Gönderen Konu: XX.Yüzyıl Başlarında Kırım'daki Karay Türkleri'nin Türkiye ile İlişkileri  (Okunma sayısı 4323 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ilteris7

  • Ziyaretçi
XX. Yüzyil Baslarinda Kirim Karaimlerinin Türkiye Ile Münasebetleri

Yazan : N.A.ZINÇENKO-KEFELI Çev. : Doç Dr. Hakan KIRIMLI
         
Uzun dönemler boyunca Kirim ile Türkiye arasinda siki diplomatik, ticarî- ekonomik ve dinî münasebetler mevcut olagelmistir. Bu münasebetlerin mahiyeti, Kirim'daki etnik gruplarin ve dinî cemaatlerin aralarindaki ortama ve Kirim'in Rusya'ya ilhakindan sonra da Türkiye ve Rusya arasindaki devlet seviyesindeki iliskilere siki bir sekilde bagli olmustur.

XX. yüzyilda Rusya diplomasisi Türkiye ile olan iliskilerinde, mümkün mertebe önceki tarihî dönemin tecrübe ve yanilmalarini nazari dikkate alarak, yalnizca ticarî-ekonomik menfaatler esasinda kurulmus baglantilara degil, etno-dinî mensubiyetler temelindeki muhtelif aktif temaslara da pek mani olmamaktaydi. Bu sekilde, Kirim'in sözü geçen millî cemaat sahsiyetlerini âzamî ölçüde Rusya'ya "baglamak" amaçlanmaktaydi.

Kirim'da inkilâp öncesi dönemde az olmayan sayida Türkiyeli Türk ve bu meyanda Türkiye tebalari da yasamaktaydi. Bunlarin sayilari ilkbahar ve güzde balik avi mevsimlerinde, yazin da ticaret döneminde kayda deger sekilde artardi.

Kirim'in baslica sehirlerinde bulunan Türkiye konsolosluklari, diger fonksiyonlarinin yani sira Türkiye uyruklularin isleriyle mesgul olurlardi. Bu konsolosluklar iki devlet arasindaki iliskilerin güçlenmesinde büyük rol oynamistir. Kaide olarak, konsolosluk görevlileri Kirim'in ve Türkiye'nin özelliklerini gayet iyi bilirlerdi. Bu faaliyetlere daima Kirim Karaim Türkleri (Karaylar) de katilirlardi. Su cümleden olarak, bu yüzyilin baslarinda Akmescit, Gözleve ve Kefe'deki Türk konsolosluklarinda Karaimler de görev almislardi. Karaimlerin bu tür görevlere istirakleri, kökü Kirim Hanligi'na kadar giden eski bir gelenege dayanmaktaydi.
Çesitli dönemlerde Rusya-Türkiye münasebetlerinin güçlenmesinde Karaim cemaatinin ruhanî ve dünyevî liderlerinden olan Baboviç ve Pampulov önemli roller oynamislardir. Muhtelif göç dalgalariyla Kirim'dan ayrilmis olan ve Kirim'da kalanlarin kendileriyle aktif iktisadî baglarini muhafaza ettikleri muhacirler arasinda Kirim Karaimleri de vardi ki, bu gibi ekonomik iliskiler meyaninda, meselâ, tütüncülük gibi (hammadde ile nihaî ürün arasinda daimî mübadele yapilan) önemli bir kol da bulunmaktaydi. Stambolidi ve Hasköylü gibi Türkiye'den gelen bazi Karaim ailelerin kökeni de bu ise dayanmaktadir.

Iki ülke arasindaki iliskilerin gelismesinde Rusya'nin güneyinden çikarak Türkiye üzerinden mukaddes mahallere giden hacilarin seyahatleri de önemli role sahipti. Kirim'dan ayrilmak mecburiyetinde kalisini müteakip, Karaim Hahambasi Haci Seraya Sapsal Türkiye'ye sigindi (Sapsal, Kemal Atatürk ile görüstü, Istanbul Üniversitesi'nde ders verdi ve orada Kirim Karaim Türkleri hakkinda kitap yazdi.*).
XX. yüzyil baslarinda Kirim Karaimleri tarafindan devlet ve sahis seviyelerinde yürütülen Kirim ve Türkiye arasindaki aktif temaslar, bu bölgelerde yasayan etnik gruplar ve dinî cemaatler arasindaki münasebetlerin güçlenmesine ve devletler arasindaki iliskilerinde düzelmesine vesile olmustur. Bu hususta bir çok somut örnekler vardir.

Ne yazik ki, Sovyet hakimiyetinin baslangiç dönemini müteakip bu iliskilere Sovyetler Birligi'ndeki "yeniden insa" (perestroyka) devrine kadar sürecek olan uzun bir ara verilmistir. Halen kesilmis olan bu iliskilerin tedricen de olsa her iki tarafin da menfaatine olacak sekilde yeniden kurulmaktadir. Bu tebligin yazarinin yayinlari ve sahsî intibalari bunu göstermektedir.

* Rusça aslindan Türkçe'ye çevirdigimiz bu metnin asli 26 Mayis 1995'de Akmescit'de düzenlenen "XX. Yüzyilda Kirim'da Milliyetlerarasi iliskilerin Meseleleri" konulu ilmî konferansa teblig olarak sunulmus ve söz konusu konferans tebliglerinin toplu olarak yayinlandigi Problemi politiçeskoy istorii Krima, Bölüm: I (Akmescit, 1996) adli kitabin 6.-8. sayfalari arasinda derc olunmustur (Çevirenin notu).

* Haci Seraya [Süreyya] Sapsal Türkiye'de bulundugu yillar içinde Karaimler (Karaylar) hakkinda müstakil kitap yazmamis, ancak 1928'de Istanbul'da yayinlanan Türk Yili. 1928 adli derleme kitapta onun tarafindan kaleme alinan "Kirim Karay Türkleri" baslikli uzun bir makale yer almistir (Hakan Kirimli).

Emel Dergisi. Sayı :216


 http://www.ismailgaspirali.org/yazi.asp?yazi_no=121606

 ULU BAŞBUĞUMUZ ATATÜRK'ün; o zor zamanlarda dahi en küçük Türk Topluluklarıyla dahi nasıl ilgilendiğini, koruyup kolladığını bu makale çok güzel anlatmaktadır.

 TÜRK'ün SON BAŞBUĞU, YÜCE ATATÜRK'ün TÜRKÇÜLÜK fikrine olan bağlılığını, mensubiyetini; tartışmaya açma cüretinde bulunan soysuzlar, haddlerini bilsinler. Yeni çıkan Tarihi Belgeler, Kaynaklar; hep aleyhlerinedir.

   

 
 

Çevrimdışı Tuğçe Özsoy

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 86
  • TÜRK IRKI SAĞOLSUN!!!
Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk! Atamızın Türkçü bir kişi olduğunu bilmek istemeyenler bile Atamızın nasıl bir Türkçü olduğunu bir gün öğrenecektir.
Ayrıca Kırım'da yaşayan kandaşlarımız, Atamızın ölümünden kısa bir süre sonra yerlerinden edilmiştir.Kanlar dökülüp,Türk oldukları için soysuzlarca itilip kakılmışlardır.O gün Atamız olsaydı şuan Kırım sınırlarımız içerisindeydi...
Bütün şehidlerimizin ruhu şad olsun..

ilteriş7 ; kandaşım ellerine sağlık...

TTK!!!
"cihat" değil "KIZILELMA" !!!
"ab" değil "TURAN" !!!