çıkarttırmaya muvaffak olamadığı Petrol Yasasının akp iktidarınca, bir gecede, çıkartıldığını,

-Yine aynı şekilde çıkartılan madencilik yasasıyla 99 yıllık ruhsatlar alabilen küresel şirketler ruhsat aldıkları on binlerce hektarlık arazilerin etrafını çevirip Türkleri sokmayabileceğini (Uzmanlara göre maden arama ruhsatı verilebilecek araziler Türkiye topraklarının % 55 ini oluşturmaktadır.)

-Yabancılara satılan KİT’lerin (Kamu İktisadi Teşebbüsleri) ekonomideki paylarının neredeyse yarısını oluşturduğunu ve bunlara karşı yerli teşebbüsün rekabet gücünün olmadığını,


-Sırf İMF ye olan on bir milyar dolardan ibaretmiş gibi gösterilen dış borcumuzun, satılan bankalara olan devlet borçlarıyla 175 milyar dolara, vatandaşınki de üstüne eklendiğinde yabancılara olan  devletin+milletin borç toplamlarının trilyon dolar sınırına dayandığını,

-Morgate yoluyla herkesin konut edinebilmesi diye allanıp-pullanan  projenin finansının, yerli bankalara uluslar arası sermaye gruplarınca  sağlandığını,(Her ne kadar konut kredisini veren yerel bankalar olsa da bu bankaları finanse edenin yabancı sermaye olduğunu, böylelikle Türk Milletinin bütün borçlarının alacaklısının yabancılar olduğunu)

-GSM şirketi Telsim’i satın alan grubun, bazı ülkelerde İngiltere lehine dinleme yapan, sabıkalı bir casus şirketi olduğunu,

-Türk Telekomu satın alan Hariri ailesinin arkasında, abd ve İsrail sermayesinin olduğunu,

-Yabancılara satılan telekomun verdiği hizmetlerden(!) MİT, emniyet , Türk Silahlı Kuvvetleri gibi kurumların da yararlandığı, bu kurumların bilgilerinin dinlenebileceği,

-Hepimizin kullandığı Internet yoluyla msn, e posta, word belgesi vb. bütün bilgilerin birer kopyasının Mikrosoft firmasınca yedeklendiği, yani hiçbir şeyimizin gizli kalmadığını,

-Özelleştirme adıyla yabancılara peşkeş çekilen kurumlarda çalışanların her gün birer birer kapı önlerine konulup, yerlerine daha ucuza çalışan yabancı ülkelerinden işçilerin yerleştirilerek, Türk işsizleri ordusuna, milyonlarca yeni işsizlerin katılacağını,

-Kağıt üzerinde kişi başına düşen gayri safi milli hasılamızın 5500 dolar olmasına rağmen borsamızın ve diğer likit para kurumlarının, piyasada dönen paranın % 70 inin yabancıların kontrolünde olması nedeniyle, bu 5500 dolarlık GSMH ancak 1272 dolar olarak Türk insanına yansıdığını,(Bunun anlamı, Türk insanı rakamlar büyümesine rağmen % 75 nispetinde fakirleşmiştir)

-AKP iktidarıyla eş zamanlı olarak Türkiye’de finans sektörüne, 3,5 miyar dolarlık bir sermayeyle, gelen şirketlerin bu parayı beş yıl içinde 60 milyar dolara çıkarttığını, (Oysaki 3,5 milyar dolar abd de, her şey yolunda gittiği takdirde, beş yıl içinde, taş çatlasın 5 milyar dolar yapılabilmektedir, varın gerisini ve sömürünün boyutunu siz hesap edin)

-Başta çerkezler olmak üzere, diğer etnik gurupların el altından örgütlenerek, gerek devlet yönetiminde ve gerekse ticari hayatta zirvelere çıkartıldığını (Türk olmayanların nasıl bu kadar zengin olduklarını düşünmek lazım)

-Tescilli abd uşağı fetullah gülen’in şu an itibariyle, bırakın Türkiye’yi , dünyanın önde gelen etkili ve yaygın bir örgüte sahip olduğunu,

-Laiklik maskesiyle milletin dinine imanına sövüp sayanların, ılımlı İslam projesine taban ve taraftar hazırlanmak için özellikle organize edilip, Atatürk’ün koyduğu ilke ve inkılapların sistematik olarak milletin nazarından düşürülerek, akp başta olmak üzere, Türk insanının cemaat ve tarikatların kucağına itildiğini,

-Misyonerlik faaliyetlerinin, akp iktidarınca yarı resmi hale getirildiğini,

-Türkçe’mizin yabancı dillerin tesiri altında her geçen gün bozulduğunu,

-Türk insanının yaşam tarzının ve düşünce biçiminin, özentici bir anlayışla, batılılaşarak Türk örf, adet ve kültürünün yok edildiği,

-Özgürlük, demokrasi, insan hakları, din ve vicdan hürriyeti gibi kavramların Avrupa dayatması kanunlarla Türklüğün aleyhine işlediği.

