AŞAĞIDAKİ ÜÇ MAKALEDE, ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ DERGİSİ'NDEN ALINTIDIR...
Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluş yıllarında Tük-Macar Ekonomik İlişkileri
Yrd. Doç. Dr. Melek Çolak
ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ DERGİSİ, Sayı 59, Cilt: XX, Temmuz 2004
ÖZET
Ekonomik alanda Türk-Macar ilişkileri XIX. yüzyıl sonlarında başlamış ve Cumhuriyetin kuruluş yıllarında ekonominin bütün alanlarını da kapsayarak gelişmiştir. Bu çalışmada Türkiye ve Macaristan arasındaki ekonomik ilişkiler, Türkiye Cumhuriyeti kuruluş yılları temel alınarak irdelenmiştir.
Giriş
XIX. yüzyıl sonunda, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile yapılan ticaret antlaşmasından sonra, Türk-Macar ekonomik ilişkileri gelişmeye başlamıştı.1 I. Dünya Savaşı sonunda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yıkılıp2, Macaristan imparatorluktan ayrılmış; 1920 Haziranında Paris civarında Trianon’da Macarlar’a dikte edilen barış şartları Macaristan’ı parçalamış, 3,5 milyon Macar sınır dışında kalmış ve çok ağır savaş tazminatı yüklenmişti. Barışı izleyen devrede Macaristan ağır ekonomik sorunlarla karşılaşmış, maliyesini düzeltebilmek için çetin sınavlar geçirmiştir.3 Macaristan’ın asıl sanayi bölgesi olan ormanları, madenleriyle, buğday ambarı olan en verimli toprakları, yabancıların eline geçtiğinden yaşam son derece güçleşmiştir.4 Fakat Macaristan, Trianon barışının kötü sonuçlarını gidermek için çalışmaya başlamış,5 Macar hükûmetleri komşu ülkelerin elinde kalan topraklarını ve soydaşlarını kurtarma uğraşısı yanında ekonomik kalkınmaya da özen göstermişlerdir.6 Bağımsızlık Savaşı’ndan sonra kötü bir ekonomik tablo çizen7 Türkiye Cumhuriyeti ile Anadolu’da Atatürk’ün önderliğinde başarılmış Bağımsızlık Savaşını ve savaş sonrası yeni Türkiye’nin kurulmasını hayranlıkla izleyen Macar hükûmetleri, aralarındaki siyasî ve kültürel ilişkilerin yanı sıra ekonomik ilişkilerini de güçlendirmeye çalışmışlardır.8 Avrupa’da yalnız kalan Macarlar devletlerini yaşatmak ve diğer devletlerle ittifak yapmanın zorunluluğunu hissetmenin bir sonucu olarak genç Türkiye Cumhuriyeti ile siyasî, ekonomik ilişkiler kurmuşlardır.9 Macaristan için Türkiye kapalı potansiyeli ile bir hazine gibidir. Macaristan’ın hedefleri Türkiye ile ekonomik bağlarını güçlendirerek Türkiye’yi Macarlar için ziraî ürün, damızlık hayvan ve makine pazarı haline getirmekti.10 Geçmişten gelen tarihî ve kültürel bağlar da iyi ilişkilerin kurulmasına ortam hazırlamakta idi.11 1932 yılında Macaristan Başbakanı olan Gömbös bu bağlara değinerek, birbirlerine kan ve kardeşlik bağlarıyla bağlı bulunan iki milletin ekonomik alanda da yapacakları çok şey olduğunu bildirmiştir.12 Karşılıklı resmî ziyaretler vesilesiyle siyasî ve kültürel ilişkilerden başka, diğer bir boyutu olan ekonomik ilişkiler dile getirilmiştir.13
Tarım Alanında Türk-Macar İlişkileri
