Kürt-Alevilerin "Ermeni Dönmeleri" olduğu iddia ediliyor... Bu konuda daha geniş bilgisi olan var mı?
Türkiye sınırları dâhilindeki Alevilik, sadece Türklere mahsus bir İslam anlayış, yorumlayış ve yaşayış biçimidir.
Türk Aleviliğinin Arap ve Acemlerde görülen Şiilikle alakası yoktur.
Türkiye Türkleri arasında yaygın olan Sünnilik de Hanefiliktir. Türkiye Türkleri arasında diğer Sünni mezhepler olarak kabul edilen Şafiilik, Malikilik ve Hanbelîlik mezhebine mensup olan hemen hemen hiç kimse yoktur. Ayrıca Türkiye Türkleri ameli olarak Hanefiliği kabul etmişken itikadi olarak da Maturidilerdir.
Türk'ün dünya ve ahret her şeyini düşünen ve Türk'ü din maskesi ve kisvesiyle Araplaştırmak isteyenlere karşı da Türklüğün Bozkurt Oğlu Gazi Başbuğ Atatürk din ve diyanet alanında gereken çalışmaları yapıp Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yegâne dini kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığını ameli olarak Türk din bilgini İmam-ı Azam Ebu Hanefi'nin, itikadi olarak da yine büyük bir Türk din bilgini olan İmam-ı Maturidi'nin prensiplerine göre şekillendirmiştir.
Türkiye'de yaşayan ve Sünni olan gayr-i Türk azınlıklar ne Hanefi'dir ne de Maturidir. Bu Sünni gayr-i Türk azınlıklar genellikle ameli olarak Şafii ya da Maliki, itikadi olarak da Eş'ari'dirler.
Alevi kürt sorununa gelince...
Başta eski Türk Tarih Kurumu başkanı, şimdilerde MHP Kayseri Milletvekili olan, Prof. Dr. Yusuf HALAÇOĞLU olmak üzere tarih otoritelerinin tamamına yakınıyla dinler ve İslami mezhepler alanında otorite kabul edilen ilim adamları kürlerin aleviliğini kabul etmemektedirler.
Konunun uzmanı kişiler arasındaki genel anlayış ve kabule göre: Türk olmayan birileri kendisini Alevi olarak lanse ediyorsa ortada bir etnik kimlik kamufle etme gayreti var demektir.
Demoğrafik hareketlilik, tarihi süreç ve nüfus kayıtlarının verilerine göre kendilerini Alevi kürt olarak tanıtanlar kimliklerini gizlemeye çalışan ermenilerdir.
Bilindiği üzere 1915 ermeni tehciri kanunu göç dışında, İslam dinini kabul etmek kaydıyla İslamı kabul edenlere yeni ad ve kimlik verilerek Anadolu coğrafyasında muhtelif yerlerde iskân edilmesini de önermekteydi.
Binlerce ermeni İslam dinini kabul etmiş veya canını kurtarmak düşüncesiyle kabul etmiş görünerek bu haktan yararlanarak o günün karmaşası ve demografik hareketliliğin sağladığı ortamda Müslüman ve Türk olarak/sanılarak kimliklerini kamufle etmişlerdir.
İlerleyen zamanlarda bu mühtedi ermenilerin çok az bir kısmı gerçekten Müslümanlığı benimseyip Türk'lerle evlilikler yapmak yoluyla asimile olup ya da ermenilik bilincini zayıflatırken büyük kesimi Türk insanının "
koynunda haç taşıyanlar" şeklinde adlandırdığı sahte Müslümanlar olarak süregelmiş, bunlardan bir kısmı da devletin kendilerine verdiği ve kendilerini kolaylıkla Türk ve Müslüman gibi gizleyebildikleri serbestliğin getirdiği kapıyı aralayarak özbeöz Türk olan Alevi Türkmen soydaşlarımızın arasına sızmışlardır.
İşte bu gün kendilerine kürt Alevisi diyenlerin gerçek tarihi seyri ve serüveni bundan ibarettir.
Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla..
Çağrıbey