Gönderen Konu: YALANLARI YUT, TÜRKLÜĞÜ UNUT  (Okunma sayısı 5946 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Adil ÖZTÜRK

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 83
YALANLARI YUT, TÜRKLÜĞÜ UNUT
« : 13 Nisan 2019 »
YALANLARI YUT,  TÜRKLÜĞÜ UNUT

‘’Türkler milattan önce 13 bin yılında Anadolu’ya gelip, Anadolu’nun dip kültürünü oluşturdular. Ön Türkler Anadolu’ya göçebe olarak değil, göçmen olarak geldiler. Şölgen Mağarasında, Rus ve Fransız araştırmacılar tarafından bulunan yazıtlarda, M.Ö 14000 yılında, Türklerin Tanrının Birliğine inandıkları ve yazıyı buldukları yazmaktadır. Kırgızistan Saymalıtaş Vadisinde bulunan eserlerde, Türklerin tekerleği icat ettikleri, tekerlekli sabanla tarla sürdükleri, geyik-at-köpek gibi hayvanları ehlileştirdikleri kanıtlanmıştır. Bu topraklar sadece size ait. Sizler Anadolu’ya Malazgirt zaferiyle yerleşmediniz. Çatalhöyük’teki arkeolojik bulgular, sizlerin 10.000 yıldan daha uzun süredir burada bulunduğunuzu kanıtlamaktadır.’’
Prof. Dr. Erich Feigl - Avusturya Devlet Onur Nişanı Sahibi) - (Nisan 2005 İstanbul Teknik Üniversitesi Konferans Salonu

Türklerin Anadolu’ya ilk geliş değil son geliş tarihi  olan (1071) Malazgirt Zaferinden (13.000 yıl) önce vatan yaptığımız Türkiye’nin on beş bin yılı geçkindir gerçek sahipleri olan Türk Milleti (40 yıla) yakın süredir, Doğu ve Güney Doğu bölgelerinde PKK terör belası ile uğraşırken batı bölgelerinde son yerel seçim sonuçlarında ortaya çıkan panik de gösterdi ki; şehir, şehir şeriat yapılanması adı altında melezleştirilme son hızı ile devam etmekteymiş. İstanbul ve Ankara'da Halifelik denen Araplaştırma rejim uygulama denemelerine başlanılmış da haberimiz yokmuş.
10 Kasım 1938 de Başbuğ Mustafa Kemal ATATÜRK’ün sonsuzluğa gidişinden sonra kuzeyimizden  Komünist rejimi getirme çabaları ve okyanus ötesinden yardım adı altında müstemleke çabalarından sonra, 1960 lı yıllardan itibaren Masonlarla el ele veren Arap sevicileri Hilafet adı altında tekrar saltanatı getirerek kula kulluk devrine geçirme çalışmaları başlatmışlar ve Cumhuriyetin kurucu unsuru olan Türk milleti adeta mankurtlaştırılarak melez bir toplum haline dönüştürülme aşamasına getirilmiştir. Doğuda terör ile korkutup batı illerimizden itibaren Hilafete razı etmek amaç. Planlar son yerel seçimle bozulunca, İstanbul’un kaybedilmesini kâfirler tarafından İstanbul’un işgali gibi vurgulamaya çalışıyor. Ayağa kalkışın isyanın yeri İstanbul olacak deniyor. Cihat söylemi ile halk adeta isyana teşvik edilme aşamasına getirilmeye çalışılıyor.
Dünya hızla ilerleyip gelişirken: KANADA: Yapay zekayla zihin okuma üzerine çalışırken, ABD: Uzaydaki bir kara deliği görüntülerken, FRANSA: Yenilenebilir enerjide G20 lideri olurken, ÇİN: Atom kalınlığında bellek yapmayı başarırken, JAPONYA: HRP-5P isimli insansı robotu basına tanıtırken,  Türk milletinin kaybı çok daha fazla.  Biz Türk Milleti olarak kaybettiklerimiz; ülkemizin (90) yıllık birikimi, Cumhuriyet değerlerimiz ve Türk Kimliğimiz ve geleceğimiz.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş felsefesi olan Türkçülük felsefesine ne oldu? Neden şimdilerde kendisini Türkçü, Ülkücü, Türk Milliyetçisi veya Atatürkçü diye etiketlendirenler gayritürk unsurların alt kadrosu durumundalar? Başbuğ Mustafa Kemal ATATÜRK’ün başarı ile uyguladığı Karma Ekonomi Modeli neden terk edildi? Oysa Karma Ekonomi Modeli mucizesi ile ‘’İstikbal göklerdedir’’ parolası ile uçak yaparak ihraç ediyorduk, fabrika yapan fabrikalar kuruyorduk, yer üstü ve yer altı zenginliklerimizi kendimiz işliyorduk. Hatta ‘’Çıktık açık alınla on yılda her savaştan’’ diye marş bile bestelendi.
Türk milleti, bir an önce Türkçü felsefe ışığında bilimle, teknoloji ile tıb ile muasır medeniyet yolunda ilerlemeye başlamalıdır.
Dış güçler, Üst akıl, Komplo Teorileri falan - filan işin hikayesi. O Dış Güçler dediklerimize dikkatlice bakarsak onları güç yapan kendi milli politikalarıdır, milli kimliklerine sahip çıkmalarıdır. Biz Türk Milleti olarak da, Cumhuriyetin kuruluş felsefesine dönerek ATATÜRK’ün uyguladığı politikaları güncelleyip kalkınabiliriz. Aksi taktirde yok olup gideriz.

‘’Yeni Türkiye Devleti temellerini süngüyle değil, süngünün de dayandığı ekonomi ile kuracaktır. Yeni Türkiye Devleti cihangir bir devlet olmayacaktır. Fakat yeni Türkiye Devleti bir ekonomi devleti olacaktır.’’ [Mustafa Kemal ATATÜRK]

Adil ÖZTÜRK
Adil ÖZTÜRK