Cumhuriyetin kuruluş yıllarında nüfusunun %90’ı çiftçi olan ve ardı arkasına girdiği savaşlardan yorgun ve bitkin bir durumda çıkan bir ülkede, Atatürk ve arkadaşları akıl ve ilimden güç alan bir dinamizm içinde tarım politikası uygulamaya koymuşlardır.14 Bir tarım ülkesi olan Macaristan’dan15 yararlanmışlardır. 1929 yılında zirai incelemeler için Avrupa’ya giden ve Macaristan’da da incelemelerde bulunan Yozgat milletvekili Tahsin Bey, Başbakan İsmet Paşaya sunduğu raporda16 Macaristan’da endüstri ve sanayinin oldukça gelişmiş olmakla beraber Macar milletinin “tek servet kaynağının ziraat” olduğunu belirtmiştir. Macarlar uzun yıllar boyunca tarımın ilerlemesi için bu alanda bir hayli ilmî ve yararlı kurumlar oluşturmuşlardır. Özellikle tarım alanında, uygulamalı tarla ziraati ve bahçe kültürleri, arıcılık ve sanayi okulları, örneğine Avrupa’da rastlanmayan tarım müzeleri bu alandaki başarılarının derecesini oluşturmuştur. Bu yüzden Türk tarım politikası uygulamaya konulurken Macar tarım uzmanlarından yararlanılmıştır. Önemli bir atılım olarak şekerpancarı ekimi ile şeker fabrikalarının kuruluşu Türkiye Cumhuriyeti tarım politikasının değişmez temel taşlarından olmuş, şeker pancarı tarımı için fabrika ve çiftlikleri Macaristan’daki örneklerine göre kurulmuştur.17 Bu dönemde tarımın değişik kollarında öğrenim görmek üzere Macaristan’a öğrenciler gönderilmiştir.18 Debrecen Tarım Akademisi’nde üç yıllık öğrenim görüp, Türkiye’ye dönenler Şeker Şirketi Anonim Ortaklığının kuruluşunda önemli görevler almışlardır. Eskişehir, Uşak Şeker Fabrikalarının bitki yetiştirme, ekim nöbeti, hayvancılık alanlarındaki uygulamaları, Macar tarım tekniğine göre yürütülmüştür. Atatürk Orman Çiftliği’nin kuruluşunda da Macar uzmanlar çalışmış, Kubicsar László adında bir Macar, çiçekçilik uzmanı olarak Ankara’ya yerleşmiş ve orada yaşayıp orada ölmüştür.19
Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında dokuma fabrikalarının ihtiyacı olan merinos yapağının memleket içinde üretimini sağlamak amacıyla yetiştirilecek merinos koyunlarının merkezi olan Karacabey harasının meralarını düzenlemek için, Macaristan’ın en büyük mera ve çayır uzmanı olan ve Macar Yeşil Kır Birliği’nin II. Başkanı ve Müdürü Keszthely Yüksek Ziraat Okulu (Mezögazdasági Akademia) Profesörlerinden Kolbai Karoly* ile yardımcısı Döry Layos’un Türkiye’ye getirilmesi Bakanlar Kurulu’nun 2/2178 sayılı ve 14.3.1935 tarihli kararnamesi ile onaylanmıştır.20 Macaristan’a tarım öğrenimi için burslu gönderilen öğrencilerden biri olan ve Macar Kraliyeti József Nador Teknik Üniversitesi Tarım Fakültesi’ni bitiren ve yem bitkileri, çayır-mera dalında Türkiye’de tek uzman olan Fethi Vecdet Erkun’da21, yurda döndükten sonra Ömer Tarman ile birlikte Amerikan yardımıyla başlattıkları, özellikle yem bitkileri ve mera ıslah çalışmalarında, köy orta malı meralarının ıslahında Macarların Yeşil Kır (Zöld Mezö) teşkilâtının köy meraları ıslahı çalışmalarından yararlanmıştır.22 1933 yılında Yüksek Ziraat Enstitüsü kurulduktan sonra23, bu okuldan derece ile mezun olan öğrenciler, enstitünün yöneticisi rektör Süreyya Aygün’ün başkanlığında Debrecen’de düzenlenen kurslara katılmak üzere24, Budapeşte-Gödöllö Çiftliği’nde tertiplenen arıcılık kurslarına da özellikle ziraat öğretmenlerinden oluşan gruplar Edirne’de açılacak Arıcılık Kongresi’nde bilgi ve görgülerinden yararlanmak üzere gönderilmiştir.(B.k.z. Ek I)25 Ayrıca tarım alet ve makinelerinin imali konusunda, Türkiye’den ileri olan Macaristan’dan ihtiyaç duyulan tarım aletleri satın alınmıştır.26
Hayvancılık Alanında Türk-Macar İlişkileri
