Sabetaycı komplocusu işbirlikçi çocuğu çıktı

Son yıllarda kişilerin aile şecerelerini araştırarak ’Sabetaycı’ komploları üreten Prof. Dr. Yalçın Küçük’ün babası Abdullah Sabuni’nin Hatay’ın Türkiye’ye bağlanması sırasında Fransızlarla işbirliği yaptığı ortaya çıktı.

CHRONİCLE Dergisi’nin piyasaya çıkacak 5’nci sayısında, Ada Bayazıt imzasıyla yer alan haberde "Önceleri ’Türk oğlu Türküm, hatta Türkmenim’ demesine karşın, zamanla baba tarafında Türk, anne tarafından Kafkasya kökenli olduğunu ve ana tarafında İbrani kökenli kimselerin bulunduğunu itiraf etti" denildi. Üstelik de dergide çıkan habere göre "Fransız işbirlikçisi Ahmet Sabuni, Yalçın Küçük’ün dedesi ya da babasıdır. 1930’lu yılların ortasında, Hatay’ın Türkiye’ye katılmasını engellemek için Fransız istihbaratının Çerkez Ethem’e kurdurduğu Cenup Vilayetleri Yıldırım Komitesi’nin yöneticilerinden biriydi."

Küçük, Aksiyon Dergisi’nin 14 Temmuz 2003 tarihli sayısında verdiği röportajda "Anne tarafım ihtilalci, baba tarafım işbirlikçi idi" demişti.

Yahudi sermayeli ve malum bazı dış istihbaratlar tarafından fonlanan ve finansa edilen cnn kanalında çalışan S. Yalçın, destabilizasyon uzmanı Maocu Perinçek’in tilmizlerindendir.

Yazdığı kuzuratlar dezenformasyon ve kara propagandanın mahsullerinden başka bir şey değildir.

Bu tür kara çalmaların üstadı olan meşhur müfteri ve paranoyak Y. Küçük, S. Yalçın’ın hezeyanlarının referansıdır.

Aynı Y. Küçük kendi ifadesi ile babasının Fransız işgali döneminde Antakya'da Fransız işbirlikçisi olduğunu itiraf etmişti.

Ceviz Kabuğuna konuk olarak iştirak eden Y. Küçük, oğlunu Şişli Terakki Lisesi’nde okuttuğundan dolayı N. Yalçıntaş’ın da kripto-Yahudi olduğunu iddia etmişti.

Programa telefonla bağlanan N. Yalçıntaş ailesinin Türkmen olduğunu açıklamış,sırf ikamet ettiği evinin söz konusu liseye çok yakın olduğu ve bu lisenin iyi öğretim verdiği için oğlunu buraya gönderdiğini söylemiştir.

Bunun üzerine Y. Küçük iddialarından vazgeçmiş teşbihte hata olmasın tükürdüğünü yalamak zorunda kalmış ve özür üstüne özür dilemiştir.

Aynı Y. Küçük yıllar önce apo ile görüşmüş ve kendisine ’’başkanım’’ diye hitap etmiştir.

S. Yalçın’a gelince…

Yıllar önce kendisinin yazmış olduğu ’’Teşkilatın iki silahşoru’’ adlı kitabını okumuştum.

Sonradan ortaya çıktı ki; röportajını yaptığı kişi kendisini kolpadan Yakup Cemil’in torunu olarak tanıtmış ve ahmak S. Yalçın’ı tongaya getirmek sureti ile madara etmiştir.Yani Yalçın şapa oturmuş ve işletildiğini itiraf etmekten imtina etmiş okuyucularından özür dilememiştir.

Bende kitabı okurken geviş getirmek sureti ile zamanımı heba etmiştim.Keriz durumuna getirildiğimle kalmamış bu hakikati öğrendikten sonra kendisine küfür antolojisinde ne kadar gün yüzü görmemiş sinkaflı küfür varsa itina ile düzmüş ve İstanbul-Ankara otobanına gişesiz çift taraflı üç şeritli yol yapmıştım.

S. Yalçın’ın eski hocası Perinçek’in son zamanlarda sentezci parti ile içli dışlı olması gözden kaçmamalıdır.Örneğin sentezci parti Yozgat eski senatörü S. Bora İşçi Partisi saflarına katılmış, Açık Gazete Yazı İşleri Müdürü B. Altıner’in Perinçek ile yapmış olduğu bir röportajda Perinçek ’’ partisi dışında bir sol olmadığını öne sürerek sentezci partiyi dışlayarak solculuk yapılamayacağını’’ söylemiştir.

Türkçülüğün gittikçe ivme kazandığı şu dönemde Türk soyluların gözündeki perdenin açılmasını istemeyen güruhlar satılık muhannes kalemler vasıtası ile hedef saptırma işini ihaleye vermiştir.
 
Bu iftiraları yazanların kriptoloğundan ciddi ciddi şüphe duymaktayım.

pusatlı çeri