Gönderen Konu: TÜRKÇÜLÜĞÜN KUTUP YILDIZI, ULUĞ BİLGE, ZİYA GÖKALP  (Okunma sayısı 139202 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ilteris9

  • Ziyaretçi
Ynt: ZİYA GÖKALPİ OKUMAK VE ANLAMAK
« Yanıtla #80 : 13 Haziran 2008 »
Bugünün bakış açısıyla ve değer yargılarıyla 19. yüzyıl ya da 1920'ler değerlendirilmeye çalışılırsa saçma yorumlar yapılır.

Herşeyi döneminin koşullarına göre yorumlayın, adamı hasta etmeyin!

İlteriş6 ve İlteriş7 andalarım çok güzel açıklamışlar.

Çevrimdışı şaman

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 5
Ynt: ZİYA GÖKALPİ OKUMAK VE ANLAMAK
« Yanıtla #81 : 13 Haziran 2008 »
üyeliğimin iptalini talep ediyorum, yetkili arkadaşlar lütfen ilgilenin..

ilteris6

  • Ziyaretçi
Ynt: ZİYA GÖKALPİ OKUMAK VE ANLAMAK
« Yanıtla #82 : 13 Haziran 2008 »
üyeliğimin iptalini talep ediyorum, yetkili arkadaşlar lütfen ilgilenin..

Allahın fındık beyinli alıngan geri zekalısı !  Senin gibi alıngan korkak terbiyesiz insanlarla işimiz olmaz.Defol git.Üyelğini iptal ettim.

Çevrimdışı Tuğçe Özsoy

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 86
  • TÜRK IRKI SAĞOLSUN!!!
Ynt: ZİYA GÖKALPİ OKUMAK VE ANLAMAK
« Yanıtla #83 : 13 Haziran 2008 »
***

Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz;
Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağına.
Halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin
Değişilir topuda bir sokak kaltağına.


***

Hüseyin Nihal ATSIZ   "Atsız Atam çok güzel söylemiş zamanında..."

   ilteris6 ırkdaşım çok güzel bir paylaşım oldu bu yazılar benim için.Ellerine sağlık.Biliyorsun bu konuda eksiklerim vardı.Yavaş yavaş,sindire sindire Türçülüğün babası Ziya Gökalp'i öğreniyorum.Bütün kandaşlarımız sağolsun.

TTK !!!
"cihat" değil "KIZILELMA" !!!
"ab" değil "TURAN" !!!

Çevrimdışı TÜRK-KAN

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2181
  • UÇMAĞA VARDI, TANRI DAĞLARINDA!
Ziya Gökalp - Turan
« Yanıtla #84 : 21 Mart 2011 »
Nabızlarımda vuran duygular ki tarihin
Birer derin sesidir, ben sahifelerde değil
Güzide, şanlı, necip ırkımın uzak ve yakın
Bütün zaferlerini kalbimin tanininde
Nabızlarımda okur, anlar, eylerim tebcil.

Sahifelerde değil, çünkü Atilla, Cengiz
Zaferle ırkımı tetviç eden bu nasiyeler,
O tozlu çerçevelerde, o iftira-âmiz
Muhit içinde görünmekte kirli, şermende;
Fakat şerefle numayan Sezar ve İskender!

Nabızlarımda evet, çünkü ilm için müphem
Kalan Oğuz Han'ı kalbim tanır tamamiyle
Damarlarımda yaşar şan-ü ihtişamiyle
Oğuz Han, işte budur gönlümü eden mülhem:

Vatan ne Türkiye'dir Türkler'e, ne Türkistan;
Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan...
23 EKİM 2023'DE, ELİM BİR TRAFİK KAZASI SONUCU, UÇMAĞA VARDI.
ŞİMDİ; TANRI DAĞINDA, ATALAR YURDUNDA, ATSIZ ATA MAKAMINDA, BAŞBUĞLAR OTAĞINDA, ERİNÇ İÇERİSİNDE!

