TÜRK ‘ ler kırk asırdır tarihi başlatan, yazan bir ırktır. Bugün dünya üzerindeki varlıklarını sürdüren her TÜRK boyu, emperyalist düzenin ana rollerini oynayan Avrupa ve ABD tarafından oynanan oyunların etkilenmektedir. TÜRKLERİN bilek gücü ile yenilemeyecek bir ırk olduğunu anlayan bu gafiller tarafından yeni senaryolar oynanmaya başlanmıştır.
TÜRKİYE, TÜRKLERİN çoğunluğunu oluşturduğu, gerek Avrupa gerek ise Asya’ da bulunan topraklara sahip olması itibariyle kıtalararası coğrafik konuma sahip bir ülkedir. Bugün TÜRKİYE’ de oynanan bu bölücü senaryolar, ATİLLA BAŞBUĞUN söylediği TANRI’NIN kırbacı biz TÜRKLERİN, kırbaçlık görevi unutturularak amaçsız bir ırk olmamızı hedeflemektedir. Etnik çeşitliliğin, mozaik olarak adlandırılıp övüldüğü lakin döneklikten başka bir şey getirmediği bu ülke TÜRKLERE aittir. Bu ülkede bulunacaklar ise yalnızca aynı boydan ve soydan geldiğimiz kandaşlarımız olmalıdır. Bu düşüncenin değişmez savunucuları TÜRKÇÜLERE, tek hücreli beyinlerinin getirdiği düşüncelerle etnik ve bölücüler tarafından; gayrimüslim, faşist, nasyonal sosyalist gibi ihraç düşünce akımları ile suçlanırlar.
Öncelikle din bizim ırkımızın gerisinde kalan, bireysel anlamda yaratan ve kul arasında olması gereken bir durumdur. Sahip olduğumuz, doğuştan gelen özelliğimizin yani ırkımızın, düşünme gücümüzün şekillendiği bir dönemde inanılarak şekillenen inançla karşılaştırılması kadar ahmakça bir düşünce olamaz. Bu anlamda hiçbir TÜRKÇÜNÜN gayrimüslim olmak gibi bir sorunu yoktur. Çünkü bizler aklımıza uygun olan inanç çeşitlerinden birini seçer ve kendi içimizde yaratanla kalacak şekilde yaşarız. TÜRKLER inanılan dinler yokken, tek TANRILI dinlerin getirdiği düşünceyi bulmuşlardır.
Faşizm ve nasyonal sosyalist suçlamaları ise bu gurupların düştükleri durumu acınası hale getirmektedir. Sormazlar mı aklı olana, TÜRK olmanın getirdiği ayrıcalıklı ve törelerine bağlı ahlaklı, onurlu, güzele ait olan düşünce sistemi TÜRKÇÜLÜK ve bu davanın ülküsüyle hareket eden özüne layık TÜRKLERİN bulunduğu TÜRKÇÜLER hangi mantıkla, başkasına ait olana yönelsin. En iyisi TÜRKE ait olan varken diğer düşünceler sizin olsun.
Bu gafillerin anlaması gereken en önemli zorunluluk ise TÜRKLERİN sabırlarının da bir sınırı olduğu ve sınırın bittiği yerde sonlarının çok vahim olacağıdır. Bu sözlerin asılsız olduğu iftiralarını söyleyenler size en yakın tarihten verilecek tek bir cevap bile yeterli olur. 1919’ da Kurtuluş mücadelesini son Başbuğ Mustafa Kemal ATATÜRK ‘ ün önderliğinde galibiyetle sonuçlandıran TÜRK milleti, sizlerin mi hakkınızdan gelemez.
Çakalların leş etrafında gezmekten başka şeyler yaptığı görülmemiştir. Bu nedenle artık haddinizi bilin. Sabrıyla ve insanlığıyla ünlü TÜRK ırkının karşısında durmaya devam ettiğiniz sürece kırbacı harekete geçireceksiniz.
TÜRKE AİT TÜRKİYE’DE, TURANA giden yolda yan yana olmak dileğiyle. TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN.
