Gönderen Konu: TÜRKÇÜLERİN NAZİ ÖZENTİLİĞİ SUÇLAMASINA KARŞI ALABİLECEĞİ ..  (Okunma sayısı 4602 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Kayrakan_GokBoru

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 136
    • KKGB
TÜRKÇÜLERİN NAZİ ÖZENTİLİĞİ SUÇLAMASINA KARŞI ALABİLECEĞİ UFAK ÖNLEMLER

Özünü ve ruhunu Türk soyunun binlerce yıllık geçmişinden alan her türlü meselede yanlız Türk'ün çıkarının korunmasına dayalı olan Türkçülük Türk soyunun sahip olabileceği en özgün ülkülemdir.Fakat buna rağmen eski Marksçı kalıntıları-yeni kemalistler,yeşil komünistler-ümmetçiler ve bilgisiz Türk gençleri Türklük konusunda inkarı mümkün olmayan ırk gerçeğinin korunmasını savunan Türkçüleri haksızlığın alasını gösterecek şekilde nazi özentiliğiyle suçlamaktadır.Bizim amacımız bu savların çelişkililiğini anlatmak değil -ki bu konu zaten bir çok Türkçü makalede uzun uzun işlendi.Özet halinde bir bilgi edinmek için Atsız Beğ'in Yalan adlı makalesi okunabilir.

Türkçülerin gerek bilgibağında gerek gerçek hayatta Türkçülüğün nazi özentisi olduğu suçlamasının en ufak bir delille bile haklı çıkarılmaması için alması gereken ufak önlemler vardır.Bunları genel olarak şöyle sıralayabiliriz.

1)Kürt meselesinin hallinde "Kürtler fırına..." ya da "Kürtler toplama kampında yakılmalı" gibi söylemler kullanmamaya özen göstermek...Zaten Türkiye'mizde bu gibi yöntemlerle kürt meselesini halletmek hem zahmetli hem gerçekçilikten uzak olmakla birlikte daha mantıklı çözüm önerileri de vardır.(Örn,Tehcir)Fakat asıl mesele yok yere Nazi özentiliği yaftasının Türkçülük düşmanları tarafından yememeye çabalamaktır.

2)Kullanılan simgeleri nazi simgelerine benzemeyen simgelerden seçmek....Örneğin bazı kandaşlar Orkun yazıtlarında geçen ve AZ,EZ diye okunan Türk kozmogonisinde de yeniden dirilişi temsil eden damgayı sembol olarak kullanabiliyorlar.Zaten bir kusur bulurlarsa bayram ediverecek kimseler kıt bilgileriyle bu simgeyi görünce "işte gamalı haç" deyiveriyorlar.Halbuki malum olduğu üzere o damga gamalı haç değildir.Ama mesele bu gibi suçlamalara yer vermemeye çalışmak olduğu için Türkçülerin bu EZ-AZ damgasından yahut yine gamalı haçı çağrıştıracak bitişik üç hilal simgesinden uzak durması daha hayırlı olacaktır diye düşünüyorum.

Türkçülük hakkında tarafsızca incelemede bulunan birisinin nazi özentiliği savına gülüp geçeceği muhakkaktır.Fakat biz her konuda sakıntılı olmalıyız.Ayarlı basın-yayının yaptığı basit propogandalarla belli bir fikre nasıl istenilen sıfatın yapıştırılabildiği düşünülürse Türkçülerin böyle basit meseleleri dahi atlamaması gerekir.

Saygılarımla...