Çevrimdışı Atsız Gök-Börü

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 236
  • Tek Dağ Başı Mezar Oluncaya Kadar !
Ynt: Ziya Gökalp - Turan
« Yanıtla #85 : 21 Mart 2011 »
          Vatan ne Türkiye'dir Türkler'e, ne Türkistan;
          Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan...


      Turancılık fikri bu kadar kısa ve net anlatılamazdı. Onların kaldırdığı bayrağı , bize daha ileriye götürmek düşer.


     
GAYRI RAHATTA BULDUM CANIMA "İLK HARAMI "!

Çevrimdışı OnTurk209

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 138
  • Ayak bastığmız en küçük taş parçasına kadar...
ZİYA GÖKALP
« Yanıtla #86 : 22 Haziran 2011 »
Ziya Gökalp (1876-1924) öncelikle Türkiye'yi Sosyoloji ile tanıştıran kişiydi ve ateşli bir Türk Milliyetçisi olarak sosyolojiyi entellektüel bir temel oluşturmada esas aldı.

Mahallî,resmî bir gazetede mesul müdür bir memurun oğlu olan Mehmet Ziya (daha sonra Gökalp) Diyarbakır'da doğdu, orada laik okullara devam etti ve aynı zamanda islam hukukuna vakıf olan amcasından geleneksel islam ilimlerini öğrendi. 18 yaşında intihara teşebbüs etti. Yine de, bir sonraki yıl İstanbul'a gidebildi ve Baytar Mektebine (Veterinary College) kaydını yaptırdı.
Daha önce Jön Türklerin (Young Turks) fikirlerinden etkilenen Gökalp, 1985 yılında İstanbul'da gizli bir örgüt olan İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin (Union and Progress) üyesi oldu. 1898'de tutuklandı; bir yıllık mahpusluk devresinden sonra bütün zamanını çalışmalarına adadığı doğduğu şehre sürgün edildi. O yıllarda Paris'te sürgünde olan Jön Türkler Fransız sosyolojisinden çok yoğun olarak etkilenmişti.İçlerinde Le Play hayranı olan Prens Sabahattin, Osmanlıların sadece sosyolojik çalışmalar yoluyla sosyal değişmeyi anlayabileceklerini daha sonra bu görüş Gökalp tarafından da desteklenmişti ve imparatorluğu bir arada tutan çeşitli unsurlar arasında uzlaşma sağlama yolunu bulabileceklerini (28 Ağustos, 1099 tarihli Peyman gazetesinin ilk sayısında) beyan etmişti.

Jön Türk devriminden sonra, 1908'de Gökalp İttihat ve Terakki Fırkası'nın Diyarbakır'daki temsilcisi oldu. Bir yıl sonra, fırkanın Selanik'teki merkez heyetine üye seçildi ve kendisine parti doktrinini anlatma ve genç insanları parti saflarına çekme görevi verildi. 1910 yılında Selanikte sosyoloji öğretimini esas alan bir göreve atandı. Türkiye'de ilk defa gerçekleşen böyle bir atamadan beş yıl sonra da İstanbul Üniversitesi'nde ilk sosyoloji profesörü oldu. O, İstanbul'u Türkiye'deki sosyoloji çalışmaları için bir merkez haline getirirken, bu faaliyeti 1919'a kadar Edebiyat Fakültesinde sürdürdü. 1. Dünya Savaşı sonrasında Malta'ya sürgüne gönderilen Gökalp, yürekli bir Atatürk taraftarı olarak 1921'de Diyarbekir'e geri döndü ve milli liderlere yol göstermek amacıyla sosyolojik makale serileri hazırladığı küçük mecmua'nın sorumlu müdürü oldu. 1922'de (Ministry of Public Deparmant of the Education) un Ankara'daki Kültürel Yayınlar Dairesine müdür olarak atandı ve orada ünlü eseri "Türkçülüğün Esasları" yayınlandı.
Gökalp Jön Türklerin gerçekleştireceği siyasi devrimin, iktisat aile, güzel sanatlar, ahlak ve hukuk gibi alanlarda "Yeni Hayat" ortaya çıkaracak sosyal bir devrimle tamamlanmaya ihtiyaç gösterdiğine inanmıştı. Yeni bir Türk medeniyeti sadece Türkiye'nin gerçek milli değerlerinin kazanılmasıyla yaratabilirdi. 1911'e kadar Gökalp, değerlerin hiçbir şey ifade etmediğine,"fikir-kuvvet"(idees forces)'un felsefesi öneme haiz olduğuna inanmıştı. Fakat 1912'den sonra Durkheim'in değerlerle ilgili yorumunu (collective represantations) kollektif temsiller olarak kabul etti. (Gökalp, Durkheim'i en önemli sosyolog ve sosyolojinin kurucusu olarak düşünüyordu.)

