TÜRK GiBi YÜRÜMEK
Binlerce PKK yanlısı sivil terörist çıkıyor sokağa, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında Türkiye'yi tehdit ediyor.
Apo'yu asmayan, devlete baş kaldırdıkları halde onları orada tutuklayıp içeri atmayan yasaların olduğu, yolgeçen hanına dönen Türkiye Cumhuriyeti'ni faşistlik ile suçluyor, onbinlerce askerimizi ve sivili öldüren terörist başı Apo itini savunuyorlar!
Ordunun, Polis teşkilatının olduğu, hatta dünyanın sayılı güvenlik güçleri arasında olan Türk emniyet teşkilatının gözü önünde devleti tehdit edebiliyorlar!
Bu isyancı PKK'lıları hükümetlerin dışarıdan ithal ettiği yasalar koruyor! Güvenlik güçlerimizin elini kolunu bu hükümetlerin bu yasaları bağlıyor!
Bu yasalara "demokrasinin gereği" diyorlar!
Bu sivil(!) teröristlerin arasından daha sonra canlı bomba çıkıyor, dağda yakalanıyor, evinde kilolarca patlayıcı ile yakalanıyor ve anca cezaevine gidiyorlar ki, kısa sürede affedilip çıkıyorlar!
Yakalanamazlarsa İstanbul'da benzinci havaya uçuruyorlar, alışveriş merkezi bombalayarak onlarca insanımızı öldürüyorlar. Kahve tarıyorlar, polis kaçırıyorlar, pusu kuruyorlar, adam kolluyorlar.
Büyük şehirlerde terör estiren kap-kaç çetelerinin PKK'ya çalıştığı artık bilinen bir gerçek. Bu adamlar, emir geldiğinde karakol taşlıyor, yol kesiyor, barikat kurup ateşe veriyor, otobüs yakıyor. Polisimiz sadece, su sıkabiliyor!
Artık bu saçmalıklar öyle bir noktaya geldi ki, canlı yayına konuk olarak Türkiye cumhuriyetini işgalci olmakla suçluyorlar!. Bu topraklarda yaşıyorlar ama başkanlarının Barzani, Talabani olduğunu söylüyorlar.
Bizim ve Atatürk'ün demokrasi anlayışında ne bu köpeklere, ne de bu köpeklere hak tanıyan köpeklere yer yok!
Recep Tayip Erdoğan PKK sorunu vardır demiyor(!), "Kürt sorunu vardır" diyor! "Devlet hata yapmıştır" diyor!
Madem öyle PKK'lılar Kürt ise(!), Kürt sorunu vardır diyorum ben de. Hepsi sorunludur! Sorun vardır diyenler de sorunludur!
Devlet hata yapmıştır doğru. Ama Recep Tayyip Erdoğan ve O'ndan önce iktidara gelen ikinci cumhuriyetçilere fırsat tanıdığı için yapmıştır!
PKK'lılar ve sivil teröristlerine soruyorum! Ben Türk oğlu Türk'üm. Biz bunu söylediğimizde faşist oluyoruz, siz demokrat! Biz, bırak karakol taşlamayı, sokağa çıkıp yol kessek, barikat kurup ateşe versek dahi soluğu içerde alırız. Toplum huzurunu bozmaktan, devlet malına zarardan beş on sene yeriz ve af mafta kurtarmaz bizi, ki Allah korusun! Sen bulmuşsun böyle yandaş hükümetler!, sistem tam istediğin gibi! kesiyorsunuz, biçiyorsunuz, ıslanıp kurtuluyorsunuz en fazla! Daha ne istiyorsunuz? Sorunlu musunuz?
Hemen her gün şehit veriyoruz. Daha bugüne kadar milletvekillerimizi tam kadro şehit töreninde gördüğümü hatırlamıyorum. Başbakanın üç yıllık geçmişinde gördüklerimi toplasam bir elin parmaklarını geçmiyor.
Şemdinli'de bir "eski PKK'lı" dedikleri ama hala aktif olan PKK'lı Seferi Yılmaz'ın dükkânına el bombası atılıyor, yaralı bile değil, iktidarından muhalefetine bütün meclisimiz geçmiş olsuna, özür dilemeye gidiyor!