1894-1897 yılları arasında Budapeşte’de konsolos olarak görev yapan Mehmet Asım Bin Cahit’in Macaristan hakkında hazırladığı rapora göre Macaristan’da hayvancılık gelişmiş durumda idi.27 Hayvancılık devlet denetimine alınmış ve modern yöntemlerle hayvan yetiştirilmeye başlanmıştı. Veteriner gözetimindeki büyükbaş hayvan ve at üretim çiftlikleri bütün ülkeye hizmet vermekte idi. Irkların bozulmaması için halk ancak bu çiftliklerden yetiştirilen yavruları beslemekte idi. Bu yöntemle üretilen Arap atları Bábolna Harasında, İngiliz atları Ksenberg Harasında, yük taşımak için kullanılan atlar ise Merne Vehrek Harasında yetiştiriliyordu. Bu atlar Avusturya-Macaristan ordusunun ihtiyacını karşıladıktan sonra, diğer ülkelere de ihraç ediliyordu.28 I. Dünya Savaşı yıllarında Osmanlı ordusunun ihtiyaçları için Macarlardan koşum hayvanları satın alınmış, küçükbaş hayvan ihraç edilmişti.29
Cumhuriyetin kuruluş yıllarında ülkede tarım işlerinde kullanılmak ve ordunun top koşumuna elverişli atları yetiştirmek üzere Macaristan’dan Nonius ve İngiliz aygırları satın alınmıştır. 30 Nonius cinsi atlar hem iş hem de binek hayvanı olarak kullanılıyordu.31 Memleket atlarını binek ve koşum gibi iki yönde ıslah için açılan32 ve ülkenin en büyük harası olan Karacabey Harasındaki33 Nonius atları için Sölki arabası, koşum takımları ve ayrıntılarının pazarlıkla Macaristan’dan Kliringle (Clearing) alınmaları kabul edilmiştir.34 Gerek Trakya ve gerekse Orta Anadolu bölgesi için bir faaliyet merkezi olacağı düşünülen Çifteler Harası için de Kliring yolu ile Arap, Yarımarap, Lipiza, Nonius damızlık aygır ve kısrakları alınmıştır35. Trakya atlarını ordunun ihtiyacına cevap verecek bir düzeye yükseltmek için acil önlemler alınması gerektiğinden İnanlı aygır deposu mevcudunun arttırılması için aygır;36 Trakya ve Batı Anadolu çiftçisine dağıtılmak üzere damızlık boğa ve manda satın alınmıştır.(B.k.z. Ek II)37 Satın alma, seçim, muayene işleri için Macaristan’a uzman heyetler gönderilmiştir.38
Macaristan, en iyi olarak devlet yardımı ile haracılık teşkilâtının bulunduğu ülke görüldüğünden39 hayvancılığın iyileştirilmesi alanında Macar uzmanlardan yararlanılmıştır. Bu alanda tanınmış Peşte Veteriner Yüksek Okulu Zootekni Profesörü ve Rektörü Welman Türkiye’ye çağrılmıştır.40 Karacabey Harasına bağlı binicilik okulunda modern yöntemlere göre binici yetiştirmek41 ve buna bağlı olarak haranın en önemli işini oluşturan mera ve çayır ıslahı, ağaçlandırması gibi konularda42 çeşitli uzmanlar getirtilmiştir.43
Ticaret Alanında Türk-Macar İlişkileri
XIX. yüzyıl sonunda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile yapılan ticaret antlaşmasından sonra44, Macaristan’ın I. Dünya Savaşı sırasında müttefik olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun yanında yer alması ticari ilişkileri de arttırmış; Osmanlı ordusunun ihtiyaçları için Macaristan’dan koşum hayvanları satın alınmış ve küçükbaş hayvan, pamuk, bakır ihraç edilmişti.45
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra 20.12.1926 yılında Ankara’da Ticaret ve İkamet antlaşması imzalanmıştır.(B.k.z. Ek III)46 Dünya ekonomik buhranı sonrası, Macaristan’ın bu krizi aşmasına imkân olmamakla beraber, Gömbös kabinesi buhrana karşı elinden geleni yapmış; Başbakan Gömbös ticari dengeyi bulmak için çok uğraşmış, epeyce başarılı olmuştur. Örneğin 1932 yılı Kasım sonuna kadar Macaristan’da ithalat 300 milyon pengö, ihracat 294 milyon pengö iken, 1933 yılında aynı aylar içinde ithalat 297 milyon pengöye düşmüş, ihracat 355 milyon pengöye çıkmıştır. Alınan önlemler sayesinde ufak bir düzelme görülmüş,47 dış ticaret Gömbös sayesinde hissedilecek derecede iyileşmiştir.48