Gökalp'e göre tam olarak ifade edildiklerinde idealler olarak adlandırılan kollektif temsiller (collective reprasantations). kollektif şuurdaki gerçeklerdir. Değerlerin tek kaynağı toplumun kendisidir, ve bireylerce elde edilen kollektif duygu ve bilgi birikimi kollektif şuuru oluşturur. (1911-1923) 1959, s.62-64)

Balkan savaşı yenilgisinden sonra, Türkiye için kritik bir dönem başladı. Reformlar üzerindeki tartışmalara İslâmcılık, Batıcılık ve Türkçülük arasındaki çatışmalar öncülük etti. 1912'de İstanbul'a gelen Gökalp, bu çatışmaların daha geniş bir bakışla ele alınarak, giderilmesi gerektiğini hissetti. Gökalp, insanın her biri kendi değer sistemine sahip olan kültür gruplarının ve evrensel kabul ve kültürel yayılma kaabiliyeti olan kural ve tekniklerin bileşimi olduğunu tartıştı. ([1911-1923] 1959, s.97-101) Türklerin aynı anda; Türk Milletine, İslâm ümmetine ve Avrupa medeniyetine ait olduğu sosyolojik bir vakaydı. (Gökalp [1911-1923] 1959, s.71-76; Heyd 1950, s. 149-15]) Gökalp, milliyetçiliğin, modern çağın en güçlü ideali, milletlerin ise, kültür grupları skalasında en üst seviyede gelişmemiş türler olduğunu, yoğunluğu gittikçe artan bir şekilde vurguladı. Millet kavramı içinde, Türk kültürünü, İslâmı ve Batı teknolojisini bir araya getirmenin mümkün olduğunu düşündü. Gökalp, daha sonra, kollektif temsilleri millî âdetlerle bir tutma gerektiği noktasına geldi ve ......" bir milletin kültürünü ait olduğu medeniyetten ayırma çalışmaları yapan disipline kültürel sosyoloji adı verildiğini" öne sürdü. ([1911-1923] 1959, s.172-173)

Bir sosyoloğun görevinin millî kültür unsurlarını ortaya çıkarmak (keşfetmek) olduğu inancını takiben, Türk ailesinin evrimi ile (pre-islamic) İslâm-öncesi Türk dini ve devlet üzerine bir dizi çalışmaya girişti. Gökalp'ın modernleşmiş islâm düşüncesine ait teorisi ilahi kaynaklı olmasından ziyade, sosyal kaynaklı uzlaşma dayanan ve bundan dolayı seküler değişimi parelel olarak değişebilen İslamın kurallarının bir kısmına yönelikti. ([1911-1923]1959, s.193-196) Bir devletin seküler olması gerektiğine inanmıştı ve eğitim ve ekonominin millî olması gerektiğinin ısrarlı savunucusuydu. Eğitim ve ve hukuku sekülerleştirme ve kadınlar için eşit haklar teklif etme üzerindeki programları kısmen 1917 - 1918 yıllarında uygulamaya konuldu.