K.K.G.B

Çevrimdışı ALP-ER-TUNGA

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 237
  • BU YOL KUTLUDUR;GİDER TANRIDAĞ'INA!
SEVGİLİ SOYDAŞ:
ÖNCELİKLE NAZİZM(NASYONEL SOSYALİZM YADA FAŞİZM)İN TANIMINA ATSIZ ATA'NIN FİKRİYATIYLA BİR GÖZ ATALIM;
""Faşist" demek bir devrin İtalyan milliyetçisi demektir. İtalyanca "facio" kelimesinden doğan bu sıfat, Musolini'nin İtalyan milliyetçi partisi mensuplarına alem olmuş, İtalyan milliyetçiliğine de "faşizm" denmişti. Milliyetçiliğin milletleri sardığı sırada hepsi ayrı ayrı adlar almış; Almanlar "nazi" (Nasyonal Sosyalist'ten kısaltma), İspanyollar "falanjist", Belçikalılar "reksist", Romenler "gardist" kelimesini kullanmıştı. Bu disiplinli ve komünist düşmanı milliyetçilik ilk önce İtalya'da çıktığı için hepsine birden "faşizm" demek âdet olmuştu"
BU TANIMDAN ANLAŞILACAĞI GİBİ BU KELİME KESİNLİKLE TÜRKÇÜLERE ADLEDİLEMEZ.Kİ BİZ IRKÇILIK YAPMAYA KALKARSAK SADECE OĞUZ TÜRKLERİNİ ALAN BİR TÜRKÇÜLÜK YAPARIZKİ BUDA TURANA YANİ TÜM TÜRK BOYLARINI İÇİNE ALAN O ULU DEVLET AMACINA EN BÜYÜK İHANETTİR.PEKİ TÜRKÇÜLÜK NEDİR DERSEK YİNE BUNA EN BÜYÜK YANIT ATSIZ ATA'DAN GELECEKTİR;
"TÜRKÇÜLÜK

Türkçülük, Türk milliyetçiliğinin adıdır. Kelimenin sonundaki ek, yerine göre, mensupluk, sevgi, taraftarlık gösteren bir ektir. Türkçülük de Türk sevgisi ve taraftarlığı demek olduğuna göre, kelime, yerinde kullanılmıştır. Başka milletlerin Türk taraftarlığı ve Türk sevgisi bu kelime ile ifade olunamaz. Zaten başka milletlerin Türk'ü sevmesi de gerçekten bir sevgiye değil, geçici bir nezakete, çıkara, siyasi zarurutlere işarettir. Türk'ü, gerçek olarak, Türk'ten başkası sevmez.

Türkçülük bir ülküdür. Ülküler, milletlerin manevi gıdasıdır. Ülküsüz milletlerin en talihlisi dahi silik ve sönük kalmaya mahkumdur. Eğer bu millet talihli de değilse, onun sonucu yenilmek, ezilmek, hatta yok olmaktır.

Ülküler, gerçekle hayalin karışmasından doğmuş olan, düne bakarak yarını arayan, milletlere hız veren ve uğrunda ölünen büyük dileklerdir. Milletler, ölebildikleri kadar yaşama hakkına sahiptirler.

Türkçülük, büyük Türkelinde, Türk uruğunun kayıtsız şartsız hakimiyeti ve bağımsızlığı ile Türklüğün her yönden bütün milletlerden ileri ve üstün olması ülküsüdür.

Bu ülkü, geçmişte, birkaç kere gerçekleşmişti. Büyük Türkçülük ülküsü ve inancı ile yetişen gençlik sayesinde yarın yeniden gerçek olacaktır.

Türkçülük, dün bir kaynaktı; bugün çaydır. Yarın coşkun bir ırmak olacak ve önünde yabancı duygu ve düşüncelerden gelen bütün engeller yıkılacaktır.

Türkçülük, dört kaynaktan geliyor:

1. Kökü çok eski olan ve Türk uruğunun şuuraltında yüzyıllardan beri yaşayan milliyetçilik;

2. Tanzimat'tan sonra, Avrupa'daki milliyetçiliklere benzeyen halkçı bir hareketin bizde de tatbik olunmasını isteyen milliyetçilik hareketi;

3.Devletimizin içindeki yabancı unsurların ihaneti dolayısıyle doğan tepki;

4.Türklerin 200 yıldan beri çektikleri büyük sıkıntılar.

Bu dört kaynaktan gelen düşünceler birbiriyle kaynaşıp yoğrularak bugünkü Türkçülük ortaya çıkmıştır. Türkler, Türkçülük ile güçlenecek, kurtulacak, ilerleyecek, yükselecektir.

Bir millet yükselme iradesini taşımazsa, kendine güveni olmazsa, başkalarını taklitten başka bir şey yapamazsa, geçmişiyle övünmezse, başkalarından üstün olmak istemezse, ülkü için ölümü göze alamazsa, savaştan korkarsa, o millet içinden çürümüş demektir.

