Gönderen Konu: TÜRKCÜ HAREKETTE BEDENSEL ENGELLiLERiN YERi VARMIDIR?  (Okunma sayısı 7438 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı TOPAL_OSMAN

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 21
Bu soruyu sormamin aslinda tek bir nedeni var.
Türkcü Hareket partiler üstü, yabanci ögretileri hic bir bicimde onaylamayan,benimsemeyen bir olusum olarak varligini sürdürmektedir.
Günümüzde secimden secime animsanan engelli Yurtdaslarimiz hakkinda siz Büyüklerim, Yasitlarimin ne düsündügünü merak ediyorum.

TTKvY
DALGALANIR, DURULURUZ
VATAN iCiN VURUR, VURULURUZ
ASIGIYIZ HAMSiNiN, KARLAHANANIN, PUSATIN
BiR DA SANLI ALBAYRAGIN

Çevrimdışı Budun

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 27
TOPAL_OSMAN urungudaşım ne demek istediğini tam anlayamadım ve anlamak istemiyorum.Bir insanın bedensel engeli olması yüreğindeki ateşin olmasına engel mi?Bizim davamız yüreğimizde değil mi?

Urungudaşım sırf laf olsun diye böyle şeyler yazma lütfen.Bedenen sağlam bir insanım ama şu anda sinirden sağlığımı kaybedeceğim.Böyle bir soru olabilir mi?Onlar insan değilmi ki sevdaları olmasın?
Hiç bir acımızı ne unuttuk nede yüreğimize gömdük.Kin yaptık ve kinimizin ateşiyle yüreğimizi kovurduk...

Çevrimdışı gurturk

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 330
Güneydoğuda gazi olan bedensel engelli kandaşlarımız var,onlar bu vatan uğruna yüreklerindeki TÜRKLÜK sevdaları uğruna uzuvlarını kaybettiler.Onlara sahip çıkmak,değer vermek toplumda devamlılıklarını sağlamak   çok önemlidir.

Çevrimdışı motun yabgu

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1566
Hitler bedensel engellileri imha ederek,alman irkciligina hizmet ettigini ileri sürmüstü,bana göre böyle birseyin tartismaya acilmasi bile uygun degil,ne yapalim yani simdi? sakat zavalli aciz insanlari imhami edelim? Görülmüs duyulmus bir seymi Türk tarihinde? TTK
ÜZE TENGRI TEMÜR CIDA OKLAR BIRLE BIR BULUT

  BASBUGUMUZ TANRIKUTTUR TANRIKUTTUR

                       TANRIKUT.

ilteris12

  • Ziyaretçi
Bu soruyu sormamin aslinda tek bir nedeni var.
Türkcü Hareket partiler üstü, yabanci ögretileri hic bir bicimde onaylamayan,benimsemeyen bir olusum olarak varligini sürdürmektedir.
Günümüzde secimden secime animsanan engelli Yurtdaslarimiz hakkinda siz Büyüklerim, Yasitlarimin ne düsündügünü merak ediyorum.

TTKvY

Sanirim merak ettiğiniz konu ÖJENİST bir anlayışa sahipmiyiz? Sorusudur..

Biz ne Darwin'in saçmalıklarına, ne de Hitlerin deli saçması hırslarına hayran bir yapılanma değiliz. 19. Yüzyılı kana bulan vahşetin savunuculuğunu da yapmıyoruz. Saf, güclü ve hertürlü biyolojik hastalıktan arınmış bir ırk yaratma sevdasıyla hastalıklı, yaşlı, sakat demeden öldüren ve bu işi soyunu daha da yüceltmek adına yaptığını iddia eden 19. yüzyıl teorilerine Türkçülerin kapıları kapalıdır.

ÖJENİ:

Darwin'in kuzeni Francis Galton tarafından geliştirilen öjeni teorisine göre bir toplumdaki sakatların ve hastaların çoğalması önlenmeli, sağlıklı nesiller olşturulmalıydı.
Darwinizm'in Almanya'daki en güçlü savunucusu Ernst Haeckel ise bu fikri daha da ileri götürdü ve özürlülerin zehirlenerek öldürülmeleri için bir komisyon kurulmasını savundu. Haeckel'in fikirleri Naziler tarafından uygulandı.


20. yüzyılın ilk yarısında çok sayıda taraftar toplayan öjeni teorisi, sakat ve hasta insanların ayıklanması ve sağlıklı bireylerin çoğaltılması yoluyla bir insan ırkının "ıslah edilmesi" anlamına geliyordu. Öjeni teorisine göre, nasıl sağlıklı hayvanlar birbirleriyle çiftleştirilerek iyi hayvan cinsleri oluşturuluyorsa, bir insan ırkı da ıslah edilebilirdi.

