Gönderen Konu: Türk Dili Milliyetçisi Fuzuli  (Okunma sayısı 5086 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Çağrı Bey

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 690
Türk Dili Milliyetçisi Fuzuli
« : 24 Mart 2011 »
Kaynak : http://www.turania.net/turkcu-sahsiyetler/4950-turk-dili-milliyetcisi-fuzuli-print.html

Milletimizin, tarihte yetiştirdiği büyük adamlarla, bu arada, dilimize, edebiyatımıza, şahaserler kazandırmış, büyük şairlerle iftiharı, eski bir Türk faziletiydi.
Eski Türkler, böyle büyüklerini, üstelik, bilerek, anlayarak, okuyarak severlerdi.
Kader, bu fazileti bizden alıp, başka milletlere vermiştir. Son asrın, her şeyden, başkalarına hayran yetiştirilen kozmopolit münevverleri(!) arasında bu asil duygu ve bilginin hergün biraz daha söndüğü görülüyor.

Bugün bilmem Türkiye’de Fuzuli’yi, önce hiç tanımayanlar, sonra tanıyıp da okuyamayanlar, nihayet okuyup da anlayamayanlar yanında bir de Türk şairi saymayanlar bulunduğunu bilir misiniz?

İleri sürülen sebep, bu en büyük şairimizin eserlerini, Türk diliyle değilde Arabi ve Farisi ile yazdığı iftirasıdır.
Halbuki Fuzili, sadece büyük bir şair; bir çok ilim dallarında ilim yapmış , kudretli bir alim ve o ölçüde büyük bir mütefekkir değildir; aynı zaman da samimi bir Türkçeci, bir “Türk dili milliyetçisi“dir. İzah edeyim.

Biz, iki asırdan beri, sözüm ona batı medeniyetine mensubuz. Buna rağmen, herhangi bir batı dilini, o dilin edebiyatına şahaserler kazandıracak kadar iyi bilen tek bir Türk’e ben rastlamadım. Eskile ise mensubu ise mensubu oldukları İslam medeniyeti dillerini, o dillerin en üstün seviyesinde eserler verecek kadar bilirlerdi. Çünkü o devirlerde bir medeniyete “Türk üslubu” yla girmek demek en kısa bir zamanda o medeniyetetin hakim milleti olmak demekti.

Fuzuli’nin de Arapça Divan’ı, Farça Divan’ı ve bu dillerle daha başka eserleri elbette vardır. Fakat bu şair, en çok sayıda, en güzel ve en üstün eserlerini mensup olduğu milletin dili ile vermiş. Bunda tam bir milli hassasiyet göstermiş ve bir milli haysiyet gözetmişti.
O kadar ki Fuzuli, başka dillerin Türkçe’den üstün oluşuna tahamül edemeyen bir milli duygu içindeydi.

Ol sebepden Farisi lafz ile çokdur nazm kim
Nazm-ı nazük Türk lafzıyle iğen düş var olur
Men de tevfik olsa bu düşvarı asan eylerem
Nevbahar olgaç dikenden berg-i gül ızhar olur

“Farisi ile çok sayıda şiir söylenmesinin sebebi, Türk dili ile ince şiir söylemenin güç olmasındandır. Fakat, Allah yardım ederse ben bu güçlüğü yeneceğim! ilkbahar geldiği zaman, kuru dikenlerden nasıl gül yaprakları çıkmaya başlarsa; ben de diken gibi sert sanılan Türkçe ile gül yaprağı gibi ince şiierler söyleyeceğim!” demesi ve bu dediğini harikulade üstün bir sanatla yerine getirmesi bundandır.

Unutmamak lazımdır ki Fuzuli hemem bütün şark edebiyatının “gerçek şiir” vadisindeki en üstün şairidir. Yine asla unutulmamadır ki Fuzuli bu sözleri, Türkçe’nin henüz yeter derecede işlenmediği bir çevrede ve XVI. asırda söylemeştir; Bağdat ve çevresi gibi, sokaklarında arapça konuşulan (devrin ilim dili Arapça olduğu için) medreselerinde Arapça dili ile ders okutulan ve bunun yanında şiir denileb şey, bir “mantıku’t-tayr”, yani bir kuş dili ahengindeki Farisi ile söylenebilir inancının atmosferi kapladığı bir yerde, tam bir Türk haysiyeti ile söylemiştir.