-Etnik bölücü faaliyetlerle, dinci örgütlenmenin omuz omuza yürütülüp, tek bir kaynaktan şekillendirildiği,

-İzlenen hazıra konma politikaları nedeniyle, savaş ve savunma sanayimizin kurulamadığı. Kendimizi savunmak için bile başta abd olmak üzere, ab ülkelerine ve iki paralık dediğimiz İsrail’e muhtaç olduğumuzu

-Bitişik komşumuz İran’ın silah, nükleer ve diğer sanayi hamlelerini gerçekleştirip yakın zamanda rejim ithali için girişimde bulunarak Laik Cumhuriyeti tehdit edeceği.

-Özbe öz Türk olan alevi soydaşlarımızın bir takım mihraklarca ayrışmaya doğru yönlendirildiği,

-Başta Atatürk olmak üzere, Cumhuriyet, laiklik ve diğer temel ilkelerin rahatlıkla ve aleni olarak tartışılıp ve hatta reddedilmeye başlandığı,

-Türk realitesinin, dolayısıyla hükümranlığının, tartışmaya açıldığını,

Şimdilik akalıma gelenler bunlar!

Bu liste, daha sayfalarca, uzar gider!

Peki şimdi,sormak istiyorum.

Bizim tek sorunumuz kürtler midir?

Bu hususları da, 11 Kasım toplantısında ele alıp, tartışalım isterseniz….

Yorumlarınızı bekliyorum!

TTK.

Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimdışı gurturk

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 330
SEVR yeniden hortlatıldı,o zamanda satanlar TÜRK değildi,şimdide .

Çevrimdışı ÇEPNİ FİRUZ

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 180
  • TÜRK IRKÇISI
Anda, Bütün bu sorunların üstesinden gelmek için İstiklal savaşındaki gibi Kuvva'' ruhu canlandırılmalı; Asil Türk milletindede bu ruh vardır vede her çıkmazın üstesindende gelecektir. Geçmişte sevr antlaşmasına imza verenlerin torunları, bügünde sahip olduğumuz tüm değerlerimizi teker teker yabancılara peşkeş çekmekte, ulusal bağımsızlığımızıda tehlıkeye atmaktadırlar. Türk Milleti benliğini koruduğu sürece her türlü iç ve dış oyunlardan vede hain kürt'lerin üstesinden muhakkak gelecektir.     TTK

Çevrimdışı motun yabgu

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1566
Büyük kurtarici,ebedi basbug Atatürk,kürtlerle ilgili bir soruya,Türklerle birlikte,anilmadiklari sürece her zaman,sorun olacaklardir demistir,bu durumda,kürtler var oldugu sürece,sorunda var demektir.Yukarida yazili olan,sorunlar ise,tamamen ithaldir,bu sorunlardan kurtulmanin,caresi ise.Türk ihtilalidir,bunlar zamana yayilacak cinsten,sorunlar degildir,gec bile kalinmistir,Türk irki en kisa zamanda örgütlenip,kaderine el koymak zorundadir,daha gec olmadan         
ÜZE TENGRI TEMÜR CIDA OKLAR BIRLE BIR BULUT

  BASBUGUMUZ TANRIKUTTUR TANRIKUTTUR

                       TANRIKUT.

oguz33

  • Ziyaretçi
Üçoklu Börü Andamın tespitlerine katılmamak mümkünmü. Dediği gibi liste daha da uzatılabilir. Başbuğumuz ATATÜRK'ün bizlere emanet ettiği aziz vatanımız maalesef işgal altında. Kurtuluş savaşı öncesi silah gücüyle kuşatılan vatanımız, günümüzde de yabancı sermaye gruplarına ülkeyi yönetenler tarafından peşkeş çekiliyor. Biz TÜRK'lerin en büyük eksikliği ORGANİZASYON ve KOORDİNASYON eksikliği. Bunu aştığımız takdirde önümüzde durabilecek hiç bir güç yoktur. Bu vatanın gerçek sahipleri olan biz TÜRKLER bunu en kısa zamanda gerçekleştirmek zorundayız. Muhtaç olduğumuz kudret DAMARLARIMIZDAKİ ASİL KANDADIR.