Öjeni kuramını ortaya atan kişiler, Darwinistler'di. İngiltere'deki öjeni akımının başını, Charles Darwin'in kuzeni Francis Galton ve oğlu Leonard Darwin çekiyordu. Bu bakımdan öjeni fikri, Darwinizm'in doğal bir sonucu olarak ortaya çıktı. Nitekim öjeni kavramını savunan yayınlarda bu gerçek özellikle vurgulanıyor, "Öjeni, insanın kendi evrimini kendisinin yönlendirmesidir" deniyordu.
K. Ludmerer'in belirttiğine göre, öjeni fikri Platon'un Devlet adlı ünlü eseri kadar eskiydi. Ancak Ludmerer, 19. yüzyılda bu fikre olan ilginin artmasının nedeninin Darwinizm olduğunu belirtir:

    ... modern öjenik düşünce yalnızca 19. yüzyılda uyandı. Bu yüzyıl sırasında öjeniye ilginin oluşmasının bir kaç nedeni vardır. En önemli neden ise evrim teorisidir. Öjeni terimini de keşfeden Francis Galton, fikirlerini kuzeni Charles Darwin'in doktrinine dayandırıyordu. [1]

Almanya'da ırkçı bilim adamları Darwinizm'in ve öjeni fikrinin gelişmesinden itibaren, "istenmeyen üyelerin öldürülmesi" gerektiğini açıkça savunmaya başlamışlardı. Bu bilim adamlarından Adolf Jost, 1895'de yayımladığı Das Recht auf den Tod (Ölme Hakkı) isimli kitabında istenmeyen insanları tıbbi olarak öldürmeye çağırıyordu. Jost, "sosyal organizmanın sağlığı için devletin bireyleri öldürme sorumluluğunu alması gerektiğini" iddia ediyordu. Adolf Jost, yaklaşık 30 yıl sonra siyaset sahnesinde boy gösterecek olan Adolf Hitler'in akıl hocasıydı. Hitler de "Devlet yalnızca sağlıklı çocukların olmasını sağlamalı. Görülür şekilde hasta olanların ve salgın hastalık taşıyanların uygun olmadığı ilan edilmeli" diyordu.[2]
Adolf Hitler iktidara geldikten sonra resmi öjeni politikası başlattı. Hitler'in politikasının gereği olarak Alman toplumu içindeki akıl hastaları, sakatlar, doğuştan körler ve kalıtsal hastalıklara sahip olanlar, Hitler'den gelen gizli talimata dayanılarak öldürülmeye başlandı.

Hitler iktidara geldikten kısa bir süre sonra, resmi bir öjeni politikası başlattı. Hitler'in bu yeni politikasını şu cümleleri özetliyordu:

    Devlet için zihin ve beden eğitiminin önemli bir yeri vardır, ancak insan seçimi de en az bunun kadar önemlidir. Devletin, genetik olarak hastalıklı veya alenen hasta olan bireylerin üreme için uygun olmadıklarını deklare etme sorumluluğu vardır... Ve bu sorumluluğu hiçbir anlayış göstermeden ve başkalarının da anlamalarını beklemeden acımasızca uygulamalıdır... 600 yıllık bir zaman dilimi boyunca vücudu sakat olan veya fiziksel olarak hasta olan kimselerin üremesini durdurmak... insan sağlığında bugün elde edilemeyen bir gelişim sağlayacaktır. Eğer ırkın en sağlıklı olan üyeleri planlı bir şekilde ürerlerse sonuçta bugün hala taşıdığımız hem ruhsal hem de bedensel açıdan bozuk tohumların olmadığı... bir ırk oluşacaktır. [3]

Hitler'in bu politikasının gereği olarak Alman toplumu içindeki akıl hastaları, sakatlar, doğuştan körler ve kalıtsal hastalıklara sahip olanlar, özel "sterilizasyon merkezleri"nde toplandılar. Bu kişilere, Alman ırkının saflığını ve evrimsel ilerleyişini bozan parazitler olarak bakılıyordu. Nitekim bir süre sonra toplumdan soyutlanan bu insanlar, Hitler'den gelen gizli bir talimata dayanılarak öldürülmeye başlandı.