Macarlar Türkiye ile olan dostlukları ölçüsünde ticari ilişkilerin artmasını hükûmet olarak ve milletçe arzu etmişlerdir.49 1933 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin Macaristan ile ticari ilişkileri azalmış görünmektedir. 1931 yılında 4.100.000 pengölük ihracat, 1933 yılının ilk 9 ayında 374.000 pengöye inmiş, Macaristan’ın 1931 yılındaki 2.600.000 pengölük ihracatı, 1.150.000 pengöye inmiş; 1931 yılında Türkiye Cumhuriyeti bir misli aktif durumda iken, 1933 yılında miktarın azlığı ile beraber Macarlar aktif duruma geçmişlerdir. 1933 yılına ait Budapeşte Elçilik Raporunun göstergelerine göre Macaristan Türkiye’ye elektrik, makine, pamuklu ve yünlü kumaşlar, keten, kenevir, jütten yapılan eşya, kauçuk eşya, ilaç, yanmaz tuğla, toprak boyası, mefruşat, işlenmiş deri, ziraat makinaları ihraç ediyor,50 tamamen bir çiftçi memleketi olmakla beraber arazinin nüfuslarına göre azlığı ile iklimin bir ülke ihtiyacını sağlayacak her türlü ürünü yetiştirmeye uygun olmadığından51, Macaristan, Türkiye’den işlenmemiş (ham) tütün, pamuk, meyve, halı, yağlı tohumlar, sabun kökü, taşkömürü, bağırsak, sigara, ithal etmekte idi.52 Türkiye’nin özellikle ticari ilişkilerinin başında Macaristan’dan satın alınan tarım alet ve makinaları gelmekte idi. Türkiye Hoffer Schranz marka traktör ile Száz marka aletler satın almakta idi.53 Örneğin ziraat aletlerini tamir için gerekli araç ve gereçleri54, Karacabey çiftliği süthanesinin genişletilmesi ve modernizasyonu için gerekli aletler Macaristan’dan satın alınmış, (B.k.z. Ek IV)55 İstanbul’da Macar Ziraat Makinaları Türkiye Merkez Şubesi, 1927-1930 yılları arasında Macaristan’dan getirdiği makinaları uzun vadeli kredi ile Türk çiftçilerine satmıştır.56 Macaristan’da ziraat makinaları alanında açılan sergilere Türk yetkililer gönderilmiştir.57 Macar Başbakanı Gömbös, Ankara’yı ziyareti sırasında açıkladığı gibi Macaristan’ın sınai ürünü çok gelişme gösterdiğinden tarafların birer komisyon kurarak, her iki tarafın birbirinden neler alabileceğini belirtmesi ve bunu sağlamak için Türkiye Cumhuriyeti’nin oluşturacağı komisyonun Macaristan’a gelerek Macar sınai ürünlerini incelemesini istemiş, Ankara’dan döner dönmez Ticaret Bakanının başkanlığında ilgili bakanlıkların uzmanlarından bir komisyon oluşturulmuştur. Eski Macar başbakanlarından Simonyi Semedam tarafından da bir Türk-Macar Ticaret Odası kurulmuştur.58 Türkiye ile Macaristan arasında 1.8.1933 yılında Kliring Antlaşması* imzalanarak,59 iki ülke arasındaki ticaret hacmi 6 ay süre için 2.116.000 pengö veya 782.920 TL. eşdeğerine göre sınıflandırılmıştır.60 1932 yılında Macaristan ile Türkiye arasında takas yöntemine dayanan bir antlaşma imzalanamadığından ve Türk parasının kıymetini koruma hakkındaki 6 numaralı kararnamenin hükmüne göre Macaristan, Türkiye’den yapılan ithalata döviz vermeyen ülkelerden sayıldığından, Macaristan’dan Türkiye’ye yapılan ithalata karşı ödeme yapılamamasını Macarlar kendilerine karşı bir davranış olarak değerlendirmişlerdi. İmzalanan antlaşma ile bu durum giderilmiştir.61 Kliring antlaşmasından sonra, damızlık aygır ve kısraklar bu yolla alınmıştır.62 Trotil imalatını öğrenmek amacıyla 100 tonu kendi fabrikalarında ve 200 tonu da Anadolu’da kurulacak fabrikada kimyager ve