TÜRK ‘ ler kırk asırdır tarihi başlatan, yazan bir ırktır. Bugün dünya üzerindeki varlıklarını sürdüren her TÜRK boyu, emperyalist düzenin ana rollerini oynayan Avrupa ve ABD tarafından oynanan oyunların etkilenmektedir. TÜRKLERİN bilek gücü ile yenilemeyecek bir ırk olduğunu anlayan bu gafiller tarafından yeni senaryolar oynanmaya başlanmıştır.
TÜRKİYE, TÜRKLERİN çoğunluğunu oluşturduğu, gerek Avrupa gerek ise Asya’ da bulunan topraklara sahip olması itibariyle kıtalararası coğrafik konuma sahip bir ülkedir. Bugün TÜRKİYE’ de oynanan bu bölücü senaryolar, ATİLLA BAŞBUĞUN söylediği TANRI’NIN kırbacı biz TÜRKLERİN, kırbaçlık görevi unutturularak amaçsız bir ırk olmamızı hedeflemektedir. Etnik çeşitliliğin, mozaik olarak adlandırılıp övüldüğü lakin döneklikten başka bir şey getirmediği bu ülke TÜRKLERE aittir. Bu ülkede bulunacaklar ise yalnızca aynı boydan ve soydan geldiğimiz kandaşlarımız olmalıdır. Bu düşüncenin değişmez savunucuları TÜRKÇÜLERE, tek hücreli beyinlerinin getirdiği düşüncelerle etnik ve bölücüler tarafından; gayrimüslim, faşist, nasyonal sosyalist gibi ihraç düşünce akımları ile suçlanırlar.
Öncelikle din bizim ırkımızın gerisinde kalan, bireysel anlamda yaratan ve kul arasında olması gereken bir durumdur. Sahip olduğumuz, doğuştan gelen özelliğimizin yani ırkımızın, düşünme gücümüzün şekillendiği bir dönemde inanılarak şekillenen inançla karşılaştırılması kadar ahmakça bir düşünce olamaz. Bu anlamda hiçbir TÜRKÇÜNÜN gayrimüslim olmak gibi bir sorunu yoktur. Çünkü bizler aklımıza uygun olan inanç çeşitlerinden birini seçer ve kendi içimizde yaratanla kalacak şekilde yaşarız. TÜRKLER inanılan dinler yokken, tek TANRILI dinlerin getirdiği düşünceyi bulmuşlardır.
Faşizm ve nasyonal sosyalist suçlamaları ise bu gurupların düştükleri durumu acınası hale getirmektedir. Sormazlar mı aklı olana, TÜRK olmanın getirdiği ayrıcalıklı ve törelerine bağlı ahlaklı, onurlu, güzele ait olan düşünce sistemi TÜRKÇÜLÜK ve bu davanın ülküsüyle hareket eden özüne layık TÜRKLERİN bulunduğu TÜRKÇÜLER hangi mantıkla, başkasına ait olana yönelsin. En iyisi TÜRKE ait olan varken diğer düşünceler sizin olsun.
Bu gafillerin anlaması gereken en önemli zorunluluk ise TÜRKLERİN sabırlarının da bir sınırı olduğu ve sınırın bittiği yerde sonlarının çok vahim olacağıdır. Bu sözlerin asılsız olduğu iftiralarını söyleyenler size en yakın tarihten verilecek tek bir cevap bile yeterli olur. 1919’ da Kurtuluş mücadelesini son Başbuğ Mustafa Kemal ATATÜRK ‘ ün önderliğinde galibiyetle sonuçlandıran TÜRK milleti, sizlerin mi hakkınızdan gelemez.
Çakalların leş etrafında gezmekten başka şeyler yaptığı görülmemiştir. Bu nedenle artık haddinizi bilin. Sabrıyla ve insanlığıyla ünlü TÜRK ırkının karşısında durmaya devam ettiğiniz sürece kırbacı harekete geçireceksiniz.