Fakat Fuzuli’nin, bundan daha imanlı ve daha heyacanlı bir “Türkçeciliği”, onun, “Kerbela şehidleri” için yazdığı, “Hadikatü’s-Su’ada “ adlı eserinin önsözündedir.
Fuzuli bu yazısında, bilhassa Irak müslümanları için mukaddes bir mevzu olan Kerbela vak’alrını ve Kerbela şeditlerinin macerasını, şairlerin hep Rapça veya Farça ile yazdıklarını düşünür. Bu eserlerden yalnız Arap ve Acem büyüklerinin faydalanmasını Türk haysiyetine aykırı bulur. “İnsan cinsinin en üstünü” olduğunu söylediği ve alemi terkip eden insanlığın en büyük cüz’ü olduğunu elittiği Türklerin bundan mahrum bırakılmasından ciddi bir eza duyar; hatıralarını derin tazimle andığı Kerbela şehitleri için, bu sefer Türk dili ile bir şehitler abidesi inşasını tasarlar. Bu arada yegane endişesini şöyle düşüncelerle söyler.” Gerçi Türk diliyle bu vak’aların beyanı kolay değildir. Zira (Türkçenin henüz) birçok sözleri zayıf ve ibareleri işlenmiş değildir. Ancak ben, erenlerin himmeti ile, öyle umuyorum ki bu Türkçe kitabı bitireceğim ” der ver arkasından Türk Dili Tarihi’nin en güzel duasını söylemek için o aziz ellerini Allah’a kaldırır:

Ey feyz-resan-ı Arab ı Türk ü Acem
Kıldın Arab-ı efsah ehl-i alem
Etdin fusaha-yı Acem-i İsi-dem
Men Türk-zeban’dan iltifat eyleme kem

“Ey, Arap, Acem ve Türk milletlerine feyiz veren Tanrım! Sen Arap kavmini dünyanın en fasih konuşan milleti yaptın! Acem fasihlerinin ise sözlerini, İsa nefesi gibi , cana can katan bir güzelliğe ulaştırdın! Ben Türk’üm ve Türkçe söylemek isiyorum. Tanrım benden iltifatını esirgeme!

Dua budur. Bu mısraları okuyanlar, ilk anda Fuzuli’nin sadece Türkçe yazmak istediğini ve bunun için Allah’tan yardım ve teveccüh dilediğini zannederler. Halbuki rubai’nin bütün inceliği “iltifat” kelimesindendir. Çünkü “söz sanatı’nda iltifat”, sözü en güzel en sanatlı ve en üstün bir üslupla kullanabilmek demktir. Böyle olunca Fuzuli’nin, Tanrısından dilediği büyük yardım, Türkçe’yi, hatta Arapça ve Farisi’den de güzel ve üstün kullanma yardımıdır.

Fuzuli, bu asil arzusunda Allah’tan yardım görmüşçesine muvaffak olmuştur.

Nihad Sami Banarlı, Türkçe’nin Sırları'ndan derleyen ve yazıya aktaran Sungur.

Tarih 31 Ocak 2011

Tonyukuk

Çevrimdışı Çağrı Bey

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 690
Ynt: Türk Dili Milliyetçisi Fuzuli
« Yanıtla #1 : 24 Mart 2011 »
Cebe Noyan

Fuzuli ve onun Türkçe sevgisi Atsız Ata'nın makalelerinde çok geçer ve hatta makale konusu bile olmuştur.

Atsız Ata'nın Davetiye şiirinden bir kısım:

Bizim Fuzuli'miz engin bir deniz
Göl kalır onun yanında sizin Dante'niz.

*****************************

Bu güzel yazıyı otağ'a eklediğiniz için teşekkür ederim ağabey.

Çevrimdışı Çağrı Bey

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 690
Ynt: Türk Dili Milliyetçisi Fuzuli
« Yanıtla #2 : 24 Mart 2011 »
Oğuz Yabgu

Nesimi olsun, Fuzuli olsun çok değerli edebiyatçılardır. Türk tarihinde önemi olan ve Azerbaycan Türkleri ile aramızda büyük bir ortak payda oluşturan insanlardır. Kaç kişi biliyor Fuzuli'yi, Nesimi'yi veya Şah Hatayi'yi? Veya şöyle sorayım: bilenler bu insanları nasıl tanıyor, ne kadar tanıyor? Ne yazık ki kendi kültürümüze yeterince sahip çıkamıyoruz. Bu değerli şahsiyetleri millete tanıtmak her Türkçü'nün boynunun borcudur. Önemli bir başlık açmışsın Tonyukuk ağabey, çok teşekkür ederim kendi adıma.