Gökalp üzerindeki fikirler ikiye ayrılır. Gökalp, bizzat kendisi, çalışmalarını özgün hale getiren şeyin, Durkheim'ın sosyolojik metodu üzerindeki denemelerini Türk medeniyetine uygulamak olduğunu düşünüyordu. Destekleyicileri ise; onun kültür ve millet yapısı üzerindeki kavramsallaştırmalarının özgün olduğu ve çalışmalarının, Durkheim geleneğindeki bilimsel sosyolojiyi temsil ettiği konusunda hemfikirdiler; ayrıca, muhalifleri, Gökalp'ın baskın kollektivist fikirlerle, dogmatik tümden ve gelimci bir zihin yapısına sahip olduğunu vurgularlar. Bunların ötesinde, Gökalp, ateşli bir milliyetçiydi ve öğretilerinin Türkiye'nin modernleşmesi yolunda fikrî bir kaynak sağladığına şüphe yoktur.

Gökalp'ın çalışmalarındaki tarihî kavramlar için bakınız. İSLAM,NATİONALISM; PAN MOVEMENTS; ve DURKHEIM; LE PLAY'ın biyografileri..

ESERLERİ

(1911-1923) 1959 Turkish Nationalism and Western Civilization: Selected Essays, Translated and edited with an introduction by Niyazi Berkes. New York: Columbia Univ. Press.
(1923) 1940 Türkçülüğün Esasları ("Foundations of Turkism") İstanbul: Arkadaş Matbaası. Külliyat. 2 bölüm Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1952-1965. bölüm 1: Şiirler ve halk masalları bölüm 2: Ziya Gökalp'ın mektupları. Ziya Gökalp'ın ilk yazı hayatı, 1894-1909: Doğumu'nun 80. yıldönümü münasebetiyle. İstanbul: Diyarbakırı Tanıtma Derneği 1956.
GEÇMİŞLERİN GECESİNDEN IŞIK ALIRIZ...

Çevrimdışı Fatih Güney

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 6
Ziyâ Gökalp - Türkçülüğün Esasları(e-kitap)
« Yanıtla #87 : 08 Ağustos 2011 »
 ● Ziyâ Gökalp'in "TÜRKÇÜLÜĞÜN ESASLARI" isimli kitabını bilgisayarınıza indirmek için dokununuz:
http://www.dosya.tc/server2/MnfVHW/F_tihG_ney_Ziy_G_kalp.rar.html
● Rar şifresi: fatihguney

Çevrimdışı SON ÇERİ

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 88
Ynt: ZİYA GÖKALP
« Yanıtla #88 : 25 Ekim 2011 »
Türkiye'de dünyanın ikinci sosyoloji kürsüsünü kuran, Atatürk'ün ve cumhuriyet tarihi Türkçülüğünün fikir babası Mehmed Ziya Gökalp'ın 87. ölüm yıldönümüdür. Ruhu şad,mekanı Tanrı dağı olsun.
GÖNLÜNDE AKAN YARALARIN KANINI DİNDİR YÜZDE YÜZ TÜRK OLDUĞUN GÜN CİHAN SENİNDİR

Çevrimdışı Antepli Bozkurt

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 540
Ulu Bilge Büyük Türkçü Ziya Gökalp'in Doğum günü kutlu olsun

Bana Türk Değil Diyene

Ben Türküm! diyorsun, sen Türk değilsin!
Ve İslamım! diyorsun, değilsin İslam!
Ben, ne ırkım için senden vesika,
Ne de dinim için istedim ilam!

Türklüğe çalıştım sırf zevkim için,
Ummadım bu işten asla mükafat!
Bu yüzden bin türlü felaket çektim,
Hiç bir an esefle demedim: Heyhat!

Hatta ben olsaydım: Kürd, Arap, Çerkes;
İlk gayem olurdu Türk milliyeti
Çünkü Türk kuvvetli olursa, mutlak,
Kurtarır her İslam olan milleti!

Türk olsam olmasam ben Türk dostuyum,
Türk olsan olmasan sen Türk düşmanı!
Çünkü benim gayem Türkü yaşatmak,
Seninki öldürmek her yaşatanı!

Türklük, hem mefkurem, hem de kanımdır:
Sırtımdan alınmaz, çünkü kürk değil!
Türklük hadimine 'Türk değil! ' diyen
Soyca Türk olsa da 'p.çtir, Türk değil


Ziya Gökalp