Ongin Yazıtı 1. satırda Yamı Ḳaġan unvanlı biri geçmektedir:
(1) Eçümiz apamız Yamı Ḳaġan tört buluŋıġ ḳısmış, yıġmış, yaymış, basmış.
Atamız Yamı Kağan dört yönü kısmış, yenmiş, yaymış, basmış.
Bu kağanın hangi dönemde yaşadığına ilişkin bir ipucu 1. satırın devâmında ve 2. satırda bulunmaktadır:
Ol ḳan yoḳ boltuḳda kisre il yitmiş, ıçġınmış, ḳaçışmış...
(2) Ḳaġanladuḳ ḳaġanın ıçġını ıdmış Türük bodun öŋre kün toġusıḳına kisre kün batısıḳa tegi beriye Tabġaçḳa yırıya yış [ḳa tegi]...
O han yok olduktan sonra ülke sükûta uğramış, münkarız olmuş, kaçışmış. Kağanlık (olan) kağanı münkarız olmuş Türk kavmi öne gün doğusuna, arkaya gün batısına kadar, beride (güneyde) Çin'e, ötede (kuzeyde) ormana [kadar].
Buradan anlıyoruz ki bu kağan 610'lu-620'li yıllarda Gök Türk kağanlığı yıkılmadan önce yaşamıştır. Ama 7. yüzyılın ilk yarısındaki kağanlar şöyledir:
Qĭmín Kĕhàn (Ch'i-min K'o-han) 啟民可汗: 600-609
Shĭbì Kĕhàn (Shih-pi K'o-han) 始畢可汗: 609-619
Tūlì Kĕhàn (T'u-li K'o-han) 突利可汗: 619-621
Xiélì Kĕhàn (Hsieh-li K'o-han) 颉利可汗: 621-630.
O zaman Ongin yazıtında adı geçen Yamı Ḳaġan hangisidir?
Prof. Dr. Saadettin Gömeç'e göre ise Yamı Ḳaġan adı tek bir kişiyi değil I. Gök Türk döneminin tüm kağanlarını simgeler (Yamı yaban keçisidir ve kağanların çıktığı boy olan Āshǐnà'nın (A-shih-na) 阿史那 tamgası da Gök Türk yazıtlarında gördüğümüz gibi yaban keçisidir).