uzmanların huzurunda yapılmak koşulu ile trotil imal ve fabrika kurulması için çeşitli firmalara yapılan teklifler arasında, Macar Nitrokemi Firmasının en uygun fiyat vermesi üzerine, gerek fabrikanın ve gerekse trotillerin pazarlıkla bu firmaya yaptırılması ve Kliring antlaşması olduğu için 470.000 TL.’sının bu antlaşma esaslarına göre ödenmesi kabul edilmiştir.63 Bu fabrikada istihdam olunmak üzere, Nitrokemi Fabrikasında staj yapmak için uzmanlar Macaristan’a gönderilmiştir.64 Gene iki ülke arasında 18.4.1934 yılında imzalanan Türk-Macar Ticaret Antlaşması’ndan sonra65 yerine yapılan antlaşmanın imzası için Budapeşte Elçisi, Behiç Erkin’e yetki verilmiştir.66 Bu tür antlaşmalar birkaç kez yinelenmiştir.67 1.7.1937 tarihinde imzalanan ticaret antlaşması gereğince Macaristan’a ithalleri dolayısıyla her çeşit kuruyemiş için 800.000 pengö kıymetinde ve düğümlü halılar için de 200.000 pengö değerinde bir kontenjan belirlenmiştir.68
II. Dünya Savaşı yıllarında da Türkiye ile Macaristan arasında ticari ilişkilere önem verilmiştir.69 Türk ordusunun ihtiyacını karşılamak üzere Türk-Macar Kliring Antlaşması esasları dahilinde ödenmek üzere 600 adet manometre70, Macaristan Standart Elektrik Anonim Şirketi’nden telsiz cihaz ile yedek malzemeleri71, Sahra telefonu v.b. satın alınmıştır.72 Adana, Afyon, Balıkesir, Bursa-Çekirge, İzmit, Kayseri, Konya, Kozlu ve Zonguldak’ta toplam 5500 abonelik 11 otomatik telefon santrali kurulması için Macar Standart Firması ile 23.3.1940 yılında bir sözleşme yapılmıştır. Macaristan’ın II. Dünya Savaşı’na katılmış ve işgale uğramış olması dolayısıyla bu sözleşme tamamen yerine getirilememiş, ancak 100 abonelik Adana Santrali ile 300 abonelik Afyon, 1500 abonelik Bursa, 500 abonelik İzmit santrali kurulmuş ve işler bir halde idareye teslim edilmiştir.73 24.2.1943 tarihinde Budapeşte’de imzalanan ve 22.3.1943 tarihinde yürürlüğe giren, 22.3.1944 tarihinde son bulan Türkiye-Macaristan Ticari Mübadele Ve Ödemelerin Düzenlenmesine Dair Antlaşma’dan sonra74, Türkiye ile Macaristan arasında Ticaret ve Ödeme Antlaşması’nın yapılması için Macaristan heyetiyle Ankara’da görüşmeler yapmak üzere Büyükelçi Fuad Carım’ın başkanlığında bir heyet oluşturularak75, Türk hükûmeti adına Fuad Carım, Macar Hükûmeti adına Macar Ticaret Heyeti Başkanı György Oblath ve Maliye Heyeti Başkanı Gyula Nemethy arasında76, 12 Mayıs 1949 tarihinde Türkiye-Macaristan Ticaret ve Ödeme Antlaşmaları imzalanmıştır.77
Sonuç
Türk-Macar ilişkileri ekonomik alanda XIX. yüzyılın sonlarında başlamıştır. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında uygulamaya konulan tarım politikası için bu konuda bir hayli ileri olan Macaristan’dan faydalanılmıştır. Tarımın değişik kollarında öğrenim görmek üzere Türk öğrenciler Macaristan’a gönderildiği gibi pek çok Macar uzman da Türkiye’de çalışmıştır. Hayvancılığın ıslahı için yapılan çalışmalarda, eskiden beri modern yöntemlerle hayvan yetiştirilmesine özen gösteren Macaristan, Türkiye’ye örnek bir ülke olmuştur. Damızlık hayvan alımı için Macaristan’a Türk uzman heyetleri gönderilmiştir. Tarım ve hayvancılık alanında ilişkiler iki ülke arasındaki ticari ilişkilere de yön vermiş, Macaristan’dan tarım ve hayvancılığın modernizasyonu için gerekli araç ve gereçler, damızlık hayvan satın alınmış; Macaristan’a işlenmemiş tarım ve sanayi ürünleri ihraç edilmiştir.