Esenlikler
TTK.

Çevrimdışı TÜRK-KAN

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2181
  • UÇMAĞA VARDI, TANRI DAĞLARINDA!
 Hain kürtler haricinde de ülkemizin pek çok sorunu vardır. En başta da millyonlarca Türk Evladı işsiz sokaklarda gezmektedir. Ekonomik istikrar diye zırvalayan şerefsizler, Milyonlarca Türk Evladı'nın işsiz kaldığını yazmazlar. Memleketin öz sahibi olan Türk Evlatları fakirlik ve ekonomik sıkıntılarla boğuşurken, bir avuç etnik özürlü ve devşirme zenginlik içinde yüzüyor. Kendi soydaşlarını koruyup kolluyorlar.

 Emperyalistlerin, dış güçlerin ve bunların uşağı iktidarın çanak yalayıcısı Türkiyeli Medya, pervasızca kötüyü iyi gösterip, insanlarımızı kandırmaktadır. Medyanın gücü kontrol edilemiyor. Hiçbir denetim mekanizması işlemiyor. Bu yüzden Televizyonlarda ve diğer yayınlarda Türk Ahlakına ve Aile yapısını çökerten sapkınlık, fuhuş dolu programlar yüzünden, Toplumumuz Irki ve Manevi üstünlüğünü kaybetmektedir.

 Milli Eğitim  BAŞBUĞ ATATÜRK'e ve Türkiye Cumhuriyeit Devleti'ne düşman olan yobaz, tarikatçıların e elindedir. Türk evlatları gelecek nesillerimiz Atalarımızı, Tarihimizi, Kültürümüzü, Örf-Adetlerimizi, Milli Değerlerimizi tanımadan yetişiyor, Türklükten uzaklaşıyorlar. Bunun sonucu olarak aşağılık etnik özürlüler ile yabacıların diline kültürüne özeniyorlar.

 Bütün bunların yanın sadece kürtlerin terör örgütleri değil, diğer aşırı sol ve dinci örgütlerde her geçen gün kendi tabanlarını genişleterek Devletimizi yıkmayı ve Milletimizin nizamını bozmak için çalışıyorlar.

 Değerli Üçoklu Börü Ağabeyimizin ve Oğuz33 Andanın gayet yerinde olan tespitlerini ve görüşlerini de bu yukarıda saydıklarımızla birleştirirsek, bizi kürtler haricinde de bekleyen çok ciddi sorunlarla mücadele etmek zorunda olduğumuzu görürüz.

 YÜCE BAŞBUĞ ATATÜRK buyuruyor ki:"Cehaletle ve Yobazlıkla Savaş, Düşmanla savaştan daha az öneme 
sahip değildir."

 Kendimize rehber olara YÜCE BAŞBUĞUMUZ ATATÜRK'ün ışığını ve ilkelerini rehber alarak zorlu bir savaşa gireceğiz. Bu savaş Dünya üzerinde Mensubu olduğumuz YÜCE TÜRK IRKININ VAROLMA MÜCADELESİ VE DESTANI  olacaktır.

 Esenlikler

 TTK



 
23 EKİM 2023'DE, ELİM BİR TRAFİK KAZASI SONUCU, UÇMAĞA VARDI.
ŞİMDİ; TANRI DAĞINDA, ATALAR YURDUNDA, ATSIZ ATA MAKAMINDA, BAŞBUĞLAR OTAĞINDA, ERİNÇ İÇERİSİNDE!

Çevrimdışı Çağrıbey

  • [GÖKBÖRÜ ANKARA]
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2204
  • Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Türkiyenin önünde tonlarca sorun var. Şu an için, kürt sorunu taze olduğundan, hep kürt sorunu göz önüne geliyor, diğer sorunların neler olduğunu çoğumuz aklımıza bile getirmiyoruz.
Çok kolay olmasa da, kürt meselesi, öyle ya da böyle bir noktaya vardırılacaktır.
Bu kürt sorununun çözülmemesi Türkiyeyi, kelimenin tam manasıyla dar bir viraja sokmuştur.
Şimdi Türkiye bir dönüm noktasıyla karşı karşıyadır. Şayet bu dönüm noktasını geçici çözümlerle, pansuman tedavisi anlayışıyla, geçiştirmeye çalışırsa, çok yakın bir gelecekte Türkiye, kader noktasına gelecektir.