Bugün ülküler ve kahramanlar çağında yaşıyoruz. Geçmiş haklara dayanılarak davaların öne atıldığı, hesapların görüldüğü günlerdeyiz. Kan çağlayanları, kılıç şakırtıları ve gülle sesleri içinde yarının neler hazırladığını bilemiyoruz. Bu kasırga arasında, milletlerin yalnız geçmişlerini hatırlayarak milli ülkülerine yapıştıklarını görebiliyoruz. Geçmişi olmayan, yahut olup da unutan, milli ülküsü bulunmayanlar devriliyor.

İnsanlığın tarihinde büyük kasırgalar eskiden zaman zaman gelip geçeirdi. Gitgide bu kasırgalar sıklaşıyor. Bu gidişle tarih, ebedi bir kasırgadan ibaret kalacak gibi gözüküyor. Bugün ayakta kalabilmek için eskisi kadar sağlam olmak yetişmiyor. Çok güçlü, çok sağlam, çok sert, çok yürekli olmak gerekiyor. Bunun da bizim için birinci şartı, Türkçülük ülküsüne sıkısıkıya yapışmaktır. Şaşıran, ürken, sapıtan milletleri, tarih bağışlamıyor.

Türkçülük ülküsü bizden amansız bir görev ahlakı istiyor. Subay hiç yorulmadan altı saatlık talimini yaptırırsa, öğretmen bıkmadan öğreticilik işini yaparsa, memur sinirlenmeden halka kolaylık göstermeye devam ederse, doktor her şeyden önce yurttaşlarının sağlığı ile ilgili olursa, öğrenci her şeyden önce dersini bellemeye çalışırsa ve bütün görevlerle rütbeler arasında ne caka, ne gösteriş, ne dalkavukluk, ne de ilgisizlik olmadan bir ahenk kurulursa, aşağıdakiler yukarının buyruğunu ukalalık saymaz, yukardakiler de aşağının doğru ihtarlarına kızmazlarsa, bütün karşılıklı işlerde, görüşme ve konuşmalarda ne ikiyüzlülüğe kaçan nezaket, ne de kabalığa kaçan sertlik bulunmazsa, görevin bizden istediği şey yapılmış olur.

Gerçekten Türkçü olmak kolay değildir. Her önüne gelen Türkçü olamayacağı gibi, her Türkçüyüm diyen de Türkçü olamaz.

Her Türkçü, bulunduğu yerin görevini inançla yaparsa, Türkçülük ülküsü sağlamlaşır. Türklük güçlenir.

Türkçülerin ilk işi, görevlerini, arınmış gönül ve inanmış yürek ile yapmaktır.

(Orkun, 10.sayı, 1 Ekim 1943)"
SAYGILARIMLA...
TTK

ÜZE TENGRİ BASMASAR,ASRA YİR TELİNMESER,TÜRK BUDUN,İLİGİN,TÜRÜGÜN KEM ARTADI...

Çevrimdışı brakisefal

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 188
    • http://www.vatankirim.net/
ben ülkücü sentezci zannedileceğime nazi özentisi zannedilmeyi yeğlerim.
o yüzden de dünyaya swastika isminde mal olmuş TÜRK kültürünün özgün sembolü Z'yi kullanırım.
slogan konusuna gelince; sahiden nazi özentiliği şeklinde anlaşılacak kült sloganlardan uzak durulmalıdır. biz de lise yıllarımızda gençken çok çizdik yazdık "kürtten anca sabun olur" benzeri yazılar lakin gördük ki Türkçülük gerek sloganları gerek tartışmalarıyla çok daha derin ve bilinçli bir şekilde yürütülmeli.en başta fark ettik ki kürt isminin yazılması çizilmesi en çok kürt hayvanının işine yarıyor, o küçük beyinleriyle kendi kimliklerini duvarlarda görmek hoşlarına gidiyor.bu bir gerçek. şimdilerde görüyorum özellikle Afyonkarahisar bölgesinde tekrar bir modadır gidiyor  duvar yazıları, aralarında bizim gibi ırkdaşlarımızın yazdığı belli.benim bu konuda gençlere tavsiyem "TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR" yazısının bizim davamıza en uygun slogan olduğudur.elbette içimizden gelenler çok daha fazla lakin bu hepsinin özeti.