1933 yılında çıkartılan bir yasa ile 350 bin akıl hastası, 30 bin çingene ve yüzlerce zenci çocuk, hadım etme, x ışınları, enjeksiyon, genital bölgeye elektrik verilmesi gibi yöntemlerle kısırlaştırıldılar. Bir Nazi subayı, "Nasyonal sosyalizm uygulamalı biyolojiden başka bir şey değildir." diyordu. [4]


Kaynaklar..
[1]. K. Ludmerer, Eugenics, In: Encyclopedia of Bioethics, edited by Mark Lappe, The Free Press, New York, 1978, s. 457; www.trueorigin.org/holocaust.htm.
[2]. http://www.trufax.org/avoid/nazi.html; Theodore D. Hall, Ph. D., Scientific Background of Nazi 'Race Purification' Program", Leading Edge International Research Group.
[3]. Adolf Hitler, Mein Kampf, Verlag Franz Eher Nachfolger, München, 1993, ss. 44, 447-448; A. E. Wilder Smith, Man's Origin, Man's Destiny, The Word For Today Publishing 1993, ss.163, 164.
[4]. Henry Morris, The Long War Against God, s. 78; Francis Schaeffer, How Shall We Then Live?, New Jersey, Revell Books, Old Tappan, 1976, s. 151.

Çevrimdışı TOPAL_OSMAN

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 21
Ilteris12 degerli büyügüm,
isittim ki otagimizi, Türkcüleri ve Türkcü adaylarini  Alaman irkcilari ile ayni kefeye koymaya kalkanlar da izliyorlar.
Bizim beden`e degil yürege ve us`a önem verdigimizi bilsinler istedim. Türkcülüge gönül vermis  engelli arkadaslarim var hepsi de iyi egitim almis alanlarina uzman kisiler.  Öjenist bir anlayisin iyesi olmadigimiz kesin.
Esirgeyen ve bagislayan Tanri ile  Yüce Türk Ulus`u adina kilic kusanmis Yüce Basbug Atatürk gibi bir Önderi olan Türkcüler bu anlayisi benimsememistir benimsemeyecektir.
DALGALANIR, DURULURUZ
VATAN iCiN VURUR, VURULURUZ
ASIGIYIZ HAMSiNiN, KARLAHANANIN, PUSATIN
BiR DA SANLI ALBAYRAGIN

ilteris12

  • Ziyaretçi
Alıntı
Ilteris12 degerli büyügüm,
isittim ki otagimizi, Türkcüleri ve Türkcü adaylarini  Alaman irkcilari ile ayni kefeye koymaya kalkanlar da izliyorlar.

Kavram kargaşası içerisinde debelenmek, malesef milletimizin genel hallerinden biridir.
Nasyonel sosyalizm ile Türkçülüğü aynı kefeye koymaya çalışmak; Ayıların ulumasına, kurtları da böğürtülmesine çalışmak kadar saçma ve bilimsel olarakta olanaksızdır. Doğada bile canlılar kendilerine has özellikleriyle yaşarlar, biz Türkçüler de kendi öz kültürüne dayalı bir soyculuk anlayışına sahibiz. Özellikle Almanya'da yaşayan soydaşlarımızın düştükleri bu hataları, zamanla aşacakları ümidindeyiz. Irkçılığı sadece bir Irkın (Alman) uyguladığı ve yaşadığı şekilde anlamak, Irkçılığın felsefesinede aykırıdır. Hem kapitalist hemde komünist olunamıyacağı gibi, Türk ırkçısı olupta başka bir milletin Irkçılığından model almaya çalışmakda bir okadar olanaksızdır.

Alıntı
Topal Osman arkadasimiz zannimca ne demek istedigini tam olarak anlatamamis.
Anladigim kadariyla,fiziki yönden engelli vatandaslarimiz icin ilerdeki Türkcü bir olusumun(düsüncenin) ne gibi faaliyetlerde bulunacagini sormak istemis sanirim..

Türçü hareketin, toplumun sosyal, ekonomik, eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçlarına getireceği çözümleri her hangi bir parti programına benzer nitelikte ortaya koyması şu an için gereksiz bir konudur. Bizim mücadelemiz bedensel özürlü olanlarla değil fikren, ruhen ve etnik olarak özürlü olanlarladır. Bedensel olarak kimi uzuvlarını yitirmiş soydaşlarımız hertürlü etnik ve fikri özürlüden bin kat daha kıymetlidir. Günümüz dünyasında bedensel özürlü olmak izafi bir kavram haline dönüşmüştür. Gelişen teknoloji sayesinde sosyal hayatta ve üretim noktasında kendine yer bulma şansına sahip olan bu soydaşlarımızın, oy avcılarının pençelerinden kurtarmakta biz Türkçülerin boynunun borcudur.