TÜRKE AİT TÜRKİYE’DE, TURANA giden yolda yan yana olmak dileğiyle. TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN.TÜRK ‘ ler kırk asırdır tarihi başlatan, yazan bir ırktır. Bugün dünya üzerindeki varlıklarını sürdüren her TÜRK boyu, emperyalist düzenin ana rollerini oynayan Avrupa ve ABD tarafından oynanan oyunların etkilenmektedir. TÜRKLERİN bilek gücü ile yenilemeyecek bir ırk olduğunu anlayan bu gafiller tarafından yeni senaryolar oynanmaya başlanmıştır.
TÜRKİYE, TÜRKLERİN çoğunluğunu oluşturduğu, gerek Avrupa gerek ise Asya’ da bulunan topraklara sahip olması itibariyle kıtalararası coğrafik konuma sahip bir ülkedir. Bugün TÜRKİYE’ de oynanan bu bölücü senaryolar, ATİLLA BAŞBUĞUN söylediği TANRI’NIN kırbacı biz TÜRKLERİN, kırbaçlık görevi unutturularak amaçsız bir ırk olmamızı hedeflemektedir. Etnik çeşitliliğin, mozaik olarak adlandırılıp övüldüğü lakin döneklikten başka bir şey getirmediği bu ülke TÜRKLERE aittir. Bu ülkede bulunacaklar ise yalnızca aynı boydan ve soydan geldiğimiz kandaşlarımız olmalıdır. Bu düşüncenin değişmez savunucuları TÜRKÇÜLERE, tek hücreli beyinlerinin getirdiği düşüncelerle etnik ve bölücüler tarafından; gayrimüslim, faşist, nasyonal sosyalist gibi ihraç düşünce akımları ile suçlanırlar.
Öncelikle din bizim ırkımızın gerisinde kalan, bireysel anlamda yaratan ve kul arasında olması gereken bir durumdur. Sahip olduğumuz, doğuştan gelen özelliğimizin yani ırkımızın, düşünme gücümüzün şekillendiği bir dönemde inanılarak şekillenen inançla karşılaştırılması kadar ahmakça bir düşünce olamaz. Bu anlamda hiçbir TÜRKÇÜNÜN gayrimüslim olmak gibi bir sorunu yoktur. Çünkü bizler aklımıza uygun olan inanç çeşitlerinden birini seçer ve kendi içimizde yaratanla kalacak şekilde yaşarız. TÜRKLER inanılan dinler yokken, tek TANRILI dinlerin getirdiği düşünceyi bulmuşlardır.
Faşizm ve nasyonal sosyalist suçlamaları ise bu gurupların düştükleri durumu acınası hale getirmektedir. Sormazlar mı aklı olana, TÜRK olmanın getirdiği ayrıcalıklı ve törelerine bağlı ahlaklı, onurlu, güzele ait olan düşünce sistemi TÜRKÇÜLÜK ve bu davanın ülküsüyle hareket eden özüne layık TÜRKLERİN bulunduğu TÜRKÇÜLER hangi mantıkla, başkasına ait olana yönelsin. En iyisi TÜRKE ait olan varken diğer düşünceler sizin olsun.
Bu gafillerin anlaması gereken en önemli zorunluluk ise TÜRKLERİN sabırlarının da bir sınırı olduğu ve sınırın bittiği yerde sonlarının çok vahim olacağıdır. Bu sözlerin asılsız olduğu iftiralarını söyleyenler size en yakın tarihten verilecek tek bir cevap bile yeterli olur. 1919’ da Kurtuluş mücadelesini son Başbuğ Mustafa Kemal ATATÜRK ‘ ün önderliğinde galibiyetle sonuçlandıran TÜRK milleti, sizlerin mi hakkınızdan gelemez.
Çakalların leş etrafında gezmekten başka şeyler yaptığı görülmemiştir. Bu nedenle artık haddinizi bilin. Sabrıyla ve insanlığıyla ünlü TÜRK ırkının karşısında durmaya devam ettiğiniz sürece kırbacı harekete geçireceksiniz.
TÜRKE AİT TÜRKİYE’DE, TURANA giden yolda yan yana olmak dileğiyle. TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN.
