Türk Havacılık ve Uzay Sanayi'nin bir "Türk gözcü uçağı"nı yaptı.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş(TAI TUSAŞ) tarafından geliştirilen Gözcü, Mehmetçik'in kendi istihbaratını en sağlıklı şekilde toplayıp, terörist sızmaları kesintisiz izleme ve yuvalandıkları yerleri bulmalarına imkan tanıyacak.


 
 
 
Gözcü'nün ilk prototipinin uçuş testlerine 6 Mart 2007 tarihinde başlandı. 4 Nisan 2007 tarihinde ilk kameralı uçuş gerçekleştirildi. TUSAŞ'ın birçok alt sistem ve teknoloji üzerine bilgi toplama fırsatı bulduğu test uçuşu sayısı bu yılın Temmuz ayı itibariyle 20'yi aştı.




Gözcü, taktik saha ihtiyaçlarına yönelik olarak mancınık ile fırlatma ve paraşüt ile iniş özellikleri ile donatılmış durumda. Böylelikle hava alanına ihtiyaç duymadan her türlü arazide iniş ve kalkışını gerçekleştirebiliyor.




Gözcü hava aracı üzerinde gündüz kullanımları için elektro optik, gece harekâtlarına yönelik ise kızılötesi kameralar bulunuyor. Bu kameralar tarafından elde edilen görüntüler, 50 km uzakta bulunan yer kontrol istasyonuna gerçek zamanlı olarak iletilebiliyor.



Otonom uçuş ve yörünge / ara nokta takibi yapabilmesine olanak sağlayan "Uçuş Kontrol Bilgisayarı" ve "Uçuş Kontrol Yazılımı" da özgün olarak geliştirildi.



İki saatten fazla havada kalma özelliğine sahip sistem, 10 bin ft (ASL) irtifaya kadar tırmanabiliyor.



Yerden ve hava aracı üzerindeki sensörlerden gelen tüm bilgileri toparlayıp, uçuş komutlarına göre işleyen ve otonom uçuş için gerekli komutları üreten bir ünite olan "Geliştirilmiş Hava Aracı Kontrol Bilgisayarı" da sisteme yerleştirilmiş durumda.




Gözcü'nün "Faydalı Yük Kontrol Yazılımı" dört ana fonksiyona sahip. Bu fonksiyonlardan biri olan faydalı yük kontrolü; faydalı yükün istenen noktaya bakmasını sağlayacak kontrol komutlarının üretilmesi, kamera açma kapama, "gimbal" stabilizasyonu açma- kapama, faydalı yük videosu kaydetme, kullanıcı tanımlamalarının yapılması gibi işlemlerde kullanılıyor.
 



Kumanda yüzeylerine gönderilecek tüm komutların ve yere aktarılacak tüm bilgilerin üzerinden geçtiği bu bilgisayar, hava aracının üsse geri dönüşü ve arıza / hasar kaynaklı üsse dönüş (Fail Safe) gibi acil durum uçuş yöntemlerinin uygulanmasını sağlıyor.
 



Sistem temel olarak "Yer Kontrol İstasyonu", "Hava Aracı", "Fırlatma Sistemi", "Veri Link Sistemi" ve "Jeneratör" birimlerinden oluşuyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de desteğinde Güneydoğu Anadolu bölgesinde gerçekleştirilen son arazi denemelerinin ardından Gözcü'nün daha da geliştirilmesi için TUSAŞ'ta çalışmalar sürüyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin taktik İHA ihtiyacı kapsamında sistem geliştirilmesi için Kalekalıp-Baykar Makine Ortaklığı ve Vestel Savunma firmaları görevlendirilmiş durumda. Ancak Gözcü taktik İHA'sı, TUSAŞ'ın bilgi birikimini arttırmak için yürüttüğü bir geliştirme programının ürünü.

KAYNAK: MSI Savunma Teknolojileri Dergisi
 

 Tek yorumum var. Kurda sormuşlar neden boynun kalın diye, jendi işimi kendim yaparım da ondan demiş. Gurur duydum.
 
 
 
 
 
 
 

Gün geçtikçe büyüyoruz...


Başaracağız...Başaracağız!

Şanlı Başbuğumuz ATATÜRK "İstikbal Göklerdedir" buyurarak her alanda olduğu gibi, uzay teknolojisinin de savaş ve savunmada ki önemine işaret etmiştir.
Türkiye Başbuğun uçmağa varmasından sonra, kürt ismet eliyle, hemen bütün politikalarını değiştirerek dışarıya, özellikle de ABD'ye, bağımlı olmayı seçmiş, bu bağımlılık Menderes-Bayar ikilisi tarafından olabilecek son noktaya vardırılmıştır.

Türkiyenin ABD'ye bağımlılığının en kötü sonuçlarından bir tanesi savunma sanayiimizin kurulamamış ya da gecikmiş olmasıdır.
Oysaki yanı başımızdaki İran bu sorununu çözmüş ve ulaştığı modern savaş teknolojisinin verdiği güçle ABD ye meydan okuyabilir duruma gelmiştir.
ABD hibe (!) diyerek demode teknoloji ürünleri Türkiyeye göndermiş, bu demode ürünlerin yedek parçası, teknik bakım ve diğer servis hizmetleri ABD'li teknisyenler tarafından yapılarak, tabiri caizse, astarı yüzünden pahalıya gelmiştir.
ABD, hem yağlı bir müşteri olarak gördüğü ve hem de kendisine bağımlılığının devam etmesini istediği Türkiyenin her türlü teknolojik girişimini, gerektiğinde dahi ve mucit Türk mühendisleri esrarengiz bir şekilde öldürterek(*), engellemeyi başarmıştır.
Başbuğun "İstikbal Göklerdedir" vasiyetinin geç de olsa hayata geçirilmiş olması mutluluk verici bir gelişmedir.
Dilerim Türkiye gerek savunma ve gerekse diğer bütün alanlarda kendi teknolojisini geliştirerek dışa bağımlılıktan tamamen kurtulur.

TTK.

(*) Geçtiğimiz yıllarda Aselsan'da görevli üç dahi mühendisin esrarengiz ölümlerinin arkasında yabancı, özellikle de ABD ve İsrail, istihbaratlarının olduğu kesindir. Bu esrarengiz ölümler intihar(!) denilerek kapatılmış, bu mühendislerin ailelerinin olağan üstü girişimleri sonunda kapatılmış olan dosyalar, yıllar sonra, geçtiğimiz günlerde tekrardan incelenmek üzere adli makamlarca ele alınmıştır. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre bu üç mühendismiz çok önemli buluşlar ve teknolojik gelişmeler üzerinde çalışmaktaydılar.

Vatana millete hayırlı olsun.