Çevrimdışı Çağrı Bey

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 690
Ynt: Türk Dili Milliyetçisi Fuzuli
« Yanıtla #3 : 24 Mart 2011 »
AĞASAR 

Alıntı
Eski Türkler, böyle büyüklerini, üstelik, bilerek, anlayarak, okuyarak severlerdi.
Fuzuli gibi Nesimi, Pir Sultan, Şah Hatayi, Yavuz Sultan Selim, Dadaloğlu ve şu an hatırıma gelmeyen nice kuvvetli kalemleri sadece eski Türkler değil yeni nesilinde fazlası ile okuması gerek...

Şiir dilinde bir âhengi yakalamanın ve okuyucuya manayı ifade etmenin yöntemi şair'in kendisine ait bir seçenektir... Seçilen kelimeler ve kullanılan mizac kimi zaman şair'e has özellik olup, yeni tür yazımları da beraberinde getirmiştir...

Şiir yazmayanın/yazamayanın asla ulaşamayacağı ince bir çizgi ve an olur ki, şair'i şair yapan an işte o andır... Bu, gerçekten bir lütuf meselesidir ve Tanrısal bir ilham'ın kaleme ağdığı andır...

Çevrimdışı Çağrı Bey

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 690
Ynt: Türk Dili Milliyetçisi Fuzuli
« Yanıtla #4 : 24 Mart 2011 »
Tonyukuk 

Değerli üyelerimiz ve konuklarımız, Turania.net sanal otağında yazılı çizilen her konu Türk ulusunun çıkarları gereği sorulmadan alıntı yapılabilir ve başka ortamlarda yayınlanabilir. Amacımız buraya üye kalabalığı toplamak bununla övünmek değildir, aksi bir düşünce içinde olsaydık resim ve yazıların konuklar tarafından görüntülenmesine bazı kısıtlamalar getirirdik. Ancak yukarıdaki başlık yazısı bize ait değildir, Türkalevi.com yöneticisi Sungur arkadaşımızın Nihad Sami Banarlı'dan derleyerek kendi sitesinde yayınladığı özgün bir yazıdır. O ağeli Türk varlığı adına yararlı bilgileri forum kalabalığına boğulmadan göz önünde ve birarada tuttuğu için izlenirliği bizden az olmasına karşın ongununu sanal otağımızın baş köşesine astık.

Yalnızca turkalevi.com ve turania.net üzerinde bulunan bu özgün yazıyı aynen alıp (alıntıdır) yazmakla yetinerek başka bir siteye asan değerli kardeşim merhum Nihad sami Banarlı ve yazıyı hazırlayan Sungur arkadaşımızın otağının adlarını ansa idiniz. Daha olgun ve asil bir davranış sergilemiş olurdunuz.

Buraya yazı ekleyen değerli arkadaşlarım, bazı şeyler bizim de gözümüzden kaçmış olabilir, sonuçta yaşamımız bu yerden ibaret değildir, yazılarınızda kaynak belirtmekten kaçınmayınız. Esenlikler dilerim.

Çevrimdışı Çağrı Bey

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 690
Ynt: Türk Dili Milliyetçisi Fuzuli
« Yanıtla #5 : 24 Mart 2011 »
Börü Kam

Büyük Fuzuli'nin dua edercesine söylediği:

Alıntı
Ben Türk’üm ve Türkçe söylemek isiyorum. Tanrım benden iltifatını esirgeme!

sözleriyle Türk'ün Şanlı Başbuğu Atatürk'ün:

Alıntı
Milli duygu ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli duygusunun gelişmesinde başlıca etkendir.

Alıntı
Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sayısız felaketler içinde ahlakının, geleneklerinin, hatıralarının, çıkarlarının, kısaca bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin, kalbidir, zihnidir.

sözleri nasılda, aynı eksen ve amaçta, örtüşmektedir.

Biz de hep:

"Türk demek, Türkçe demektir!",
"Ağzımızda, anamızın ak sütü gibi helâl ve temiz, Türkçemiz olsun!
"


demekteyiz.

TTK.