Bu Seferi Yılmaz denen PKK'lının örgütte hala aktif olduğu 6 Ocak 2006 tarihli bir konferansında(!) ortaya çıkmış, gerekli kurumlara suç duyurusunda bulunulmuş ama henüz bir işlem yapılmamıştır.
Bu PKK'lılara yaşama şansı veren iktidarlar, er geç bunun cezasını çekeceklerdir!
Türkiye'de PKK terörü başladığı yıllardan bugüne doğru bir istatistik yapılırsa, bu süre içinde Türk milletinin ve devletinin her bakımdan kat kat geriletildiğini, PKK ve yandaşlarının kat kat güçlendiğini göreceğiz!
Eğer olurda hükümetler, PKK'nın kol gezdiği, haraç topladığı(!) şehirlerimizden de vergi almayı denerlerse, bu açık, kısa sürede kapanacaktır!
Tabiî ki güzel bir hayal bu. Olasılığı nerdeyse hiç yok!
Türkiye'nin şu dönemde ki sorunu, sadece siyasilerle değildir. Sadece siyasilerle sorunumuz olsaydı, adam gibi bir adam bulur kurtulurduk.
Diyelim ki bulduk. Egemenliğimizi ve bağımsızlığımızı yok etmiş onlarca anlaşma bırakıyor bu siyasiler. Bu anlaşmaları tanımadığımızı ilan etsek iş iyice arap saçına dönecek.
Zaten bütün dünyada yıllardır "faşist Türkiye" saldırıları hazırlanıyor.
Biz adam gibi adam bulduğumuzda en başta Amerika'ya faşist gelecek bu adam! Bir numara büyük gelecek.
Diğer ülkelerde oynanan oyun sahnelenecek ve dışarıdan beslenen, bizim olduğunu sandığımız sivil kuruluşlarla bu adamı yok etmek için ellerinden geleni yapacaklar. Eğer bunu da beceremezlerse, Irak'a gelen demokrasi(!) bize de gelecek!
Nasıl kurtulacağız bütün bunlardan? Faşist olmadığımızı ispat ederek.
Faşist olmadığımızı nasıl ispat edeceğiz?
Böyle bir senaryoda böyle bir soruya cevap yok.
Durum oraya geldiğinde yapabileceğimiz tek şey; İkinci Kurtuluş Savaşı!
Maalesef gidişatımız onu gösteriyor..
Türkiye'de, egemen Türk milletinin gözü açıldı ve hemen herkes adam gibi bir adam istiyor.
Denenmiş partilerin hiç biri, en azından iktidar olamayacak.
Denenmemiş partilerinde ne olduğu belli değil. Fakat denenmişlere göre, kendini daha duyarlı ve adil olma mecburiyetinde hissedeceği kesin..
Yabancıların politikasına karşı, Türk milletinin çıkarlarını savunmaya başladığı an, ikinci kurtuluş savaşının süreci başlayacak demektir. Tabiî ki bu, kötünün iyisi bir senaryo. Türk milletinin çıkarlarını savunmayacak taze bir hainin gelme ihtimalide var.
Ama tüm bu gidişatı durdurmanın, kader ile oynamanın bir yolu var. Yürümek!
Demokrasinin ve egemenliğin gereği olan yürümek. Sistem içinde hesap sormak. Yukarıda ki olasılıklara hiç fırsat vermeden, devletin ve kurumlarının asıl sahibi olarak şimdiden sahip çıkmak. Dur demek! Kimsesizlerin kimsesi olan cumhuriyeti kimsesiz bırakanlara hesap sormak için yürümek!
Devletin yönetimini ödünç istedikleri Türk milletine ihanet edenleri, devleti çökertenleri, soyanları, kullananları, teröristten özür dileyenleri, teröristleri yargılamak için, egemenlik ve bağımsızlık haklarımızı çiğneyenleri cezalandırmak için yürümek!
Türk soyunun özgürlüğü ve geleceği için canlarını feda eden milyonlarca atamıza layık olmak için yürümek. Onlara ihanet edenleri affetmemek için yürümek! Boyun eğmemek için, insan olmak için, tekrar kurtuluş savaşı vermemek için yürümek!
Terörist gibi değil, TÜRK GİBİ YÜRÜMEK!