Türk tarihinde sayısız dönüm ve kader noktaları vardır.
Dönüm noktaları akıllı politikaların kararlılıkla uygulanmasıyla atlatılabilirken, kader noktasının şartları çok daha değişik ve zordur.
Dönüm noktalarının bir rövanşının olma ihtimaline karşın, kader noktalarının rövanşı yoktur. Kader noktasında tek bir şans vardır ve sonuç: ya hep ya hiç keskinliğinde şekillenmektedir.
Başbuğ Atamızın önderliğindeki Milli Kurtuluş Mücadelemiz Türklüğün kader noktasıydı.
Bu mücadelenin kader noktası olduğunu görüp bilen o büyük ve kutlu insanlar "Ya İstiklal Ya Ölüm" parolasıyla yeniden var olabilmek uğruna, tamamen yok olabilmeyi göze almışlardı.
Başbuğ Atamızdan sonra geçen zaman diliminde Türk Milleti, bir çok defa dönüm noktalarıyla karşılaşmış ve maalesef ruhsuz iktidarlar sebebiyle, hemen hepsi fiyaskoyla sonuçlanmıştır.
Yaşanan her yeni dönüm noktası, önceki sorunların birikmesiyle büyüyerek süregelmiş ve şu an itibariyle kader noktasına ramak kalan son dönüm noktası olarak, karşımıza dikilmiştir.
Bu büyük sorunu mevcut iktidarın çözmeye ne niyeti , ne gücü ve ne de cesareti vardır. Bu sorun ancak milli mutabakatla halledilecek bir boyuta ulaşmıştır.
Sivil ve askeri baskılarla, korkak ve işbirlikçi iktidar istifaya zorlanıp, parlemento içinden ve dışından sivil ve asker karışımı bir milli mutabakat hükümeti kurulmasıyla, bu bela, ancak defedilebilir.
Demek ki Türkiyenin, şu an içinde bulunduğu şartlarda, sorunlarımızı halledememek sorunu olan, iktidarı bertaraf ederek Milli Mutabakat Hükümeti kurmak gibi bir ihtiyacı vardır.
İktidarda olması başlıbaşına bir sorun olan ve bekleşen sorunları çözmekten uzak kadroların alaşağı edilmesiyle, işe koyulmak gerekmektedir. O zaman Türkiye bu keskin ve dar virajı rahalıkla alabilecek, muhtemel kader noktalarıyla karşılaşmaktan da emin olacaktır.
Milli meselelerin çözümü  ve milli ülkülerin gerçekleşmesi ancak Milli İktidarlarla mümkün olabilmektedir.
Kurulacak milli mutabakat hükümeti aynı zamanda milli iktidarları oluşturacak yolu da açmak gibi, çok önemli işlevleri yerine getirecektir.
Yani özetle milli mutabakat iktidarları iç ve dış siyasette, yapısal değişikliklerin ön hazırlığı niteliğinde, bir takım tamirat, tadilat ve revizyonlara gidebilecek işlevlere sahip olacaktır.
Kanaatimce kürt sorunu, basiretsizliğin beslediği boşluklardan hayat bularak, bu noktalara kadar gelmiştir.
Önünde duran kürt sorununu halledemeyen Türkiyenin ,yarınlarının ne olacağı belirsiz olduğundan, sair sorunları ele almaya  gerek bile dumuyorum.
Son söz olarak sorun;
Basiretsiz, işbirlikçi ve korkak iktidar,
Çözüm ise:
Topyekun milleti kuşatan, Milli Mutabakat İktidarıdır.

Ne Mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana...

Saygılarımla.

Çağrıbey

Çevrimdışı Akbudun

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 22
  • Bozkurtlar ulusun Tanrı Türk'ü Korusun
Bence Türkiye'nin  en büyük sorunu bölünme riskiyle karşı karşıya kalmış olmasıdır.
Diğer sorunların tamamı batı emperyalizminin ve küresel güç odaklarının Türkiyeyi bölüp, parçalamak için uyguladıkları öncü savaş hazırlıklarıdır.
Şu anda büyük sorun olarak görülen kürtler de bu büyük planın bir parçası olup, Türkiyenin Misak-ı Milli sınırları içerisinde kalan Türkmeneli bölgesi üzerinden elini tamamen çektirip, sonrada hiç vazgeçmedikleri, sevri yeniden hortlatmanın peşindedirler.
Netice olarak Türkiyenin en büyük sorunu, milli birlik ve toprak bütünlüğüdür.

Kök Tenğri Türk'ü Korusun!!!

Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz;
Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağına.
Halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin
Değişilir topu da bir sokak kaltağına.