Albay
      benim ordu öncelikli ve ağırlıklı bir yapı düşündüğüm falan yok.söz konusu olan şey şartlar sebebiyle TSK'nın önemi ve değeriydi.ayrıca halkın birliğinden ve gücünden şüphe duyduğum olmadı.söylediğim şey halkın değil hükümetin eksikleri ve verdiği güvensizliktir.
      medeniyeti tartışmıyorum seninle.ya da bazı kavramların sıralamasını yapmıyorum.vermiş olduğun sıralama kişiye göre değişir bundan dolayı da eleştiri yapamazsın.ben TSK'nın gerekliliğinden,öneminden,konumundan bahsediyorum.bu benim orduyu bütün değerlerin üzerinde tutmam anlamına gelmiyor.ama sen ne edip edip konuyu bu noktaya getiriyorsun.
      ayrıca perinçek orduyu göreve davet ediyor mu bilmem ama teröre ve çapulculara destek verdiğini iyi bilirim.bu senin de malumundur herhalde.ben orduyu göreve çağırmadım.ordunun yeri cephedir.ama eğer düşman sadece cephede değilde bizzat hükümetin kendisiyse kusura bakma ama ordu bir dönüp bakar arkasına değil mi?
        saddamın ırak'ı gibi bir yönetime ve asker hakimiyetine heveslenmem doğrusu.ayrıca saddamın ordusuyla TSK'nın yani benim ordumun arasında Tanrı Dağı var.o insanları ancak öyle yönetebilirsin(şahsi fikrim).benim ülkemde tarihimde askerlik ve politika kültürü oturmuştur.çünkü benim ırkımın millet olma özelliği vardır ve ırkımın saf kültürü vardır.istisna olduğu zamanlar her milletin tarihinde yaşayabileceği buhran dönemleridir.ama ben yine de ihanet olmadıkça bunu isteyemem.
           sonuç olarak bambaşka birşey var.ben ordumu şu karışık ortamda cephesinde kuvvetli görmek istiyorum.bunun için TSK'ya destek dedim.merak etme darbe yanlısı değilim.

Bugün Ülkemiz hangi durumdadır ?
Memnun olan var mıdır ?
Yurdun her tarafı kaynıyor.
Neden ?
En küçük bir habere bile Türk Milleti anında tepki gösteriyor.
Neden ?

Bu Başlığa bu noktadan bakmak gerektiği kanaatindeyim.

Mevcut siyasi partilerin Milletimizi getirdiği noktada Devletin Kurumları her hangi bir siyasi baskı altında olmaksızın anayasanın amir hükümleri altında görevlerini rahatlıkla yapabiliyorlar mı?

Anayasa Mahkemesi Başkanı emekli oluyor i yerine atanan bir Hakim geleneksel basın açıklaması ile görevine başlıyor.
Bu açıklamaları hep endişelerle dolu .Neden ?
Yargıtay , Danıştay Başkanları da aynı endişelere sahip. Neden ?
Cumhurbaşkanı da her fırsatta uyarılarını sıralıyor.
Genel Kurmay Başkanımız da uyarılarını haklı olarak vurguluyor . Neden ?

Hakkari de neler oldu ?
Genel Kurmay Başkanımız itham edildi.
Olacak şey mi?

İnsan Hakları Derneği denen şerefsizler ordusunun bulunduğu mekan şehitlerimiz için tek kelam edemezken imralı daki aponun kliması ile meşgul olabiliyor.

Bazı savcılar , bazı baro başkan ve avukatlar ellerinde bir kağıt Ordumuz aleyhine
konuşabiliyorlar.

Ordumuz konuşamaz hale getirilmek isteniyor.
AB ordumuza karşı.( Afganistan da talibana karşı yenilmeye başlayınca aman Türk Ordusuna ihtiyacımız var demelerine rağmen )

Anadolumuzun dört bir tarafında kürtlere karşı tepkiler çığ gibi yükseliyor.
Abd haritaları ortalarda dolaşıyor , bırakınız misak-ı milli sınırlarımızı korumayı
Bop  mop derken yurdumuzun doğu bölgesi elimizden alınmaya çalışılıyor da siyasilerden ne gibi bir ses çıkıyor.
Devletin kurumları fettoş yanlıları ile adeta kuşatılmış durumda.

İçimizden çökertilmek isteniyoruz.

Gençlerimizi çok iyi anlıyorum.
Türk Silahlı Kuvvetleri diye başlık açarken bile Türk Milletinin ta kendisi olan bağrından çıkardığı bu aziz kuruma sahip çıkmanın heyecanını görüyorum.
Ne mutlu .

Ordu iktidara gelsin diyen de yok ama Ordumuza sahip çıkılması kadar güzel bir duygu olamaz.
Seçim zamanı gelince zaten gereken yapılacaktır ayrı bir konu.

Ama bu süreçte medeniyet dediğimiz kavramı kimlerle gerçekleştirmeye çalıştığımızı da göz ardı edebilirmiyiz?
Okul yapıyorsun, okul yakılıyor,öğretmen şehit ediliyor
Yatırım amacı ile iş yapmakta olan devletin iş makineleri yakılıyor.
Devlet görevlileri öldürülüyor.
Ana –baba evlatları şehit olurlar iken askerlik yan gelip yatma yeri değildir denerek şehit aileleri aşağılanıyor.
Kendi bakanlarından turizm bakanının her yerde her türlü şartta yan gelip yatıp uyuduğunu horladığını göremiyorlar.
İçişleri bakanının görevinden alma yetkisi var iken ;
Diyarbakır belediye reisi pkk lı leşlere sahip çıkmakla kalmayıp ,pkk lehinde konuşmalar yapıp,brüksel de sırtımızdan vururcasına utanmadan bölgedeki barajlara ve petrol yataklarına yönetmek için sahip çıkmaları gerektiğini açıkça ifade edebilirken o şerefsiz belediye reisi hala görevinde kalabiliyor .
Polisimizin içine kürtler yerleştiriliyor.

Bu manzara karşısında en sağlam kurumumuz kim ? Elbette Ordumuz.Elbette arkasında olacağız.
Kanunlara bağlı olarak hareket etmeye özen gösteren Ordumuz , terörle mücadele yasalarında yapılan değişikliklerle eli kolu bağlı hale getirilen Ordumuz ve güvenlik güçlerimiz adeta ateş edemez hale getirilmeye çalışılınca kim onlara sahip çıkacak ?
 
Medeni olmak?
Daha nasıl medeni olalım ?
Krt inönü den sonra kürt özal ıda gördük :
Her yıl vergi rekortmenleri açıklanırken alışılagelen sanayicilerimizi yakınen tanıyoruz.
Özal zamanında üstüste 3 yıl vergi  rekortmeni kim olmuştu ?
Matild Manukyan.
Krt mantığı ile yürütülen ekonomi ancak bu sonucu getirebilirdi.

Türk Milleti olarak biraz fazla medenice davrandık.
Kürt dediğin medeniyetten anlıyor mu?
Medeni olabiliyor mu?

Türk Silahlı Kuvvetlerimiz bugün için en güvendiğimiz bir kurum olarak ayakta .

Ne mutlu ki Harp okullarından , Harp akademilerinden Atatürkçü Türk evlatları geliyor,gelmeye de devam edecekler.

Gençlerimizi Ordumuza sahip çıkmalarından ötürü kutluyorum.

Tanrı Türk ü Korusun